Paranın ve imanın kimde olduğu belli değildir düsturuyla olusturulmustur diyebiliriz... Zira imanlarını saklamışlar ve kınanmak istemişlerdir... Fuzûlî'yi bildiğini söyleyen, yalayıp yutmuşluğundan dem vuran bir insan bile bunu Nesimi'den moda ilen hırka zannedebilir...
Herkese döner aklı evvel der Kendi aklından yazık bîhaber... Abid olsan ne zahid olsan ne Eşşek aynı, eğer aynı eğer...
Efenim melamet bir hırka çeşidi idir. Ekseriyyet ilen derviş-i mürşid tayfasının ziyadesiylen rağbet edip puşi ilen kombine ettiği libastan idir,moda ilen. Vaktiylen kimin giyip kime giydirdiği, kimin çıkarıp kime verdiği muğlak olup son melaneti meymenetsizin birinin giydiği rivayet edilmiş idir,muhtemel ilen. Efenim o değil de; nasıl olup da günümüz sufilerinden sufya-ı safiyyenin mevzu bahis terimi pas geçtiği, şahsımızı evvelen hayret ettirmiş ahirinde müteessir kılmış, tefekküre sevketmiş idir. Bu elim halin zuhur etmesi neticesinde muhterem şahsım ve dedelerim “zaruret hasıl oldu madem; safiyyeyi salladık dermadem”deyup iki satırı zar zor geçen cümle-i kelam ilen koskoca terimi geçiştirmiş idir,istinaden. Nahlet ilen…
melamet farscada serzenis demek hani birisi yanlis bi sey yapttiginda duydugu pismanlik yada baska birisi melamet eder neden bu isi yapttin gibi. bence pismanlik demek:P
melâmîlerin mezar taşlarına ‘bî ser ü pâ’ denir. başsız ve ayaksız. zira birçok melâmî ulu kişisi başı kesilerek idam edilmiştir. o yüzden bu yola revan olanlar, başları kesilerek denize atılan büyüklerinin hatırına mezar taşlarına ‘baş’ koydurmayı edebe mugayir bulmuşlar.
'Cennet cennet dedikleri: Bir kaç köşk ile,bir kaç huri; İsteyene ver sen onu Bana seni gerek seni'Yani Yunus gibi düşünmek.Ve: 'Akıl gibi servet,iyi hal gibi dost,edeb gibi miras,ilim gibi şeref yoktur.'diyen Hz.Ali gibi yaşamaktır.
melamilik tamamen ilme dayelı bir öğreti sistemidir.bu silsile yolu gecmişden günümüze kadar gelir.bir ilmi keşif yoludur.bir melamiyi ancak bir melmi anlayabilir.genel görüş kötülenmek gibi algılanması yanlışdır.bu tamaen bu ylun bilinmeyişinden kaynaklanan bir kanıdır.ilgilenenlere bu konuda yardımcı olabilirim.msn [email protected] ilgisi olanları beklerim.herkeze selamlar.
melamilk allahla bir olmadır ölmeden ölmek islamın bütün kurallarına uymaktır büyük okyanusu düsünun sızde bır bardak su sunuz kendinizi yanı obardağı okyanusa döktüğunuz zaman onunla bır olup suya karışırsınz işte ozaman guç olursunuz ondan sonra o sudan kendınızı bır daha ayıramassınız ne yaparsanız yapın işte melamının ozu bu tabikı anlayan için
melamilik:disi halkla ici hakla olan kisiye denir. nefsini kinayip kendi eksikliklerini giderme cabasidir.resulullahin (as) ahlaki ile ahlaklanmaya denir...
melamilik:resulullahin(AS) in ahlaki le ahlaklanmaya denir.nefsini kinayip kendi eksiklerini bulup giderme cabasi icinde olmak demektir.Disi halkla ici ise hakla olan kisi demek...yani sacma falan degil....
Melamilik kesinlikle saçmalık sapkınlık vs yolu değildir. Melamilik Peygamber efendimiz Hz MUHAMMED (S.A.V) efendimizin 'ölmezden evvel ölünüz' sırrına nail olmak çabasıdır. Melamette kesinlikle şekle kirliliğe insana ve Kurana aykırı hiçbir hal ve hareket yoktur. Benlik duygusundan arınmak. kibiri gruru yenmek. güzel ahlakla ahlaklanmak çabasıdır. güler yüzlü olmak, alçak gönüllü olmak, yüzlerinde sürekli tebessüm barındırmak çabasıdır. bunları yaşayabilmek içinde bazı arkadaşlarımın yazdığı gibi yöntemlere başvurmazlar. Melameti yaşayan bir insanı tomlumda ayırt etmeniz imkansızdır. Melami olduğunu belirten hiç bir şekli yoktur. sakal hırka vb. zaten melamet maneviyat ile ilgili diğer arkadaşlarımında belirttiği gibi 'öz' le ilgili bir husustur. melamet bir tarikat değildir. çokta eleştiri alan ilimdir. ama butun bu eleştirilere en güzel cevabı Aşık veysel ozanımız vermiştir.
Ben Melamet hırkasını Kendim giydim eğnime Ar ve Namus şişesini Taşa çaldım KİMENE.
Ar şişesini taşa çalmaktaki maksat (anlam) Melameti yaşamaktan utanmamak. Bilgilendirebildiyesem ne mutlu. Saygılarımla
melamilik şekil ve şekilcilikten, kayıtlı ibadetten uzak daimi ibadete kavuşan hak gözüyle bakmayı ögrenendir,ölmezden evvel ölendir,nefsini bilip rabbını bilendir
melamilik vahted-i vucüd ilkesini benimseyen tasavvufi bir düşünce sistemidir.melamlar yani bu düşünceyi benimseyen kişiler halkın içinde ayırt edilebilir özelliklere sahip değillerdir.ibadetleri ve tüm hakkı yaşayışları gizlidir.şekille değil özle ilgilenirler.
'BEN MELAMET HIRKASINI KENDİM GİYDİM EYNİME AR VE NAMUS ŞİŞESİNİ TAŞA ÇALDIM KİME NE? '
BÜYÜK BİR İSLAMİ KAVRAMIN TERSYÜZ EDİLMESİ
Melamet, Osmanlıca'da aşırı tevazu, dış görünüşte rezillik demek olup tasavvufi terim olarak ihlkas ve samimşiyete önem veren, insanları dış görünüşleriyle değerlendirmeyen bir anlayıştır. Bu kavram tarihte MELÂMi dediğimiz tasavvufçuları doğurmuştur.
MELAMî: Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çalışan, bu yolda farzları yapıp, haramlardan sakınan, şöhretten kaçındıkları için nâfile ve sünnetleri gizli yapan kimse. Nefislerini kınadıkları için melâmî adı ile anılmışlardır.
Melâmîler sıdk (doğruluk) ve ihlâsı (yaptıklarını yalnız Allahü teâlânın rızâsı için yapma hâlini) kazanmağa çalışır. İbâdetlerini, yaptığı iyilikleri gizler, sünnetleri ve nâfile ibâdetleri çok yaparlar. Bu ibâdetlerin görünmesinden korkarlar. (Molla Câmî)
Melâmîlerin doğru yolda olanlarına KALENDER denir.
BUNUN ÇARPITILMIŞ DEJENERE EDİLMİŞ KISMI Melâmîlerin yalancı taklidcileri, zındıklardan, dinsizlerden bir kısımdır ki, her türlü günâhı işlerler. Kalblerimiz temizdir, her işi Allah rızâsı için yapıyoruz derler. Riyâdan, gösterişten kurtulu p, hâlis Allah adamı olmak için günâh işliyoruz, derler. Allahü teâlânın ibâdete ihtiyâcı yoktur. Kulların günâh işlemesi O'na zarar vermez. Asıl günâh mahlûkları incitmek, can yakmaktır. İbâdet de insanlara iyilik, ihsân etmektir derler. Bunlar zındık, dinsizlerdir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Çeşitli kıymetli isimler altında saklanan dinsizler, az değildir. Meselâ melâmî ismi böyledir. Hiç ibâdet yapmayan, her çeşit günâhı, kötülüğü işleyen, İslâmiyet'e uymayan sapıklar, kendilerine melâmî dediler.
Hâlbuki melâmîler, beş vakit namaz gibi farzları câmide kılarlar, haramlardan kaçınıp, nâfile ve sünnetleri evlerinde gizli kılar ve şöhretten sakınırlar. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Tıpkı İRTİCA kavramı gibi..İslamiyet döneminde 'dinden kopmak, eski din ve adetlere dönmek' anlamına gelen irtica kelimesi, bugün islamiyetei yaşamak isteyenler için kullanılıyoır. YAZIK.
bazı dertler muammadır şifasına bal gerek sırlar varki anlatılmaz anlamaya hal gerek anlayanlar bildim sanıp zahirinde hiç olur özünü bilip kananlar batınında iç olur illa huu
Melamilik Allah'ı(cc) dosdoğru bilmek, ibadetini sadece Allah'ın(cc) rızası için yapmak, nefsini terbiye etmek demektir. Melami ibadetini gizler ki çevresinden nefsini, kibrini besleyecek sözler işitmesin. Melamilik 'ben hiçim, Allah(cc) var demektir. Melami önce kendiyle barışandır, sonra tüm çevresiyle barışandır. Bu şu demektir, Allah'tan(cc) iki kez razı olandır, önce kendini tanıyan, halini bilen ve kendiyle barışan mümin daha sonra Allah'ın(cc) tüm yarattıklarını sever ki Allah'tan(cc) razı olabilsin. Kul Allah'tan (cc) razı olmalıdır ki, Allah da(cc) kulundan razı olabilsin. 'Kimse beni sevmese de ben herkesi seviyorum Yaradandan ötürü' diyebilendir. Melametilik bir tarikat değil bir ahlaktır. Melami nefsini terbiye yolunda her türlü mevkii, makamı üzerinde istemez, sakınır. Allah(cc) yolundadır ancak dünyadan kopmamıştır, dünya için çalışır, kendi rızkından sonrasını sadece Allah(cc) Rızası için başkalarına yardım için kullanır, bunu da gizler! Dünya malını kazanmaya gayret eder ancak onunla övünmekten alabildiğine kaçar. Melamilik, kendisine 'Cennet'e gitmek ister misin? ' diye sorulabilse 'Allah'ın (cc) takdiri neyse o olur, sadece Allah benden razı olsun! ' diyebilecek kadar nefsinden sıyrılmaya ulaşmak için çabalamaktır. Yunus Emrenin şu sözüdür esasen; 'cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri, isteyene ver onları, BANA SENİ GEREK SENİ! ...'.
Paranın ve imanın kimde olduğu belli değildir düsturuyla olusturulmustur diyebiliriz... Zira imanlarını saklamışlar ve kınanmak istemişlerdir... Fuzûlî'yi bildiğini söyleyen, yalayıp yutmuşluğundan dem vuran bir insan bile bunu Nesimi'den moda ilen hırka zannedebilir...
Herkese döner aklı evvel der
Kendi aklından yazık bîhaber...
Abid olsan ne zahid olsan ne
Eşşek aynı, eğer aynı eğer...
Efenim melamet bir hırka çeşidi idir. Ekseriyyet ilen derviş-i mürşid tayfasının ziyadesiylen rağbet edip puşi ilen kombine ettiği libastan idir,moda ilen.
Vaktiylen kimin giyip kime giydirdiği, kimin çıkarıp kime verdiği muğlak olup son melaneti meymenetsizin birinin giydiği rivayet edilmiş idir,muhtemel ilen.
Efenim o değil de; nasıl olup da günümüz sufilerinden sufya-ı safiyyenin mevzu bahis terimi pas geçtiği, şahsımızı evvelen hayret ettirmiş ahirinde müteessir kılmış, tefekküre sevketmiş idir. Bu elim halin zuhur etmesi neticesinde muhterem şahsım ve dedelerim “zaruret hasıl oldu madem; safiyyeyi salladık dermadem”deyup iki satırı zar zor geçen cümle-i kelam ilen koskoca terimi geçiştirmiş idir,istinaden.
Nahlet ilen…
melamet farscada serzenis demek hani birisi yanlis bi sey yapttiginda duydugu pismanlik yada baska birisi melamet eder neden bu isi yapttin gibi. bence pismanlik demek:P
MELÂMİ DERLER BİZE
Muhammed Nûr Pirimiz,
Tevhidtir mesleğimiz,
Bî huruftur zikrimiz,
Melâmi derler bize.
Bizim elimiz tutmaz,
Kulaklarımız duymaz,
Gözlerimiz yok bakmaz,
Melâmi derler bize.
Ölmeden evvel ölen,
Varlığı Hakk'a veren,
Vücud kabrine giren,
Melâmi derler bize.
Kurb-i Feraiz'de Hak,
Dedi ben zahirim bak,
Olmuşuz Hak ile Hak,
Melâmi derler bize.
Kurb-i Nevafil ile,
Sabır ve şükür ile,
Vardık biz Muhammed'e,
Melâmi derler bize.
YAHYA SALİH Melâmi,
Söyler güzel Kelamı,
Hor görmeyin selamı,
Melâmi derler bize.
Yahya Salih ALTINDAĞ.
02 Eylül 2009/ Çarşamba
NECİSTEN KURTULASIN
Ölmeden evvel ölesin,
Zikirle yıkanasın,
Ummanlara dalasın,
Necisten kurtulasın.
Günah işlemeyesin,
Sevap işlemeyesin,
Fail Hakk'dır bilesin,
Necisten kurtulasın.
Gözün çirkin görmesin,
Dilin şer söylemesin,
Her yerde Hak göresin,
Necisten kurtulasın.
Vücudunu ver Hakk'a,
Ulaşasın sen Hakk'a,
Yok ol Hak ile Hak'da,
Necisten kurtulasın.
Ahirete varmak için,
Cennete girmek için,
Rabbini görmek için,
Necisten kurtulasın.
Muhammed'e varmaya,
Şefaati almaya,
Var git sen kul olmaya,
Necisten kurtulasın.
Lâ İlâhe illallah,
Muhammed Resûlallah,
Bunu böyle bil YAHYA,
Necisten kurtulasın.
Yahya Salih ALTINDAĞ.
01 Aralık 2008/Pazartesi
Melâmiliğin Tarihsel Seyri:
Melâmîlerin birinci piri sayılan Hacı Kassar-ı Veli Hazretleri, 884–885 yıllarında
doğmuştur. Melâmîlerin birinci piri ve Kutb-ul Aktab’ıdır.
Mevlâna Celâleddin-i Rumî Hazretleri ise, 30 Eylül 1207 tarihinde dünyaya
gelmiştir. Asıl adı Muhammed'dir. Mevlâna Hazretleri, 18 Aralık 1273 tarihinde
Konya'da Hakk'a yürümüştür. İlk devre Melâmîleri, Mevlâna ile tarihe gömülür.
Eserleri, menkıbeleri dilden dile gezer, yaşantıları örnek alınır.
Melâmîlerin ikinci piri Hacı Bayramı Veli Hazretleri, 1352 tarihinde Ankara'nın
Solfasol köyünde doğmuştur, 77 yaşında iken 1429 tarihinde Ankara'da vefat etmiştir.
Türbesi Ankara'dadır.
Kuru bilgiler, insanı insan yapmaz. Bilgi insanı daha egoist yapar. Aşka ve
cezbeye inanmak lâzımdır. Vahdeti vücut görüş ve inanışına inanmak lâzımdır.
İblisten bilgili kim olabilir? Bilgisi ile Âdem’e secde etmedi, bilgisi ile boynuna lânet
halkası geçti. Bilgi; ancak vahdet-i vücut tevhid ilmidir. En iyi öğretmen, vahdeti
vücudu en iyi anlatandır.
Melâmet hırkasını giyen, dünyadan da ukbadan da geçer, Hakk ile Hakk olur.
Dünyadan geçen ne sultana kul olur, ne kuvvete! .. Hakk’tan gayri dinleyecek,
görülecek kimse kalmaz. O vakit hükümdar, vezir değerini yitirir. Ukbadan geçen ise,
ne hocaya önem verir, ne onun sözlerine…
Her zerre bir ayet
Her olay bir ayettir…
Ey Allahın kulu! Şimdi hac zamanı geldi, buluğa erdin. Artık islâmın beş
şartından olan şartları yerine getir. Hac seferini yerine getir. Demir çarık demir çorap
giy de, bir insan-ı kâmil ara.
(Vel’asri innel insane lefi hüsrin) Bu ayeti kerime hakkında Resulü Ekrem
(SAV) buyurmuştur ki; “Sadece bu Vel’asri ayeti, müşkülleri hal etmeğe yeterdi.”
Bu ayet asrın velisini tanımayanlar için bir ibret tablosudur.
Biz kime ne diyebiliriz! Cenab-ı Hakk, ezelde olacak olanı takdir etmiştir. Bizler
ancak o takdirin mazharlarıyız. Allahu Teâlâ'yı sevemiyorsan, onun veliyullah olan
dostlarını sev ki, sen de saadete eresin.
Bu kelâmlar Hakk’ın kudret kaleminden yazılırken, bende dinliyor ve taaccup
ediyordum. Nasıl da kendinden kendine hayat kurtarıcı izzet ikramlarda bulunuyorsun
sevdiklerine ey yüce Allah’ım! ..
Ya Rabbi, seni sevenler bir ehadiseyir insan-ı kâmil ile sevdi. Sana erenler de
onunla erdi. Ya Allah, çünkü sen 'O'sun. O da senden başkası değil. Ancak kalpleri
mühürlü, kulakları sağır, gözleri kör olanlar senin sözlerini işitmediler.
Ey gönlümün sultanı, hâlbuki sen beni bahane etmiş, bu kürsüden konuşan
yüceler yücesi azimüşşan değil misin?
Sende insaf, sende merhamet var ise, kendine acı Ey Münafakih! Allah’ın
aşkına tutulmuş âşıklar, senin sözünü bir nebze sem'ine güş etmezler.
Çünkü âşıklar, insan-ı kâmili bulmuşlardır. Tevhid ilminin, insan-ı kâmil
yüzünden, gözünden okunacağı idraki içindedirler. İnsan-ı kâmilin bir kere bir salike
nazarının, Mescid-i Nebevî’de kırk sene ibadetten hayırlı olduğunun zevkine
varmışlardır.
Benim iki gözümün nuru, yirminci asrın Melâmî Kutb-ul Aktabı Seyyid
Muhammed Nurül Arabî Hazretleri; 'Tevhidi ef’al saliki ayağını yere basmasın
benim yüzüme bassın' “Aşığın küfrü dahi iman durur” demiyor mu?
Ben makam eriyim, “Errahmanirrahim” in delili değil, medlülü önemlidir. Şimdi
“o medlülüm” desem ne çıkar? Yine benden de diyen “O” değil mi?
Melâmî kılığında niceler gördüm ki, gözlerine girsen bile yine seni tanımıyorlar,
ilimde “Şam arpalık, Mısır buğdaylık” demenin sarhoşluğu içinde, debelenip
duruyorlardı. İşte ben canlı Kur'an’ım ve ben o Kur'an’ın bendesiyim. Hz. Pir; “Her
olay bir ayettir, her zerre bir ayettir” demiyor mu? Var git Kur'an’dan dem vurma ki,
Kur'an zat-ı ilâhîdir.
İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri “Bir vaiz ki, okuduğu ayetin hangi makama
geldiğini bilmez, işte o vaizi zamanın padişahının kürsiden kılınç ile indirmesi
evlâdır.” buyurmuştur. Erenler buyruğu sen kendi nefsini bırakmış, başkasına cihat
ilân ediyorsun. Cihad ona derler ki, ef’al, sıfat ve zat Hakk’ın olduğunun zevkine
eresin.
Sözden elini çek anasının dinini sanat serdeden zahid! Ben makam eriyim, sıratı
müstakimim, (Feeynema tüvellü fesemme vechullah) (Bakara 115) ayeti
kerimesinin manası hayatımı kapsamış, (İllel mevcude illâ ene): O zahir oldu, sözün
hükmü kalmadı. (Şêhidallahü ennehü lâ ilâhe illâ hû) (Âl-i İmran 18): Hakk kendi
kendine şehadet eder. Artık muhtar Odur ki, hiç kimse Onun yanında söz sahibi
değildir. Leâl yüzlü sultan buyurmuştur ki; “Ahmağı yar eyleyen ahmak olur.
'zahit bizi tan eyleme
hak ismin okur dilimiz
sakın efsane söyleme
hazret'e varır yolumuz'
melâmîlerin mezar taşlarına ‘bî ser ü pâ’ denir.
başsız ve ayaksız. zira birçok melâmî ulu kişisi başı kesilerek idam edilmiştir. o yüzden bu yola revan olanlar, başları kesilerek denize atılan büyüklerinin hatırına mezar taşlarına ‘baş’ koydurmayı edebe mugayir bulmuşlar.
Sevilmek istersen sevmeyi öğren,
Sevmesini bilmeyen sevilmez yavrum.
Goncaya aşıksan harını beğen,
Ararsan dikensiz bulunmaz yavrum.
İncitme kimseyi,yıkıcı olma,
Hoş kelam eyle sıkıcı olma,
Zulm ile gönüller yıkıcı olma,
Kimde ne vardır bilinmez yavrum.
'Cennet cennet dedikleri:
Bir kaç köşk ile,bir kaç huri;
İsteyene ver sen onu
Bana seni gerek seni'Yani Yunus gibi düşünmek.Ve:
'Akıl gibi servet,iyi hal gibi dost,edeb gibi miras,ilim gibi şeref yoktur.'diyen Hz.Ali gibi yaşamaktır.
melamilik tamamen ilme dayelı bir öğreti sistemidir.bu silsile yolu gecmişden günümüze kadar gelir.bir ilmi keşif yoludur.bir melamiyi ancak bir melmi anlayabilir.genel görüş kötülenmek gibi algılanması yanlışdır.bu tamaen bu ylun bilinmeyişinden kaynaklanan bir kanıdır.ilgilenenlere bu konuda yardımcı olabilirim.msn [email protected] ilgisi olanları beklerim.herkeze selamlar.
ete kemiğe büründüm
yunus diye göründüm.
melamilk allahla bir olmadır ölmeden ölmek islamın bütün kurallarına uymaktır büyük okyanusu düsünun sızde bır bardak su sunuz kendinizi yanı obardağı okyanusa döktüğunuz zaman onunla bır olup suya karışırsınz işte ozaman guç olursunuz
ondan sonra o sudan kendınızı bır daha ayıramassınız ne yaparsanız yapın işte
melamının ozu bu tabikı anlayan için
melamilik:disi halkla ici hakla olan kisiye denir. nefsini kinayip kendi eksikliklerini giderme cabasidir.resulullahin (as) ahlaki ile ahlaklanmaya denir...
melamilik:resulullahin(AS) in ahlaki le ahlaklanmaya denir.nefsini kinayip kendi eksiklerini bulup giderme cabasi icinde olmak demektir.Disi halkla ici ise hakla olan kisi demek...yani sacma falan degil....
Melamilik kesinlikle saçmalık sapkınlık vs yolu değildir. Melamilik Peygamber efendimiz Hz MUHAMMED (S.A.V) efendimizin 'ölmezden evvel ölünüz' sırrına nail olmak çabasıdır. Melamette kesinlikle şekle kirliliğe insana ve Kurana aykırı hiçbir hal ve hareket yoktur. Benlik duygusundan arınmak. kibiri gruru yenmek. güzel ahlakla ahlaklanmak çabasıdır. güler yüzlü olmak, alçak gönüllü olmak, yüzlerinde sürekli tebessüm barındırmak çabasıdır. bunları yaşayabilmek içinde bazı arkadaşlarımın yazdığı gibi yöntemlere başvurmazlar. Melameti yaşayan bir insanı tomlumda ayırt etmeniz imkansızdır. Melami olduğunu belirten hiç bir şekli yoktur. sakal hırka vb. zaten melamet maneviyat ile ilgili diğer arkadaşlarımında belirttiği gibi 'öz' le ilgili bir husustur. melamet bir tarikat değildir. çokta eleştiri alan ilimdir. ama butun bu eleştirilere en güzel cevabı Aşık veysel ozanımız vermiştir.
Ben Melamet hırkasını
Kendim giydim eğnime
Ar ve Namus şişesini
Taşa çaldım KİMENE.
Ar şişesini taşa çalmaktaki maksat (anlam)
Melameti yaşamaktan utanmamak.
Bilgilendirebildiyesem ne mutlu. Saygılarımla
Daha fazla şeyler bekliyordum,hiç kimseyle irtibat kuramıyorum.Melamet le ilgili daha fazla bilgi istiyorum.
melamilik şekil ve şekilcilikten, kayıtlı ibadetten uzak daimi ibadete kavuşan hak gözüyle bakmayı ögrenendir,ölmezden evvel ölendir,nefsini bilip rabbını bilendir
melamilik vahted-i vucüd ilkesini benimseyen tasavvufi bir düşünce sistemidir.melamlar yani bu düşünceyi benimseyen kişiler halkın içinde ayırt edilebilir özelliklere sahip değillerdir.ibadetleri ve tüm hakkı yaşayışları gizlidir.şekille değil özle ilgilenirler.
'ben' likten sıyrılıp allahın 'bir' liğini idrak etmektir.
kainatı 'madde' kavramından sıyrılıp allah'ın zuhuratı tefekkürüyle seyredebilmektir.
sonsuz özgürlüğün, sonsuzluğun idrakıdır
'BEN MELAMET HIRKASINI KENDİM GİYDİM EYNİME
AR VE NAMUS ŞİŞESİNİ TAŞA ÇALDIM KİME NE? '
BÜYÜK BİR İSLAMİ KAVRAMIN TERSYÜZ EDİLMESİ
Melamet, Osmanlıca'da aşırı tevazu, dış görünüşte rezillik demek olup tasavvufi terim olarak ihlkas ve samimşiyete önem veren, insanları dış görünüşleriyle değerlendirmeyen bir anlayıştır. Bu kavram tarihte MELÂMi dediğimiz tasavvufçuları doğurmuştur.
MELAMî: Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çalışan, bu yolda farzları yapıp, haramlardan sakınan, şöhretten kaçındıkları için nâfile ve sünnetleri gizli yapan kimse. Nefislerini kınadıkları için melâmî adı ile anılmışlardır.
Melâmîler sıdk (doğruluk) ve ihlâsı (yaptıklarını yalnız Allahü teâlânın rızâsı için yapma hâlini) kazanmağa çalışır. İbâdetlerini, yaptığı iyilikleri gizler, sünnetleri ve nâfile ibâdetleri çok yaparlar. Bu ibâdetlerin görünmesinden korkarlar. (Molla Câmî)
Melâmîlerin doğru yolda olanlarına KALENDER denir.
BUNUN ÇARPITILMIŞ DEJENERE EDİLMİŞ KISMI Melâmîlerin yalancı taklidcileri, zındıklardan, dinsizlerden bir kısımdır ki, her türlü günâhı işlerler. Kalblerimiz temizdir, her işi Allah rızâsı için yapıyoruz derler. Riyâdan, gösterişten kurtulu p, hâlis Allah adamı olmak için günâh işliyoruz, derler. Allahü teâlânın ibâdete ihtiyâcı yoktur. Kulların günâh işlemesi O'na zarar vermez. Asıl günâh mahlûkları incitmek, can yakmaktır. İbâdet de insanlara iyilik, ihsân etmektir derler. Bunlar zındık, dinsizlerdir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Çeşitli kıymetli isimler altında saklanan dinsizler, az değildir. Meselâ melâmî ismi böyledir. Hiç ibâdet yapmayan, her çeşit günâhı, kötülüğü işleyen, İslâmiyet'e uymayan sapıklar, kendilerine melâmî dediler.
Hâlbuki melâmîler, beş vakit namaz gibi farzları câmide kılarlar, haramlardan kaçınıp, nâfile ve sünnetleri evlerinde gizli kılar ve şöhretten sakınırlar. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Tıpkı İRTİCA kavramı gibi..İslamiyet döneminde 'dinden kopmak, eski din ve adetlere dönmek' anlamına gelen irtica kelimesi, bugün islamiyetei yaşamak isteyenler için kullanılıyoır. YAZIK.
bazı dertler muammadır şifasına bal gerek
sırlar varki anlatılmaz anlamaya hal gerek
anlayanlar bildim sanıp zahirinde hiç olur
özünü bilip kananlar batınında iç olur
illa huu
melamilik kınama ve kınanmadır.melami dışarda görmek istediğini önce kendinde görendir.
Aklın yolu...
Melamilik Allah'ı(cc) dosdoğru bilmek, ibadetini sadece Allah'ın(cc) rızası için yapmak, nefsini terbiye etmek demektir. Melami ibadetini gizler ki çevresinden nefsini, kibrini besleyecek sözler işitmesin. Melamilik 'ben hiçim, Allah(cc) var demektir. Melami önce kendiyle barışandır, sonra tüm çevresiyle barışandır. Bu şu demektir, Allah'tan(cc) iki kez razı olandır, önce kendini tanıyan, halini bilen ve kendiyle barışan mümin daha sonra Allah'ın(cc) tüm yarattıklarını sever ki Allah'tan(cc) razı olabilsin. Kul Allah'tan (cc) razı olmalıdır ki, Allah da(cc) kulundan razı olabilsin. 'Kimse beni sevmese de ben herkesi seviyorum Yaradandan ötürü' diyebilendir. Melametilik bir tarikat değil bir ahlaktır. Melami nefsini terbiye yolunda her türlü mevkii, makamı üzerinde istemez, sakınır. Allah(cc) yolundadır ancak dünyadan kopmamıştır, dünya için çalışır, kendi rızkından sonrasını sadece Allah(cc) Rızası için başkalarına yardım için kullanır, bunu da gizler! Dünya malını kazanmaya gayret eder ancak onunla övünmekten alabildiğine kaçar. Melamilik, kendisine 'Cennet'e gitmek ister misin? ' diye sorulabilse 'Allah'ın (cc) takdiri neyse o olur, sadece Allah benden razı olsun! ' diyebilecek kadar nefsinden sıyrılmaya ulaşmak için çabalamaktır. Yunus Emrenin şu sözüdür esasen; 'cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri, isteyene ver onları, BANA SENİ GEREK SENİ! ...'.
Vakti zamanında osmanlıda ekonomi de söz sahibi olan bir grup.
Bide;
Ben melamet hırkasını
Kendim giydim eğnime
Ar ü namus şişesini
Taşa çaldım kime ne ...
derdi Nesimi Çimen..
Ekmek Teknesi' dizisinde de bu oluşum canlandırılıyormuş diyorlar.