Ashab-ı Meymenetun: Kuranda geçen bir kavramdır, Anlamı hesap günüde kitapları kendilerine sağdan verilecek olanlardır. Birde Ashab-Meşameh vardır ki buda kitapları kendilerine soldan verilecek olanlar demektir. Ancak burda bahsedilen sağ ve sol kavramları bazı dangalakların anladığı sağ ve sol düşüncelere sahip olanları ifade etmez, Sağcılık ve solculuk İngiliz parlamentosunda muhafazakarların sağ cenahta karşıtlarının ise sol cenahta oturmalarından gelir...
Selçuklu kaynaklarının verdiği bilgilere göre özellikle Anadolu Selçuklularında bürokrat yahut devlet adamı seçimini bir (komisyon) heyet yapardı. Bu heyet vezir, asker, kadı, hekim vs gibi değişik branşların en üstündeki şahıslardan teşkil edilirdi. Ve bu heyete meymenet heyeti denirdi. Devlet memuru yahut yönetici olmak isteyen gençler bu heyete müracaat ederlerdi. Devlet adamı adayları bu heyetçe iyice incelenir Soyu sopu araştırılırdı. Huyu suyu gözü pekliği vatan sevgisi, yetenekleri kontrol edilirdi. Sonrada aday hakkında bir karara varılırdı. 'Tamam sen sınavı geçtin' dedikleri zaman artık aday o tarihten sonra boş kadrolara müracaat eder ve doğrudan atanırdı. Sınavı geçemeyenler daha doğrusu meymenet heyetinin olumlu görüşünü alamayanlar ebediyen devlet hizmetine giremezlerdi. İşte bunlara da meymenetsizler denirdi. Rivayet edilir ki meymenetsiz sözü buradan gelmektedir. google'den kopya çektim :)
meymenetsiz,suratsız..
Meymenet: (yümn kökünden) iyi özellik, uğur
iyi nitelik, uğur, hayır, bereket.
uzun süredir suratımdan kaybolan ifade...
Ashab-ı Meymenetun: Kuranda geçen bir kavramdır, Anlamı hesap günüde kitapları kendilerine sağdan verilecek olanlardır.
Birde Ashab-Meşameh vardır ki buda kitapları kendilerine soldan verilecek olanlar demektir.
Ancak burda bahsedilen sağ ve sol kavramları bazı dangalakların anladığı sağ ve sol düşüncelere sahip olanları ifade etmez, Sağcılık ve solculuk İngiliz parlamentosunda muhafazakarların sağ cenahta karşıtlarının ise sol cenahta oturmalarından gelir...
istanbulda bir ara bu adi tasiyan giyim magazalari zinciri vardi.
Uğurlu, sağ el,sağ taraf
kökeni 'yemîn'. kelime arapça.
Selçuklu kaynaklarının verdiği bilgilere göre özellikle Anadolu Selçuklularında bürokrat yahut devlet adamı seçimini bir (komisyon) heyet yapardı. Bu heyet vezir, asker, kadı, hekim vs gibi değişik branşların en üstündeki şahıslardan teşkil edilirdi. Ve bu heyete meymenet heyeti denirdi. Devlet memuru yahut yönetici olmak isteyen gençler bu heyete müracaat ederlerdi. Devlet adamı adayları bu heyetçe iyice incelenir Soyu sopu araştırılırdı. Huyu suyu gözü pekliği vatan sevgisi, yetenekleri kontrol edilirdi. Sonrada aday hakkında bir karara varılırdı. 'Tamam sen sınavı geçtin' dedikleri zaman artık aday o tarihten sonra boş kadrolara müracaat eder ve doğrudan atanırdı. Sınavı geçemeyenler daha doğrusu meymenet heyetinin olumlu görüşünü alamayanlar ebediyen devlet hizmetine giremezlerdi. İşte bunlara da meymenetsizler denirdi. Rivayet edilir ki meymenetsiz sözü buradan gelmektedir.
google'den kopya çektim :)