Ben seni yalansız Bahar gibi sevdim. Sevgi adınaydı Milis beraberliğimiz. Sabahtan akşama Günü tarar örerdik Ve kedileri İkimizde çok severdik... Metin Altıok
Ve Cemal Süreya hep bir yerlerde Unuturdu o şapkayı Ama şapkaydı belkide isteneyi unutan kolay değildi doğrusu Böyle bir başta durmak Hem şairin forsu Hem sıradan eşya olmak. Metin Altıok.
Yıl 1993 Metin Altıok, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’a gidecektir... Aydınlık dergisine, kendisinin olmadığı günler için yedek yazılarını yazıp bırakır. Akşam, evde tüm şiir kitaplarını tek tek imzalar ve eşi Nebahat Hanım’a bırakır. Yola çıkmadan önce masanın üzerine kendi resmini çizdiği bir kağıdı eşine gösterip; “Yandığımın resmidir” der...
Yeni bir ülke yoktur, Diyor o ünlü şair; Ne de yeni denizler. Nereye gitsen bu kent, Seni peşinden izler. Ama gitmektir benim Yenilmezliğim dünyada. Ve ben durmaz giderim,Bu can tende durdukça.
Çocuk ders çalışıyor görünüşte Sayfaları yavaş yavaş çeviriyor Çocuk deniz çalışıyor gerçekte Gözlerini ufuklara dikiyor Durup durup adını anıyor Aşkın sözlüğünü ezberlemekte Bütün nöbetçilerle yarışıyor Gözleriyle gelişini beklemekte
Biz şimdi aşk öğrenelim İnsan dersi sonra da öğreniyor Yüzyıllık kitaplarda bilgi kendi malınıız Haritadan şehirler kaçmıyor ya Sevinmek yaşarlığa dokunmaktır Atlı gibi dört nala içimizden gidiyor Bazen her şey yanılmaksa bile Sevişmek en az yanılmaktır
Felsefeci-Şair Metin Altıok'a göre şiir: 'İnsanların duygu dünyaları arasında bağ kurarak,bu öznel dünyaların ortak bir duygu acununda birleşmesine yarar.İnsanın sınırlı yaşam boyutlarını aşarak,yücelmesine ve enginleşmesine yarar.İnsanın hayatla olan tarihsel savaşımının ürünü olan duygu birikimine sahip çıkmasına yarar.İnsan soyunun evrensel tınısı olarak,kişinin her türlü yabancılaşmalardan kurtulmasına yarar.Kötülüklerden arınmaya yarar.Şiir insanları sevmeye yarar...'
Metin ALTIOK:Şair ve Felsefeci.Sivas katliamında yakılarak yok edilen 37 Türk aydınından biriydi.Sayıları giderek azalan değerlerimizden. Saygıyla anıyorum.
'Ah kavaklar, ah kavaklar Beni hoyrat bir makasla eski bir fotoğraftan oydular Orda kaldı yanağımın yarısı kendini boşlukla tamamlar Omzumda bir kesik el, ki hala durmadan kanar Ah kavaklar, kavaklar! '
Bugünlerde öğrendim ki Kavakları Onno Tunç besteleyip Sezen Aksu söylediğinde Altıok, Bingöl Lisesi'nde felsefe öğretmeniymiş. Bestenin telif geliriyle bir buzdolabı almış evine... Metin Altıok, Sivas'ta bir yobaz yangınında ateşe verildi. Yüreğimizde, hoyrat bir makasın eski bir fotoğraftan oyduğu, filozof bir şairin ağıtı var: Ah kavaklar, kavaklar! Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar...
Şiir bilgisinin en önemli özelliği bu bilginin genel bir bilgi olmamasıdır. Çünkü şiir devingen ve değişken, her seferinde tek ve özgün olan çok özel bir varoluş biçimine sahiptir. Bu özellik başka şairlerin şiirleri için olduğu kadar aynı şairin şiirleri için de geçerlidir. Şiirle her karşılaşmamız bir öncekinden farklı, yeni bir karşılaşmadır.'
Durmadan avuçlarım terliyor, İnildiyor ardımdan Girdiğim çıktığım kapılar. Trenim gecikmeli, yüreğim burgun, Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.
Dolanıp duruyorum ortalıkta. Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim, Rakım bir türlü beyazlaşmıyor. Anahtarım güç dönüyor kilidinde, Nemli aldığım sigaralar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.
Kimi zaman çocuğum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.
Bekliyorum bir kapının önünde, Cebimde yazılmamış bir mektupla. Bana karşı ben vardım Çaldığım kapıların ardında, Ben açtım, ben girdim Selamlaştık ilk defa.
Yıkıcılar geldiler, yıktılar bütün duvarları. Yalnız temel kaldı geriye ve birkaç tuğla kırığı. İş araçlarında artık, Bir canavar ağzıyla deşmek için toprağı. Ve temizleyecekler kazılan yerlerde Bizden kalan balçığı.
1993 te en ufak bir gösteride harakete geçen ve insanların içine dalan devletin ne hikmetse sadece seyirci olarak kaldığı Madımak otelinin yakılışında ölen şairimiz.Hatta dönemin başbakını olaylardan sonra otel önünde ki insanlara bir zarar gelmedi demiştir.Tabi içindekilerle fazla ilgilenmiyorlardı galiba...
"...Söyle nerden edindin sen/ bu mevsimsiz seneyi?..."
Ben seni yalansız
Bahar gibi sevdim.
Sevgi adınaydı
Milis beraberliğimiz.
Sabahtan akşama
Günü tarar örerdik
Ve kedileri
İkimizde çok severdik...
Metin Altıok
"Ben sizleri içinizdeki, o bilmediğiniz, yüzünüzle sevdim." (Metin Altıok)
Sivas'ta öldürülen Altıok Metin'tarih üzre de,Osmanlı üç kıtaya yayıldı ama güngörmüş Anadolu yine de hiç Osmanlı olmadı.
Ve Cemal Süreya hep bir yerlerde
Unuturdu o şapkayı
Ama şapkaydı belkide isteneyi unutan
kolay değildi doğrusu
Böyle bir başta durmak
Hem şairin forsu
Hem sıradan eşya olmak.
Metin Altıok.
Yıl 1993
Metin Altıok, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’a gidecektir...
Aydınlık dergisine, kendisinin olmadığı günler için yedek yazılarını yazıp bırakır. Akşam, evde tüm şiir kitaplarını tek tek imzalar ve eşi Nebahat Hanım’a bırakır. Yola çıkmadan önce masanın üzerine kendi resmini çizdiği bir kağıdı eşine gösterip; “Yandığımın resmidir” der...
-ilginç-
sonrası malum zaten.
GERİYE KALAN
Bir anahtar verdindi bana
Kabaran yüreğimi bilerek.
Kullanıp durdum onu gönlümce,
Aşkıma kenar süsü diyerek;
Aşındırdım dişlerini zamanla.
Geriye ben kaldım işte.
Yalan olur sevmedim dersem;
Ama yolcu yolunda gerek.
Ey ömrümün uğuldayan durağı;
Yanlış hesaptan dönerek,
Benli günlerini sil istersen.
Geriye sen kaldın işte.
METİN ALTIOK
BİR
UYUMSUZ
Yangın RASTLAŞMA Deprem
lardan lerden
geliyorum geliyorum
dedi dedi
adam kadın
ve
dep yan
rem gın
lere lara
gitti gitti
yıkık yanık
metin altıok
Yeni bir ülke yoktur,
Diyor o ünlü şair;
Ne de yeni denizler.
Nereye gitsen bu kent,
Seni peşinden izler.
Ama gitmektir benim
Yenilmezliğim dünyada.
Ve ben durmaz giderim,Bu can tende durdukça.
DEĞİŞİM
Çocuk ders çalışıyor görünüşte
Sayfaları yavaş yavaş çeviriyor
Çocuk deniz çalışıyor gerçekte
Gözlerini ufuklara dikiyor
Durup durup adını anıyor
Aşkın sözlüğünü ezberlemekte
Bütün nöbetçilerle yarışıyor
Gözleriyle gelişini beklemekte
Biz şimdi aşk öğrenelim
İnsan dersi sonra da öğreniyor
Yüzyıllık kitaplarda bilgi kendi malınıız
Haritadan şehirler kaçmıyor ya
Sevinmek yaşarlığa dokunmaktır
Atlı gibi dört nala içimizden gidiyor
Bazen her şey yanılmaksa bile
Sevişmek en az yanılmaktır
Metin Altıok
Neden kedi seven
Bir insan
Olduğumu
Biliyorum da
Kedisiz ve sevgisiz
Getiriyorum
Yaşadığım günlerin
Yaprak döken sonunu?
Felsefeci-Şair Metin Altıok'a göre şiir:
'İnsanların duygu dünyaları arasında bağ kurarak,bu öznel dünyaların ortak bir duygu acununda birleşmesine yarar.İnsanın sınırlı yaşam boyutlarını aşarak,yücelmesine ve enginleşmesine yarar.İnsanın hayatla olan tarihsel savaşımının ürünü olan duygu birikimine sahip çıkmasına yarar.İnsan soyunun evrensel tınısı olarak,kişinin her türlü yabancılaşmalardan kurtulmasına yarar.Kötülüklerden arınmaya yarar.Şiir insanları sevmeye yarar...'
Metin ALTIOK:Şair ve Felsefeci.Sivas katliamında yakılarak yok edilen 37 Türk aydınından biriydi.Sayıları giderek azalan değerlerimizden.
Saygıyla anıyorum.
SONDEYİŞ
Dolaştım yıllardır şurda burda,
Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda,
Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
Mersin Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü' nün en tatlı, en güzel yürekli hocası.
Temiz kalmış ne bulunur bir çöplükte
Aşk da kirlenir elbet insanla birlikte.
İçimdeki YEGANE Aşk! ! ! gerisi olamaz bu cümlenin.nokta
(Allah AŞK'ı müstesna)
'Ah kavaklar, ah kavaklar
Beni hoyrat bir makasla
eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
kendini boşlukla tamamlar
Omzumda bir kesik el,
ki hala durmadan kanar
Ah kavaklar, kavaklar! '
Bugünlerde öğrendim ki Kavakları Onno Tunç besteleyip Sezen Aksu söylediğinde Altıok, Bingöl Lisesi'nde felsefe öğretmeniymiş. Bestenin telif geliriyle bir buzdolabı almış evine...
Metin Altıok, Sivas'ta bir yobaz yangınında ateşe verildi.
Yüreğimizde, hoyrat bir makasın eski bir fotoğraftan oyduğu, filozof bir şairin ağıtı var:
Ah kavaklar, kavaklar!
Acı düştü peşime
ardımdan ıslık çalar...
Şiir bilgisinin en önemli özelliği bu bilginin genel bir bilgi olmamasıdır. Çünkü şiir devingen ve değişken, her seferinde tek ve özgün olan çok özel bir varoluş biçimine sahiptir. Bu özellik başka şairlerin şiirleri için olduğu kadar aynı şairin şiirleri için de geçerlidir. Şiirle her karşılaşmamız bir öncekinden farklı, yeni bir karşılaşmadır.'
Metin Altıok
Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim burgun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldığım sigaralar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Kimi zaman çocuğum,
Bir müzik kutusu başucumda
Ve ayımın gözleri saydam.
Kimi zaman gardayım
Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Bekliyorum bir kapının önünde,
Cebimde yazılmamış bir mektupla.
Bana karşı ben vardım
Çaldığım kapıların ardında,
Ben açtım, ben girdim
Selamlaştık ilk defa.
Metin Altıok/ Evde Yoklar
Yıkıcılar geldiler, yıktılar bütün duvarları.
Yalnız temel kaldı geriye ve birkaç tuğla kırığı.
İş araçlarında artık,
Bir canavar ağzıyla deşmek için toprağı.
Ve temizleyecekler kazılan yerlerde
Bizden kalan balçığı.
Metin Altıok
(Kendinin Avcısı,1979)
1993 te en ufak bir gösteride harakete geçen ve insanların içine dalan devletin ne hikmetse sadece seyirci olarak kaldığı Madımak otelinin yakılışında ölen şairimiz.Hatta dönemin başbakını olaylardan sonra otel önünde ki insanlara bir zarar gelmedi demiştir.Tabi içindekilerle fazla ilgilenmiyorlardı galiba...