Kültür Sanat Edebiyat Şiir

kurtuluş savaşı sizce ne demek, kurtuluş savaşı size neyi çağrıştırıyor?

kurtuluş savaşı terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • İsa Erdoğan
    İsa Erdoğan

    Adı var kendi olmayan hayali savaş. Kurtuluş savaşı diye bir savaş olmadı. Bu savaştan bahis, laik cumhuriyetin çocuklara okullarda dayattığı kurgusal bir öğretidir. Amaç: adına kemalizim denilen laik seküler ideolojiyi kabul ettirmek, bu ideolojiyle adı özdeş olmuş şahsiyeti kahraman yapıp kutsallaştırmaktır. Artık uyanma zamanı

  • Uğur Tapban
    Uğur Tapban

    Emperyalizme karşı 37.975 şehit ve 31.173 yaralı vererek kazandığımız savaş!
    Not: Esirleri yazmadım.

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Özgürlüğünü kazanmak için ne yapılması gerektiğini,
    bu yolda gerekirse yüzbinlerin can vermesi gerektiğini,
    tüm dünyaya göstermiş bir ulusun
    kahramanlık destanıdır, Kurtuluş savaşı.

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Sömürgecilere karşı, işgalci Avrupalı müttefiklere karşı,
    tek başına kalmış ama inancını yitirmemiş,
    her türlü silah dezavantajına ragmen geri adım atmayarak,
    kazanılmış bir zaferdir kurtuluş savaşı.

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Kurtuluş savaşının hangi ruhla kazanıldığını öğrenmedikçe,
    bunun nedenlerini gelecek kuşaklara anlatmadıkç,
    hiç bir konuda ilerlememiz mümkün değildir.

  • Yeşil Hazretleri ``
    Yeşil Hazretleri ``

    Türk'ün, bir kez daha dünyayı dize getirdiği büyük zaferidir...

    Tanrı Türk'ü korusun...

    ...

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Savaşın hemen sonrasında,emekçi sınıflar yerine kuvvet dengesi kaymış,halkçılık gerği halkla birleşmek yerine burjuvaziye teslim olunmuştur.

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Kurtuluş Savaşı bir milletin küllerinden yeniden doğuşudur.
    Bir tarafta işgalci emperyalist Avrupa devletleri, diğer tarafta can çekişen yüzlerce yıl Dünyaya adaletle hükmetmiş bir millet.
    Onun için;
    Kurtuluş Savaşı emperyalist Avrupaya atılan büyük bir tokattır.
    Kurtuluş Savaşı bir milletin küllerinden yeniden doğuşudur.
    Kurtuluş Savaşı millet olmanın nasıl bir şey olduğunun dünyaya gösterilmesidir.
    Kurtuluş Savaşı Mazlumun, zalime karşı zaferidir.
    Kurtuluş Savaşı Allah adına yola çıkan, silahsız, malzemesiz, yiyeceği, giyeceği olmayan ama inancı olan bir halkın neler başarabileceğinin ender örneklerinden biridir.
    Ve onun için; Kurtuluş Savaşı dünyadaki en haklı en kutsal savaştır.

  • Ali
    Ali

    geçmişte yapılan haklı bir mücadeledir fakat bugün onun çeyreğini yapacak kişiyi bulamamaktır

  • Selahattin Aykurt
    Selahattin Aykurt

    ÇÖKERTME

    çökertme'den çıktım da halil'im aman basım selâmet,
    bitez de yalısına varmadan halil'im aman koptu kıyamet.
    arkadaşım ibram çavuş allah'ıma emanet,
    burası da aspat değil halil'im aman bitez yalısı,
    ciğerime ateş sardı,
    elli kursun yarası.

    güverte de gezer iken aman kunduram kaydı,
    ipekli mendilimi halil'im aman mor rüzgâr aldı.
    çakır da gözlü gülsüm'ümü aman kolcular aldı,
    burası da aspat değil halil'im aman bitez yalısı,
    ciğerime ateş sardı
    elli kursun yarası.

    gidelim gidelim halil'im çökertme'ye varalım,
    kolcular gelirse halil'im nerelere kaçalım.
    teslim olmayalım halil'im aman kursun sıkalım,
    burası da aspat değil halil'im aman bitez yalısı,
    ciğerime ateş sardı
    elli kursun yarası


    EFELER ADLETLİ OLUR,SON İSTİKLAL SAVAŞÇISNI YİTİRDİK

  • Kadriye Başak
    Kadriye Başak

    Et tırnaktan ayrılır mı? Etin tırnaktan ayrıldıgı zamanlar...Yavrum mu vatanım mı? sorusunu bile sormadan askerine mermi yetişirmek için yavrusunun üstündekini mermiye örten anaların oldugu zaman....Ordunun bir çift çoraba,çarıga muhtaç oldugu,askerin cephede kuru ekmekle karnını doyuramadıgı zamanlar..Halktan bir ignr,yoplu ignenin bile zorunluluktan istendigi zamanlar..Vatan için(dönmemek üzere) oglunun eline kına yakan yüreklerimizin daglandıgı zamanlar......Onurlarıyla yapmışlarlar onurlarıyla ölmüşler ve vatanlarının,memleketlerinin şerefini kurtarmışlar bize gelecek bırakmışlar...PEKİ BİRİLERİNİN MANDASINDA OLMAK İÇİN Mİ? YOKSA HER HAFTA ŞEHİT HABERİ ALMAK İÇİN Mİ BUNLAR YAPILDI? KURTULUŞ SAVAŞI; ; ; MİLLİ MÜCADELE NİYE YAPILDI? ? ?

  • Selçuk Akçaören
    Selçuk Akçaören

    Kurtuluş Savaşı dünyadaki en haklı en ahlaklı en kutsal savaştır.
    Kurtuluş Savaşı emperyalizm ve yamaklarını dize getiren savaştır.
    Kurtuluş Savaşı müslümanların ve mazlumların umut ışığıdır.
    Kurtuluş Savaşı bir milletin yeniden doğumudur.

  • Aer Dfggg
    Aer Dfggg

    kurtuluş savaşı bir milletin adi insanlara karşı nasıl yeter dediğinin yaralı aslanın son hamlesinin ne kadar kuvvetli olduğunun Türk milletinin cefakar bir millet olduğunun batının emperyalist domuz olduğunun silah ve cephanenin herşey demek olmadığının imanın asıl kimde olduğunu Türk bileğinin savaşla bükülemiyeceğinin bir kanıtıdır.

  • Oumar
    Oumar

    2. kurtuluş savaşına az kaldı.Ama başımıza büyük önder lazım Ben olsaydım çoktan çıkarmıştım savaşı.savaşın ismide PUŞ İN THE TÜRKİYE savaşı olurdu.Çünkü puş şimdi PUŞ İN THE IRAQ ta. ve yakında türkiyede OLACAK.Ömrümüz yeterse görürüz.Açalım gözümüzü.
    puş: bush
    in:ingiltere
    the: the
    .

  • Perls
    Perls

    ...

    Sen Süleymaniyelisin oğlum Ahmet,
    sana tek başına verilmiştir üç numrolu kamyonet.
    Hem, hani bir koyun varmış,
    kendi bacağından asılan bir koyun.
    Süleymaniyeli şöför Ahmet
    soyun...
    Soyundu.
    Ceket, külot, pantol, don, gömlek ve kalpak
    ve kırmızı kuşak,
    Ahmet'i postallarının üstünden çırılçıplak
    bırakarak
    dış lastiğin içine girdiler,
    şişirdiler.

    Bu şarkı nihaventtir.
    Deniz kıyısında bir şehir...
    Beyaz başörtüsü...

    N.H.R.

  • Devrim Gemisi
    Devrim Gemisi

    Mustafa Kemal........

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    bir ulusun herşeye rağmen ben varım daha bitmedim diyerek emperyalist düşmanlarına attığı tokat tokatı atan lider için bknz. Atatürk buraya anlam yazılamadığından bknz. lider

  • Hasan Özyurt
    Hasan Özyurt

    yeniden yapmak gerek

  • F
    F

    İstiklal savaşımızın en önemli aşaması BÜYÜK TAARRUZ ve BAŞKOMUTANLIK (Dumlupunar) MEYDAN MUHAREBESİ:

    Sakarya Savaşı'ndan sonra, kamuoyunda ve TBMM'nde taarruz için sabırsızlık baş göstermişti. Gazi Mustafa Kemal Paşa, 4 Mart 1922'de Büyük Millet Meclisi'nin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara açıklamalar yapmıştı.

    'Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür' diyerek bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken, diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz için hazırlıyordu. Haziran 1922 ortalarında, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza geçmek kararını almıştı. Asıl amaç, yok edici bir meydan savaşı yapmak, düşmanı çabuk ve kesin bir sonuç alacak şekilde vurmaktı. Mustafa Kemal Paşa, ordu birlikleri arasında bir futbol maçı organize edilmesi bahanesiyle ordu komutanlarını Akşehir'e davet etti. Böylece Yunanlıların ve İşgal Devletlerinin dikkatleri çekilmeyecekti. 28 Temmuz gecesini, komutanlarla genel taarruz hakkında konuşarak geçirdi ve gereken direktifleri verdi. Mustafa Kemal Paşa, daha sonra 20 Ağustos 1922'de Ankara'dan Akşehir'e giderek, 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı düşmana taarruz emrini verdi. Çok gizli bir şekilde yürütülen bu olayları kamuoyundan saklamak maksadıyla, 21 Ağustos'da Çankaya köşkünde bir çay daveti verileceği gazete ve ajanslara bildirilmişti.

    26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa(Çakmak) , Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Büyük taarruz burada başladı. Topçuların sabah saat 4:30'da taciz ateşi ile başlayan harekat, saat 5:00'de önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. Piyadelerimiz, Sabah 6:00'da Tınaztepe'ye hücum mesafesine yaklaşarak, tel örgüleri aşıp, Yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra, Tınaztepe'yi ele geçirdiler. Bundan sonra, saat 9:00'da Belentepe, daha sonra Kalecik-Sivrisi düşmandan temizlendi. Taarruzun birinci günü, sıklet merkezindeki 1. Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar onbeş kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçird. 5. Süvari Kolordusu düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu. 2. Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.

    26 Ağustos günü Türk Ordusunun Büyük Taarruz'u, Genelkurmay Başkanlığı'nca TBMM'ne bildirildi. Bu haber Meclis'i coşturdu ve heyecanlı gösterilere vesile oldu.

    27 Ağustos Pazar sabahı gün ağarırken, Türk Ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti. Bu taarruzlar çoğunlukla süngü hücumlarıyla ve insan üstü çabalarla gerçekleştirildi. 27 Ağustos saat 18:00'de, Afyon 8. Tümen tarafından kurtarıldı. Afyon kurtuluşun şanlı ve şerefli müjdesi olmuştu. Başkomutanlık karargahı ile Batı Cephesi Komutanlığı karargahı Afyon'a taşındı.

    28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri, başarılı geçen taarruz harekatı ile düşmanın 5. Tümeninin çevrilmesi ile sonuçlandı. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin süratle sonuçlandırılmasını gerekli buldular. Düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak, tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar aldılar. Karar süratli ve düzenli bir şekilde gerçekleştirildi. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekatı Türk Ordusunun kesin zaferi ile sonuçlandı. Büyük Taarruz'un son safhası askeri tarihimize Başkomutan Meydan Muharebesi olarak geçmiştir.

    30 Ağustos 1922 Başkomutan Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarılarak, Dumlupınar'da Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta tamamen yok edilmiş veya esir edilmişti. Böylece tasarlanan kesin sonuç beş gün içinde elde edilmiş ve hazırlanan plan tam başarı ile uygulanmıştı. 30 Ağustos 1922'nin gurur verici zaferi ile Mustafa Kemal, kaçabilen düşmanın takip edilmesini ve üç koldan Ege'ye doğru ilerlemesini uygun buldu. 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri' diyerek, tarihi emrini 1 Eylül 1922'de verdi. Yunanlılar, İzmir'e doğru kaçmaktaydı. Başta Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis olmak üzere çok sayıda esir ele geçirilmişti.

    Ordumuz bu muharebede, on beş günde 400 kilometre katederek, 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'e girdi. Sabuncu Bel'den geçen 2. Süvari Tümeni, Mersinli yolu ile İzmir'e doğru akarken, bunun solunda 1. Tümen de Kadife Kale'ye doğru yürüyordu. Bu Tümenin 2. Alayı Tuzluoğlu Fabrikası'ndan geçerek Kordonboyu'na ulaştı. Yüzbaşı Şeref Bey Hükümet Konağına, 5. Süvari Tümenimizin öncüsü Yüzbaşı Zeki Bey Kumandanlık dairesine, 4. Alay Komutanı Reşat Bey de Kadife Kale'ye bayrağımızı çektiler.

    İzmir'de askerlerimiz coşku içinde karşılandılar ve çiçek yağmuruna tutuldular. Süvarilerimizin Kordon boyundan geçişi çok görkemli idi. Kurtuluş zaferinin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, İzmir'in kurtuluşunu Belkahve'den seyretti. Türk Ordusunun, 400 kilometrelik bir mesafeyi savaşarak katedip İzmir'e ulaşması içerde ve dışarda hayret ve takdir uyandırdı.

    Büyük Türk zaferi karşısında endişeye düşen ve o anda da İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını işgal altında bulunduran İtilaf Devletleri, savaşı durdurmayı ve Türklerin haklı isteklerini yerine getirmeyi kendi çıkarlarına uygun buldular. Lord Kinross'a göre,'İngiltere, ciddi bir krizle karşı karşıya bulunduğunu anlamaya başlıyor. Halk, Türklerle yeni bir savaştan korkuyordu'. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması'yla, silahlı çatışma durdurulduğu gibi, Edirne dahil Trakya'nın da Türkiye'ye bırakılacağı ve bir ay içerisinde Yunanlılar tarafından boşaltılacağı kabul edildi. Anadolu'da Yunan politikasını yürüten İngiltere Başbakanı Lloyd George, bu gelişmeler üzerine istifa etti.

  • F
    F

    En ince detaylarıyla, belgeleriyle, tarafsızca anlatan kitap
    'Milli Kurtuluş Tarihi' (Doğan Avcıoğlu) 4 cilt - Tekin Yayınevi

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    genelde savaşlarda düşmanlar ayrıldıkları yerdeki erzaklarına zehir ya da etrafa bubi tuzağı bırakırlar... İşte kurtuluş savaşımızda düşmanı attık ama geride zehir gibi kültürlerini bırakmışlar ve bıraktıkları tuzakları halen daha düşmekteyiz... Bu yetmiyormuş gibi batılılaşmak adına düşmanı topraklarımıza yeniden sokmaktan geri kalmıyoruz...

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Bu savaşa elbette ki halkımız sayesinde kurtuluş adını verdik ama bıcak kemiğe dayandığı anda zekası ve inancıyla Mustafa Kemal gibi bir lider çıkıp halkımızı bir araya getirmeseydi Selçuk'lunun beyliklere bölünmesinden daha beter bölünürdük. Fakat bir daha bıcak kemiğe dayandığında Mustafa Kemaller olacak mı acaba, sanmıyorum çünkü bıcak kemiğimizi bırak dokunmasını oyuyor bile.

    Bilin ki ülkemiz işgal altındadır, çünkü savaşımızı belli başlı ülkelerin silahlarına karşı yapmadık; en başta onların siyasetlerine karşı yaptığımızı unutmayın... Lakin bu siyasetler silahları ile alamadığı ülkemezi kültürleri-dinleri-dilleri ile işgal etmişlerdir...

    Bu kadar basit bir web sitesinde bile işgal altında olduğumuz söyleniyorsa yazık çünkü bu savaşta belli ki sadece kollarımızı değil idrakimizi de kaybetmişiz...

  • F
    F

    Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra (19 mayıs 1919) İstiklal savaşının temelleri atılmaya başlanmıştır:

    1.adım, Amasya Genelgesi, 22 Haziran 1919
    2.adım, Erzurum kongresi, 23 Temmuz 1919
    3.adım, Sivas kongresi, 4 Eylül 1919

  • F
    F

    Kullanılan diğer ismi 'İstiklal savaşı'dır.Ama 'istiklal' kelimesinin tam karşılığı 'kurtuluş' DEĞİL, BAĞIMSIZLIK'tır.

    Yani aslında Bağımsızlık Savaşıdır.

  • Murat Dalgın
    Murat Dalgın

    Emperyalizme karsi,MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün öncülügünde kazanilan bir halk zaferi.

  • Ahmed Çetin
    Ahmed Çetin

    Türkün tek yürek olarak mevcudiyetini korumak için yaptığı mücadele. O evaldını saracağı bez parçasına askere götüreceği mermiyi saran ananın zaferi... Baştan başa Anadolunun, Anadolulunun ruh mücadelesi...

    Elinde her türlü zerzevatın bulunduğu batıya, kör medeniyete karşı; kan ile savaşan Mehmetçiğin ruh destanı... Ana dolu sadece bir toprak parçası değil, onun ötesinde, mücerret bir ruh, Türkün ruhu, MÜSLÜMAN TÜRKÜN ruhu... Onu böylece anlamlı, anlatmalı ve anlamlandırmalı...

  • Çağdaş Nizamoğlu
    Çağdaş Nizamoğlu

    emparyalizme karşı iyi bir ders.hemde öyle bir derski ingiltere kralının edward'ın ağzından kısaca
    ........
    Mustafa Kemal gibi dahiler dünyaya yüz yılda bir gelir, o da bizi buldu

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Mondros Mütarekesi'nin ardından İtilaf Devletleri'nin ülkenin çeşitli yerlerini işgal etmelerine Türklerin tepkisi, Müdafaai Hukuk örgütlenmeleriyle sınırlı kalmıştı. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgaline tepkiler ise çok farklı oldu: Türkler kaderlerinin İtilaf Devletleri'nin eline terk edilmeyeceğini anladılar ve silahlı direnişe geçtiler. Türk Ulusal Hareketi, Mayıs 1919'da Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal Paşa'nın şahsında gerçek bir önder buldu. Mustufa Kemal, ulusun gücünü harekete geçirmeyi ve Kurtuluş Savaşı'nı zafere ulaştırmayı başardı.

    Kurtuluş Savaşı, ülkenin işgaline duyulan tepkinin yarattığı bir halk hareketiydi. Hareketin yönetici kadrosunu asker ve sivil aydınlar oluşturuyordu. Eşraf, din adamları, şeyhler ve ağalar da harekete katıldılar ve halka yönetici kadro arasında bir köprü oldular. İzmir'in işgalini izleyen yerel kongreler hareketin geniş bir tabana oturduğunu açıkça ortaya koydu. Bütün bu yerel direniş odakları Sivas Kongres'nin çatısı altında birleşecektir. Kurtluş Savaş'nın köşe taşlarından biri de İstanbul'un işgali ve Meclisi Mebusan'ın kurulması oldu. İstanbul'un işgaliyle birlikte Ankara'ya akan subay ve sivilller, Ulusal Hareket'in kadrolarını oluşturmuşlardı.

    Kurtuluş Savaşı başlıca üç cephede yürütüldü. Doğu Cephesi'ndeki Ermenilerle savaş, başarılı bir askeri harekatın ardından Gümrü Antlaşması ile sonuçlandı. Mücadelenin daha çok Kuvayı Milliye birlikleri tarafından yürütüldüğü Güney Cephesi, Fransa ile imzalanan Ankara İtilafnamesi ile kapandı. Asıl savaşın verildiği Batı Cephesi'nde ise savaş, biri dizi harekatla, Yunan kuvvetlerinin kesin yenilgiye uğratıldığı 1922 yılının ağustos-eylül aylarına kadar sürdü.

    Kaynak: Tamer Erdoğan