Kötü olduğu için insanın bir hikayesi vardır, yoksa zaten burası da cennet olurdu, halbuki burası bir geçiş, hakediş ve eleme odağı, biricikliğiyle, bunu ulaşılmaz mesafeler nedeniyle anlayabiliyoruz, insanın direnci ölçülürken, aynı zamanda nerde gerçeği ve doğruyu terkeder, nerde bundan kopmaz bir ayrılık gösterir test edilir, ve bozuk doğasındaki soluk bırakılmış ışığı nasıl kendi eliyle açığa çıkarmayı başarır, Kafkanın insanının son deminde infaz edilirken uzaktan sızan soluk ışığı umutlaştırması gibi, o ışığa yürüyüştür dünya, bütün başarısı da odur insanın, yoksa dünyadaki toplumsal rollerimiz belirlemez bunu, dünyaya karşı tutumumuz belirler, kendi bulunduğumuz konuma saplanıp kalırsak, bunu göremeyiz, konumumuzun üstüne çıkarak olur bu, din bunu temin ederken işimizi kolaylaştırır, bunu kendi başımıza başaramayız boşluk sarar ve yutar, halbuki ordaki umut, sarıp sarmalarken, yükseltir de, bu güven bizi daha sağlam basan birey yapar, boşluğun övülmesidir kuru bir hümanizm, ve kötülük yapanın ayrıcalığı yoktur dinde, hümanizm insanı anlatmaz, sadece boşluğa güzelleme yapar ki, yersiz ve mesnetsizdir, bilerek yapılanın affedilecek yanı yoktur, insanda varolmayan bir yücelikten dem vurur, bir yanılsama olarak da havada kalır, hiçbir şeyi de çözmez, din, kötülük yapılmadan önce yapılabileceklerin ölçülürini koyar, gene de kendini güvenceye alamamış olan da artık hoşgörülmez, ondan bir süzmelik abidesi olarak hiçbir iş görmemiştir, kötülük azalacağına artmıştır, mesela, Hollanda da suç oranlarının düşüklüğü örnek gösterilir ama, heryerde uyuşturucuya muhtaç olmuş insana, yapılan kötülük konuşulmaz, ya da limanlarından dünyanın arıza bölgelerine yapılan silah sevkiyatıyla elde edilenin refaha yaptığı katkıyla şişen benliklerin, sonra uyuşturucuyla aynı kötülüğe maruz kaldıkları, karşılık bir bedel ödetme gibi seyreder, ve taraflar bunu hakettikleri için yaşanır bu, oysa Kuranda ne uyuşturucu ihtiyacı duyulur ne de silah, sadece nizamı temin, adaleti tesis, mutluluğu engelleyeni engellemek için vardır silah, başka durumlarda suçtur, ve cezası bitmez tükenmez, ondan cihad kendi sınavında seni sınıfta bırakan doğana karşı kullanılır, ya da başka ülkelerin tecavüzü söz konusu olursa, nefsi müdafaa için, geçmiş yüzyıllarda iletişimin yetersiz olduğu dönemlerde Allahın adaletini duyurmak, aynı mutluluğu insanlara yaşatmak için fetihde, emperyalin hep bana anlayışına benzeyen bir yanı yoktur, ve ihlalinde ağır cezalandıran ebediyet kadar dünyevi adalete yansıması da bunu gözetir sıkı bir şekilde, insan elinde tahrifatı anlayışı yönetenlerden değil, daha çok yerel unsurlardaki yetersizlerine dayalı tutumlardan kaynaklıdır, bu kadarı bile istismarın vazgeçilmez olduğu dünyada ne kadar çok işlevi olduğunu gösterir, bugünün dünyasındaki modern kavramlar ilaç olabilseydi, daha yetmiş, seksen sene önce tarihin en büyük vahşetleri yaşanmazdı, bu potansiyel hep var medeniyet çünkü dışarıda değildir, ya yüreğimizededir, ya da hiçbir yerde, önce onu eğiten dinden uzaklaşmak, ve dahası, doğru anlayarak - anlayasınız diye gönederdik - KURAN - bizi burda ve orda bir imkan denizinden mahrum bırakmaktır, yalnız kalmış insanı da çaresizliğe itmek, ondan dinin özü olan saf şiir, doğrudanlığı ve vesilesiyle, bir sığınma değil, sığınmadığı için şiirdir, yani kendini tahkim etmişin, hakkını teslim eder, her güçlükte pes edenin ki, ağlaşmaktır, şiir vasfını kaybeder, şiir kendi öğretir, maruz kaldım yazarı, sadece sızlanır, kimseye de yararı olmaz, çünkü güç vereceğine, elindekini de alır, şiire yakışmaz, şiir de ona.
Bu ben kötüyüm sen iyisin meselesi değil, herkes eşit derecede kötü, gene eşit derecede iyi, azalan ve artan özelliği, çabasıyla ve niyetiyle ilgili, hangi tarafa çalışacaksın, özgür irade ve seçme, yani otomattan farkın, insan olmanın yolunu açan, işte o gayretin, ya da kapatan, gayretsizliğin.
Bana kötü davranıp durma..Zaten hiç iyi diilim.. Beni anladığını da hiç sanmam..Kim bilir kaç taneyim? .. Ne seninle oluyor ne bensiz.. Ne kendimle mutluyum ne de sensiz.. Aklımla çözemedim bu işi.. Deliye vurdum deliliğe vurdum 'kendimi'...
İçindeki sönmüş ateşin karanlığını, isini bulaştırmak için kompleksleri ile katmerleştirerek sinsice bekleyen kişi.. Allah'ı o insanları tedavi etsin..
Kötü olduğu için insanın bir hikayesi vardır, yoksa zaten burası da cennet olurdu, halbuki burası bir geçiş, hakediş ve eleme odağı, biricikliğiyle, bunu ulaşılmaz mesafeler nedeniyle anlayabiliyoruz, insanın direnci ölçülürken, aynı zamanda nerde gerçeği ve doğruyu terkeder, nerde bundan kopmaz bir ayrılık gösterir test edilir, ve bozuk doğasındaki soluk bırakılmış ışığı nasıl kendi eliyle açığa çıkarmayı başarır, Kafkanın insanının son deminde infaz edilirken uzaktan sızan soluk ışığı umutlaştırması gibi, o ışığa yürüyüştür dünya, bütün başarısı da odur insanın, yoksa dünyadaki toplumsal rollerimiz belirlemez bunu, dünyaya karşı tutumumuz belirler, kendi bulunduğumuz konuma saplanıp kalırsak, bunu göremeyiz, konumumuzun üstüne çıkarak olur bu, din bunu temin ederken işimizi kolaylaştırır, bunu kendi başımıza başaramayız boşluk sarar ve yutar, halbuki ordaki umut, sarıp sarmalarken, yükseltir de, bu güven bizi daha sağlam basan birey yapar, boşluğun övülmesidir kuru bir hümanizm, ve kötülük yapanın ayrıcalığı yoktur dinde, hümanizm insanı anlatmaz, sadece boşluğa güzelleme yapar ki, yersiz ve mesnetsizdir, bilerek yapılanın affedilecek yanı yoktur, insanda varolmayan bir yücelikten dem vurur, bir yanılsama olarak da havada kalır, hiçbir şeyi de çözmez, din, kötülük yapılmadan önce yapılabileceklerin ölçülürini koyar, gene de kendini güvenceye alamamış olan da artık hoşgörülmez, ondan bir süzmelik abidesi olarak hiçbir iş görmemiştir, kötülük azalacağına artmıştır, mesela, Hollanda da suç oranlarının düşüklüğü örnek gösterilir ama, heryerde uyuşturucuya muhtaç olmuş insana, yapılan kötülük konuşulmaz, ya da limanlarından dünyanın arıza bölgelerine yapılan silah sevkiyatıyla elde edilenin refaha yaptığı katkıyla şişen benliklerin, sonra uyuşturucuyla aynı kötülüğe maruz kaldıkları, karşılık bir bedel ödetme gibi seyreder, ve taraflar bunu hakettikleri için yaşanır bu, oysa Kuranda ne uyuşturucu ihtiyacı duyulur ne de silah, sadece nizamı temin, adaleti tesis, mutluluğu engelleyeni engellemek için vardır silah, başka durumlarda suçtur, ve cezası bitmez tükenmez, ondan cihad kendi sınavında seni sınıfta bırakan doğana karşı kullanılır, ya da başka ülkelerin tecavüzü söz konusu olursa, nefsi müdafaa için, geçmiş yüzyıllarda iletişimin yetersiz olduğu dönemlerde Allahın adaletini duyurmak, aynı mutluluğu insanlara yaşatmak için fetihde, emperyalin hep bana anlayışına benzeyen bir yanı yoktur, ve ihlalinde ağır cezalandıran ebediyet kadar dünyevi adalete yansıması da bunu gözetir sıkı bir şekilde, insan elinde tahrifatı anlayışı yönetenlerden değil, daha çok yerel unsurlardaki yetersizlerine dayalı tutumlardan kaynaklıdır, bu kadarı bile istismarın vazgeçilmez olduğu dünyada ne kadar çok işlevi olduğunu gösterir, bugünün dünyasındaki modern kavramlar ilaç olabilseydi, daha yetmiş, seksen sene önce tarihin en büyük vahşetleri yaşanmazdı, bu potansiyel hep var medeniyet çünkü dışarıda değildir, ya yüreğimizededir, ya da hiçbir yerde, önce onu eğiten dinden uzaklaşmak, ve dahası, doğru anlayarak - anlayasınız diye gönederdik - KURAN - bizi burda ve orda bir imkan denizinden mahrum bırakmaktır, yalnız kalmış insanı da çaresizliğe itmek, ondan dinin özü olan saf şiir, doğrudanlığı ve vesilesiyle, bir sığınma değil, sığınmadığı için şiirdir, yani kendini tahkim etmişin, hakkını teslim eder, her güçlükte pes edenin ki, ağlaşmaktır, şiir vasfını kaybeder, şiir kendi öğretir, maruz kaldım yazarı, sadece sızlanır, kimseye de yararı olmaz, çünkü güç vereceğine, elindekini de alır, şiire yakışmaz, şiir de ona.
Bu ben kötüyüm sen iyisin meselesi değil, herkes eşit derecede kötü, gene eşit derecede iyi, azalan ve artan özelliği, çabasıyla ve niyetiyle ilgili, hangi tarafa çalışacaksın, özgür irade ve seçme, yani otomattan farkın, insan olmanın yolunu açan, işte o gayretin, ya da kapatan, gayretsizliğin.
''Hiç kimse? der Epiküros
'Doğduğundan başka türlü göçmez dünyadan.'
Doğru değil bu.
Biz,
doğduğumuzdan daha 'kötü' göçüyoruz..''
" Seneca _
Kötü terimi bence duruma göre değişir,benim kötü dediğim bir şey başkası için harika olabilir,yani bu kavram tamamı ile kişisel algıdır
senden sonra herkes
kötü bir insan çok istedim,ama beceremedim.suç bende(!)
Melekgöz lakaplı Sentenza :))
Bkz:The Good, The Bad and The Ugly
kötü=herkez
kötü olmasa iyi nin ne olduğunu anlayamazdık
Veysel'in kavuşamazsın aşk olur demesi gibi sâde bir tanım;
Kötü iyinin eskimiş halidir.
Kötüsünüde seviyorum bu insanların Y.G
seçimlerin arasından doğru olanı seçmemek...
kötü olsam tekrar eski ben olurmuyum..! ?
İyiler uyanık olmazsa meydanın kötülere kalması normaldir.
Bence bu dünyada bu değer artık biraz karıştı iyi aslında kötü kötü aslında iyi oldu
Kötüsün diyemem... Çünkü ben asla bunu sana yakıştırmadım ve yakıştıramam...
Kötü düsünceler zihinsel, bedensel ve ruhsal hastaliklara neden olur...Iyimser olmalıyız...Mümkün gibi gözükmese de en azından denemeliyiz...
cahillik demektir.
kötüü=ben (daha kötü birini tanımadım...) hehehehehehe:D
Bana kötü davranıp durma..Zaten hiç iyi diilim..
Beni anladığını da hiç sanmam..Kim bilir kaç taneyim? ..
Ne seninle oluyor ne bensiz..
Ne kendimle mutluyum ne de sensiz..
Aklımla çözemedim bu işi..
Deliye vurdum deliliğe vurdum 'kendimi'...
Evetttttttttttttttttttttt...Yeterrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr...:((((((((((((((((((((((((((((8
________________________________________
kötü canımı sıkan ve yaşamak istemediğim duyguyu anlatıyor
Artık herşey hemde herkez kötü
kötüye birşey olmaz hele bana hiçbirşey olmaz :) iyiki var
Kötümü nerde
kim o
o aslında iyi çocuk be
hepimiz birer kötü değilmiyiz....
:=))))))))
'Kötü, başını eğer, gözünü kaçırır, kötünün gözü iyinin gözüne değemez, yanar...'
Ahmet Altan / En uzun gece
kötü-bu var ya çok kandırıkçı...
-naptım gene?
sr- :)
kötü-böyle kirpiklerini kıvırıyor kocaman bişeyle :))
-du bi dakika...
kötü-bak şimdi minyatürünü çıkarcak çantadan :))
sr- :)
-:S
hayatın her alanında vardır kötülük ki buda insanı kendi kılar örneğin yaşasın kötülükk bunu ata sözü yapmak lazım :)
İçindeki sönmüş ateşin karanlığını, isini bulaştırmak için kompleksleri ile katmerleştirerek sinsice bekleyen kişi.. Allah'ı o insanları tedavi etsin..
hiç bi geçerliliği olmayan ve bunun yanısıra da dezavantaj
Karının eyisi eve cirmez, çotisi yere cirmez
rize atasözü