Kültür Sanat Edebiyat Şiir

musikişinas sizce ne demek, musikişinas size neyi çağrıştırıyor?

musikişinas terimi Ferdi Şavk tarafından tarihinde eklendi

  • Yitikler Sokağı
    Yitikler Sokağı

    Sakladım bütün bu sırları, esintisinde rüzgarın...

  • Yitikler Sokağı
    Yitikler Sokağı

    Bana üç şarkı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...

  • Yitikler Sokağı
    Yitikler Sokağı

    Kapına geldim kendime rağmen diye
    Sen beni delimi sandın
    Sonuna kadar açtım sana içimi
    Sana ne ben seve seve yandım

  • Yitikler Sokağı
    Yitikler Sokağı

    Ey bitmek bilmeyen hıncı zamanın
    Her şey bana karşı kendi içimde,
    Renk ve büyüsüyle bakışlarının
    Musiki hatıran gibi peşimde...

  • Kuyudaki Cin
    Kuyudaki Cin

    elhan-ı şita'sı ile cenap...

  • Haydar Sevimsiz
    Haydar Sevimsiz

    Osmanlı kaynaklarında 'Kantemiroğlu', 'Kantemir', 'Ulah Beyi', 'Küçük Kantemiroğlu' gibi adlarla anılan Dimitrie Cantemir 5 Kasım 1673'te Yaş'ta doğdu. Babası, Boğdan voyvodası Constantin'di. Gençliğini, Osmanlı hükümetiyle babası arasındaki anlaşma gereği (Boğdan veliahdı, rehin olarak İstanbul'da tutulacak ve burada eğitim görecekti) geldiği İstanbul'da geçirmiş, kendi ülkesinde başlayan eğitimini, yaklaşık yirmi bir yıl kaldığı bu kentte sürdürmüş, birçok Batı dilinin yanı sıra, başta Türkçe olmak üzere Arapça ve Farsça gibi önemli Doğu dillerini de öğrenmiş, Türk musıkisine eğilmiş, bu alanda, öğrencisi olduğu ve eserlerini notaya aldığı Osmanlı musıkicileri tarzında kusursuz eserler besteleyecek kadar başarı göstermiştir. Osmanlı tarihi, İslamiyet ve Arapça üzerine önemli kitapların yazarı olan Dimitrie Cantemir, kısaca Kantemiroğlu Edvarı adıyla bilinen Kitab-ı İlmü'l-Musiki ala Vechi'l-Hurufat başlıklı önemli eserinde XVI. ve XVII. yüzyıllara ait 350'den fazla saz eserini, kendi geliştirdiği bir alfabe notasıyla kağıda geçirmiş ve günümüze ulaşmasını sağlamıştır. (Ne var ki, bu çok önemli yazmayla pek ilgilenilmemiş, birkaç meraklı musıkicinin yaptığı sayılı transkripsiyon sayılmazsa, Cantemir'in kaydettiği eserler yaklaşık 300 yıl olduğu gibi kalmıştır. 1970'lerin ortalarında Türk besteci ve müzikolog Yalçın Tura, bu edvarı Latin harflerine ve günümüz Türkçe'sine çevirerek yayımlamaya başlamış, ama ne yazık ki bu hayırlı girişim yarım kalmıştır. Ancak 1992'de, İngiliz müzikolog Oven Wright tarafından, Kantemiroğlu Edvarı'ndaki bütün eserlerin, günümüz Türk musıkicilerinin okuyabileceği biçimdeki transkripsiyonları yayımlanabilmiştir.)

  • Esra Lionking
    Esra Lionking

    musikiyi seven kişi demek galiba.

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    musikiye aşina olmuş kişi
    söylenişi çok hoş..

  • Nuri Gamsız
    Nuri Gamsız

    musikişinas: harfler düşürülerek (buralardan uzak) anlam kaymasına yol açacak gibi duruyor! müzikle uğraşan desek?

    bkz. entrycinin fikri neyse, zikride budur

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Dil bir güzele
    Meyletti hele,
    Fâş etme ele,
    Sevdim ben seni.
    Dil sevdi seni,
    Rûyünde beni,
    Ol sim gerdeni,
    Yaktın bendeni.
    Samur gibi kaş,
    On altıdır yaş,
    Gel eyleme fâş,
    Dil sevdi seni.
    Rakiyble gezme,
    Bağrımı ezme,
    Gözlerin süzme,
    Sevdim ben seni.'
    Dede Efendi

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    si minör füg BWV 869,edwin fisherden dinleyin...
    fantezi ve füg,sol minör BWV 542...
    prelüd ve füg,la minör BWV 543,fazıl say'dan...
    fransız uvertürü,rosalyn tureck'den...
    ağlamayana aşkolsun...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Gül yüzlülerin şevkine gel nuş edelim mey
    İşret edelim yar ile şimdi demidir hey
    Bu kavlı sürahi eğilip sagara söyler, ne der
    Adilleredir, natenedir natenedir ney
    Dümdekaladir, natenedir natenedir hey

    Mecliste çalındı yine tambur ile ney
    Ol Aşık-ı bi-çarelerin gönlünü eyler
    Daire semai tutarak ney neye söyler, ne der

    Adilleredir, natenedir, natenedir ney
    Dümdereladir, natenedir natenedir hey

    TAB’Î MUSTAFA EFENDİ