Kültür Sanat Edebiyat Şiir

mahir çayan sizce ne demek, mahir çayan size neyi çağrıştırıyor?

mahir çayan terimi Eylem Yıldız tarafından tarihinde eklendi

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    mahir çayan sol açısından bakılırsa devrimcidir ve en büyük sosyalist teorisyendir. 80 öncesi dönemdeki sol fraksiyonların, sol gruplar içerisindeki bölünmeleri göstermesi açısından en büyük örneklerden bir tanesi de liderlik vasfının her zaman ön planda olmasıdır. deniz gezmiş thko ile farklı yöntemler üzerinden aynı amaca giderken, çayan ise thkp-c si ile kendi liderliği altında devrim stratejisi belirlemiştir. israil büyükelçisinin kaçırılıp öldürülmesi, banka soygunları, türk ordusu mensuplarının yakınlarının kaçırılmasından tutun da birçok olayın altına imzasını atmıştır. 80 öncesi kaos ortamı türkiye'yi büyük bir bunalıma sürüklediği göz önünde bulundurulursa ve ideolojilere ya da fikir sistemlerine amaç,metod, uygulama açısından sistemli bakılırsa sol'un türkiye'yi sovyet emperyalizminin ağına çekmeye çalıştığı rahatlıkla görülür.

  • Ayça Çevik
    Ayça Çevik

    adalının türküsü düşmeyecek dillerden,
    geliyor adalılar sarp yamaçlı yollardan..

    devrimci önder..insan olmanın anlamı..
    siper yoldaşları için gözünü kırpmadan ölüme gidebilen kahramanlar..
    Mahir Çayan,Ulaş Bardakçı,Hüseyin Cevahir,Cihan Alptekin,Ömer Ayna
    ve diğerleri..

  • Devrim Erdoğan
    Devrim Erdoğan

    oligarjiye kayan Mahir Çayan

  • Yasin Yildiz
    Yasin Yildiz

    altmiş sekiz tokat katliam bir önder bir kayıp

  • Eraslan Polat
    Eraslan Polat

    mahir cayan bir devrimcidir o tam bir halk dostudur

  • Cenk Yilmaz
    Cenk Yilmaz

    bence MAHIR CAYAN devrim demek ozgurluk demek bence MAHIR CAYAN haklari savunmak demek ve bize icimizdeki alevi onun adi agizlarimizdakyen buyuten hirsalandiran biz onlarin actigi yolda yuruyerek onlarin fasist namlular altinda sehit dusmelerine goz yumamayiz nasil turk gencligine emanet edildiyse ulkemiz devrimcilik te turk gencligine yasliya, gence, cocuga emanet edildi ``MAHIR; HUSEYIN; ULAS; KURTULUSA; KADAR; SAVAS´´

  • Arzu Tahta
    Arzu Tahta

    türkiyenin yetistirdigi en büyük sosyalisttir oligarşiye belkide en çok kafa tutandır devrimci dayanısmayı cok iyi sergilemiş ve Denizlerin daragacından kurtulması için ölüme gitmiştir ne varki hiç biri ölümeden kurtulamamıstır Denizler daragacında Mahirler kahbe namlularda can vermiştir ama onların ölümleri bir son degil bıraktıkları ve örnek teskil ettikleri miraslarıyla bir başlangıctır YASASIN SOSYALİZM!

  • Damla Bulut
    Damla Bulut

    kendisine yobaz diyenler için ölebilecek kadar erdemli bir insan...

  • Martin Gore
    Martin Gore

    güzel bi abimiz..

  • Gokhan Darlı
    Gokhan Darlı

    selam olsun yoldaşlara...karanlığı aydınlığa kavuşturana.....

  • Ekim Adalı
    Ekim Adalı

    ErnestonunChe yolu halk savaşıdır. halklar için savaşana bin slm. sizlere selam var dünya halkları. Türkiyeli usta Mahir Çayandan

  • Ekim Adalı
    Ekim Adalı

    Popülerleşmeyen bir devrimci...


    30 Mart 1972'de Kızıldere'de öldürülen Mahir Çayan'a, popüler kültür neden Deniz Gezmiş'e gösterdiği yakınlığı göstermiyor?

    Ahmet Tulgar


    Bundan 25 yıl önce, 30 martta, bir okulda bildiri dağıttım. Bu bildiriyle o günden 7 yıl, bugünden ise 32 yıl önce, 30 mart 1972'de Niksar'ın Kızıldere köyünde katledilen sol gençlik önderi, Türkiye devrimci hareketinin liderlerinden Mahir Çayan ve dokuz arkadaşını anıyorduk. MHP'li öğrenciler beni ihbar ettiler. Gözaltına alındım. 5 yıl sonra da, 1984'te, bu bildirinin metnine istinaden yayın yoluyla komünizm propagandası yapma ve orduya hakaret suçlamalarıyla mahkum edildim. 4 yıl cezaevinde kaldım. O zamandan beri ilk kez, tekrar Mahir Çayan'la ilgili bir yazı yazıyorum. Ağzım ya da elim bir kez yandığı için değil, denk gelmedi. Ama şimdi hissediyorum ki, onun, Onlar'ın anısı ve imgesi hâlâ dipdiri. Benim için de, benim kuşağımdan birçok arkadaşım için de.

    Hayatları şiir adamlar
    O kadar ki bizler hâlâ Mahir adında biriyle tanıştığımızda bir dosta rastlamış gibi seviniriz. Bir zamanlar duvarlara silah biçiminde çizdiğimiz bu ismin tınısı yeter bizi heyecanlandırmaya.
    İşte yine aynısı oldu.
    Bu benim için zor bir yazı olacak, anlaşıldı.
    Tuhaf bir biçimde kendimi baskı, hatta çeşitli baskılar altında hissediyorum. Bir kere, bir kahramanlık manzumesi, bir mensur şiir kaleme almayı entelektüel snobluğuma yakıştıramam ki zaten onlar, hayatları şiir adamlardı.
    Bir analiz çeksem, bu sefer de haddimi aşmış addedeceğim kendimi. Bırakın sempatizanları, örgütleri; kendim kızacağım kendime.
    Sonra yazdığım yer de bir fanzin değil, Milliyet Gazetesi. Ama ben de Mahir'i herkese göre bir konu haline getirmem, getirmek istemiyorum işte. Çık işin içinden çıkabilirsen! ..
    Hah, işte tam burada, bu 'herkese göre bir Mahir' meselesinde bir şey yakaladım galiba.
    Evet, Mahir Çayan, hiçbir zaman idamdan kurtarma uğruna ölüme gittiği arkadaşı, 'devresi' Deniz Gezmiş gibi üzerine kolay yazılır, kolay konuşulur bir isim, bir devrimci ismi olmadı.
    Hele popüler kültüre asla eklemlenmedi, eklemlenemedi.
    Deniz Gezmiş'in, kartpostal tezgâhlarında başlayan Che Guevara tarzı ikonlaştırılışı haftalık kuşe dergilerin kapaklarında, liberal yazarların köşelerinde, türkü barların duvarlarında nihayete ererken, Mahir Çayan'a el sürülmedi, sürülemedi.
    Bunun nedeni Mahir Çayan'ın kuramlarından yola çıkan siyasi örgütlerin şiddetli varlığı, süren etkisi olamaz.
    Hatta bu örgütler; Mahir'in THKP-C'si çıkışlı Dev Sol, Dev Yol, amaçlamış, hedeflemiş bile olabilir böyle bir yaygınlaşmayı, ikonlaşmayı.

    Mahir romantize edilmiyor
    12 Eylül öncesi böyle bir gidişat da söz konusuydu zaten. Bütün o kırmızı-siyah boyaya daldırılıp şehrin duvarlarına basılan Mahir portresi şablonları, okul işgallerinde hoparlörlerden sokaklara dinletilen şehadet türküleriyle.
    Şimdi düşünüyorum da: Herşeye rağmen Mahir'den bu 'popüler uzak duruşun' nedeni, onun sadece silahlı değil aynı zamanda kitaplı bir devrimci olması mıdır acaba?
    Ardında bıraktığı ve hâlâ modern bir Marksizm-Leninizm tefsiri olma özelliğini koruyan Kesintisiz Devrim kuramı, yapıtı onu Kızıldere destanına karşın romantize edilemeyecek kadar sofistike kılıyor olamaz mı?
    Geniş kesimler bu kuramın, bu yapıtın varlığından habersiz olsa bile Deniz'le Mahir arasındaki farkı bir yerlerden, bir şeylerden seziyor sanki. Yapıtından, kuramından eylemine yansıyan, eylemini belirleyen birşeyleri saptamış toplum sanki.
    Mahir ve arkadaşları, Deniz ve arkadaşlarını idamdan kurtarmak için Kızıldere'ye kadar giden o eyleme geçmişler ve kuşatıldıklarında da teslim olmak yerine ölmeyi seçmişlerdi. Burada büyük bir duygu yok mu aslında? Yoldaşlar için, aynı mücadele perspektifini benimsemeseler de, böylesi bir fedakârlık!
    Ama bir arkadaşımla bunu konuştuğumda, 'Bilmiyorum, ben Mahir'i Deniz'e göre daha katı, daha soğuk, fazla kitabi buluyorum' demişti.
    Egemen sınıfların ideolojisinin hegemonyası altındaki popüler kültür, kitaplı, kuramlı ve silahlı devrimcileri değil, yine silahlı ama sadece risaleli, sloganlı devrimcileri romantize eder, ikonlaştırır ve içselleştirir. İade-i itibar yapıyormuş gibi, itibarını asıl o zaman çalar.
    Mahir Çayan gibi teorisyenlerden ise hayatları ne denli sinematografik olursa olsun uzak durur.
    Kuram, kitap ve entelektüel düşmanlığının hâlâ sürdüğü Türkiye toplumunun da canına minnettir bu zaten.
    Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Nihat Yılmaz, Ömer Ayna, Saffet Alp, Ziya Yılmaz ve Sinan Kazım Özüdoğru 30 Mart 1972'de, Kızıldere'de katledildiler.
    6 Mayıs 1972'de de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildiler.

  • Düşük Bütçeli Dev Prodüksüyonlar
    Düşük Bütçeli Dev Prodüksüyonlar

    çayan pek güven vermiyor bence..çıyan gibi filan oluyor..ernestoo çehee guevara mesela daha bi güven verici..isimler önemli derim şahsen..satılmış isimli bi ünlü yok mesela..

  • Kazım Aygün
    Kazım Aygün

    mahir çayan gelmiş geçmiş en büyük devrimcilerdendir davası ugruna ölümü göze alan bir yigit onun gibilerin uğrunda ölmek şereftir yaşasın mahirler kahrolsun faşizm

  • Yakupcan Telci
    Yakupcan Telci

    ben o zmn doğmamıştım ama kitaplarını okudum inanılmaz bir deha inanılmaz bir yürek vs

    ülkemiz de devrim olması için ölen bi deha eğer yaşasa veya seçimle gelse inanılmaz işler yapabilicek bi deha ama vuruldu vurdular hem de olmayacak bir devrim için yazık...

  • Ulaş Deniz
    Ulaş Deniz

    O nu anlatmaya yetecek kelimeleri yan yana getirmek için önce o nu ve davasını anlamak gerekir. O nun ideolojisi bazı dünyada bihaberlerin söylediği gibi silinip gidecek bir ideoloji değildir. Kimse unutmasınki o ilk devrimci değildir SON DA OLMAYACAKTIR. Dünya devrim hareketleri Sovyetler birliğine bağlı değildir. Ama bunu kuştan aldıkları ödünç zekayla ahkam kesenlere anlatmak zor oluyor.. SSCB dağıldı ve dünyadaki sosyalizm bitti diyenler aldanıyor. MAHİR ÇAYAN demek FAŞİZM e son darbeyi vurana kadar bir adım geri atmamaktır. Ve biz FAŞİZM e o son darbeyi vurana kadar rahat etmeyeceğiz. Kimin vatan haini olduğunu tarih herkese açıkca göstermiştir ve göstermeye devam ediyor. Dün kendini halka vatanperver diye yutturmaya çalışan ve 6. filo ülkemize geldiğinde AMERİKAN ASKERLERİNİ kucaklayıp bağrına basıp alkış tutan ÇANAK YALAYICILAR gibi vatanperver olacaksak bu dünyada yaşamanın anlamı yok……………
    ÖNDERİMİZ MAHİR ÇAYANIN YOLU YOLUMUZDUR.
    KAHROLSUN AMERİKAN EMPERYALİZMİ VE BU ÜLKEYİ YAŞANMAZ HALE GETİREN İŞBİRLİKCİ ASIL VATAN HAİNLERİ. (10.08.2005 16:35)

  • Depeche Mode
    Depeche Mode

    gül gibi cocuklara nasil kiydiniz be fasistler...

  • Turan Karataş
    Turan Karataş

    mahir çayan birlider mahirçayan bir ekol mahirçayan birderyadır mahirçayan yazmaynan anlatılmaz bütün mahir çayanı annayanlaraselam olsun

  • Zeynel Ok
    Zeynel Ok

    essiz bir önder

  • Abdülbaki Kavlakoğlu
    Abdülbaki Kavlakoğlu

    Polise kurşun sıkan bir devlet düşmanıymış tanımıyordum ama okudukça MARİFETLERİ çıkıyor ortaya :-)

  • Ufuk Kaya
    Ufuk Kaya

    dewrimci duruş

  • Cemal Şahin
    Cemal Şahin

    Bir önder bi teorisyen gerçekten insanı kendine hayran bırakacak dünyadaki 1 kaç büyük insandan birisi yolumuz senin yoludur önderim er yada geç bu düzen yıkılacak ve her öğretim kurumunda senin resmin senin portren olacaktır and içiyoruz

  • Recep Karagöz
    Recep Karagöz

    Hergün, saygı duruşuna layık olan bir kaç insandan sadece biri...! ! ! ! !

  • Aras Kafkas
    Aras Kafkas

    MAHİR ÇAYAN (1945-1972)
    Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi(THKP-C) 'nin kurucularından, Mahir Çayan, 14 Ağustos 1945'de Samsun'da doğdu. Babası devlet memuruydu. İlköğretimine Üsküdar'da Halil Güçlü İlkokulu'nda başladı ve Paşakapısı İlkokulu'nda tamamladı. Ortaokul ve liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlayan Mahir Çayan, 1963'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ancak burada bir yıl öğrrenim gördükten sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kaydoldu. Bu arada Türkiye İşçi Partisi(TİP) 'ne ve Fikir Kulüpleri Federasyonu(FKF) 'na bağlı SBF Fikir Kulübü'ne de giren Çayan, 1965'de bu örgütün başkanlığını yaptı. 1967'de kısa bir süre için Fransa'ya gitti. 1968'de İzmir'de 6.Filo'yu protesto gösterilerinde gözaltına alındı, sonra serbest bırakıldı. Bu yıllarda TİP ve FKF içinde başlayan tartışmalarda Milli Demokratik Devrim(MDD) görüşünü benimsedi. SBF içindeki etkinliğinde bu görüş doğrultusunda davrandı. Yusuf Küpeli'nin FKF genel başkanı olduğu bu dönemde, gerek SBF'de gerekse Ankara'daki devrimci mücadele içinde aktif olan Çayan, TİP adına Zonguldak'da ve Karadeniz Ereğlisi'nde çalışmalarda bulundu. Bu gezide Sadun Aren ile TİP Senatörü Fatma İşmen'in tutumunu eleştirdi. Bu konudaki görüşlerini 'Aren Oportunizminin Niteliği' adı altında Türk Solu adlı dergide yayınladı. Bu arada Milli Demokratik Devrim doğrultusunda ideolojik çalışmalarını yoğunlaştıran Mahir Çayan, Emek dergisinde Kenan Somer'in 'Devlet Devrim ve Lenin' ve 'Devrim Nasıl Tanımlanmalı' başlıklı yazılarına Türk Solu'nda 'Revizyonizmin Keskin Kokusu' adlı iki yazıyla cevap verdi. 9-10 Ekim 1969'da Ankara'da yapılan ve Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu(Dev-Genç) adını alan FKF kurultayında yapmış olduğu uzun konuşmayla dikkati çekti. Bu dönemde Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile davranan Mahir Çayan, 1970'de Gülten Savaşçı ile evlendi. 17-18 Ekim 1970'te divan başkanlığını Yusuf Küpeli'nin yaptığı son Dev-Genç genel kurulunda da önemli bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Mihri Belli ile olan ayrılıkların üstüne giden Çayan, MDD stratejisinin bir savaş stratejisi olduğunu ve bunun bir savaş örgütü yani bir parti ile gerçekleşebileceğini savundu.
    Bundan sonra 29-30 Ekim 1971'de Ankara'da TİP Genel Kurulu toplandığı sırada, bu kongreye katılmamış MDD görüşünü benimseyen delegelerle ve delege olmayan işçi ve öğrencilerle birlikte düzenlenen 'Proleter Devrimcilerin Sohbet Toplantısı'ndan sonra Mihri Belli ve grubu ile olan anlaşmazlık kopma noktasına geldi. Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Ertuğrul Kürkçü ve Münir Ramazan Aktolga imzasıyla yayınlanan 'Aydınlık Sosyalist Dergi'ye Açık Mektup' ise bu süreci noktaladı. Bu sırada birlikte hareket ettiği arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Halk Partisi(THKP) 'nin kuruluş çalışmalarını da yürüten Mahir Çayan, örgütün genel komitesi tarafından Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga ile birlikte Merkez Komitesi'ne getirildi. Komite içinde yapılan görev bölüşümü sonucunda, THKP'nin siyasal ve ideolojik görüşlerinin biçimlenmesinden sorumlu oldu. Bu konuda Kurtuluş dergisinde yazılar yazdı. 'Yayın Politikamız' ve 'Devrimde Sınıfların Mevzilenmesi' başlıklı yazılarda partinin devrim anlayışını formüle etti. Daha sonra bu görüşlerini 'Kesintisiz Devrim I-II-III' adlı broşürde daha açıklayıcı biçime sokarak, kesinleştirdi. Bu arada THKP'nin şehir gerillası eylemlerini de planlayan Çayan, 12 Şubat 1971'de Ankara'da Ziraat Bankası Küçükesat Şubesi soygununa katıldı. Şubat 1971'de Hüseyin Cevahir, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz, Kamil Dede, ve Oktay Etiman'la birlikte İstanbul'a geldi ve örgütün eylemlerine burada devam edilmesi için hazırlıklarda bulundu. 15 Mart 1971'de Türk Ticaret Bankası Erenköy Şubesi soygununa katıldı. Bunun ardından 4 Nisan 1971'de işadamları Mete Has ve Talip Aksoy'un kaçırılıp 400 bin liralık fidye alınması eylemini arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdi. Bu arada Türkiye Halk Kurtuluş Partisi'nin tüzüğünü Münir Ramazan Aktolga'yla birlikte hazırladı. Aynı günlerde 'İhtilalin Yolu' adlı parti bildirisini de kaleme alan Mahir Çayan, 17 Mayıs 1971 günü İsrail'in İstanbul Başkonsolosu Ephrahim Elrom'un kaçırılması eylemini Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir'le birlikte gerçekleştirdi. 29 Mayıs 1971'de Hüseyin Cevahir'le birlikte kaldıkları evden kaçıp, sığındıkları bir başka evde Sibel Erkan'ı alıkoydular. Burada güvenlik kuvvetleri tarafından kuşatıldılar. 1 Haziran 1971'de polisin açtığı ateş sonunda Hüseyin Cevahir öldü. İntihara teşebbüs eden Mahir Çayan yaralı olarak ele geçti. Bir süre hastanede yatan Çayan, daha sonra tutuklanarak hakkında TCK'nın 146. maddesini ihlal etmekten dolayı dava açıldı.

    Mahir Çayan duruşmasının savunma aşamasında 29 Kasım 1971 günü Ziya Yılmaz, Cihan Alptekin, Ulaş Bardakçı ve Ömer Ayna'yla birlikte Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçtı. Bir süre İstanbul'da kalan Çayan, bu süre zarfında örgüt içinde başgösteren anlaşmazlığı tartışmak üzere 12 Aralık 1971'de Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile görüştü. Ancak bu görüşmede bir sonuç sağlanamadı ve Çayan içerde oldukları süre içinde partinin çizilmiş olan stratejisini terkettikleri gerekçesiyle Merkez Komitesi'ndeki bu iki arkadaşını suçladı. Daha sonra Genel Komite'deki diğer üyelerin de onayını ile Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga'nın THKP'den ihraç edilmelerini sağladı. Ocak 1972'de İstanbul'dan Ankara'ya gelen Çayan, burada Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu(THKO) 'yla birlikte bir eylem yapılması konusunda Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna'yla görüş birliğine vardı. Mart 1972'de Fatsa'ya gelen Mahir Çayan ve arkadaşları 26 Mart 1972'de Ünye'deki Radar Üssü'nde çalışan üç İngiliz teknisyeni kaçırdılar. Bundan sonra İngilizlerle birlikte Niksar'ın Kızıldere köyüne gelen Mahir Çayan ve arkadaşları, gizlendikleri evi kuşatan güvenlik güçlerinin açtığı ateşle 30 mart 1972'de katledildiler.

  • Nevzat Yılmaz
    Nevzat Yılmaz

    yoldaşları ona adalı derdi.....adalılar türkü söyler susar faşist namlular

  • Selcuk Se
    Selcuk Se

    Yüce Dağlar Aslanı.

    Bağımsız bir Türkie için canını feda eden Devrimcilerden Biri.

    Deniz in Yusuf un Hüseyin in bileklerine kelepçe düşmüş Mahir in o dağ yüreğine tarifi imkansız sızılar... Boyunlarımıza yağlanan urgandır yüreklerimize saplanan hançer ölüme sayılan günler özgürlüğe sayılsın diye düştü yola mahir Bastı tetiğe....

  • Selcuk Se
    Selcuk Se

    Mahir Çayan Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) ' nin Komutanı.

    Polise ilk kurşunu sıkan devrimci genç.

  • Kazım Aygün
    Kazım Aygün

    mahir çayan onurun erdemin ve namusun temsilcisi. türkiyenin bagımsızlıgına kendini adamış biri.

  • Kazım Aygün
    Kazım Aygün

    cok büyük bir önder büyük bir kavga adamı. onun kıymetini bilmeyenler utansın. ben ise onun yolunda olmaktan gurur duyuyorum. yaşasın mahirler kahrolsun faşizm.

  • Önder Sancak
    Önder Sancak

    doğduğum köyde ölen ve 80 li yıllarda doğan köydeki çocukların %50 sinin adaşı.
    öldükten sonra köylülerin duvarlara yazdığı sloganın kahramanı
    'FAŞİZME KAYAN MAHİR ÇAYAN'