Kültür Sanat Edebiyat Şiir

mustafa kemal atatürk sizce ne demek, mustafa kemal atatürk size neyi çağrıştırıyor?

mustafa kemal atatürk terimi Elif Gültekin tarafından tarihinde eklendi

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Sen bir ülkenin başına gelecek en güzel gerçeğe dönüşen rüyasın...Atam öyle bir rüyasın ki, sana yapılan adilikler karşısında kentleniyoruz... Kurduğun cumhuriyete, ilke ve inkılaplarına daha da bağlanıyoruz... ATAM SEN RAHAT UYU, İZİNDEYİZ...

  • Yağmur Bulut
    Yağmur Bulut

    Hükümeti düşürme hayaliyle yanıp tutuşanların elinde, dilinde ^^maşa^^ olmayacak kadar büyük bir lider.

    Dünya çapında büyük bir liderin ulu önder Atatürk'ün küçük hesaplar için kirli ağızlara alınmasını TC vatandaşı olarak kınıyorum.

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Seni hergün daha çok özlüyoruz.......

    Kemikleriniz sızlıyor biliyorum paşam......ama bizler Kemalin askerleriyiz hala......kurduğunuz ülkeye kalleşlik edenlerle savaşıyoruz.....Sizin dehalığınız bize yol gösteriyor......
    Bazıları unutmuş olabilir.....bazılarımız da sadece.... milli maçlarda hatırlıyor olabilir...Türküm demenin büyüklüğünü......ama biz unutmadık......senin mavi gözlerinden bizim kalbimize yansıyan Cumhuriyet aşkı......her gün daha çok büyüyecek......ve ona savaş açanlar cezasız kalmayacak......

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    CUMHURİYET MİTİNGİNE ÇAĞRI
    21. yüzyılda dünyanın karşı karşıya kaldığı küresel tehdit ve tehlikeleri, ülkemiz ve ulusumuzun geleceğini ilgilendiren olumsuz gelişmeleri kaygıyla izliyoruz.
    Ülkemiz, içinden çıkılamayacak bir borç batağına sürüklenmiş sömürge ülke görünümündedir. Tüm ekonomik varlıklarımız, topraklarımız, sularımız, ormanlarımız, madenlerimiz ve petrolümüz özelleştirme adı altında yağmalanmaktadır. Plansız ve siyasal fırsatçılık dürtüleriyle tetiklenmiş nüfus artışının getirdiği olumsuzluklar ülke potansiyelinin hoyratça kullanılmasına, israfına, çevre problemlerine neden olmaktadır. Ortalama gelir ve ömür, dünya ortalama değerlerinin altındadır. İşsizlik ve gelir dağılımındaki korkunç adaletsizlik, dilde yozlaşma, eğitim birliği ilkesi ve laik devlet yapısıyla uyuşmayan eğitim/öğretim uygulamaları, yargı bağımsızlığına müdahaleler, cumhuriyetin temel değerlerinin “demokrasi” araç edilerek tahribatı, kabul edilemez boyutlara erişmiştir.
    “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” diyen ulu önder Gazi M. Kemal Atatürk’ün aydınlık ve onurlu yolundan saptırmak isteyen gerici ve bölücülerin, küresel sömürü güçleriyle ortaklaşa kurguladıkları ve dayattıkları politikaların oluşturduğu sosyo-ekonomik problemler yumağının çözümü ancak ve ancak bilimi rehber edinen ulus-devlet anlayışıyla olanaklıdır.
    2007, Türkiye’nin geleceğini belirleyen, yaşamsal önemdeki kararların alınacağı ve parlamento seçiminin de yapılacağı bir yıl olacaktır. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı seçimi, rejimin teminatı açısından bir mihenk taşıdır.
    Ulus ve ülkenin birlik ve bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanı, her şeyden önce Cumhuriyetimizin temel değerlerini benimsemiş ve bu değerleri her zaman her yerde içtenlikle savunduğunu kanıtlamış erdemli bir kişi olmalıdır. Ulusumuzun bu arzusunu dile getirecek son uyarıyı yapmak üzere bir miting ve ardından Anıtkabir ziyareti düzenlenmiştir.
    Ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için,
    Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için,
    Tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için,
    Cumhuriyetimizin kazanımlarına, kurumlarına sahip çıkmak ve
    “İrticaya hayır” demek için,
    14 Nisan 2007 Cumartesi günü saat 11.00 de Ankara, Tandoğan Meydanındaki “Cumhuriyet Mitingi” ne katılımınızı ve katkılarınızı saygılarımızla arz ederiz.
    TERTİP KOMİTESİ ADINA
    Başkan
    Prof. Dr. Ali ERCAN

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    'Ey Türk Milleti! Sen yalnız kahramanlık ve cengaverlikte değil, fikir ve medeniyette de insanlığın şerefisin. Tarih, kurduğun medeniyetlerin sena ve sitayişleriyle doludur. Mevcudiyetine kasteden siyasi ve ictimaî amiller birkaç asırdır yolunu kesmiş, yürüyüşünü ağırlaştırmış olsa da, on bin yıllık fikir ve hars mirası, ruhunda bakir ve tükenmez bir kudret halinde yaşıyor. Hafızasında binlerce ve binlerce yılın hatırasını taşıyan tarih, medeniyet safında lâyık olduğun mevki sana parmağıyle gösteriyor. Oraya yürü ve yüksel! Bu, senin için hem bir hak hem de bir vazife! '

    Kemal Atatürk

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    12 Haziran 1937
    Başvekil İsmet İnönü'ye,
    Hatırlarsınız, Türk köylüsünün, Türk'ün efendisi olduğunu söylediğim zamanı. Ben o efendinin arzu ve iradesi altında senelerden beri çalışmış olan bir hadimim (hizmetkarım) . Şimdi beni çok heyecana getiren hadise, Türk köylüsüne nacizane de olsa ufak bir vazife yapmış olduğumdur. Milletin yüksek mümessiller heyeti bunu iyi görmüş ve kabul etmişlerse benim için ne unutulmaz bir saadet hatırasını bana vermişlerdir. Bundan dolayı çok yüksek zevkle millet, memleket ve Cumhuriyet Hükümetine yapmaya mecbur olduğum vazifelerden en basiti karşısında gösterilmiş olan teveccühten, takdirden ne kadar mütehassis olduğumu ifadeye muktedir değilim.
    Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk Milletine canımı vereceğim.

    Kemal Atatürk

  • Burak Demir
    Burak Demir

    şuan da TÜRKİYENİN en çok ihtiyacı olan büyük insan..

  • Ceren Ceren
    Ceren Ceren

    beni Türk hekimlerine emanet ediniz.

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Biliyoruz Ulu Önder.......

    Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.......

  • Hakan
    Hakan

    ATAM...
    Şu günlerde sana o kadar çok ihtiyacımız var ki! ...

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa
    Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa
    Arş Arş Arş İleri İleri
    Arş İleri Marş İleri
    Dönmez Geri Türkün Askeri
    Sağdan Sola Soldan Sağa
    Alda Bayrağın Düşman Üstüne
    Cephede Mitralyöz Ayna Gibi Parlıyor
    Cumhuriyet Gençleri Bayrak Açmış Bekliyor
    Parlayan Yıldınız Alemi Aydınlatır
    Cumhuriyet Bayrağı Sonsuza Dalgalanır

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Atatürk aleyhtarı siteler engellenecek
    Atatürk aleyhine yayın yapan internet sitelerine erişim engellenecek...
    İnternet ortamında Atatürk aleyhine yapılan yayınların durdurulmasına ilişkin düzenleme Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi... Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Atatürk aleyhine yayın yapan internet sitelerine erişimi engelleyecek...
    Çocukların internet yoluyla cinsel istismarını engellemeyi amaçlayan tasarı Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi...
    CHP'li vekiller, devrim kanunları aleyhine yapılan yayınlar ile bölücü yayınlara erişimin de engellenmesini istedi...
    AKP'li vekiller ise, internet ortamının bu kadar geniş şekilde sınırlanmasına karşı çıktı...
    Tartışmaların ardından sadece Atatürk aleyhine yapılan yayınların durdurulmasını öngören düzenleme AKP'li vekillerin verdikleri önergeyle tasarıya eklendi...
    Görüşmeler sırasında AKP'li Halil Özyolcu'nun şapka takma yasasının uygulanmadığını ileri sürerek, 'Bu komik bir şey' ifadesini kullanması da tartışmalara neden oldu...
    YouTube'a erişim daha önce, Yunan kullanıcıların Atatürk'e hakaret eden bir klip yayınlaması sonucu İstanbul Mahkemeleri tarafından Türkiye'de de kısa bir süre için engellenmişti...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    'Uğur Mumcunun Kaleminden'
    'Ezilen uluslar bir gün ezen ulusları yok edeceklerdir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yeniden ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.
    UNUTTURULAN ATATÜRK
    Atatürkçülük ne demektir?
    Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
    - Amacımız, ulusal sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir.
    Atatürkçülüğü, 'tam bağımsızlık' inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri 'Atatürkçülük' adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı'nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik! ..
    - Tam bağımsızlık demek, elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Biz, bunu sağlamadan ve elde etmeden başarıya ve esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz...
    İşte Atatürk budur, işet 'Atatürkçülük' budur...
    Kurtuluş Savaşı, kökeninde 'antiemperyalist' ve 'antikapitalist' düşüncelerin kutsal harcını taşır:
    - Biz bu hakkımızı saklı tutmak, bağımsızlığımızı emin bulundurmak için genel kurulumuzca, ulusal kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı kavga vermeyi uygun gören bir yolu izleyen insanlarız.
    Bu sözleri söyleyen ve her adımında ulusal bağımsızlığı, devrimci ve ilerici bir dünya görüşü ile sağlayıp pekiştiren Atatürk'ü bugün içine itildiğimiz ekonomik tutsaklığın temeli ve adı gibi görmek, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı yapılabilecek en ağır ve de en sinsi saldırıdır.
    Atatürkçülük bağımsızlık demektir, Atatürkçülük ulusal onur demektir, Atatürkçülük devrimcilik demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi:
    - Karşılıklı güvenlik ve esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe, genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen birtakım uluslara karşı, bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası silah alışverişinin, birtakım ulusların denetimi altında tutulmasını sağlayacak önlemlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır...
    Unutturulan, unutturulmak istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur! Televizyon ekranlarında Türk halkına tanıtılmayan, anımsatılmayan sözler de işte bu sözlerdir:
    - Biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda Batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız...
    'Ezilen uluslar bir gün ezen ulusları yok edeceklerdir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yeniden ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.
    - Bütün dünya bilsin ki benim için tek yanlılık vardır. Cumhuriyet yanlılığı, düşünsel ve sosyal devrim yanlılığı...
    Atatürk'ün bütün dünyaya duyurduğu bu ilerici ve devrimci düşünceleri ne yazık ki, ülkeyi Atatürk'ten sonra yöneten, yönettiğini sanan politikacılar eliyle hançerlendi ve Atatürk, gerçek nitelikleri ile değil, beylik anma törenlerinin donmuş kalıpları olarak tanıtılmak ve benzetilmek istendi.
    Atatürk'ü hiç olmazsa bu yıl, gerçek nitelikleri ile tanıtabilirsek, geçmiş dönemlerin ihanetleri bir ölçüde unutulmuş olur. Kurtuluş Savaşı'nın yüce önderini 'Atatürk Yılı'nda inançla selamlıyoruz:
    Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa...
    Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 6 Ocak 1981 (Uyan Gazi Kemal!)

  • Duffy Duck
    Duffy Duck

    Sonrasında hiçbirşey eskisi gibi olamadı.

    Ne Fatih Sultan ne Kanuni Süleyman ne de Yıldırım Beyazıt hiçbiri onun devletçilik yanı kadar bile olamazdı.

    Hititlerden kalma harabelerde din sömürüsü ile yaşatılan harap bir milleti yeniden ülke yeniden millet yapan biriydi.

    Bir zamanlar yurdumda bir başka devlet varmış
    Başındaki PADİŞAH ne isterse yaparmış (harem daireleri, muhteşem saraylar, devasal kubbeli camiler)
    Millet onun yanında köle imiş kul imiş (padişah olan tanrı elçisinin sülalesiymiş, halifeymiş)
    Türklerin vatanında yıllar sürmüş bu gidiş. (600 yüzyıl, fars ve arap medeniyeti)

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    İLK MECLİS KONUŞMASI...
    Muhterem Milletvekilleri...
    Bugün içinde bulunduğumuz vaziyeti, Meclisi alinizin nazarında tamamiyle tecilli ettirebilmek iin bazı beyanatta bulunmak istiyorum. Vukubulacak maruzatım bir kaç devreye ayrılabilir. Birincisi, Mütereke'den Erzurum Kongresi'ne kadar geçen zaman zarfındaki ahvele dairdir. İkincisi, Erzurum Kongresin'den 16 Mart tarihine kadar, yani İstanbul'un düşmanlar tarafından işgal edildiği güne kadar; üçüncü safhası da 16 marttan bu dakikaya kadar olan ahvale dair olacaktır.
    Maruzatım bir takım vesaike müstenittir ki müsaade buyururlarsa o vesaiki icip ettikçe burada okuyacağım. Yalnız birinci safhaya ait olacak maruzatım belki biraz şahsi olacaktır. Fakat vaziyeti tamamiyle tenvir edebilmek için ondan bahsetmeyi lüzum görüyorum.
    Malümu alileridir ki Ahmet İzzet Paşa hükümeti miliyetler esasına müstenit adilane bir sulha nail olmak emeliyle müterekeye talip oldu. İstiklal uğrunda namus ve şahametle dögüşen milletimiz 30 Teşrinievevlet 1334 tarihinde imza olunan müterekaname ahkamı bir tarafa bırakıldı. Gün geçtikçe artan bir şiddetle, hukukı saltanat haysiyeti hükümet, izzeti nefsi millimiz tadiyata uğradı. Heyeti itilafiyeden gördükleri tevvik ve fiili himaye sayesinde taabi osmaniyeden olan anasırı gayri müslime her yerde küstahane tecavize başladılar. Meclisi Mebusan'ın feshi, kuvvetini milletten almayan hükümetimerkeziyenin sık sık değişmesi ve halkın vicdanından doğan milli birlik uğrundaki teşebbüsatın maalesef ihtirasatı siyasiyeye kurban edilmesi yüzünden aleme karşı mevcudiyeti milliyemiz ihsas edilemedi.
    Ecnebi kuvvetlerinin işgali altında inleyen payitahtımızda kan ağlayan bilumum erbabı hamiyet, münevveranı millet ve din ve devlete hizmetleri mesbuk zevatı aliye,makamı hilafet ve saltanatın ve istiklali millinin bu hatarnak vaziyeten kurtarılması ancak vicdaenı miliden doğan birliğin azmu iradeine müftekir bulunduğuna iman getirdiler. Fakat İstanbul'un tahti tazyikve muhasarada bulunan muhittinde icabatı hamiyeti ifaya maddeten imkan kalmamıştır. İşte bu bırada idi ki Anadolu'ya mülki ve askeri hususatla muvazzaf olmak üzere ordu müfettişliğine tayin edildim. Bu teveccühü din ve millete hizmet etmek için en büyür bir mazhariyeti ilahiye addeyledim.
    Vicdanı millinin iradei aliyesine tabi olarak mileti müstakil, vatanımızı masum görünceye kadar çalışmak ahdiyle 16 Mayıs 1335 günü Dersaadet'I terk eyledim. Samsun'da işe başladım.
    İlk düşündüğüm, memleketimizde aşayişinistikrarına kendi vasaitimiz ile muktedir bulunduğumzu görmek oldu. Esasen Canik livasının vaziyeti hususiyesi de bu bapta en seri davranmayı müstelzim bulunmakta idi. Filhakika Rumların hakimiyetini ve İslam unsurunun esaretini istihdaf eden ve Atina ve Dersaneadet komiteleri tarafından idare olunan Pontus hükümeti amali, Karadeniz sahi.li ile kısmen Amasya ve Tokat'ın şimal kazalarında mukim Osmanlı Rumlarının hayalhanelerini çılgınca bürümüştü. İttihaz olunan tedabir sayesinde muvaffakıyetli netayic istihsal edildi. Fakat ittihaz olunan tedabir ve muvaffakıyet, yalnız Pontus havalisine ait ve mevzii idi. Halbuki hergin haksızlıklarını arttıran İtilaf Devletlerine mevcudiyeti milliyetimizi siyaseten isbat etmek ve fiili tecavüzler karşısında milletin inamus ve istiklalini bilfiil müdafaa etmek pek mühimdi. Esasen şarkta ve garpta henem memleketimizin her tarafında müdafaa ve muhafazai hakuki millet ve memleket için cemiyetler teşkil edilmişti. Bu cemiyetler düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek kastiyle milli vicdanın azim ve iradesindendoğmuş yegane tetkilat idi. Bu sıralarda idi ki, mumum belediye riyasetlerine, Dersaadet'te İngiliz Muhipler Cemiyeti teşekkül ettiği ve her tarafta bu Cemiyete iştirak ile İngiltere müzaheretinin talep edilmesi lüzumu hakkında Sait Molla imzasıyla bir telgraf geldi. Bu meselede Hükümetin alakasının derecesini anlamak için sadrazam olan Ferit Paşa'dan keyfiyeti istilam ettim. Hiç bir cevap alamadım. Kendisinin eşhası meçhule tarafından böyle gayrı muttarit ve muhtelif siyasi maceralara teveccühündeki teşebbüsatın azim fekaletlere sebep olacağını takdir eden milet Sait Molla'nın tebliğine havalei sem'I itibar etmedi. Binlerce tecavüz ve haksızlılar altında inleyen ve İzmir vakayı feciası karşısında kan ağlayan millet, hükümeti merkeziye ve İtilaf Devletleri mümessillerinden ağlayarak istimdat ve istidayı hak ederken,müteaddit beledeyi riyasetleri ve birçok Müdafaai Hukuki Milliye cemiyetleri mariftiyle aldığım telgrafnamelerde hakkımda itimat beyan olunarak benden bu hususta hizmet ve fedakarlık talep ediliyordu.
    Hayat ve şahsiyetim kendi malı olan necip ve mazlum milletimizin bu haklı talebi üzerine artık benim için en mukaddes vazife, iradei milliyeye mutavaatı her şeyin fevkinde görmekti. Bunun üzeirne yaptığım bir tamimle kat'I sözümü verdim. İşbu tamimin son cümleleri tuydu.
    Geçirdiğimiz şu hayat ve memat günlerinde umum miletçe her taraftaki amal ve tezahürat ile temine azmedilen istiklali millimiz uğrunda bütün mevcudiyetimle çalıştığımı temin eylerim. Bu emeli mukaddes uğrunda miletle beraber nihayete kadar çalışacağımı da mukaddesatım namına söz veririm.

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    CUMHURBAŞKANI SEÇİLİNCE YAPMIŞ OLDUĞU İLK MECLİS KONUŞMASI...
    Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulmuş olan özel komisyon tarafından yüksek heyetinize teklif edilen kanun tasarısının kabulü dolayısıyla, Türkiye Devleti'nin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti, milletlerarası adıyla adlandırıldı. Bunun tabii bir gereği olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı'nda bulundurduğunuz arkadaşınıza, yaptırdığınız bu görevi, Cumhurbaşkanı unvanıyla yine aynı arkadaşınız, bu aciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz. Bu münasebetle, şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle, yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı yüce heyetinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.'
    'Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.'
    'Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.'
    'Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için, pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı'nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevlei en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.'
    'Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.'

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Efendiler! Bütün dünya bilmelidir ki,Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vicut olarak ayağa kalkar. Saygınlığının bir zerresine, vatanın bir karış toprağına yapılacak saldırının bütün varlığına vurulmuş darbe olacağını Türk milletinin fark etmediğini sanmak aptallıktır.
    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    ATATÜRK KAYALARI: Gömeç Belediyesinin amblemi de olan Atatürk kayaları, Gömeç-Ayvalık karayolunda seyredenlerin hemen dikkatini çeker. Gömeç ilçesinin arka kısmında yer alan yüksek dağların üzerine dikkatlice baktığınızda karşışında Atatürk'ün profilini görürsünüz.Şaşılacak derecede düzgün hatlarla Atatürk'ü sert bağrında barındıran bu kayaları görmek için, bu yoldan geçenler genellikle durup hayranlıkla bu manzarayı seyreder. Gömeç Belediyesi hemen yanıbaşındaki dağlarda profili görülen Ulu Önder Atatürk'ü bayrağındaki amblemle birleştirmiştir. Gömeç, Türkiye'de bayrağında Atatürk olan tek belediyedir...

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    şimdi bir halkın istemediği ama benim gücüm var Cumhurbaşkanı olacağın nidalarıyla ortada dolaşan birine bir olay anlatmak istiyorum......

    ilk Cumhurbaşkanlık seçimleri Atatürk bütün oyları toplar......Sadece 1 oy alır...İsmet inönü......o oyu da Atatürk vermiştir.......

    Anlayana......(

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Aslında onun hakkında uzun uzun yazmaya gerek bile yok... Çünkü şurada rahat rahat yaşayabiliyor ve var olabilmişsek... İşte onun gerçekleri... Onun sayesinde sahibiz bu özgürlüklere...
    Her şeyi sana borçluyuz ATAM...

  • Murad Siyah
    Murad Siyah

    Sarışın Kurt

  • Biricik Tek
    Biricik Tek

    ne büyüksün ki, hala adın dillerde destan.

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Her ferd istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetine maliktir... Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz...
    1925 M. K. ATATÜRK...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Yüksek Türk!
    Senin için yüksekliğin hududu yoktur...
    İşte parola budur...
    M. K. ATATÜRK...

  • Biricik Tek
    Biricik Tek

    burada gördüğüm kadarıyla canı sıkılanın yada gündemde olmak isteyenin diline pelesenk ettiği terim.

  • Tükenmez Kelam
    Tükenmez Kelam

    önder lider ileri görüşlü düşünceli ve karizmatik...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'We all had delusions in our head
    We all had our minds made up for us
    We had to believe in something
    So we did...'

  • Cigdem Hegering
    Cigdem Hegering

    Kurucu Kurtarici Önder Devrimci

  • Mehmet Ali Şirin
    Mehmet Ali Şirin

    başarmış olmak

  • Limonî Erz
    Limonî Erz

    huzur dolu bir nefes alabiliyorsam bu memlekette bu senin eserindir ATA'm.
    senin hep yolunda olacağım...
    önce içimde Allah aşkı sonra vatan aşkı...
    izindeyiz!