altında kaldığını sandığın çığın, ne denli nefesinle eriyip giden, kar tanecikleri olduğunu görerek, ov o karlarla, aşkın narkozu altında, uyuşturduğun vicdanını arkadaşım ki; daima yan çıktığımız benliğe vedamız, bir yeni selama merhaba olsun…, ve, hiç muhabbetten aciz kalmasın hayatlarımız;
ki bilirsin, ellerimize tutuşturulmuş avuntular ve oyuncakların hiçbiri tesellimiz olmadı…, zaaflara vedalar nasuh mertliğinde, merhabalarsa, diriltici kılabiliyorsa anlamlı;
şu beyanlarım deklarasyonum olsun ki insanlığa, vardığım menzillerden biri de ey yâren, aşkta talepsiz olmaktı…; ama biliyorum, içgörünün tebliğini; benliği bilmek isteğidir kavuran o meşhur ben/i…, ve hakikatine ermek istemektir yakıcı olan özünde, ortadaki tüm medeniyet mefkûrelerinde, oysa marifet eriyebilmek emelidir zerrelikte…, ve tepeden tırnağa niyaza değer olan da budur, anlıyor musun dilimi…,
ki dingin bir gölün sularında, nazlı nazlı süzülerek yüzen bir kuğu zarafetiyle, geldin ömrüme sen hekimlerin hekimi…,
bakışlarım bulanıktı, ve derinliğini su sarmaşıkları sarmıştı, sense yok diyordun gözlerime bakarak böyle bir renk, yok…;
kate, sana da her genç doktora söylediğim şeyi söyleyeceğim. umarım sözümü dinleyen ilk kişi olursun. izin gününde bu yerden olabildiğince uzağa git. kendini en fazla kendin gibi hissettiğin yere git.
nedense böle fılmlerde,kadın ve adam bırbırını gormeden asık olurlar.ve işin garıbı kadında,adamda hep taş gibi insanlardır.hıckımsenın hayallerı yıkılmaz.ben bır gun gormedımkı sonunda kadının karsılastıgı veya adamın karsılastıgı tip maymuna benzesin..hep mi yakısıklı olur hep mi guzel olur yahuuu..
altında kaldığını sandığın çığın,
ne denli nefesinle eriyip giden,
kar tanecikleri olduğunu görerek,
ov o karlarla,
aşkın narkozu altında,
uyuşturduğun vicdanını arkadaşım ki;
daima yan çıktığımız benliğe vedamız,
bir yeni selama merhaba olsun…,
ve,
hiç muhabbetten aciz kalmasın hayatlarımız;
ki bilirsin,
ellerimize tutuşturulmuş avuntular
ve oyuncakların hiçbiri tesellimiz olmadı…,
zaaflara vedalar nasuh mertliğinde,
merhabalarsa, diriltici kılabiliyorsa anlamlı;
şu beyanlarım deklarasyonum olsun ki insanlığa,
vardığım menzillerden biri de ey yâren,
aşkta talepsiz olmaktı…;
ama biliyorum,
içgörünün tebliğini;
benliği bilmek isteğidir kavuran o meşhur ben/i…,
ve hakikatine ermek istemektir yakıcı olan özünde,
ortadaki tüm medeniyet mefkûrelerinde,
oysa marifet eriyebilmek emelidir zerrelikte…,
ve tepeden tırnağa niyaza değer olan da budur,
anlıyor musun dilimi…,
ki dingin bir gölün sularında,
nazlı nazlı süzülerek yüzen
bir kuğu zarafetiyle,
geldin ömrüme sen hekimlerin hekimi…,
bakışlarım bulanıktı,
ve derinliğini su sarmaşıkları sarmıştı,
sense yok diyordun gözlerime bakarak
böyle bir renk, yok…;
Nihayet izleyebildiğim harika bir film, tavsiye ederim...
kate,
sana da her genç doktora söylediğim şeyi söyleyeceğim.
umarım sözümü dinleyen ilk kişi olursun.
izin gününde
bu yerden olabildiğince uzağa git.
kendini en fazla kendin gibi hissettiğin yere git.
der annesi ona.
nedense böle fılmlerde,kadın ve adam bırbırını gormeden asık olurlar.ve işin garıbı kadında,adamda hep taş gibi insanlardır.hıckımsenın hayallerı yıkılmaz.ben bır gun gormedımkı sonunda kadının karsılastıgı veya adamın karsılastıgı tip maymuna benzesin..hep mi yakısıklı olur hep mi guzel olur yahuuu..
afişteki soru: Hiç tanımadığınız birine tululabilir misiniz?
aynı zamanı farklı frekanslarda yaşamaktansa böylesi çok daha güzel...
bu tip filmler gerçek hayatı sabote ediyor! şikayetçiyim! ...
seyredilmesi tavsiyemdir...
zaman içre zaman...ve sabit olan tek mefhum..aşk...