BU KADAR KIRGINLIK VE SIKINTIDAN SONRA OLSADA OLMASA DA BIRSEY FARK ETMEZ.ARTIK DEVLET COK GEC KALDI.COK GEC ATILAN BIR ADIM.ZATEN HALIHAZIRDA ONLARCA KURTCE KANAL VAR. KESKE COK ONCELERI BU ADIM ATILSAYDI. BELKIDE BU KADAR CAN HEDER OLMAZDI. YAZIK.
Kürt ce yayin kanunu cok seneler oldu cikali neden bu güne kadar TRT den baska bir grup TV kurmadi, halbuki türkiyenin cok zengini dogu kökenli bunlar konusurken ben buyum deyip is kazansiz is oldugu icin mi kimse özel yayin kurmadi yoksa hala hep beraber her seyi devletten mi bekliyoruz 'yalniz ver'isteme alfabesi bu dilin 1842 de erzurum da bulunan rus konsolosu yazmistir öncelerinde alfabesi yoktu yani konusulan dil Irak takilerin okullarinda yazi dili ögretiliyormu kürt cenin meraklandim ögrenmek istiyorum,Cok Param olursa Erzurum lehcesi ile konusulan Tv kuracagim Dunyanin en tatli dil i nerden baksan 5 milyon erzurumlu varsiz azinlik sayiliriz ama olsun bir kendi dilimizden Tv kurariz
'Kürtçe şarkı söylemek isterdim' diyenlerin ülkesini terk etmek zorunda kaldığı bir ülkede devletin resmi televizyonu kürtçe yayına başladı. 'Bilinmeyen dil' artık bilinir hale geldi. Kürt kimliğini ve kürtçeyi inkar edip yok sayanların hala etkin olduğu bülkemizde bu adım bir umuttur. Özgürlükler için, normalleşme için bir adım. Kürtçeye serbestlik istemenin artık vatan hainliği sayılmadığı bir ülkede yaşamaktan dolayı mutluyum. Sıra diğer normalleşmelerde. umarız bu kadar geç olmaz.
İNSANALAR CANINDA OLDU VE SONUNDA BÜYÜK BİR ZORLUKLA BU TEMEL HAKLAR KAZANILDI. AMA TRT BU GİDİŞLE ŞEŞ BEŞ OLACAK GALİBA ZATEN GERİ BİR YAYIN KURULUŞUDUR ONADAN GELECEK YAYIN NE KADAR ASİMİLE OLMAZ OR ASI MUAAMA..
Kürt'çede olmalı Çerkezce'de Ermenicede diğerleride olmalı...isteyen istediği dilde açsın kanalını..Geç kalınmış bir şey diyemiyorum! çünkü ÇOK geç kalınmış ve soru işaretleri oluşmuş bir karar...Bu kararın iyi niyetle yapıldığına şüphe yok fakat bu malum terör örgütünün baskıları sonucu yapılmış bir şey olarakta görülebilir bir durum..bunu kullanmıyorlarda değil...
bence saçma oldu bir ülkede insanların çerkez olması laz olması kürt olması türkiye cumhuriyeti ülkesi sınırları içerisinde gereksiz kürtçede farklı biri diğerinin konuştuğunu anlamıyor sivas kürtçesi diyarbakır kürtçesi anlaşamıyorlar o halde ne gerek vardı.git gide farklı yerlere çekiliyor ve çekilecek.allah kardeşliğimizi bozmasın diyecem ama bozuluyor gibi sanki ayırımcılıklar başladı kürt kardeşlerimiz kürt asıllı türk vatandaşıyız diyemiyorlar ama amerikada birçok halk var ırk var onlar diyebiliyor.(iran asıllı ABD vatandaşıyım.diye) d.bakır belediye başkanının dediği(Dilimizi tanıdılar topraklarımızıda tanıyacaklar) sözünün altında neler var acaba çokmu masum söylenmiş bir söz.(o topraklar Türkiye Cumhuriyetinin ve misakı milli sınırlarımız bellidir diyorum o topraklarda yaşayanlarda kardeşlerimiz ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı) allah yardımcımız olsun ortalığı şu bu nedenlerle karıştırmak isteyenlerden korusun diyorum.
tamamıyle sacma bir polemik dogurdu. turkıye sınırlarında herkes ıstediği dili konusuyor pekhala yabancı dılde yayın yapan kanallar ve radyolarda var. sadece ulkede polemik yaratmak ve ulkedeki alt kimlik ust kimlik ayrımını biraz daha bariz ortaya cıkarmak ıcın birazda oy toplamak amacı guden vasıfsız bir olay.o kanal acıldı da kac kurt dınleyecek, sifreli mesajlar veren kanalları her zaman var.yazıkkı turkıye gibi kulunden dogmus bir ulusu parca parca etmenin baska yolunu bulamadılar. yarın obur gun resmi yazısmalarıda farklı dılde ısterlerse ne olacak bilen varmı, sadece kurtler ıcın değil etnik kokenı farklı olan herkes ıcın soyluyorum bunu.ben sunu bılıyorum kimse bir kurde, laza yada ruma kendi arasında konusmasında farklı bir dili konusturamaz.zaten kullanılıyordu bunu afişe etmeye gerek yok..
Bence bir ülkede milli bütünlük için dil birliğinin olması şarttır. Kimse kendi dilinde konuşmasın demiyorum elbette ama TÜRKİYE CUMHURİYETİ milli bir devlettir. Ve anayasamızın 3. maddesinde dille ilgili kesin hüküm çok açık bir şekilde belirtilmiştir. 3. maddede denilirki; ' Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir'. Özetle bunun en az Genel Kurmay kadar devletin resmi bir kurumu olan TRT aracılığıyla yapılıyor olması çok vahim bir tablo ve milli devlet olgusuna vurulmuş en büyük darbedir.
Kürtce tv olmalıdır olmalıydıda milletimiz içinde var olan diğer dlleri konuşabilenler içinde olması gerektiği gibi. Lakin bu durum kürtcü tv ye dönüşmemeli hatta Türkce yayın yapan hali hazırda tv lerin T ürkcü anlayışa girmesinide kapsar
PKK 30 YILDIR DAĞDA ASKERİMİZLE ÇARPIŞIP DURMAKTADIR.PKK NIN AMAÇLARINDAN BİRİ DE İŞTE BUGÜN HÜKÜMET İN SAĞLADIĞI İMKAN OLAN KÜRTÇE TV.YAKINDA KÜRTÇE EĞİTİM(yök başkanının açıklamaları ilk emaredir) BUNU TAKİP EDECEK VE PKK SİLAHLA ALAMADIĞINI SİYASET YOLUYLE ELDE EDECEKTİR.KÜRTÇE TV ÖYLE DIŞARIDAN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ MASUMANE VE BASİT BİR OLAY DEĞİLDİR.Bugün bir tv kanalında ahmet kaya nın şarkısı çalınıyordu.artık tabuları yıkıyoruz.yakında pkk,apo bile o kadar normal birşey gibi aksettirilecek ki,onlar bile sütten çıkmış ak kaşık misali vatanımızın sıradanları hatta seçkinleri olacaklar.Vay halimize.
bu ülkede ahmet kaya kürtçe kaset cıkaracağım dedi kıyamet koptu.fransaya sığındı.ordada öldü. şimdi ne değiştide bırakın kürtce kaseti kürtçe tv acılıyor? hükümetimiz değişti.iyikide değişti.şimdi kürt İNSANLAR biraz olsun rahatladılar.dışlanmadıklarını farkettiler.ben kürdü türkü sevmiyorum arkadaşlar. ben İNSANI seviyorum İNSANI.sizde bırakın kimlikleride İNSANI sevin
Bazı kişi///ler bunun seçim yatırımı olduğunu söylüyorlar, söyleyecekler. VELEV Kİ seçim yatırımı olsun, zaten iktidar olan kişi/ler aldıkları desteği karşılıksız bırakmamaları için çalışmaları gerekmiyor mu. E MADEM Kİ BUNLAR ÇALIŞMIŞ BİR ŞEYLER YAPMIŞ HAZM ETMEYİ DE Bİ ZAHMET BİLİNİZ. hani anlamıyorum siz herhangi bi partiye oy verdiğiniz de o parti sizinle aynı düşünce de olduğu için mi, yoksa o partinin sizin için bir şeyler yapabileceğini düşündüğünüz için mi oy verirsiniz? ? ? ... BİR KÜRD VE BİR TÜRK OLARAK 'TRT ŞEŞ SEAT XWEŞ' DİYORUM...
tamamiyle siyasi ülkeyi parçalamaya çalışmanın yollarından biri kürtçe tv açıldı yakında bunlar özgürlüklerinide isterler bağımsızlık isterler bizim topraklarımızda (zor ama) bir kürt devleti kurmak isterler baştakilerin yaptığı yanlışlar daha sonra büyük sorunlar açmaz umarım......türkiye türklerindir ne mutlu türküm diyenindir.....
GUR(T) BOYLARI Nuh’un 4 oğlundan biri olan YASEF’ten doğan TÜRK’ten adını alan TÜRKLERİ; GURANİ ve TURANİ olarak ikiye ayırtmaktayız. Bu iki ismin UR veya URARTU medeniyeti ile ilişkisini görmekteyiz. UR’un başına G harfini getirdiğimizde GUR(ani) , T harfini getirdiğimizde TUR(ani) olur. Türk olan SUGURların(Sümerler) baş şehri UR(fa) kentinin de GURANİ ve TURANİlerle ilişkisi vardır. GURANİLER; Gurmançlar, Lurlar, KelGURlar ve Kırtlar(Dımbıli-Zaza) olarak ayrılılar. Zaza’lara DIMBILİ(Dumbelular) de denilmektedir. UR diye adlandırılan bir uruk, Türkçe'de bir kural olarak görülen sesli harflerin önüne bir (G) veya (K) veyahut (H) veya (KH) gibi sessiz harflerin gelmesi ile sonraları GUR, KUR, HUR biçimine girmiştir. Kaşgarlı Mahmut Divanında bu kuraldan söz etmekte ve Emir yerine Khamir deyiminin Oğuz-Türkmen ağzına göre olduğu açıklanmaktadır.((1.c.s.112)) Tarihi Arzan’a Garzan denilmesi de bu sebeptendir. Türkler, Ergenekon’da yol gösteren KURT’un adını 24’lü teşkilatlanmada kullanmışlar ve kendi boylarının önüne veya arkasına GUR eki alarak Ergenekon’daki Kurt’un adını yaşatmışlardır. Kürtçe’de GUR; KURT demektir. Eski Ana Türkçe’de bir kelimenin sonuna (T) harfi geldiğinde, onu çoğul yapardı. GUR kelimesinin sonuna (T) harfini koyduğumuzda GUR(T) olur. Yani KURTLAR manasına gelir. Rakımı yüksek ve soğuk olan bölgelerde bazı harfler sertleşir. Rakımı düşük olan sıcak yerlerde bazı harfler yumuşar. Bazen “K, G” olur, “T, D” olur. “Ç, C” olur. Anadolu’daki köylü analarımız, GURT, GURBET, GURBAN derler. Yani G ile K harfinin yer değiştirmesi kelimenin anlamını bozmaz. Kürtçe ve Türkçe’de KURT kelimesinin aynı kökten geldiğini görmekteyiz. Kelimenin kökü GUR veya KUR’un sonuna (T) harfini eklediğimizde GURT veya KURT olduğunu görürüz. Milletlerin boylardan oluşan birer ailesi vardır. Slav boylarına “Slav Ailesi” denildiği gibi, GUR BOYLARIna da “GUR AİLESİ” diyoruz. Türk Boyları, bu defa GUR BOYLARI, bir başka deyişle GURT-KURT BOYLARI olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu GUR Boyları incelendiği takdirde, Türk Tarihinin ve Dünya Tarihinin yeniden yazılması gerektiği ortaya çıkarmaktadır. Emin Oktay’ın güdük tarihinin yalan ve yanlışlarla dolu olduğu görülür. Araştırmalarımız GUR'ların 24'lü kuruluşa göre adlanan 24 boyunu da ortaya çıkarmıştır ve her boyun mutlaka GUR ünvanı aldığını görmekteyiz. GURCU’ları(Gürcü) da eklersek 25 boy karşımıza çıkmaktadır. Bulgaristan’da GORA veya GORALILAR olarak adlandırılan boy da bu GUR BOYLARIndandır. Kelimenin aslı GUR’ALILARdır. 1-ASGURLAR(Asurlar) (Asuri isimlerle Kürtçülük yapanlar, Asurların Türk olduklarını bilseler ne yaparlar acaba?) , 2-BEŞGURLAR(Bel Gur-Bulgar) , 3-BİTİGURLAR, 4-DİĞURLAR (Digorlar) , 5-FİNOGURLAR(Finler) , 6-GOGURLAR(GOV GURLAR, Gogarlar) 7-ONGURLAR (Hongurlar, Hunlar, Hungarya, Acarlar, Macarlar) , 8-KANGGURLAR(Kangal) , 9-KUTRİGURLAR, 10-LİGURLAR (Lekler, Lazlar) , 11-OGURLAR (Oğuzlar) , 12-SALGURLAR(Salur) , 13-SARIGURLAR (Sarıuygur) , 14-SÜGURLAR (Sümerler) , 15-SİGURLAR, 16-TABGURLAR (Taballar,Taburlar) , 17-TUGGURLAR (Tokarlar, Töker, Döger) , 18-TOKUZGURLAR (Dokuz gurlar) , 19-ULZİNGURLAR (Ulus) , 20-UTİGURLAR (Uti, Eti, Hiti, Hati, Etiler-Hititler) , 21-UYGURLAR, 22-ÜGURLAR (Üçgurlar) , 23-VİGURLAR (Vugullar) , 24-İGURLAR 25-GURCUlar (Gürcü) , 26- YAZGUR (Yazır) . GUREYŞİ (Kureyş Kabilesi) ve GURAN (Kuran) ile GUR ilişkisine daha sonra değineceğiz. Bu 24 GUR BOYUndaki GUR kelimesi zamanla GAR veya AR şeklini almıştır. MacAR, AcAR, HunGAR, BulGAR gibi anılan boylar da Türk’tür. Tarihte Afganistan’da kurulan bir GUR DEVLETİ de vardır. Bunu Saka/İskitler, yani Hunlar kurmuşlardır. Afganlılar’a GURLULAR denilmektedir. Afganlı Özbekler URduca konuşurlar. Bunun da UR Medeniyeti ile ilgisi vardır. Bu GUR DEVLETİnin dünya hakimiyeti vardır. Bu Devletin hakanına GURHAN diyorlar ki; bu kişi OGURHANdır. Dilciler Türkçeyi LİR ve ŞAZ Türkçesi olarak ikiye ayırtmaktadırlar. L’nin yerini Ş, İ’nin yerini A, R’nin yerini Z alınca ŞAZ Türkçesi ile konuşulmuş olur. OGURLAR, İslamlaştıktan sonra ŞAZ Türkçesi ile konuşmaya başlamışlar. Arapça’daki (Ra) harfinin yerini (Ze) harfi alınca; (Ra) nın üzerine bir nota konularak (Ze) olarak okunmaya başlanmış ve OĞUZLAR olmuştur. Bu tarihten sonra da OGURHAN, OGUZHAN olarak okunmaya başlanmıştır. Yine Cengizhan’a da lakap olarak GURHAN denilmiştir. Bir başka deyişle KURTHAN denilmiştir. Gelelim KURT-KÜRT ilişkisine. Kürtler kendi aralarında birbirlerinin boylarını sorarken “Tuyi Kurda mı? ” yani “Sen Kürt müsün? ” sorusunu sormazlar. “Tuyi Kurmonca mı? ”, yani “Sen Gurmanç mısın? ” sorusuna karşıdaki; “Azi Kurmoncım” “Ben Gurmancım” diyerek cevap verirler. Kürtçe GUR, KURT manasına gelir demiştik. MEN, MAN adam, kişi, şahsiyet manalarına gelmektedir. Yani farkında olmadan Kürt, Kürde “Sen KURT ADAM mısın? ” diye sorar, diğeri de farkında olmadan “Evet, ben KURT ADAMIM” diye cevap verir. Buradaki GUR Türkçe’dir, çünkü ileride GUR’un kökünün GURT ve KURT olduğunu göreceğiz. “Az, Azım; Öz, Özüm” kelimesi ile aynı kökten olup Türkçe’dir. Men(Azerice) , Ben, Mın(Uygurca,Kürtçe) , Man(Latince) da Türkçe’dir. Öyle ise Kürtçe sanılan bu üç kelime ile sorulan soru ve verilen cevap tamamen Türkçe’dir. Prf. Dr. De Groot “Die Hunnen” adlı kitabında; Oğuzhan’ın torunlarından birinin adı “KÜRT” olarak geçer. Yine Göktürk Alfabesi ile yazılı olan Eleğeş Anıtı! nın 8. satırında; “Men Kürt Elhan’ı Alp Urungu. Altınlıg Kesiğim, bantım belim okluğumu bağladım, kırkdokuz yaşında öldüm” diyor. Kitabede geçen Alp Urungu, İranlılar tarafından hile ile zehirlenerek öldürülen Alper TUNGA’dır(Afrasyap) . Alper Tunga’nın hem Kürtler’in, hem de Türkler’in Hakanı olduğunu anlıyoruz. Kürtlerin ARİ olup, Ermenilerle akraba olduklarına dair Komünist PKK’lıların elinde böyle bir belge yoktur. Fransa Kürdoloji Enstitüsünün yalanları ile hareket ediyorlar. Hıristiyan Dünyası, kasıtlı olarak Kürtleri, Hint ARİ ırkına bağlamaktadır. Ermeniler de ARİ’dir diyor. Öyle ise Ermenilerle Kürtler akrabadır diyor. Bu sözde sahte ve zoraki, ısmarlama akrabalık bağlarından dolayı PKK ve ASALA işbirliği yapmaktadır. Bazı Kürtleri de böylece ikna ediyorlar. ARİ’lik bir soy, boy veya ırk değildir. AR, Farsça bir kelimedir, ATEŞ manasına gelmektedir. ARİ deyince, Ateşe Tapanlar demek oluyor. Ateşe tapmak bir inanışı gösterir, bir soyu veya ırkı ifade etmez. Buna Mecusilik de denilir. Her milletin, Ateşe tapanları, Hristiyanları, Musevileri, Putperestleri, Yezidileri olabilir. Bir dine inanlar, aynı soydan geliyorlar tezi yanlış olduğu gibi, ARİ’lerin tamamı da bir soydan gelmezler. Bir zamanlar dünyanın tamamı “Şamani” idi, öyle ise “Şamaniler” aynı soydandır denilebilir mi? Bu Ermeni ile Kürt akrabalığı işte böyle bir yutturmacaya dayanmaktadır. Bıkmadan, usanmadan bu durumun propagandistler tarafından Kürtlere anlatılması gerekir. Gerekirse Doğuda, gerekirse Avrupa’da bu konuda sempozyumlar düzenlenmelidir. Dolayısı ile Kürtler kendi aralarında birbirlerini GURMANÇ diye ifade ederler. GUR+MANç’ların da GUR Boylarından olduğunu anlıyoruz. Çünkü başına GUR ünvanını almıştır. GURCU-GÜRCÜ’lerde de GUR ünvanı başa gelmiştir. UyGURlarda da GUR ünvanı sona gelmiştir. UR, GUR, GURT, KURT, KURTÇA, KÜRTÇE’nin de aynen GUR kökünden geldiğini görmekteyiz. Diğer Türk Boylarının GUR sadece ünvanı aldıklarını, fakat GURMANÇ’ların ve GURCU’ların direk GUR adını aldıklarını ve halen koruduklarını görüyoruz. Gurmanç veya Kurmançların GURANİCE konuştuklarını Marksist Ermeni PKK’lılar da kabul etmektedirler. Ancak hedefi GUR meselesinden saptırmak için GURANİCE yerine GORANİCE konuştuklarını ifade ederler. Kürtçe GUR, KURT demek, GORA, çorap demektir. Kürtler Çorapça konuşmadıklarına göre, GURANİCE konuşacaklardır elbette. GURANİCE konuşmak demek KURT DİLİ İLE KONUŞMAK demek olduğuna göre, bunu kısaltacak olursak; KURTÇA konuşuyorlar demek daha doğru olur. Peki KURTÇA ile KÜRTÇE arasında yazılış ve mana bakımından ne fark vardır? Sadece (U,Ü) harflerinin noktalarının yer değiştirmesinden ibarettir. Bu da manayı değiştirmez. Büyüklerimiz; Biz Kürtler, bundan 80-100 yıl önce yaylalardan, dağdan inerken, yerleşik olanlar bize; “Kurtlar geliyor” derlerdi. Gurmançlara daha önceleri KURTLAR denildiğini anlıyoruz. Daha sonraları KÜRTLER olduğunu düşünüyoruz. Soranice Kürt lehçesi değildir. Soranice, Süryanicedir. Sami dillerindendir ve Soraniler Hıristiyan, Gurmançlar Müslümandır. Kürtler Süryanice diyemedikleri için, telaffuz zorluğundan dolayı Soranice diyorlar. Böylece Süryanileri, Ermenileri zoraki Kürtlere akraba yapmak istiyorlar. GURANİCE(Kurtça-Kürtçe) kelimelerden, Arapça, Farsça, Latince, Süryanice, İbranice kelimeleri çıkardığımızda Kürtlerin, Hz. İsa’nın doğumundan 3000 yıl önce konuşulan “Ana Türkçe” yi halen muhafaza edip konuştuklarını görmekteyiz. Bu kelimelerden örnek verecek olursak; Kürtçe, yani başka deyişle Kurtça Kurbağa’ya “BAK” diyoruz. Kaşgarlı Mahmut’un Divanında; “BAKA” diyor. Anadolu Türkleri; “KURBAKA(kurbağa) ” diyorlar. Kürtler derin manasına “KUR” diyorlar, Türkler sadece ÇU ekleyerek ÇUKUR diyorlar. Sümerler de Cehennem Çukuruna “KUR” diyorlar. Kürtler çabuk manasına “ZU” diyorlar, Kazak Türkleri “ZUDLİK” diyorlar. Kürtler Ben yerine “MI, MIN” derken, Azeriler “MEN”, Uygurlar; “MIN” Anadolu’daki Türkler “BEN” diyorlar. Kürtler Et için “GOŞT” diyorlar, Özbek ve Uygurlar da “GOŞT” diyorlar. Yine Kürtler ovaya “DAŞT” derken, Özbekler de “DAŞT” diyorlar. Anadolu’daki köylü Türkler “DEŞT” diyorlar. Kürtler iğneye “DARZİ” derken, Türkler iğneyi kullanana “TERZİ” diyorlar. Kürtler vatan yerine “VELAT” derken, Türkler “İL” kökünden hareketle bazı Arapça ekler ekleyerek; “İL, VİL, VELAT, VİLAYET” demektedirler. Bu kelimeleri çoğaltmak mümkündür. Böyle Türklerle-Kürtlerin ortak kullanmış oldukları 5000 den fazla kelimeye ulaşmış durumdayım. Şerename’de “Kürt Oğuznameleri”nden söz eder. Bizde “Oğuz Kürt Boylarını” ele alıyoruz. Urfa’da Badıllı(Beydili) , Adıyaman’da Kovi(Kayı) , Nizip Barak’ta Bayındır Kürdü ve Kürdülü, Urfa’da Döğer Kürdü, Siverek’te Karakeçili Kürdü’dür. Tarihçiler, bu boyların Türkmen olup, sonradan asimile olarak KÜRTÇE’yi öğrendiklerini yazmaktadırlar. Aslında kimse asimile olup, kimsenin dilini öğrenmedi. Çünkü Kürtler, tarihte çok ezici büyük bir medeniyet kurmadılar ki; başkalarını asimile etsinler. Kürtler zaten KURT BOYLARI oldukları için “Ana Türkçe’nin” Farisi bir Lehçesini koruyan boylardır. Sonradan bir dil öğrenmiş değillerdir. Sonuç olarak, Kürtler yani GURmançlar vardır ve onları inkar etmiyoruz. Ancak Türklerle aynı soydan, kandan ve candan gelmektedirler. Türk Soydur; Kürt(Kurt) bunun bir Boyudur. Kürtçe veya Gurmança vardır, onu da inkar etmiyoruz. Ancak GURmançca veya GURanice, başka deyişle Kürtçe veya Kurtça; Eski “Ana Türkçe’nin” bir LEHÇESİDİR diyoruz. Ne yazık ki, Lehçe ve Şivelerle eğitim görülemez. Bu nedenle Kürtçe Eğitimde başarılı olunamamaktadır. Çünkü tarihte Kürtçe’nin bir Alfabesi olmamıştır. Arapça, Farsça, Latince Alfabelerle eğitim vermeye çalışmaktadırlar. Ayrıca Aritmetik bir alfabesi de olmamıştır. Sayıların bir kısmı Latince’den, çoğunluğu Farsça’dan ve bir kısmı Arapça’dan alınmış rakam isimleridirler. Şerfehan, Şerefname’yi Kürtçe yazmak istemiş, ancak kelime yetersizliğinden dolayı yazamamış ve Farsça yazmaya karar vermiştir. Türk Devleti Nevruz’u sahiplenerek, PKK’nın elinden bölücülük silahını aldığı gibi, Türk Dil Kurumu da, GURanice’nin(Gurmançca) , yani Kürtçe’nin, yani Kurtça’nın; “Ana Türkçe’nin” bir lehçesi olduğunu ilan etmeli, Tükçe’ye yeni kelimeler kazandırmalı, böylece dil kozunu da PKK’nın elinden almalıdır. 15.09.2008 Mehmet Demir ATMALI. KAYNAK: 1-Frf. Dr. Faruk SÜMER. “Oğuzlar” 2-Edip Yavuz. “Tarih Boyunca Türk Kavimleri” 3-Dr. Mahmut RİŞVANOĞLU “Saklanan Gerçek” 4-Prf. Muazzez İlmiye ÇIĞ. “Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni.” 5-Mehmet Demir ATMALI. “Kurtça Konuşan Kavimler”(yakında çıkacak) 6-(Prf. Dr. De Groot “Die Hunnen” adlı kitabı. 7- Şerefhan. “Şerefname” 8- Kaşgarlı Mahmut. Divan-ı Lügat-i Türk
Kürtçe bir dil değil lehçedir diyen 'dilsiz' lenguistlere:
Kürtçe, (Kurdî veya Kurdkî) geniş Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İrani kolunun kuzey-batı İrani grubuna girer ve Türkiye'nin doğu ve güney doğusu, Suriye'nin kuzeyi, Irak'in kuzeyi ve dogusu ve Iranin batisinda konusulmaktadir.[kaynak belirtilmeli] Orta Doğu'nun Arapça, Türkçe ve Farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dilidir.[kaynak belirtilmeli] Dünyada tahminen 25-30 milyon insan tarafından konuşulur.[kaynak belirtilmeli] Göçler yüzünden son onyıllarda Avrupa'da da çok sayıda konuşanı bulunmaktadır. Siyasal iktidarlar ve onlarin özel maksatli kurum ve kisileri disinda kimi yabanci dilbilimci, gezgin ya da misyoner de bazan ülkelerinin çikarlarini gözeten siyasi maksatlarla, bazen de asiri yüzeysel gözlem ya da arastirmalar neticesinde yanilgiyla Kürtçe´nin bagimsiz bir dil olmadigini, eski ya da yeni Farsça´nin bir lehçesi oldugunu öne sürmüslerdir. Kürt dili konusunda bu tür bilinçli çarpitma ya da yanilgilari öne sürenlerin sayisi bir-iki kisiyi geçmezken Kürt lehçeleri üzerinde hayli farkli görüsler ileri sürenlerin sayisi da az sayilmaz.
Kürtçe'nin en büyük lehçeleri Kurmanci ve Sorani (Soranca) lehçeleridir. Kurmanci Türkiye, Suriye, Kuzey Irak'ın kuzey batısında, Ermenistan'da, İran'ın kuzey batısında ve Horasan bölgesinde konuşulur. Soranca Kuzey Irak'ın güney doğusunda ve İran'ın güneybatısında kullanılır. Kurmanci genelde Latin alfabesiyle, Sorani Arap alfabesiyle yazılır. Ermenistan ve öteki eski Sovyet cumhuriyetlerinde ise Kril alfabesi kullanılmaktadır.
Zazaca (Kırmançki, Dımıli, Kırdki) ikisinden daha farklıdır. Zazaca Tunceli, Siverek, Diyarbakır ve Muş yörelerinde tahminen 3 milyon insan tarafından konuşulur. Taninmis yazar Alaeddîn Seccadî, Destûr û Ferhengî Zimanî Kurdî, Erebî û Farisî adli eserinde 'Kürt dilinde iki büyük lehçe bulunur' diye belirttikten sonra söyle der:' Bugün ´Bahdînan´ lehçesi denen ´Botan´ lehçesi. Türkiye ve Suriye Kürtleri ile Musul ilçelerinin Kürtleri bu lehçeyle konusurlar. ikinci olarak da bugün ´Soran´ lehçesi denen ´Mukri´ lehçesi ki diger Kürtler yani Irak´in kuzeydogusu ve dogusu ile Ardelan ve Mükriyan Kürtleri bu lehçeyi konusurlar
Kürt dili ve edebiyati üzerine degerli çalismalari olan Dr. Kemal Fuad, Kürt dilini asagidaki ana lehçe ve sivelere ayirir:
1) Bati Kürtçesi(ki kimi buna Yukari(kuzey) Kirmancca der) a- Afrînî b- Cizîrî ve Botanî c- Sincarî ç- Badînî d- Hekarî e- sikakî
2) Dogu Kürtçesi(ki bazilari buna Asagi(güney) Kurmanccasi, bazilari da Orta(merkez) Kürtçesi derler) a- Soranî b- Silêmanî c- Mukrî ç- Sineyî
Kendisinin Güney Lehçesi dedigi lehçeye kimilerinin Lurrî dedigini belirterek bunu elestiren Dr. Kemal Fuad, sadece Büyük Loristan´da konusulan lehçeleri Lurr olarak kabul etmekte ve bunlari Kürtçenin lehçeleri arasinda saymamaktadir. Baska kimi kaynaklarda Küçük Lurr olarak geçen agizlara Lurr denmesini elestiren Dr. Kemal Fuad bunlari Güney Kürt lehçelerinin içinde saymaktadir.(19)
Fuad Heme Xursîd, Zimanî Kurdî, Dabesbûnî Cografyayîy Dîyalêkte-kanîy(Kürt Dili ve Lehçelerinin Cografi Dagilimi) adli çalismasinda Kürtçe lahçelerini söyle siniflandirir.
1) Kuzey Kurmanccasi a- Bayezîdî b- Hekarî c- Botanî ç- semdînanî d- Behdînanî e- Bati diyalekti
Fuad Heme Xursîd, hem Büyük hem de Küçük Lurrîyi Kürtçe olarak kabul ederek onlari Güney Kurmanccasi arasinda saymistir. Kürt dili lehçeleri ve özellikle de Hewramanca üzerine degerli arastirmalari olan Mehemed Emîn Hewramanî, Zarî Zimanî Kurdî Le Terazûyî Berawird da adli çalismasinda Kürt lehçelerini söyle siniflandirir;
1- Yukari Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Bahdînî) , 2- Orta Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Soranca) , 3) Asagi Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Goranca) . Sonra, Gorancayi da asagidaki sivelere ayirir: a- Hewramanca b- Lurrce c- Bacelanca ç- Zazaca
M. E. Hewramanî, Bacelanca´nin da Zengene ve sebek´i içine aldigini kaydeder.(21)
Kürt dili üzerine özellikle de Zazaca konusunda degerli çalismalari olan Kürt yazar ve dilbilimcisi Malmîsanij, Kürtçeyi bes ana lehçeye ayirarak söyle siralar:
1- Kuzey Kürtçesi veya Kurmanci lehçesi 2- Merkezi Kürdistan´da konusulan Kirmanci Lehçesi: Bu lehçeye zaman zaman Güney Kürtçesi(Kirmancî Xwarû) veya yanlis olarak 'Soranî' de denir. 3- Kirdkî, Kirmanckî(Kirmancî) , Zazakî veya Dimilî(Dimilkî) adlariyla bilinen lehçe. (Malmîsanij burada Zazacanin en belirgin iki sivesi o-larak Dersim sivesi ile çewlîg-Dîyarbekir-Sêwreg sivesini sayar.) 4- Gorani lehçesi: Hewramî lehçesi olarak da adlandirilan bu lehçe Kirdkî(Zazakî, Dimilkî) lehçesine yakin bir lehçe olup iran ve Irak Kürdistani´nda az sayida Kürt tarafindan konusulur. 5- Güney Kürdistan´da konusulan diger Kürt lehçeleri grubu: Bu grubun Kermansahî, Lekkî, Lurrî, Sencabî ve Kelhurî gibi degisik adlarla anilan kollari vardir ki bunlar iran ve Irak sinirlari içinde bulunan Kürtlerin bir bölümünce konusulur.(22)
Mehemed Emîn Hewramanî, Zarî Zimanî Kurdî le Terazûyî Berawird da adli çalismasinda Oskar Mann´in daha önce degindigimiz ve sonralari Karl Hadank tarafindan yeniden yayimlanan eserinde, Goranca lehçelerinin asagidaki biçimde tespit edildigini belirtir: 'Hewramanca(Auramani) Kendulece(K? ndulei) Bacelanca(Baj? lani) Bêwenijce(Biw? niji) Gehweraca(G? hwarai) Rejawca(Rijabi) Seyyidce(S? yyidi) Zerdece(Z? rdai) '
Minorski´nin ayni Goran lehçelerini tekrarladigini, fakat Bewenijce, Gehweraca ve Rejawca´nin yerine Gelhur, Lek, Feyli ve Kakeyiceyi getirdigini belirten M. E. Hewramanî, ' bu aslinda asiret, din ve dilleri bir tür birbirine karistirmadir'(23) diye yazar. Emin Zeki Bey´in de, Xulasetu Tarixu´l Kurd we Kurdistan adli eserinde Hewramanî lehçesini Tacikçe bir dil olarak gördügünü belirten ve kendisi de Hewramanli olan M. E. Hewramanî, onun bu görüsüne herhangi bir kanit getirmedigini, anlasildigi kadariyla Minorski´nin görüslerini aktardigini yazar...
Kuzey Kürt lehçesi, en genis yayilma alanina sahip olan bir lehçedir. Kürdistan´daki yayilma alani, dogudan bir hat çizilmeye baslanirsa, Urmiye Gölü´nün bati kiyisindan baslayarak güneydoguya dogru iner, sino sehrinin kuzeyinden, Kêlesin vadisinden iran-Irak sinirini geçer, Helgurd´e varincaya dek uzar. Oradan Rewandiz nehrinin kuzey kiyilari boyunca ta Zêyî Badînan(Büyük Zap) ´a varincaya dek gider. Buradan da Dicle nehrine dökülünceye dek Zap´i takipeder.(29) Urmiye Gölü´nden kuzeye dogru Kotur ve Xoyu içine alarak Aras nehrine kadar uzar, Kars, Erzurum, Mus, Bitlis´i içine alir Güneydogu Toroslar´in kimi zaman dogu yamaçlarini, kimi zaman da eteklerini boyluboyunca takip eder, Siirt il sinirlarini, Kozluk, Silvan, Kulp, Lice, Bismil kazalarini, Diyarbakir vilayet sinirlarini, Ergani´yi, Desta Gewran ve Karacadag yöresini içine alacak biçimde Siverek´in dogu, güney ve güneydogu bölgesini, Hilvan kazasini, Gerger hariç Adiyamani, Malatya´yi Maras´in kuzey, dogu ve güney yörelerini içererek Gavur Dagi´nin doruklarina kadar uzanir, Hatay´in Kirikhan ve Haleb´in Afrin ilçelerini içine alir. Oradan Dicle nehrinin Zap suyunu aldigi noktaya dek Kürtlerin yasadiklari topraklarda Kuzey Kürtçesi(Kurmanci) konusulur. Tunceli´nin Pertek ve Mazgirt kazalarinda, Elazig´in Maden, Sivrice ve Palo disindaki kazalarinda, Bingöl´ün Karliova kazasinda ve Sivas´in Kürtçe konusulan yörelerinin çogunlugunda da bu lehçe konusulur. Bu lehçe ayrica Lübnan, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan Kazakistan ve diger Orta Asya cumhuriyetlerindeki Kürt nüfus tarafindan, Horasan ve Konya Kürtleri ile Ankara Kürtlerinin bir bölümünce konusulur.
Kuzey Kürtçesinin siveleri söyle siralanabilir: a- Bati Kurmanccasi: Afrin bölgesinden baslayarak Antep, Kirikhan, Maras, Adiyaman ve Malatya Kürtleri ile Urfan´in Suruç, Birecik ve Halfeti Kürtlerinin konustuklari sive. Genel olarak Firat nehrinin bati yakasi Kurmanclarinin konustugu sive denebilir. b- Rewendî: Van Gölü´nün kuzeyinde kalan topraklardaki sive. Dogudan sikak bölgesinden baslar, Aras nehrine kadar olan yerler, Kars, Agri, Erzu-rum, Van, Mus ve Erzincan Kurmanclarinin konustuklari sivedir.
c- sikakî: Urmiye gölü, semdinan ve Baskale arasindaki yörelerce konusulur ç- Hekarî: sirnak´in hemen güneyinden baslayarak Hakkari ili sinirlari içindeki Kürtlerce konusulur. d- Botî: Suriye ve Türkiye sinirlari içindeki Cizre Kürtlerinin, doguda Zaxo´nun kuzeyinden baslayarak sirnak´in hemen güney ve batisindan Eruh´u içine alacak biçimde Van Gölü´nün güneyine kadar uzanan, Bitlis´in dogu ve güney bölgelerini, Siirt´i, Batman çayi´na kadar olan yöreleriyle Batman´i ve Mardin´in dogu yörelerini içine alan topraklardaki Kürtlerin konustuklari sive. e- Bahdînî: Zaxo, Amadiye, Akre, Zêbar yöreleri ile Duhok Kürtlerinin konustuklari sive. f- Sincarî: Sincar Dagi ve sêxan yöresi Kürtlerinin konustugu sive. g- Orta Kurmancca (ya da Silîvî-Kîkî-Milî) Diyarbakir ilinde, Mardin ilinin dogu yöresinin disinda kalan yörelerde, Urfa´nin Firat´in dogu yakasina kadar uzanan topraklarinda kalan Kürtler ve Elazig´in dogu ve güney yörelerindeki Kurmanclarca konusulan sive.
2- Merkez Kürtçesi (ya da Soranî) Bu lehçenin sinirlari Kurmanci lehçesi için belirttigimiz güney sinirlarindan baslar, güneye dogru Sîrwan çayi´na ve Xaneqîn´e varincaya dek devam eder. Güneyde Hemrîn Daglari´nin güneyinden doguya dogru döner ta Sehend dagina, Mesirabad, Bicar ve Esedawa´ya kadar uzanir. Güney sinirinin eni de Melayir-Kirmansah-Qesri sirin-Xaneqin ana yoluna kadar varir.(30) a- Soranî: Zêbar yöresi hariç bugünkü Hewlêr vilayeti ve kazalari.
b- Silêmanî(ya da Babanî) : Süleymaniye, Kerkük, Kifrî, Qeretepe, Tuz-siwan yöreleri ile Xaneqîn´in bazi köylerini içerir. c- Mukrî: sino, Nexede, Meraxe, Mîyandiwaw, sahîndij, Saqiz, Bokan, Bane ve Serdest Kürtlerinin konustugu lehçe. ç- Sineyî: Sine(Senendec) , Bicar, Kengewer ve Rewanser ile Ciwanro´nun kuzey yörelerinde konusulur.
3- Güney Kürtçesi Kuzeyde Melayir-Kirmansah-Qesri sirin anayolundan baslayarak Kürdistan´in güney sinirlarina kadar varan alanda konusulur. siveleri asagidakilerdir: a- Xaneqînî b- Asil Lurr(ya da Feyli) c- Kirmansanî ç- Lekî d- Kelhorî e- Perewendî f- Kulgayeyî
4- Goran Kürtçesi Goran sivelerini konusanlar, Bagdat-Kermansah yolunun kuzeyindeki daglik bölgede, Hewraman daglarinin dogu ve bati yakalarinda, ayrica Paweh ve Kendule yöresinde, Musul´un dogu ve kuzeyinde; Xazir çayinin Zap Suyu´na döküldügü yörelerde yasarlar.
'Goranlarin yasadiklari cografi bölgeler, eski tarihlerde lehçelerinin olusmaya basladigi dönemlerde, yukarida belirttigimiz bölgelerden çok daha genis ve büyüktü. 18. yüzyilda üzerinde yasadiklari topraklarin bugün üzerinde yasadiklari topraklardan genis oldugu kuskusuzdur. 18. yüzyilin sonu ile 19. yüzyilin baslarinda Süleymaniye Beyligi´nin çagdas ve yeni bir biçimde ortaya çikmasi, bir dereceye kadar Goranlarin üzerinde yasadiklari topraklarin daralip küçülmesi hesabinaydi.
bana hiç bir şey çağrıştırmıyor..dünya daki bütün insanlar gözümde eşittir..hiç kimseyi,renk, dil,din, ırk vb etkenlerle ayırmam.. benim ölçüm..insanlara iyilik yapan,zarar vermeyen herkes iyidir..ama bu iş çok farklı.. güzel ülkemin güzel insanları biz birbirimizle mutlu değil miyiz? bizi bölmek isteyenler..baş uçlarında haritalar taşıyanlar..küçük lokma erken hazmedilir..kanmayalım..bu süreç korkarım ki bizi iç savaşa kadar götürür..etnik köken farklılığı bizim en büyük zenginliğimiz..sınırlar kalkarken..neler oluyor bize..yıllarca bizi bize kırdıran güçler..hala anlayamıyor muyuz? **bugün kürt tv.. yarın...laz..başka...sınır neresi..tv lerde ne anlatılacak? *müzik mi...aklım almıyor..üzgünüm ..ülkem elden gidiyor..ama seyirciyiz..düşündükçe çıldırıyorum haritaya baktığım da..üzgünüm diyorum..bize bu tembellikle bu güzel ülkeği bırakmazlar..çünkü bu dünya aklını çalıştıranların çalışanların dünyası..üretmeden tüketenlerin değil..umutsuzluğum..büyüyor..büyüyor..adeta boğuyor beni.
Kürtçeyi bir dil olarak ülkem adına kabul etmiyorum, en fazla olsun olsun lehçe olabilir. TÜRKİYE CUMHURİYETİ tektir, Dilide TÜRKÇE 'dir. TRT nin böle bir hataya düşmesi (isminide Türkiye'den almasına rağmen) beni büyük ölçüde üzdü. Ülkemizde Lazı, Çekezi, Alevisi vs.... birçok insan var. Neden bu insanlara benimsedikleri dillerede kanal açılmıyor. Nedenini ben söyliyeyim onlar bölünmesini istemiyorlar ülkelerinin. Dilimiz Türkçe diyorlar. Kısacası böle bir TV kanalının kurulmasını kabul etmiyorum/etmeyeceğimde. Yaşananların/Yapılanların hepsi siyasi.......
YASAKLAMALAR ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ÜLKE OLAN TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYEN ZÜMRELERCE KULLANILAN KİŞİLERİN YAPMAK İSTEDİĞİDİR. BİZİM ÜLKEMİZ BU OYUNLARI BOZACAKTIR ANCAK HER TÜRLÜ FAALİYETİN DENETİMİ İYİ YAPILMALI MAKSADINI AŞARAK BAŞKA EMELLERE HİZMET EDİLMESİ ENGELLENMELİDİR OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA ÇOK DAHA FAZLA FARLI DİL VARDI BU RUHU YAKALADIĞIMIZDA BU TÜR KONULAR SIRADANLAŞACAKTIR. BU ÜLKE SAHİP ÇIKIP KORUDUĞUMUZ KADAR BİZİM HEPİMİZİNDİR.
yayında olması gerekli oldğunu düşündüğüm bi olay gerçekleşti roj tv nin izlenme oranını düşürmek maksadıyla devletin ele aldığı bi konudan ötürü ortaya çıkmış bir kanal
Devletler bindikleri dalı kesmezler,kesemezler.Vatandaşlarınız arasında eğer çeşitli dilleri konuşan kesimler varsa ve siz bu vatandaşlarınıza kendi dillerinde yayın hakkı veriyorsanız bu sizin devlet babalığınızı,alicenaplığınızı gösterir.Eğer kürtçeyi veya kürtçe tv'yi yasaklarsanız kendi oturduğunuz dalı kesmiş olursunuz.Yasaklamak yasak getirmek asla çözüm değildir.Devletimiz en doğrusunu yapmıştır
yanlış bir adım oldu kürtler özel kanal kurduda karşımı geldik TRT'ye böle bi görev düşmezdi şimdi lazı'da çerkeş'ide kanal isterse TRT ne yapmayı düşünüo, oy için yapılan gereksiz ve yanlış bir adım, ama pkk buna karşı olduğu için hoşuma gitti , TRT ye çok iş çıkacak gibi bu ülke çok etnik kökeni olan bi ülke sonuçta
beliki geç kalınmış bir sonuc ama yinede devrim nitelikli bir proje.. artık bu yeniliklere açık olmamız gerektiğine inanıyorum.. sen devlet olarak bu yayınlara izin vermezsen bir çok güç zaten o halkı sempatisini kazanmak için uydu aracılığıyla daha farklı yayınlar sunmaktaydı..
Kanal şeş..Birde kanal Yek açılsın komple avrupa birliğine alınırız..Ata sporumuz güreş değil tavla deriz daha sempatik olmazmıyız sizce? ?
BU KADAR KIRGINLIK VE SIKINTIDAN SONRA OLSADA OLMASA DA BIRSEY FARK ETMEZ.ARTIK DEVLET COK GEC KALDI.COK GEC ATILAN BIR ADIM.ZATEN HALIHAZIRDA ONLARCA KURTCE KANAL VAR.
KESKE COK ONCELERI BU ADIM ATILSAYDI.
BELKIDE BU KADAR CAN HEDER OLMAZDI.
YAZIK.
açıkçası barış ve huzur adına güzel bir adım olduğunu düşünüyorum ama bu adımların yavaş ve kendinden emin atılması taraftarıyım.saygılarımla....
Kürt ce yayin kanunu cok seneler oldu cikali neden bu güne kadar TRT den baska bir grup TV kurmadi, halbuki türkiyenin cok zengini dogu kökenli bunlar konusurken ben buyum deyip is kazansiz is oldugu icin mi kimse özel yayin kurmadi yoksa hala hep beraber her seyi devletten mi bekliyoruz 'yalniz ver'isteme alfabesi bu dilin 1842 de erzurum da bulunan rus konsolosu yazmistir öncelerinde alfabesi yoktu yani konusulan dil Irak takilerin okullarinda yazi dili ögretiliyormu kürt cenin meraklandim ögrenmek istiyorum,Cok Param olursa Erzurum lehcesi ile konusulan Tv kuracagim Dunyanin en tatli dil i nerden baksan 5 milyon erzurumlu varsiz azinlik sayiliriz ama olsun bir kendi dilimizden Tv kurariz
trt şeş lı ser xere be. acaba bugune kadar yoktur diyenler hiç utandı mı?
'Kürtçe şarkı söylemek isterdim' diyenlerin ülkesini terk etmek zorunda kaldığı bir ülkede devletin resmi televizyonu kürtçe yayına başladı. 'Bilinmeyen dil' artık bilinir hale geldi. Kürt kimliğini ve kürtçeyi inkar edip yok sayanların hala etkin olduğu bülkemizde bu adım bir umuttur. Özgürlükler için, normalleşme için bir adım. Kürtçeye serbestlik istemenin artık vatan hainliği sayılmadığı bir ülkede yaşamaktan dolayı mutluyum. Sıra diğer normalleşmelerde. umarız bu kadar geç olmaz.
İNSANALAR CANINDA OLDU VE SONUNDA BÜYÜK BİR ZORLUKLA BU TEMEL HAKLAR KAZANILDI. AMA TRT BU GİDİŞLE ŞEŞ BEŞ OLACAK GALİBA ZATEN GERİ BİR YAYIN KURULUŞUDUR ONADAN GELECEK YAYIN NE KADAR ASİMİLE OLMAZ OR ASI MUAAMA..
Kürt'çede olmalı Çerkezce'de Ermenicede diğerleride olmalı...isteyen istediği dilde açsın kanalını..Geç kalınmış bir şey diyemiyorum! çünkü ÇOK geç kalınmış ve soru işaretleri oluşmuş bir karar...Bu kararın iyi niyetle yapıldığına şüphe yok fakat bu malum terör örgütünün baskıları sonucu yapılmış bir şey olarakta görülebilir bir durum..bunu kullanmıyorlarda değil...
ben kürtçe tv yi geç kalmış bi özgürlük olaraka götüyorum.
kanal şeş bıxerbe
bence saçma oldu bir ülkede insanların çerkez olması laz olması kürt olması türkiye cumhuriyeti ülkesi sınırları içerisinde gereksiz kürtçede farklı biri diğerinin konuştuğunu anlamıyor sivas kürtçesi diyarbakır kürtçesi anlaşamıyorlar o halde ne gerek vardı.git gide farklı yerlere çekiliyor ve çekilecek.allah kardeşliğimizi bozmasın diyecem ama bozuluyor gibi sanki ayırımcılıklar başladı kürt kardeşlerimiz kürt asıllı türk vatandaşıyız diyemiyorlar ama amerikada birçok halk var ırk var onlar diyebiliyor.(iran asıllı ABD vatandaşıyım.diye) d.bakır belediye başkanının dediği(Dilimizi tanıdılar topraklarımızıda tanıyacaklar) sözünün altında neler var acaba çokmu masum söylenmiş bir söz.(o topraklar Türkiye Cumhuriyetinin ve misakı milli sınırlarımız bellidir diyorum o topraklarda yaşayanlarda kardeşlerimiz ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı) allah yardımcımız olsun ortalığı şu bu nedenlerle karıştırmak isteyenlerden korusun diyorum.
Çok geç alınmış bir karar.Yine de geleceğe dair umutları filizlendirdi.
tamamıyle sacma bir polemik dogurdu. turkıye sınırlarında herkes ıstediği dili konusuyor pekhala yabancı dılde yayın yapan kanallar ve radyolarda var. sadece ulkede polemik yaratmak ve ulkedeki alt kimlik ust kimlik ayrımını biraz daha bariz ortaya cıkarmak ıcın birazda oy toplamak amacı guden vasıfsız bir olay.o kanal acıldı da kac kurt dınleyecek, sifreli mesajlar veren kanalları her zaman var.yazıkkı turkıye gibi kulunden dogmus bir ulusu parca parca etmenin baska yolunu bulamadılar. yarın obur gun resmi yazısmalarıda farklı dılde ısterlerse ne olacak bilen varmı, sadece kurtler ıcın değil etnik kokenı farklı olan herkes ıcın soyluyorum bunu.ben sunu bılıyorum kimse bir kurde, laza yada ruma kendi arasında konusmasında farklı bir dili konusturamaz.zaten kullanılıyordu bunu afişe etmeye gerek yok..
Bence bir ülkede milli bütünlük için dil birliğinin olması şarttır. Kimse kendi dilinde konuşmasın demiyorum elbette ama TÜRKİYE CUMHURİYETİ milli bir devlettir. Ve anayasamızın 3. maddesinde dille ilgili kesin hüküm çok açık bir şekilde belirtilmiştir. 3. maddede denilirki; ' Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir'.
Özetle bunun en az Genel Kurmay kadar devletin resmi bir kurumu olan TRT aracılığıyla yapılıyor olması çok vahim bir tablo ve milli devlet olgusuna vurulmuş en büyük darbedir.
Kürtce tv olmalıdır olmalıydıda milletimiz içinde var olan diğer dlleri konuşabilenler içinde olması gerektiği gibi. Lakin bu durum kürtcü tv ye dönüşmemeli hatta Türkce yayın yapan hali hazırda tv lerin T
ürkcü anlayışa girmesinide kapsar
PKK 30 YILDIR DAĞDA ASKERİMİZLE ÇARPIŞIP DURMAKTADIR.PKK NIN AMAÇLARINDAN BİRİ DE İŞTE BUGÜN HÜKÜMET İN SAĞLADIĞI İMKAN OLAN KÜRTÇE TV.YAKINDA KÜRTÇE EĞİTİM(yök başkanının açıklamaları ilk emaredir) BUNU TAKİP EDECEK VE PKK SİLAHLA ALAMADIĞINI SİYASET YOLUYLE ELDE EDECEKTİR.KÜRTÇE TV ÖYLE DIŞARIDAN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ MASUMANE VE BASİT BİR OLAY DEĞİLDİR.Bugün bir tv kanalında ahmet kaya nın şarkısı çalınıyordu.artık tabuları yıkıyoruz.yakında pkk,apo bile o kadar normal birşey gibi aksettirilecek ki,onlar bile sütten çıkmış ak kaşık misali vatanımızın sıradanları hatta seçkinleri olacaklar.Vay halimize.
bu ülkede ahmet kaya kürtçe kaset cıkaracağım dedi kıyamet koptu.fransaya sığındı.ordada öldü. şimdi ne değiştide bırakın kürtce kaseti kürtçe tv acılıyor? hükümetimiz değişti.iyikide değişti.şimdi kürt İNSANLAR biraz olsun rahatladılar.dışlanmadıklarını farkettiler.ben kürdü türkü sevmiyorum arkadaşlar. ben İNSANI seviyorum İNSANI.sizde bırakın kimlikleride İNSANI sevin
KİMSENİN KİMSEYE KENDİ DEĞERLERİ İÇİN YASAK KOYMA HAKKI YOK.DİLİN ÖNEMİNİN FARKINDA OLANLAR BİR İNSANIN KENDİ DİLİNİ KONUŞAMADIĞINDA NASIL BÜYÜK BİR KİMLİK PROBLEMİ YAŞADIĞININ FARKINDA DEĞİLLER Mİ? ASLINDA FARKINDALAR DA İŞLERİNE GELMİYOR...SONUÇLARI DOĞURAN ŞARTLARDIR....KÜRTLERİN DURUMUNU ANLAYABİLMEK İÇİN ONLARIN YAŞADIKLARINI YAŞAMAK GEREK..İNSANLARA DIŞKILARI YEDİRİLDİĞİNDE BİLE BU KADAR TEPKİ GÖSTERİLMİYORDU.
Bazı kişi///ler bunun seçim yatırımı olduğunu söylüyorlar, söyleyecekler. VELEV Kİ seçim yatırımı olsun, zaten iktidar olan kişi/ler aldıkları desteği karşılıksız bırakmamaları için çalışmaları gerekmiyor mu. E MADEM Kİ BUNLAR ÇALIŞMIŞ BİR ŞEYLER YAPMIŞ HAZM ETMEYİ DE Bİ ZAHMET BİLİNİZ. hani anlamıyorum siz herhangi bi partiye oy verdiğiniz de o parti sizinle aynı düşünce de olduğu için mi, yoksa o partinin sizin için bir şeyler yapabileceğini düşündüğünüz için mi oy verirsiniz? ? ? ... BİR KÜRD VE BİR TÜRK OLARAK 'TRT ŞEŞ SEAT XWEŞ' DİYORUM...
tamamiyle siyasi ülkeyi parçalamaya çalışmanın yollarından biri kürtçe tv açıldı yakında bunlar özgürlüklerinide isterler bağımsızlık isterler bizim topraklarımızda (zor ama) bir kürt devleti kurmak isterler baştakilerin yaptığı yanlışlar daha sonra büyük sorunlar açmaz umarım......türkiye türklerindir ne mutlu türküm diyenindir.....
GUR(T) BOYLARI
Nuh’un 4 oğlundan biri olan YASEF’ten doğan TÜRK’ten adını alan TÜRKLERİ; GURANİ ve TURANİ olarak ikiye ayırtmaktayız. Bu iki ismin UR veya URARTU medeniyeti ile ilişkisini görmekteyiz. UR’un başına G harfini getirdiğimizde GUR(ani) , T harfini getirdiğimizde TUR(ani) olur. Türk olan SUGURların(Sümerler) baş şehri UR(fa) kentinin de GURANİ ve TURANİlerle ilişkisi vardır. GURANİLER; Gurmançlar, Lurlar, KelGURlar ve Kırtlar(Dımbıli-Zaza) olarak ayrılılar. Zaza’lara DIMBILİ(Dumbelular) de denilmektedir.
UR diye adlandırılan bir uruk, Türkçe'de bir kural olarak görülen sesli harflerin önüne bir (G) veya (K) veyahut (H) veya (KH) gibi sessiz harflerin gelmesi ile sonraları GUR, KUR, HUR biçimine girmiştir. Kaşgarlı Mahmut Divanında bu kuraldan söz etmekte ve Emir yerine Khamir deyiminin Oğuz-Türkmen ağzına göre olduğu açıklanmaktadır.((1.c.s.112)) Tarihi Arzan’a Garzan denilmesi de bu sebeptendir.
Türkler, Ergenekon’da yol gösteren KURT’un adını 24’lü teşkilatlanmada kullanmışlar ve kendi boylarının önüne veya arkasına GUR eki alarak Ergenekon’daki Kurt’un adını yaşatmışlardır. Kürtçe’de GUR; KURT demektir. Eski Ana Türkçe’de bir kelimenin sonuna (T) harfi geldiğinde, onu çoğul yapardı. GUR kelimesinin sonuna (T) harfini koyduğumuzda GUR(T) olur. Yani KURTLAR manasına gelir. Rakımı yüksek ve soğuk olan bölgelerde bazı harfler sertleşir. Rakımı düşük olan sıcak yerlerde bazı harfler yumuşar. Bazen “K, G” olur, “T, D” olur. “Ç, C” olur. Anadolu’daki köylü analarımız, GURT, GURBET, GURBAN derler. Yani G ile K harfinin yer değiştirmesi kelimenin anlamını bozmaz. Kürtçe ve Türkçe’de KURT kelimesinin aynı kökten geldiğini görmekteyiz. Kelimenin kökü GUR veya KUR’un sonuna (T) harfini eklediğimizde GURT veya KURT olduğunu görürüz.
Milletlerin boylardan oluşan birer ailesi vardır. Slav boylarına “Slav Ailesi” denildiği gibi, GUR BOYLARIna da “GUR AİLESİ” diyoruz. Türk Boyları, bu defa GUR BOYLARI, bir başka deyişle GURT-KURT BOYLARI olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu GUR Boyları incelendiği takdirde, Türk Tarihinin ve Dünya Tarihinin yeniden yazılması gerektiği ortaya çıkarmaktadır. Emin Oktay’ın güdük tarihinin yalan ve yanlışlarla dolu olduğu görülür. Araştırmalarımız GUR'ların 24'lü kuruluşa göre adlanan 24 boyunu da ortaya çıkarmıştır ve her boyun mutlaka GUR ünvanı aldığını görmekteyiz. GURCU’ları(Gürcü) da eklersek 25 boy karşımıza çıkmaktadır. Bulgaristan’da GORA veya GORALILAR olarak adlandırılan boy da bu GUR BOYLARIndandır. Kelimenin aslı GUR’ALILARdır.
1-ASGURLAR(Asurlar) (Asuri isimlerle Kürtçülük yapanlar, Asurların Türk olduklarını bilseler ne yaparlar acaba?) , 2-BEŞGURLAR(Bel Gur-Bulgar) , 3-BİTİGURLAR, 4-DİĞURLAR (Digorlar) , 5-FİNOGURLAR(Finler) , 6-GOGURLAR(GOV GURLAR, Gogarlar) 7-ONGURLAR (Hongurlar, Hunlar, Hungarya, Acarlar, Macarlar) , 8-KANGGURLAR(Kangal) , 9-KUTRİGURLAR, 10-LİGURLAR (Lekler, Lazlar) , 11-OGURLAR (Oğuzlar) , 12-SALGURLAR(Salur) , 13-SARIGURLAR (Sarıuygur) , 14-SÜGURLAR (Sümerler) , 15-SİGURLAR, 16-TABGURLAR (Taballar,Taburlar) , 17-TUGGURLAR (Tokarlar, Töker, Döger) , 18-TOKUZGURLAR (Dokuz gurlar) , 19-ULZİNGURLAR (Ulus) , 20-UTİGURLAR (Uti, Eti, Hiti, Hati, Etiler-Hititler) , 21-UYGURLAR, 22-ÜGURLAR (Üçgurlar) , 23-VİGURLAR (Vugullar) , 24-İGURLAR 25-GURCUlar (Gürcü) , 26- YAZGUR (Yazır) . GUREYŞİ (Kureyş Kabilesi) ve GURAN (Kuran) ile GUR ilişkisine daha sonra değineceğiz.
Bu 24 GUR BOYUndaki GUR kelimesi zamanla GAR veya AR şeklini almıştır. MacAR, AcAR, HunGAR, BulGAR gibi anılan boylar da Türk’tür. Tarihte Afganistan’da kurulan bir GUR DEVLETİ de vardır. Bunu Saka/İskitler, yani Hunlar kurmuşlardır. Afganlılar’a GURLULAR denilmektedir. Afganlı Özbekler URduca konuşurlar. Bunun da UR Medeniyeti ile ilgisi vardır. Bu GUR DEVLETİnin dünya hakimiyeti vardır. Bu Devletin hakanına GURHAN diyorlar ki; bu kişi OGURHANdır. Dilciler Türkçeyi LİR ve ŞAZ Türkçesi olarak ikiye ayırtmaktadırlar. L’nin yerini Ş, İ’nin yerini A, R’nin yerini Z alınca ŞAZ Türkçesi ile konuşulmuş olur. OGURLAR, İslamlaştıktan sonra ŞAZ Türkçesi ile konuşmaya başlamışlar. Arapça’daki (Ra) harfinin yerini (Ze) harfi alınca; (Ra) nın üzerine bir nota konularak (Ze) olarak okunmaya başlanmış ve OĞUZLAR olmuştur. Bu tarihten sonra da OGURHAN, OGUZHAN olarak okunmaya başlanmıştır. Yine Cengizhan’a da lakap olarak GURHAN denilmiştir. Bir başka deyişle KURTHAN denilmiştir.
Gelelim KURT-KÜRT ilişkisine. Kürtler kendi aralarında birbirlerinin boylarını sorarken “Tuyi Kurda mı? ” yani “Sen Kürt müsün? ” sorusunu sormazlar. “Tuyi Kurmonca mı? ”, yani “Sen Gurmanç mısın? ” sorusuna karşıdaki; “Azi Kurmoncım” “Ben Gurmancım” diyerek cevap verirler. Kürtçe GUR, KURT manasına gelir demiştik. MEN, MAN adam, kişi, şahsiyet manalarına gelmektedir. Yani farkında olmadan Kürt, Kürde “Sen KURT ADAM mısın? ” diye sorar, diğeri de farkında olmadan “Evet, ben KURT ADAMIM” diye cevap verir. Buradaki GUR Türkçe’dir, çünkü ileride GUR’un kökünün GURT ve KURT olduğunu göreceğiz. “Az, Azım; Öz, Özüm” kelimesi ile aynı kökten olup Türkçe’dir. Men(Azerice) , Ben, Mın(Uygurca,Kürtçe) , Man(Latince) da Türkçe’dir. Öyle ise Kürtçe sanılan bu üç kelime ile sorulan soru ve verilen cevap tamamen Türkçe’dir.
Prf. Dr. De Groot “Die Hunnen” adlı kitabında; Oğuzhan’ın torunlarından birinin adı “KÜRT” olarak geçer. Yine Göktürk Alfabesi ile yazılı olan Eleğeş Anıtı! nın 8. satırında; “Men Kürt Elhan’ı Alp Urungu. Altınlıg Kesiğim, bantım belim okluğumu bağladım, kırkdokuz yaşında öldüm” diyor. Kitabede geçen Alp Urungu, İranlılar tarafından hile ile zehirlenerek öldürülen Alper TUNGA’dır(Afrasyap) . Alper Tunga’nın hem Kürtler’in, hem de Türkler’in Hakanı olduğunu anlıyoruz. Kürtlerin ARİ olup, Ermenilerle akraba olduklarına dair Komünist PKK’lıların elinde böyle bir belge yoktur. Fransa Kürdoloji Enstitüsünün yalanları ile hareket ediyorlar.
Hıristiyan Dünyası, kasıtlı olarak Kürtleri, Hint ARİ ırkına bağlamaktadır. Ermeniler de ARİ’dir diyor. Öyle ise Ermenilerle Kürtler akrabadır diyor. Bu sözde sahte ve zoraki, ısmarlama akrabalık bağlarından dolayı PKK ve ASALA işbirliği yapmaktadır. Bazı Kürtleri de böylece ikna ediyorlar. ARİ’lik bir soy, boy veya ırk değildir. AR, Farsça bir kelimedir, ATEŞ manasına gelmektedir. ARİ deyince, Ateşe Tapanlar demek oluyor. Ateşe tapmak bir inanışı gösterir, bir soyu veya ırkı ifade etmez. Buna Mecusilik de denilir. Her milletin, Ateşe tapanları, Hristiyanları, Musevileri, Putperestleri, Yezidileri olabilir. Bir dine inanlar, aynı soydan geliyorlar tezi yanlış olduğu gibi, ARİ’lerin tamamı da bir soydan gelmezler. Bir zamanlar dünyanın tamamı “Şamani” idi, öyle ise “Şamaniler” aynı soydandır denilebilir mi? Bu Ermeni ile Kürt akrabalığı işte böyle bir yutturmacaya dayanmaktadır. Bıkmadan, usanmadan bu durumun propagandistler tarafından Kürtlere anlatılması gerekir. Gerekirse Doğuda, gerekirse Avrupa’da bu konuda sempozyumlar düzenlenmelidir.
Dolayısı ile Kürtler kendi aralarında birbirlerini GURMANÇ diye ifade ederler. GUR+MANç’ların da GUR Boylarından olduğunu anlıyoruz. Çünkü başına GUR ünvanını almıştır. GURCU-GÜRCÜ’lerde de GUR ünvanı başa gelmiştir. UyGURlarda da GUR ünvanı sona gelmiştir. UR, GUR, GURT, KURT, KURTÇA, KÜRTÇE’nin de aynen GUR kökünden geldiğini görmekteyiz. Diğer Türk Boylarının GUR sadece ünvanı aldıklarını, fakat GURMANÇ’ların ve GURCU’ların direk GUR adını aldıklarını ve halen koruduklarını görüyoruz.
Gurmanç veya Kurmançların GURANİCE konuştuklarını Marksist Ermeni PKK’lılar da kabul etmektedirler. Ancak hedefi GUR meselesinden saptırmak için GURANİCE yerine GORANİCE konuştuklarını ifade ederler. Kürtçe GUR, KURT demek, GORA, çorap demektir. Kürtler Çorapça konuşmadıklarına göre, GURANİCE konuşacaklardır elbette. GURANİCE konuşmak demek KURT DİLİ İLE KONUŞMAK demek olduğuna göre, bunu kısaltacak olursak; KURTÇA konuşuyorlar demek daha doğru olur. Peki KURTÇA ile KÜRTÇE arasında yazılış ve mana bakımından ne fark vardır? Sadece (U,Ü) harflerinin noktalarının yer değiştirmesinden ibarettir. Bu da manayı değiştirmez. Büyüklerimiz; Biz Kürtler, bundan 80-100 yıl önce yaylalardan, dağdan inerken, yerleşik olanlar bize; “Kurtlar geliyor” derlerdi. Gurmançlara daha önceleri KURTLAR denildiğini anlıyoruz. Daha sonraları KÜRTLER olduğunu düşünüyoruz. Soranice Kürt lehçesi değildir. Soranice, Süryanicedir. Sami dillerindendir ve Soraniler Hıristiyan, Gurmançlar Müslümandır. Kürtler Süryanice diyemedikleri için, telaffuz zorluğundan dolayı Soranice diyorlar. Böylece Süryanileri, Ermenileri zoraki Kürtlere akraba yapmak istiyorlar.
GURANİCE(Kurtça-Kürtçe) kelimelerden, Arapça, Farsça, Latince, Süryanice, İbranice kelimeleri çıkardığımızda Kürtlerin, Hz. İsa’nın doğumundan 3000 yıl önce konuşulan “Ana Türkçe” yi halen muhafaza edip konuştuklarını görmekteyiz. Bu kelimelerden örnek verecek olursak; Kürtçe, yani başka deyişle Kurtça Kurbağa’ya “BAK” diyoruz. Kaşgarlı Mahmut’un Divanında; “BAKA” diyor. Anadolu Türkleri; “KURBAKA(kurbağa) ” diyorlar. Kürtler derin manasına “KUR” diyorlar, Türkler sadece ÇU ekleyerek ÇUKUR diyorlar. Sümerler de Cehennem Çukuruna “KUR” diyorlar. Kürtler çabuk manasına “ZU” diyorlar, Kazak Türkleri “ZUDLİK” diyorlar. Kürtler Ben yerine “MI, MIN” derken, Azeriler “MEN”, Uygurlar; “MIN” Anadolu’daki Türkler “BEN” diyorlar. Kürtler Et için “GOŞT” diyorlar, Özbek ve Uygurlar da “GOŞT” diyorlar. Yine Kürtler ovaya “DAŞT” derken, Özbekler de “DAŞT” diyorlar. Anadolu’daki köylü Türkler “DEŞT” diyorlar. Kürtler iğneye “DARZİ” derken, Türkler iğneyi kullanana “TERZİ” diyorlar. Kürtler vatan yerine “VELAT” derken, Türkler “İL” kökünden hareketle bazı Arapça ekler ekleyerek; “İL, VİL, VELAT, VİLAYET” demektedirler. Bu kelimeleri çoğaltmak mümkündür. Böyle Türklerle-Kürtlerin ortak kullanmış oldukları 5000 den fazla kelimeye ulaşmış durumdayım.
Şerename’de “Kürt Oğuznameleri”nden söz eder. Bizde “Oğuz Kürt Boylarını” ele alıyoruz. Urfa’da Badıllı(Beydili) , Adıyaman’da Kovi(Kayı) , Nizip Barak’ta Bayındır Kürdü ve Kürdülü, Urfa’da Döğer Kürdü, Siverek’te Karakeçili Kürdü’dür. Tarihçiler, bu boyların Türkmen olup, sonradan asimile olarak KÜRTÇE’yi öğrendiklerini yazmaktadırlar. Aslında kimse asimile olup, kimsenin dilini öğrenmedi. Çünkü Kürtler, tarihte çok ezici büyük bir medeniyet kurmadılar ki; başkalarını asimile etsinler. Kürtler zaten KURT BOYLARI oldukları için “Ana Türkçe’nin” Farisi bir Lehçesini koruyan boylardır. Sonradan bir dil öğrenmiş değillerdir.
Sonuç olarak, Kürtler yani GURmançlar vardır ve onları inkar etmiyoruz. Ancak Türklerle aynı soydan, kandan ve candan gelmektedirler. Türk Soydur; Kürt(Kurt) bunun bir Boyudur. Kürtçe veya Gurmança vardır, onu da inkar etmiyoruz. Ancak GURmançca veya GURanice, başka deyişle Kürtçe veya Kurtça; Eski “Ana Türkçe’nin” bir LEHÇESİDİR diyoruz. Ne yazık ki, Lehçe ve Şivelerle eğitim görülemez. Bu nedenle Kürtçe Eğitimde başarılı olunamamaktadır. Çünkü tarihte Kürtçe’nin bir Alfabesi olmamıştır. Arapça, Farsça, Latince Alfabelerle eğitim vermeye çalışmaktadırlar. Ayrıca Aritmetik bir alfabesi de olmamıştır. Sayıların bir kısmı Latince’den, çoğunluğu Farsça’dan ve bir kısmı Arapça’dan alınmış rakam isimleridirler. Şerfehan, Şerefname’yi Kürtçe yazmak istemiş, ancak kelime yetersizliğinden dolayı yazamamış ve Farsça yazmaya karar vermiştir.
Türk Devleti Nevruz’u sahiplenerek, PKK’nın elinden bölücülük silahını aldığı gibi, Türk Dil Kurumu da, GURanice’nin(Gurmançca) , yani Kürtçe’nin, yani Kurtça’nın; “Ana Türkçe’nin” bir lehçesi olduğunu ilan etmeli, Tükçe’ye yeni kelimeler kazandırmalı, böylece dil kozunu da PKK’nın elinden almalıdır. 15.09.2008 Mehmet Demir ATMALI. KAYNAK:
1-Frf. Dr. Faruk SÜMER. “Oğuzlar”
2-Edip Yavuz. “Tarih Boyunca Türk Kavimleri”
3-Dr. Mahmut RİŞVANOĞLU “Saklanan Gerçek”
4-Prf. Muazzez İlmiye ÇIĞ. “Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni.”
5-Mehmet Demir ATMALI. “Kurtça Konuşan Kavimler”(yakında çıkacak)
6-(Prf. Dr. De Groot “Die Hunnen” adlı kitabı.
7- Şerefhan. “Şerefname”
8- Kaşgarlı Mahmut. Divan-ı Lügat-i Türk
Kürtçe bir dil değil lehçedir diyen 'dilsiz' lenguistlere:
Kürtçe, (Kurdî veya Kurdkî) geniş Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İrani kolunun kuzey-batı İrani grubuna girer ve Türkiye'nin doğu ve güney doğusu, Suriye'nin kuzeyi, Irak'in kuzeyi ve dogusu ve Iranin batisinda konusulmaktadir.[kaynak belirtilmeli] Orta Doğu'nun Arapça, Türkçe ve Farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dilidir.[kaynak belirtilmeli] Dünyada tahminen 25-30 milyon insan tarafından konuşulur.[kaynak belirtilmeli] Göçler yüzünden son onyıllarda Avrupa'da da çok sayıda konuşanı bulunmaktadır.
Siyasal iktidarlar ve onlarin özel maksatli kurum ve kisileri disinda kimi yabanci dilbilimci, gezgin ya da misyoner de bazan ülkelerinin çikarlarini gözeten siyasi maksatlarla, bazen de asiri yüzeysel gözlem ya da arastirmalar neticesinde yanilgiyla Kürtçe´nin bagimsiz bir dil olmadigini, eski ya da yeni Farsça´nin bir lehçesi oldugunu öne sürmüslerdir. Kürt dili konusunda bu tür bilinçli çarpitma ya da yanilgilari öne sürenlerin sayisi bir-iki kisiyi geçmezken Kürt lehçeleri üzerinde hayli farkli görüsler ileri sürenlerin sayisi da az sayilmaz.
Kürtçe'nin en büyük lehçeleri Kurmanci ve Sorani (Soranca) lehçeleridir. Kurmanci Türkiye, Suriye, Kuzey Irak'ın kuzey batısında, Ermenistan'da, İran'ın kuzey batısında ve Horasan bölgesinde konuşulur. Soranca Kuzey Irak'ın güney doğusunda ve İran'ın güneybatısında kullanılır. Kurmanci genelde Latin alfabesiyle, Sorani Arap alfabesiyle yazılır. Ermenistan ve öteki eski Sovyet cumhuriyetlerinde ise Kril alfabesi kullanılmaktadır.
Zazaca (Kırmançki, Dımıli, Kırdki) ikisinden daha farklıdır. Zazaca Tunceli, Siverek, Diyarbakır ve Muş yörelerinde tahminen 3 milyon insan tarafından konuşulur.
Taninmis yazar Alaeddîn Seccadî, Destûr û Ferhengî Zimanî Kurdî, Erebî û Farisî adli eserinde 'Kürt dilinde iki büyük lehçe bulunur' diye belirttikten sonra söyle der:' Bugün ´Bahdînan´ lehçesi denen ´Botan´ lehçesi. Türkiye ve Suriye Kürtleri ile Musul ilçelerinin Kürtleri bu lehçeyle konusurlar. ikinci olarak da bugün ´Soran´ lehçesi denen ´Mukri´ lehçesi ki diger Kürtler yani Irak´in kuzeydogusu ve dogusu ile Ardelan ve Mükriyan Kürtleri bu lehçeyi konusurlar
Kürt dili ve edebiyati üzerine degerli çalismalari olan Dr. Kemal Fuad, Kürt dilini asagidaki ana lehçe ve sivelere ayirir:
1) Bati Kürtçesi(ki kimi buna Yukari(kuzey) Kirmancca der)
a- Afrînî
b- Cizîrî ve Botanî
c- Sincarî
ç- Badînî
d- Hekarî
e- sikakî
2) Dogu Kürtçesi(ki bazilari buna Asagi(güney) Kurmanccasi, bazilari da Orta(merkez) Kürtçesi derler)
a- Soranî
b- Silêmanî
c- Mukrî
ç- Sineyî
3) Güney Kürtçesi
a- Xaneqînî
b- Feylî
c- Kirmansanî
ç- Lekî
d- Kulgayeyî
e- Kelhorî
f- Perewendî
4) Goran-Zaza Kürtçesi
a- Hewramanî
b- Kenûleyî
c- Gehwareyî
ç- Bacelanî
d- Zengeneyî
Kendisinin Güney Lehçesi dedigi lehçeye kimilerinin Lurrî dedigini belirterek bunu elestiren Dr. Kemal Fuad, sadece Büyük Loristan´da konusulan lehçeleri Lurr olarak kabul etmekte ve bunlari Kürtçenin lehçeleri arasinda saymamaktadir. Baska kimi kaynaklarda Küçük Lurr olarak geçen agizlara Lurr denmesini elestiren Dr. Kemal Fuad bunlari Güney Kürt lehçelerinin içinde saymaktadir.(19)
Fuad Heme Xursîd, Zimanî Kurdî, Dabesbûnî Cografyayîy Dîyalêkte-kanîy(Kürt Dili ve Lehçelerinin Cografi Dagilimi) adli çalismasinda Kürtçe lahçelerini söyle siniflandirir.
1) Kuzey Kurmanccasi
a- Bayezîdî
b- Hekarî
c- Botanî
ç- semdînanî
d- Behdînanî
e- Bati diyalekti
2) Orta Kurmanccasi
a- Mukrî
b- Soranî
c- Erdelanî
ç- Silêmanî
d- Germiyanî
3) Güney Kurmanccasi
a- Asil Lurr
b- Bextiyarî
c- Mamesanî
ç- Gohgilo
d- Lek
e- Kelhurr
4) Goran
a- Asil Goranî
b- Hewramanî
c- Bacelanî
ç- Zazaca(20)
Fuad Heme Xursîd, hem Büyük hem de Küçük Lurrîyi Kürtçe olarak kabul ederek onlari Güney Kurmanccasi arasinda saymistir. Kürt dili lehçeleri ve özellikle de Hewramanca üzerine degerli arastirmalari olan Mehemed Emîn Hewramanî, Zarî Zimanî Kurdî Le Terazûyî Berawird da adli çalismasinda Kürt lehçelerini söyle siniflandirir;
1- Yukari Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Bahdînî) ,
2- Orta Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Soranca) ,
3) Asagi Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Goranca) . Sonra, Gorancayi da asagidaki sivelere ayirir:
a- Hewramanca
b- Lurrce
c- Bacelanca
ç- Zazaca
M. E. Hewramanî, Bacelanca´nin da Zengene ve sebek´i içine aldigini kaydeder.(21)
Kürt dili üzerine özellikle de Zazaca konusunda degerli çalismalari olan Kürt yazar ve dilbilimcisi Malmîsanij, Kürtçeyi bes ana lehçeye ayirarak söyle siralar:
1- Kuzey Kürtçesi veya Kurmanci lehçesi
2- Merkezi Kürdistan´da konusulan Kirmanci Lehçesi: Bu lehçeye zaman zaman Güney Kürtçesi(Kirmancî Xwarû) veya yanlis olarak 'Soranî' de denir.
3- Kirdkî, Kirmanckî(Kirmancî) , Zazakî veya Dimilî(Dimilkî) adlariyla bilinen lehçe. (Malmîsanij burada Zazacanin en belirgin iki sivesi o-larak Dersim sivesi ile çewlîg-Dîyarbekir-Sêwreg sivesini sayar.)
4- Gorani lehçesi: Hewramî lehçesi olarak da adlandirilan bu lehçe Kirdkî(Zazakî, Dimilkî) lehçesine yakin bir lehçe olup iran ve Irak Kürdistani´nda az sayida Kürt tarafindan konusulur.
5- Güney Kürdistan´da konusulan diger Kürt lehçeleri grubu: Bu grubun Kermansahî, Lekkî, Lurrî, Sencabî ve Kelhurî gibi degisik adlarla anilan kollari vardir ki bunlar iran ve Irak sinirlari içinde bulunan Kürtlerin bir bölümünce konusulur.(22)
Mehemed Emîn Hewramanî, Zarî Zimanî Kurdî le Terazûyî Berawird da adli çalismasinda Oskar Mann´in daha önce degindigimiz ve sonralari Karl Hadank tarafindan yeniden yayimlanan eserinde, Goranca lehçelerinin asagidaki biçimde tespit edildigini belirtir:
'Hewramanca(Auramani)
Kendulece(K? ndulei)
Bacelanca(Baj? lani)
Bêwenijce(Biw? niji)
Gehweraca(G? hwarai)
Rejawca(Rijabi)
Seyyidce(S? yyidi)
Zerdece(Z? rdai) '
Minorski´nin ayni Goran lehçelerini tekrarladigini, fakat Bewenijce, Gehweraca ve Rejawca´nin yerine Gelhur, Lek, Feyli ve Kakeyiceyi getirdigini belirten M. E. Hewramanî, ' bu aslinda asiret, din ve dilleri bir tür birbirine karistirmadir'(23) diye yazar. Emin Zeki Bey´in de, Xulasetu Tarixu´l Kurd we Kurdistan adli eserinde Hewramanî lehçesini Tacikçe bir dil olarak gördügünü belirten ve kendisi de Hewramanli olan M. E. Hewramanî, onun bu görüsüne herhangi bir kanit getirmedigini, anlasildigi kadariyla Minorski´nin görüslerini aktardigini yazar...
Kuzey Kürt lehçesi, en genis yayilma alanina sahip olan bir lehçedir. Kürdistan´daki yayilma alani, dogudan bir hat çizilmeye baslanirsa, Urmiye Gölü´nün bati kiyisindan baslayarak güneydoguya dogru iner, sino sehrinin kuzeyinden, Kêlesin vadisinden iran-Irak sinirini geçer, Helgurd´e varincaya dek uzar. Oradan Rewandiz nehrinin kuzey kiyilari boyunca ta Zêyî Badînan(Büyük Zap) ´a varincaya dek gider. Buradan da Dicle nehrine dökülünceye dek Zap´i takipeder.(29) Urmiye Gölü´nden kuzeye dogru Kotur ve Xoyu içine alarak Aras nehrine kadar uzar, Kars, Erzurum, Mus, Bitlis´i içine alir Güneydogu Toroslar´in kimi zaman dogu yamaçlarini, kimi zaman da eteklerini boyluboyunca takip eder, Siirt il sinirlarini, Kozluk, Silvan, Kulp, Lice, Bismil kazalarini, Diyarbakir vilayet sinirlarini, Ergani´yi, Desta Gewran ve Karacadag yöresini içine alacak biçimde Siverek´in dogu, güney ve güneydogu bölgesini, Hilvan kazasini, Gerger hariç Adiyamani, Malatya´yi Maras´in kuzey, dogu ve güney yörelerini içererek Gavur Dagi´nin doruklarina kadar uzanir, Hatay´in Kirikhan ve Haleb´in Afrin ilçelerini içine alir. Oradan Dicle nehrinin Zap suyunu aldigi noktaya dek Kürtlerin yasadiklari topraklarda Kuzey Kürtçesi(Kurmanci) konusulur. Tunceli´nin Pertek ve Mazgirt kazalarinda, Elazig´in Maden, Sivrice ve Palo disindaki kazalarinda, Bingöl´ün Karliova kazasinda ve Sivas´in Kürtçe konusulan yörelerinin çogunlugunda da bu lehçe konusulur. Bu lehçe ayrica Lübnan, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan Kazakistan ve diger Orta Asya cumhuriyetlerindeki Kürt nüfus tarafindan, Horasan ve Konya Kürtleri ile Ankara Kürtlerinin bir bölümünce konusulur.
Kuzey Kürtçesinin siveleri söyle siralanabilir:
a- Bati Kurmanccasi: Afrin bölgesinden baslayarak Antep, Kirikhan, Maras, Adiyaman ve Malatya Kürtleri ile Urfan´in Suruç, Birecik ve Halfeti Kürtlerinin konustuklari sive. Genel olarak Firat nehrinin bati yakasi Kurmanclarinin konustugu sive denebilir. b- Rewendî: Van Gölü´nün kuzeyinde kalan topraklardaki sive. Dogudan sikak bölgesinden baslar, Aras nehrine kadar olan yerler, Kars, Agri, Erzu-rum, Van, Mus ve Erzincan Kurmanclarinin konustuklari sivedir.
c- sikakî: Urmiye gölü, semdinan ve Baskale arasindaki yörelerce konusulur
ç- Hekarî: sirnak´in hemen güneyinden baslayarak Hakkari ili sinirlari içindeki Kürtlerce konusulur.
d- Botî: Suriye ve Türkiye sinirlari içindeki Cizre Kürtlerinin, doguda Zaxo´nun kuzeyinden baslayarak sirnak´in hemen güney ve batisindan Eruh´u içine alacak biçimde Van Gölü´nün güneyine kadar uzanan, Bitlis´in dogu ve güney bölgelerini, Siirt´i, Batman çayi´na kadar olan yöreleriyle Batman´i ve Mardin´in dogu yörelerini içine alan topraklardaki Kürtlerin konustuklari sive.
e- Bahdînî: Zaxo, Amadiye, Akre, Zêbar yöreleri ile Duhok Kürtlerinin konustuklari sive.
f- Sincarî: Sincar Dagi ve sêxan yöresi Kürtlerinin konustugu sive.
g- Orta Kurmancca (ya da Silîvî-Kîkî-Milî) Diyarbakir ilinde, Mardin ilinin dogu yöresinin disinda kalan yörelerde, Urfa´nin Firat´in dogu yakasina kadar uzanan topraklarinda kalan Kürtler ve Elazig´in dogu ve güney yörelerindeki Kurmanclarca konusulan sive.
2- Merkez Kürtçesi (ya da Soranî)
Bu lehçenin sinirlari Kurmanci lehçesi için belirttigimiz güney sinirlarindan baslar, güneye dogru Sîrwan çayi´na ve Xaneqîn´e varincaya dek devam eder. Güneyde Hemrîn Daglari´nin güneyinden doguya dogru döner ta Sehend dagina, Mesirabad, Bicar ve Esedawa´ya kadar uzanir. Güney sinirinin eni de Melayir-Kirmansah-Qesri sirin-Xaneqin ana yoluna kadar varir.(30) a- Soranî: Zêbar yöresi hariç bugünkü Hewlêr vilayeti ve kazalari.
b- Silêmanî(ya da Babanî) : Süleymaniye, Kerkük, Kifrî, Qeretepe, Tuz-siwan yöreleri ile Xaneqîn´in bazi köylerini içerir.
c- Mukrî: sino, Nexede, Meraxe, Mîyandiwaw, sahîndij, Saqiz, Bokan, Bane ve Serdest Kürtlerinin konustugu lehçe.
ç- Sineyî: Sine(Senendec) , Bicar, Kengewer ve Rewanser ile Ciwanro´nun kuzey yörelerinde konusulur.
3- Güney Kürtçesi
Kuzeyde Melayir-Kirmansah-Qesri sirin anayolundan baslayarak Kürdistan´in güney sinirlarina kadar varan alanda konusulur. siveleri asagidakilerdir:
a- Xaneqînî
b- Asil Lurr(ya da Feyli)
c- Kirmansanî
ç- Lekî
d- Kelhorî
e- Perewendî
f- Kulgayeyî
4- Goran Kürtçesi
Goran sivelerini konusanlar, Bagdat-Kermansah yolunun kuzeyindeki daglik bölgede, Hewraman daglarinin dogu ve bati yakalarinda, ayrica Paweh ve Kendule yöresinde, Musul´un dogu ve kuzeyinde; Xazir çayinin Zap Suyu´na döküldügü yörelerde yasarlar.
'Goranlarin yasadiklari cografi bölgeler, eski tarihlerde lehçelerinin olusmaya basladigi dönemlerde, yukarida belirttigimiz bölgelerden çok daha genis ve büyüktü. 18. yüzyilda üzerinde yasadiklari topraklarin bugün üzerinde yasadiklari topraklardan genis oldugu kuskusuzdur. 18. yüzyilin sonu ile 19. yüzyilin baslarinda Süleymaniye Beyligi´nin çagdas ve yeni bir biçimde ortaya çikmasi, bir dereceye kadar Goranlarin üzerinde yasadiklari topraklarin daralip küçülmesi hesabinaydi.
TRT6 hayırlı olsun...
bana hiç bir şey çağrıştırmıyor..dünya daki bütün insanlar gözümde eşittir..hiç kimseyi,renk, dil,din, ırk vb etkenlerle ayırmam.. benim ölçüm..insanlara iyilik yapan,zarar vermeyen herkes iyidir..ama bu iş çok farklı.. güzel ülkemin güzel insanları biz birbirimizle mutlu değil miyiz? bizi bölmek isteyenler..baş uçlarında haritalar taşıyanlar..küçük lokma erken hazmedilir..kanmayalım..bu süreç korkarım ki bizi iç savaşa kadar götürür..etnik köken farklılığı bizim en büyük zenginliğimiz..sınırlar kalkarken..neler oluyor bize..yıllarca bizi bize kırdıran güçler..hala anlayamıyor muyuz? **bugün kürt tv.. yarın...laz..başka...sınır neresi..tv lerde ne anlatılacak? *müzik mi...aklım almıyor..üzgünüm ..ülkem elden gidiyor..ama seyirciyiz..düşündükçe çıldırıyorum haritaya baktığım da..üzgünüm diyorum..bize bu tembellikle bu güzel ülkeği bırakmazlar..çünkü bu dünya aklını çalıştıranların çalışanların dünyası..üretmeden tüketenlerin değil..umutsuzluğum..büyüyor..büyüyor..adeta boğuyor beni.
Kürtçeyi bir dil olarak ülkem adına kabul etmiyorum, en fazla olsun olsun lehçe olabilir. TÜRKİYE CUMHURİYETİ tektir, Dilide TÜRKÇE 'dir. TRT nin böle bir hataya düşmesi (isminide Türkiye'den almasına rağmen) beni büyük ölçüde üzdü. Ülkemizde Lazı, Çekezi, Alevisi vs.... birçok insan var. Neden bu insanlara benimsedikleri dillerede kanal açılmıyor. Nedenini ben söyliyeyim onlar bölünmesini istemiyorlar ülkelerinin. Dilimiz Türkçe diyorlar. Kısacası böle bir TV kanalının kurulmasını kabul etmiyorum/etmeyeceğimde. Yaşananların/Yapılanların hepsi siyasi.......
YASAKLAMALAR ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ÜLKE OLAN TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYEN ZÜMRELERCE KULLANILAN KİŞİLERİN YAPMAK İSTEDİĞİDİR. BİZİM ÜLKEMİZ BU OYUNLARI BOZACAKTIR ANCAK HER TÜRLÜ FAALİYETİN DENETİMİ İYİ YAPILMALI MAKSADINI AŞARAK BAŞKA EMELLERE HİZMET EDİLMESİ ENGELLENMELİDİR OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA ÇOK DAHA FAZLA FARLI DİL VARDI BU RUHU YAKALADIĞIMIZDA BU TÜR KONULAR SIRADANLAŞACAKTIR. BU ÜLKE SAHİP ÇIKIP KORUDUĞUMUZ KADAR BİZİM HEPİMİZİNDİR.
yayında olması gerekli oldğunu düşündüğüm bi olay gerçekleşti
roj tv nin izlenme oranını düşürmek maksadıyla devletin ele aldığı bi konudan ötürü ortaya çıkmış bir kanal
pkk dan rojin e ölüm tehditi gelmiş sabah programı sunduğundan ötürü
trt(6) trt şeş trt altı demktir.kanalın yurdumuza hayrılı olması dilegiyle
Devletler bindikleri dalı kesmezler,kesemezler.Vatandaşlarınız arasında eğer çeşitli dilleri konuşan kesimler varsa ve siz bu vatandaşlarınıza kendi dillerinde yayın hakkı veriyorsanız bu sizin devlet babalığınızı,alicenaplığınızı gösterir.Eğer kürtçeyi veya kürtçe tv'yi yasaklarsanız kendi oturduğunuz dalı kesmiş olursunuz.Yasaklamak yasak getirmek asla çözüm değildir.Devletimiz en doğrusunu yapmıştır
yanlış bir adım oldu kürtler özel kanal kurduda karşımı geldik TRT'ye böle bi görev düşmezdi şimdi lazı'da çerkeş'ide kanal isterse TRT ne yapmayı düşünüo, oy için yapılan gereksiz ve yanlış bir adım, ama pkk buna karşı olduğu için hoşuma gitti , TRT ye çok iş çıkacak gibi bu ülke çok etnik kökeni olan bi ülke sonuçta
beliki geç kalınmış bir sonuc ama yinede devrim nitelikli bir proje..
artık bu yeniliklere açık olmamız gerektiğine inanıyorum..
sen devlet olarak bu yayınlara izin vermezsen bir çok güç zaten o halkı sempatisini kazanmak için uydu aracılığıyla daha farklı yayınlar sunmaktaydı..