Kültür Sanat Edebiyat Şiir

kürt sizce ne demek, kürt size neyi çağrıştırıyor?

kürt terimi İsmail Haydar Aksoy tarafından tarihinde eklendi

  • Zeynep Berk
    Zeynep Berk

    Mevzu aslında beni cidden rahatsız etti.PKK dağda bireysel tercihleri konu olup da aşağılanacak kadar masum değil ki.Aşağılık olduğunu göstermek,anlatmak ve birilerinin gözüne sokmak için bunlara gerek yok arkadaşlar.Herkes herşeyi biliyor!

    Asıl söylemek istediğim; kürtlerin hepsinin PKK ile aynı sınıfta değerlendirilmesini biraz ağır buluyorum..Kürt değilim ama çok yakınımda kürt olan insanlar var ve gerçekten yıllardır tanıdığım bu insanların ne PKK'ya destek verdiğine şahit oldum ne de en ufak bir yanlışlarına insan olarak..ve bu ülkenin vatandaşı olarak.

    Yıllardır içiçe,yanyana olduğumuz insanlarla nasıl da birbirimize düşürdüler bizi bir bakın allah aşkına yaa..

  • Emel Köşşekoğlu
    Emel Köşşekoğlu

    türk ne ise kürt te o demektir... bu vatan bizim ve beraber yaşamak zorundayız hiç bi farkımız yokk asla bunu kimse unutmasın....

  • Serhat Serhat
    Serhat Serhat

    adem kaptan..sana tarihten bir not vereyim..osmanlılar doneminde osmanlılarla beraber hareket eden bir kürt ordusu ve onun yonetimindeki 'bitlisli idris' komutan..tarihi bilmiyorsanız yorum yapmayın..

  • Adem Kaptan
    Adem Kaptan

    saçmalama never selehattin eyyübinin kürt olduğu son on yıldır uydurlmuş bir masaldır :)) tarihte 1 kez şah rıza pehlevinin babası döneminde mahabat kürt devleti kurulmuş ömrü 12 yıl sürmüştür. apo denen köpek bebek katilidir. Bir söz var bilirmisin biliyorsan konuş alim sansınlar bilmiyorsan sus molla desinler. sen ne alim olabildin nede molla boş boş konuşup kendine güldürtme insanları. Hala sorularıma yanıt verecek birini bekliyorum.

  • Never Close Your Eyes
    Never Close Your Eyes

    dağlarda Türk askerlerinin temizlediği, kürtlerin birbirleriyle irade ettiğini, eti pufu çok sevdiklerini, analdan kürtlerin birbirlerini halletiklerini biliyormuydunuz ayrıca amerikayıda bu aralar çok seviyorlar...)))

  • ´m e R n n`
    ´m e R n n`

    1. nicelik değil nitelik önemlidir.
    olmadı başka kuralım becereksizliğine düşmemiş kürtler.
    2. şan, söhret, popülarite umrumda olmasa da.
    kürtlerin en ünlü komutanı selahaddin eyyubi'dir. kudüs'ü haçlılardan kurtaran
    3.politik teorisyen olarak apo bilim adamıdır da zaten!
    4. :)) türkçe'den çıkarsak?
    soba, boru italyanca
    şapka rusça
    nerdeyse tüm giyim eşyaları fransızca ceket gibi
    ingilizce zaten malum!
    ve latince tüm avrupa dillerini etkilemiştir
    ayrıca
    onur fransızca
    haysiyet arapça
    şeref farsça
    kelimeler die türkler gurursuz olmaz! ! !

  • Adem Kaptan
    Adem Kaptan

    Mademki binlerce yıldır bir ırk olduğu iddia ediliyor. O zaman;
    1. Tarihteki kurulan kürrt devleti kaçtanedir?
    2. Ünlü kürt bilim adamı sayabilirmisin?
    3. Ünlü bir komutan çıkmışmıdır binlerce yılda?
    4. kürtçe dilinden arapça farsça türkçe ve latinceyi çıkarınca kaç tane kelimesi verdır
    bunu ispatlayın bende kürt ulusu var diyeyim.

  • Melahat Kaya
    Melahat Kaya

    Dağda yürürken çalılıklara basılmış ve çıkan sesler kart,kurttan kürt olmuştur.yada onlar dağ türkleridir gibi zırvalıkları artık kise yapamıyor daha düne kadar kürt ün K sine tahammü edemeyenler bügün kürt sorunundan bahs ediyor yani daha önce olduğu kabul edilmiyordu bugün olduğu hatta çözülmesi gereken bir sorun olduğu nu kabul ediyorlar.Evet kürt ırkı binyıllardır vardır ve bu topraklarda yaşıyor.

  • Sevgi Nehri
    Sevgi Nehri

    ben KÜRTüm ama kendimi bi TÜRKten farklı görmüyorum aynı VATAN evlatlarıyız sonuçta

  • Mehmet Avcı
    Mehmet Avcı

    Türkiye Cumhuriyeti'nin asırlık düşmanı yunaistanla barış köprüleri kurğu fakak Cok uzun asırlardır bırlıkde yasadıgı ve 80 yılda kötü cocouk ılan ettıgı ınsan..
    En sıkı dostlarım 'ötekileştirmeye çalışılan' kürt arkadaşlarımdır...Onları seviyorum.

  • Diğer İnsanlar gibi, sadece İnsandır, bu kadar.

  • Yasemin Tufan
    Yasemin Tufan

    harflerin yeri değiştiğinde RTÜK de olabiliyo

  • Devrim Aydın
    Devrim Aydın

    Kimdir Kürt? Kimlerdendir? Dağdan mı gelmiştir, yoksa bağdan mı
    kovulmuştur? Kürt kelimesi, bizim toplumsal skalamızda nereye oturuyor?

    Bu, kimliği olmayan 'sözde vatandaş' yaşamımızın hangi köşesinde kendinebir yer buluyor? 'Türkiye Türklerindir', 'Türk'ün Türk'ten başka dostu
    yoktur' vs. cümlelerinin ülkenin dağını/taşını, köyünü/kentini,
    caddesini/mahallesini, gazetesini/televizyonunu kapladığı bu diyarda, Kürt
    ne anlam ifade ediyor bizler için, herkes için?

    Sahiden 'Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur' derken, 'Türk'ün Türk'ten
    başka dostu vardır; o da Kürt'tür' diyebilecek olgunluğa erişebilecek mi
    bu topraklar?

    Türkiye'de yaşayanlar, Kürtler üzerine hayata kazınmışları bilirler. İşte
    onlardan birkaçı: 'İstanbul'a gelmesinler, Ankara ya da başka büyük
    kentlere de gelmesinler, tatil bölgelerine de gitmesinler, Irak'taki
    soydaşlarıyla gönül bağı kurmasınlar, kendilerine ait bir dilleri olduğunu
    öne sürmesinler, DTP'ye oy vermesinler, Meclis'te temsil edilmesinler,
    işportacılık yapmasınlar, tezgâhtarlık da yapmasınlar, bir araya
    gelmesinler, sokaklarda çok dolaşmasınlar, aralarında Kürtçe dedikleri
    şeyi konuşarak alenen ortaklıkta olmasınlar, yurtdışına filan gitmesinler,
    gidenleri de bir araya gelip dernek filan kurmasınlar, maazallah Irak'a da
    gitmesinler, oturdukları yerlerdeki ekonomik ve sosyal koşullardan şikâyet
    etmesinler, dırdır yapmasınlar, mümkünse tiplerini değiştirsinler; sarışın
    ve yakışıklı olsunlar'. Kürtlerin şehirlerde, dağlarda, Kerkük'te ve
    dünyanın her yerinde bir sorun olarak karşımıza dikilmesinin ardında ne
    var sizce?

    Farkında mıyız, ötekileştiriyoruz...

    'Yahudi Psikanalist' Freud, Slovaj Zizek'in altını çizdiği gibi, Nazi
    ideolojisinin tırmanış dönemine denk düşen Monoteizm ve Tek Tanrılı
    Dinler'de Yahudi kimliğinin mihenk taşı olan Peygamber Musa'nın kökeninin
    gerçekte Mısır olduğunu yazmıştı.

    Eğer Musa Mısırlı ise, Yahudi kimliğinin otantikliği yok demektir. Başka
    bir deyişle, 'Yahudi yoktur' diyor Freud anti-Semitizm'e cevaben. Musa'nın
    kökenine ilişkin tezin doğruluğu-yanlışlığı bir yana, ilginç soru şu:
    Niçin bu stratejiyi seçerek en başta Yahudi'yi kimliğinden ediyor Freud?
    Bu soruyu ilk aşamada Zizek'in milliyetçiliği tartışmak için kullandığı,
    tren seyahatinde karşılaşan bir Polonyalı ile bir Yahudi'ye dair 'Yahudi
    fıkrası' ile yanıtlayalım.

    Vagonda Yahudi'yle karşılıklı oturan Polonyalı, hazır rastlamışken punduna
    getirip, Yahudi'den zengin olmanın sırlarını öğrenmek istemektedir ve
    sonunda merakını yenemeyip, muhabbetin bir yerinde sorar: 'Söyler misin,
    siz Yahudiler insanların cebini son kuruşuna kadar boşaltıp servet
    biriktirmeyi nasıl başarıyorsunuz? '

    Yahudi cevap verir: 'Tabii söylerim; ama bedavaya olmaz, önce bana 5 zloty
    ver.' Yahudi bu parayı aldıktan sonra anlatmaya başlar: 'Önce ölü bir
    balık bul, kafasını kes ve içine içi su dolu bir bardak yerleştir. Sonra
    gece yarısı, ay tam tepedeyken, bir bardağı bir kilisenin bahçesine
    göm...' Polonyalı açgözlü bir tavırla, 'Ee' diye sözünü keser, 'Bütün
    bunları yaparsam, ben de zengin olur muyum? ' 'Öyle hemen olmaz' diye cevap
    verir Yahudi, 'Daha başka şeyler de yapman lazım; ama geri kalanını
    öğrenmek istiyorsan 5 zloty daha vermelisin! ' Yahudi parayı aldıktan sonra
    hikâyesine devam eder: 'Seni aşağılık herif, ne yapmak istediğini
    anlamadım mı sandın? Bu işin sırrı mırrı yok, sen sadece cebimi son
    kuruşuna kadar boşaltmaya çalışıyorsun! ' Yahudi sakin sakin, uysal bir
    tavırla cevap verir: 'İşte şimdi biz Yahudilerin bu işi nasıl yaptığını
    anladın...'

    Bu fıkrada, Zizek'in önemli bulduğu nokta, Yahudi'nin Polonyalıyı
    aldatmamış olması, sözünü tutup ona insanların cebini nasıl
    boşaltabileceğini öğretmesi ve Polonyalının farkında olmaksızın gerçeği
    söylemesidir; bu gerçek orada 'sır' olmadığı gerçeğidir. Çünkü Yahudi'nin
    'sırrı', 'Polonyalının Yahudi hakkındaki fantezisinden -ya da 'bizim',
    'onların' davranış kalıplarına, kimliğine özgü beklentilerimizden- başka
    bir şey değil aslında.

    Aynı nedenle, Polonyalının aldatıldığını söyleyemeyiz; aldatılıyorsa bile,
    bunun nedeni Yahudi değil, kendisinin 'ötekine' (Yahudi'ye) ait
    fantezileridir.' Bizim de Kürtlere karşı beslediğimiz duyguların
    temelinde, onları ötekileştirip fantezi dünyamıza hapsettiğimiz gerçeği
    olmasın? Ya da onlara karşı hissettiğimiz şey, tam anlamıyla 'içimizdeki
    terör'ün bir yansıması olmasın?

    İnsanı gıdıkladığı kadar işaret ettiği tuhaf insanlık hali nedeniyle derin
    derin düşündüren bir fıkra da bizden verelim:

    Bir Lazla bir Kürt birlikte idam sehpasına çıkarılır. Cellât, iki
    kurbanından önce Kürt'e son arzusunu sunar. Kürt, 'Anamı görmek isterim'
    der. Cellât, 'Kabul' deyip Laz'a döner; 'Senin son arzun nedir? ' Laz cevaplar; 'Kürt, anasını görmesin.'

    Bu iki fıkranın bize gösterdiği şu: Semptom yoksa kimlik de yoktur. Yahudi
    figürü olmasaydı Nazi milliyetçiliğinin söyleyebileceği pek bir şey de
    olmayacaktı.

    Aynı şekilde, Kürtler de olmasaydı, Türklerin söyleyecek hiçbir şeyleri
    olmayacaktı. 'Kimliğin ardındaki travmatik boşlukla karşılaşmayı semptom
    sayesinde (ve 'öteki' pahasına!) yapay bir şekilde önleyerek illüzyonlarla
    yaşayabilir insan; bunu seçmeyenler içinse, semptomu yorumlamak tek çare.'
    Ve semptomu yorumlamanın mantıki uzantısı, semptomla özdeşleşmek (ki
    Lacancı etik de bu şekilde beliriyor) : 'Biz hepimiz Kürt'üz' diyebilmek.
    Ya da: Biz hepimiz zenciyiz, Ermeni'yiz, Alevi'yiz...

    Çıkış noktası olarak, toplumu ve toplumsal bağları homojen, antagonizm
    içermeyen statik bir 'bütünlük' olarak görmekten vazgeçmek gerekiyor.

    Vazgeçmemiz gereken bu 'makro' bakış, ister istemez, bir semptom olarak
    'öteki' figürüne ihtiyaç duyacaktır. Bunun tersine, sadece Lacan, Zizek
    değil, Levinas, Derrida gibi birçok başka filozofun da öne sürdüğü gibi,
    toplumsallığı 'ötekine' karşı duyulan bir sorumluluk çerçevesinde yeniden
    tariflemek gerekiyor.

    Etik/politik tavır da, böylece, 'millet', 'biz' gibi bağların
    gerektirdiği/dayattığı normları, kuralları ve inançları izlemekte değil,
    bunları öteki ile karşılaşma çerçevesinde yeniden gözden geçirmekte
    belirecektir.

    'Öteki' sadece yakınımızda oluşandan ötürü bile bizi bu yeniden düşünmeye,
    'refleksiyona' zorlayan kişi.

    İçimizdeki terörle yüzleşmek...

    Etik tavır, 'biz' ya da 'ötekinin' kimliğine ilişkin sorulardan ve hatta
    'toplum'dan önce gelen bir tavır. Öteki ile karşılaşma, toplumsal bağın
    kendisinin kurulması için yapısal olarak gerekli; zira yabancı figürü
    olmadan ne 'biz'den ne de 'onlar'dan söz edebiliriz.

    Öteki olmazsa, tam da varlığını öteki ile karşılaşmaya dayandırdığı için,
    toplumsal bağ da yok olmaya mahkûm (Bu nedenle Yahudi kıyımı, Nazizm'in de
    yıkımı ya da toplumsal akışkanlığın kendini yok etmeye yönelen 'ölüm
    çizgileri'ne dönüşmesi anlamına gelmiyor mu?) .

    Kürtler şu anda çıplak ve çıplaklık, gerçek bir kimliğin oluşumu
    engellendiğinde ortaya çıkar. Bu çıplaklık, toplumsal bağlam tarafından
    imkânsız kılındığında dağılan performansa dayalı sahte bir kimliğin
    parçasıdır.

    Bu noktadan sonra, Kürtleri sevdiğimizi söylememiz de, bu sahte kimliği
    yeniden üretmekten başka bir işe yaramayacaktır. Peki, bütün bu
    belirtilenlerden sonra, içimizdeki terör nereye oturuyor?

    Kürtler neden sürekli 'içimizdeki terör'ün ve 'içimizdeki faşizm'in
    görünür/gönüllü kurbanları oluyorlar? Neden onlardan nefret ediyoruz?
    Sürekli böyle düşünmekle, Kürtleri ağır ağır öldürmekte olduğumuza
    inanmıyor muyuz?

    En büyük kötülük bu değil mi, insanın ağır ağır ölmekte oluşu? Bu tersine
    dönüş, ruhumuzun derinliklerine işlemiş durumda. Bunun çözülmesinin tek
    yolu, ardında gizlenen terörle yüzleşip onu güncelleştirmektir. Çünkü her
    birimiz, gerçekle karşılaşmaktan duyduğumuz korkunun tutsağıyız.

    Bachmann ne demişti: 'İnsanın gerçek ölümü, hastalıklardan değildir,
    insanın insana yaptıklarındandır.'

    İçimizdeki terörle yaşanılacak yüzleşme, kendiliklerin de daha bir güzel
    ortaya dökülmesini, ifade alanları bulabilmesini sağlayacak.

    Kendiliğimizin asıl kurbanı 'içimizdeki terör', 'içimizdeki yabancı' ve
    'içimizdeki faşizm' çözülecek.

    Bu kendilik, tüm sürecin gerçeğini görmeyi neredeyse imkânsız hale getiren
    bir itaat tarafından çarpıtılmış bir kendilik olmaktan çıkacak. İşte tam
    da burada, biz Kürtleri yeniden göreceğiz.

    O zaman içimizdeki yabancı olan Kürtlerle ilişki kuracak ve böylece
    kendimizi yeniden tanıyacağız. Çünkü unutmayalım ki, bir yabancıyı nasıl
    düşündüğünüz, onunla nasıl ilişkili olduğunuzdan bağımsız değildir;
    yabancıyla nasıl ilişkili olduğunuz da kendinizle nasıl ilişkili
    olduğunuzdan bağımsız değildir.

    Yani, Kürtleri tanımakla aslında kendinizi tanıyacaksınız. Kürtlere bakın,
    onlarda kendinizi göreceksiniz...

    ALINTIDIR...

  • Armağan Babayiğit
    Armağan Babayiğit

    Bir milletin millet olabilmesi için diline kendine has akrabalık, renk, tanrı ismi ve sayı isimleri olması gerekir.. afrikanın en ilkel kabilelerinde bile bunlar var iken kürtçede bunlar neden ya farsça ya arapça ya da türkçedir? Kendine has akrabalık, sayı, renk, tanrı ve sayı isimleri olmayan bir dil dil olabilir mi? Dili olmayan bir topluluk bir halk olabilir mi?

  • Kemal Kutlu
    Kemal Kutlu

    KÜRTler
    Öz elestiri yapin,yaptiklariniz ortada

    su tarih konusuna gelince

    daha oncede sümerlileri kürt yaptilar halbuki sumerce turkceyle akraba, bilinen (aggulunative) ilk bitisikli dildir

    sumerliler orta dogu kokenli millet degildir orta asya kokenlidir......hadi bunuda gectik

    KÜRTleri en sonunda romali yaptilar....

    devlet kurma,ordu kurma gelenegi olmayan,

    tarihin hic bir doneminde alfabesi olmamis,

    dilinin yuzde 98 i farsca,arapca,turkce,ermeniceden olusan bir milleti mezopotamya uygarliginin mirascisi yaptilar

    bakalim daha neler duyacaz?

  • Rıfat Sevilgen
    Rıfat Sevilgen

    kürtler; türk değil ve orta asya'dan gelmemişlerdir..ben bu konuda yazılmış hiçbir tarihe inanmıyorum..ancak; ingilizce,fransızca,ispanyolc,portekizce,italyanca,iranca(acemce-farsi') ve hintçe kürtçeye benziyor ve kürtçe dili de onların diline benziyorsa- ki çok benziyor-KÜRTLER BU MİLLETLERİN DE ATALARI SAYILIYOR..YANİ DİYORUM; BU SÖZÜNÜ ETTİĞİM UYGARLIKLAR DÜNYA 'YA MEZOPTAMYA 'DAN YAYILMIŞLAR..AyNEN DİNLERİN; BU BÖLGEYE YAKIN OLAN ORTA DOĞU'DAN YAYILMIŞ OLDUĞU GİBİ..MEDLER-PERSLER,ASURİLER VE BUNUN GİBİ BİR ÇOK UYGARLIK SON ZAMANLARIN(2000-3000) KÜRTLERİNİN YAŞATTIĞI UYGARLIKLARDANDIR..KÜRTÇE BİR DÜNYA DİLİ OLDUĞUNA GÖRE; BU İDDİAMIN ARAŞTIRILMASINI TALEP EDİYORUM..KÜRTÇE BAZILARININ DEDİĞİ GİBİ; '30 KELİMELİK BİR DİL DEĞİL'...BÖYLE DÜŞÜNEN VARSA; İNGİLİZCE,KÜRTÇE,HİNTÇE VE LATİNCE ÖĞRENSİN..NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLARLAR..! ! ! KÜRTÇE; TÜRKÇE GİBİ TEK HECELİ DİL GURUBUNDA DEĞİLDİR...HABERLERİ OLSUN..ARAŞTIRIP ÖĞRENSİNLER..ÖĞRENDİKÇE DE BANA HAK VERECEKLERDİR...TÜM DİLLERE VE ULUSLARA SAYGILARIMLA.....D.BAKIR

  • Fatma Gül
    Fatma Gül

    Göen isimli arkadaşa sormak istiyorum siz herhalde Kürtlerle Alevileri karıştırıyorsunuz ama şunun ii bilinmesi gerekiyor bu ülke Atatürk'ün ilke ve devrimleriyle yaşıyor ve yaşamaya devam edecektir bizim gibi atatürkçüler oldukça...

  • Berkin Mutlu
    Berkin Mutlu

    kürtler orta asyadan mı göçmüş onu bilmiyorum ama romalılar döneminde falan bugünkü iran ırak topraklarında bulunmuş olan bir ırk

  • Büşra Sunmez
    Büşra Sunmez

    Kürtler orta asyadan göçüp yerleşmiş hiç asimile olmamış ve olmayacak olan bir ırktır.Ne yazık ki bizim ülkemizde senden olmayanı ayrı görme durumu varsa da bence herkes mutlu mesut birarada yaşayabilir.Kimse kimsenin DİNİNE DİLİNE MEZHEBİNE KARIŞAMAZ yaşasın halkların kardeşliği

  • Nilüfer Aydemir
    Nilüfer Aydemir

    yaradılanı severiz yaradan ötürü...

  • Azad Ciwan
    Azad Ciwan

    bir çok arkadaşın yorumunu okudum saçma sapan yazılar yazmışlar tabiki hepsi cahil insanlar kürtlerher zaman vardırlar varda olacak kürt olduğum için çok gururluyum

  • Furkan Fatih
    Furkan Fatih

    Uzun lafın kısası Kürt Türk kardeştir pkk kalleştir

  • Yılmaz Derin
    Yılmaz Derin

    aslen bu konunu derinleri -] doğu bölgelerinde çok kar yağdığından dolayı buradaki vatandaşlar kar da yürürken 'kürt kürt kürt! ' diye ses çıkmasından dolayı bu ismi almışlar. olay bu dur böyle biline amma velaakin illaaa olay olay dersenizz yeyin birbirinizi bisss alkolist izz. savaşa bile gelirizz körkütük

  • Osman Demiryürek
    Osman Demiryürek

    Kürt kelimesi ülkemizde sanki bir nefreti temsil eder hale gelmiş. Yüzyıllarca birlikte yaşamış, aynı acıları paylaşmış insanlarımız birer düşman olmuş gibiler. Bana kalırsa bu ülke olarak bizim birliğimizi bozmak için her fırsatı değerlemdiren sözde dost ülkelerin bizim üzerimizde oynadıkları oyunlardan sadece birisi ve belkide en başarılı oldukları düzen. Sadece iki harfin yeri değişti diye iki ayrı toplum mu olduk? Paylaşamadığımız netdide bu kadar düşman kesildik birbirimize. Azıcık düşünsek bu düşmanlığın sözde ayrı iki topluma hiç bir yararının olmadığını açıkça görebiliriz. Kimlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. Adı türk olan tüm devletlerin yıkılışına ve yok oluşuna bir bakın hepsinin sonunu buna benzer kavgalar getirmiş. Bizi dışardan yıkamayan devletler bizi bizimle yok etmişler. Hani hep deriz ya tarih tekerrüden ibarettir diye. Niye yine aynı oyuna geliyoruz ki? Gelin bu oyunu birlikte bozalım. Hep birlikte karşı duralım bizi bize kırdırmaya çalışanlara. İki harf değişikliğiyle bölünmeyeceğimizi gösterelim tüm dünyaya.

  • Tatos Azat
    Tatos Azat

    'dunyada bu kadar rahat yasayan bir azinlik varmi? ' demiş bir insansı.
    doğrudur... azınlık değil mi vur kafasına al ekmeğini elinden.. benden değil ya canı cehenneme, dilini yasakla, birleşmesinler diye sürgünlere gönder, köylerini yak yık, sonra da kafasını kaldırınca ordularını sür üstüne... büyük balık küçük balığı yutar ne de olsa... unutma büyük balıktan büyük allah var

  • Tatos Azat
    Tatos Azat

    'dunyada bu kadar rahat yasayan bir azinlik varmi? ' demiş bir insansı.
    doğrudur... azınlık değil mi vur kafasına al ekmeğini elinden.. benden değil ya canı cehenneme, dilini yasakla, birleşmesinler diye sürgünlere gönder, köylerini yak yık, sonra da kafasını kaldırınca ordularını sür üstüne... büyük balık küçük balığı yutar ne de olsa... unutma büyük balıktan büyük allah var

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Irkçılığın islamda yeri yoktur, İslamda üstünlük amelllerle belirlenir, onuda ancak yaratan değerlendirir.
    Hiç bir kavimin diğer kavimden üstünlüğü olmaz.
    Çobanla, padişah aynı toprakta yatar.
    Vatanı ülkesi için, insanlık ve dini için çabalayan teröristlerin oyuncağı olmamış tüm Kürt-Laz-Çerkez-Türkı ve diğerleri kardeştir.
    Bölünmek bize değil düşmanlarımıza yarar sağlar.

  • Nisanur İlimen
    Nisanur İlimen

    ya anlamıyorum arkadaşlar anlamıyorum? nedir bu ırk ayrımı nedir bu koyu milliyetçilik? sırf bişeyler yazmak için yazılıyosa gerçekten ne kadar komik derim.ama kürt nedir diye bir soru varsa soran önce kendine sorsun o kendisi nedir diye! laz nedir diye bir soru sorulmazken, çerkez diye bir soru sorulmazken,tatar nedir diye bir soru sorulmazken kürt nedir diye bir soru nasıl soruluyor akıl sır erdiremiyorum! önce herkesin kendi içine kardeşliği birliği sindirmesi gerek! asıl bu tarz fenomen çatışmalarını; içine bazı şeyleri sindiremeyip ayrımı isteyen kişiler yaratıyor bildiğim tek şey bu...ya ne istiyolar kendilerinden yada başkalarından anlamıyorumki! buaraya kadar beraber gelindi bundan sonrada beraber gitmeli yani. yokkimisi acıyor yok kimisi kınıyor yok kimisi bilip bilmeden konuşuyor,yok kimisi daha kendini tanımadan başka yerlere çamur atıyor...
    hayret bişey ya.......

  • Esma Kanbay
    Esma Kanbay

    ne demek ki bu soru türk ne demek bir soru sorulabilir mi herkes öncelikle insan ırklar ayrımını yaptğmz asırlar çok geride kalmadı mı biz hala medenileşemedik mi bu dünyada siz biz demeden birbirimize insan olarak değer verdiğimiz zamana kadar biz onlara böyle sözlü saldrmaya onlar da bize saldrmaya devam eder

  • Mehmet Rifleman
    Mehmet Rifleman

    slamiyet kafesine tıkılmış zavallı halkım...sana bir tanrı yaratarak gözlerini bağlamaları seni durdurmaktan başka birşey için değildi...
    (bakınız: gözler, tanrı, islam, yara, esin, islamiyet, halk, zavallı, bağlama, seni)
    Selma Aşkan



    türk milleti islamiyete girmekle bu din şereflenmedi,ancak türk milleti şaha kalktı, olması gereken yere geldi.hangi türk boyu ki islamiyetten çıktı,türklüklerini kaybettiler.şimdi türkler islamiyetin elmas kılıncıdır.mabeynimizdeki din ve özgürlük anlayışı tamamen uyuşmakta tarihe basılan her türk damgasının hemen üstünde Bismillah yazmaktadır.Dar düşünceler dar görüşler..