eski adı Aydınlık şimdiki adı Evrensel olan gazetenin genç muhabiri....taze bir nefesti metin göktepe...aylardan ocak yıl 96 yı göstermekte....polis copu yine sahnelerde....başına aldığı darbe.....acı son...hep aynı...değişmiyor yine...rahat uyu metin demek çok isterdim...herşey yoluna girmek üzere artık can acısı yok demek isterdim...aylardan temmuz yıl 2008 i göstermekte...ne acı bir arpa boyu yol katedilememiş ve ne acı hala sudan ucuz insan hayatı....
metin'in kafasinda bir darp var polis karakolundan morga kadar mosmor bir darbe var yüregimizde beynimizde soruyor bir isaret fisegi biz ölerek mi yasamayi ögrenecegiz hala...
Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 'Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar' diyerek gittiği haberde, gözaltına alındı ve polislerce dövülerek öldürüldü. Gün 8 Ocak 1996'ydı. Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti. Ancak, 'Sarı Basın Kartı' olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte 'ısrarcı' davranınca da, gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. Burada polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü. Devlet yetkilileri önce; 'Sandalyeden düştü', 'Duvardan düştü' dediler; ancak meslektaşlarının ve emekçileri katillerin yakasını bırakmadı. Metin Göktepe cinayeti, ilk günden itibaren basın tarihinde; devletin basına yönelik tutumunu gösterdiği kadar; gazetecilerin meslektaşlarına sahip çıkmasının ve halkın haber alma hakkını savunmasının önemli bir örneği olarak kayda geçti. Bu mücadelede; genç gazeteciler ile Metin'in gazetesi Evrensel, başta annesi Fadime Göktepe olmak üzere Göktepe ailesi ve avukatları ile Metin'in haberini yaptığı emekçiler en önde yürüdüler. İlden ile sürülen Metin Göktepe davası, 'mahkumiyet kararı çıkan ilk gazeteci cinayeti' olarak basın tarihinde yerini aldı.
vurma zalim vurma n'lur... körpeciktir kıyma n'lur... benim yavrum gazateci onu benden alma n' lur... oy ben ölem oy oyben ölem oy METİN'im sen ölme n'lur, dur ben ölem oyyy! ! ! !
eski adı Aydınlık şimdiki adı Evrensel olan gazetenin genç muhabiri....taze bir nefesti metin göktepe...aylardan ocak yıl 96 yı göstermekte....polis copu yine sahnelerde....başına aldığı darbe.....acı son...hep aynı...değişmiyor yine...rahat uyu metin demek çok isterdim...herşey yoluna girmek üzere artık can acısı yok demek isterdim...aylardan temmuz yıl 2008 i göstermekte...ne acı bir arpa boyu yol katedilememiş ve ne acı hala sudan ucuz insan hayatı....
metin'in kafasinda bir darp var
polis karakolundan morga kadar
mosmor
bir darbe var yüregimizde beynimizde
soruyor bir isaret fisegi
biz ölerek mi yasamayi ögrenecegiz hala...
can yücel.....
o bir yaşam ağacı.o bir duruş.o bir İNSAN.METİN YAŞIYORSUN VE HEP YAŞAYACKSIN BİLİYORUM TÜM BASKILARA KARŞI DURDUN BİZLERDE DURACAĞIZ
Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 'Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar' diyerek gittiği haberde, gözaltına alındı ve polislerce dövülerek öldürüldü. Gün 8 Ocak 1996'ydı. Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti. Ancak, 'Sarı Basın Kartı' olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte 'ısrarcı' davranınca da, gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. Burada polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü.
Devlet yetkilileri önce; 'Sandalyeden düştü', 'Duvardan düştü' dediler; ancak meslektaşlarının ve emekçileri katillerin yakasını bırakmadı. Metin Göktepe cinayeti, ilk günden itibaren basın tarihinde; devletin basına yönelik tutumunu gösterdiği kadar; gazetecilerin meslektaşlarına sahip çıkmasının ve halkın haber alma hakkını savunmasının önemli bir örneği olarak kayda geçti. Bu mücadelede; genç gazeteciler ile Metin'in gazetesi Evrensel, başta annesi Fadime Göktepe olmak üzere Göktepe ailesi ve avukatları ile Metin'in haberini yaptığı emekçiler en önde yürüdüler. İlden ile sürülen Metin Göktepe davası, 'mahkumiyet kararı çıkan ilk gazeteci cinayeti' olarak basın tarihinde yerini aldı.
Biz ölerek mi yaşamayı öğreneceğiz hala? ...
Güzel meslektaşımı saygıyla anıyorum.Anısı mücadelemizde yaşıyor.
Gözaltında öldürülen gazetecimiz. Bana tamamlanamamış bir hayatı ve hüznü çağrıştırıyor.
vurma zalim vurma n'lur...
körpeciktir kıyma n'lur...
benim yavrum gazateci onu benden alma n' lur...
oy ben ölem oy
oyben ölem oy
METİN'im sen ölme n'lur, dur ben ölem oyyy! ! ! !