sadece karsı cinslerın degıl,hemcınslerın hatta kardeslerın bıle bırbırıne yaptıgı hos olmayan davranıs bıcımıdır...ben kıskanclık deyınce en cok hemcınslerımden cektım..asla gercek bır kız dostum olmadı...işimi,ailemi,sacımın rengınden tutun,gıydıgım kıyafete,erkek arkadaslarıma kadar herseyımı kıskandılar...kızdan kıza dost olmaz azizim! ben bunu bılır bunu soylerım...herzaman dostlarını erkeklerden sececeksın,hem paylasacak daha fazla konu war onlarla..kızlar gıbı sabahtan aksama kadar erkek ve alısverıs muhabbetı yapmıyorlar...hemde cok daha eylencelıler..eger arkadaslarınız adam gibi adam olan erkeklerdense,bır arkadas,dost olarak cok fazla paylaşımınız oluyor..ama bır kız asla sizin dostunuz olmaz...dost gibi gozuken seytan olur..arkanızı dondugunuz anda dedıkodunuzu yapar,gıydıgınız herseyde,yaptıgınız her sacta makyajda gozu vardır,iyi giden aıle arkadaslık ılıskılerınızın hepsıne burnunu sokar ve bozmaya calısır..15 yıllık-20 yıllık kız arkadaslarımdan en buyuk kazıkları yedım..hıc beklemedıgım anlarda.kızlar bence kız arkadaslarınıza bıraz daha dıkkatlı bır gozle bakarsanız,içlerindekı seytanı hıssedebılırsınız!
ASLINDA BİR SOHPETTE KISKANÇLIK ÜZERİNE KONUŞULDUĞU ZAMAN BELKİ HEPİMİZ BİRDEN BEN HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM DİYE DÜŞÜNÜYORDUR BELKİ BENDE ÖYLEYİMDİR.AMA DOĞRUSU BEN SEVİYOR VE SEVİLİYORUM EVET BU BİR HASTALIKSA KABUL EDİYORUM BEN BİR HASTAYIM KENDİNE GÜVENSİZLİKSE EĞER EVET BEN KENDİME GÜVENMİYORUM ÇÜNKÜ BEN SEVDİĞİMİ ÇOKKKKKKKKK KISKANIYORUM
ASLINDA BİR SOHPETTE KISKANÇLIK ÜZERİNE KONUŞULDUĞU ZAMAN BELKİ HEPİMİZ BİRDEN BEN HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM DİYE DÜŞÜNÜYORDUR BELKİ BENDE ÖYLEYİMDİR.AMA DOĞRUSU BEN SEVİYOR VE SEVİLİYORUM EVET BU BİR HASTALIKSA KABUL EDİYORUM BEN BİR HASTAYIM KENDİNE GÜVENSİZLİKSE EĞER EVET BEN KENDİME GÜVENMİYORUM ÇÜNKÜ BEN SEVDİĞİMİ ÇOKKKKKKKKK KISKANIYORUM
'kısganmak','kızganmak' cimrilik etmek.. ne alâkası var? şöyle ki;
'kız'ganmak. kız kelimesi eski türkçede 'evlenmemiş kadın' anlamının dışında 'pahalı, kıt' anlamlarına da gelmektedir.(bunun saçı uzun aklı kıtlıkla bir alakası yok) dolayısıyla kıskançlığın; kendinde olan şeyleri cimrilik, hasetlik edip başkasına vermemek ve kendinde olmayan, ulaşamadığı kendince 'pahalı' olan şeylerin kendisinde olmasını istemek gibi çift yönlü bir anlamı var..
günümüzde sık olarak kadın erkek ilişkilerinde kullanılan bu kelimenin bu anlamını da siz düşünün artık..
Korktuğumuz, kaçtığımız, inkar ettiğimiz, ve inkar ettiğimiz için de sonunda denetimden çıkan ve tersine bizi denetimi altına alan; halbuki onlardan kaçmasak, onların sesini dinlesek bize yol gösterecek duygularımızdan biri de kıskançlık.
Nedir kıskançlık? Başaramadığımızı başarana, elimizdekini alma ihtimali olana veya öyle zannettiğimize, bizden farklı olana, dikkati daha çok çekene, sahip olmadığımıza sahip olana, daha huzurlu, daha özgüvenli, daha mutlu yaşayana karşı duyduğumuz tarifi zor bir duygu. Keşke ben de öyle olsam! duygusu!
Bu sütunlarda; genellikle tasvip etmediğimiz duygularımıza değiniyor, onlara ivedelikle sahip çıkıyor, bu duyguların inkar edilerek değil, sahiplenerek dizginlenebileceğini söylüyorum. Sahiplenme durumunda ise yol gösterici bile olabileceklerini; inkar edilme durumunda ise denetim dışına çıkıp, zarar vereceklerini savunuyorum. Kıskançlık da öyle bir duygu!
Bir başkasını kıskandığımızı hemen hemen hiç kabul etmeyiz. Kıskançlığı kötü bir duygu olarak kabul eder, bu duygunun hep başkalarını etkilediğini, bize ise hiç uğramadığını iddia etmesek bile ima ederiz.
Halbuki kıskançlık insanlık kadar gerçektir. İnsanın olduğu her yerde kıskançlık var olacaktır. Hatta hayvanların dahi zaman zaman, içlerindeki fıtrat gereği, birbirlerini kıskandıklarını gözlemleriz. Bence; genel inancın aksine, kimseyi kıskanmayan insan marazdır. Maraz olan; başkasını kıskanan değil, bu insani duyguya sahip olmayan veya onu inkar eden kişinin bizzat kendisidir.
Kıskançlık var, içimizde.
Bir başkasını kıskanmadan yaşamak hayatı hiç ama hiç özümsememek demektir. İnsanız; bizden iyi olana, sahip olmadığımıza sahip olana, bizi elimizdekini almakla tehdit edene kıskançlık duygusu duymamak; güzellik karşısında duyarsız kalmak, elde edilene sevinmemek, eldekini kaybetmemekten dolayı gurur duymamak kadar insanlık dışı bir duyarsızlıktır.
Siz isterseniz, kelime oyunları ile bu duyguyu yumuşatın, kabul edilebilir terimlerle başkasına özenmekten, öykünmekten, gıpta etmekten, imrenmekten dem vurun; ben de kelime oyunları ile kast ettiğim katiyen haset olmak, çekememek, iştahlanmak, kaldıramamak, abartılmış ve kalıcı hale gelmiş kıskançlık duygusu olarak kin duymak değildir, diye iddia edeyim; karşılıklı kelime oyunlarımız sadece ve sadece kıskançlık duygusunun var olduğunu söyler. Farklı terimler kıskançlık duygusunun şiddet ve seviyesini tarif ederler.
Başkasının durumunu kıskanarak ona yetişmeye, onun gibi olmaya, ona benzemeye, onun gibi davranmaya, onu geçmeye, eldekini ona kaptırmamaya yeltenirsek kıskançlık doğal bir duygu olarak bizi olumlu yönlendirir.
Yok, kıskandığımıza; aradaki farkı, ondaki fazlalığı ortadan kaldırarak yetişmeye kalkarsak; işte o zaman kıskançlık olumsuz, zarar veren, bizi ve karşımızdakini tüketen bir duygu haline gelir. Kıskandığımız hakkındaki olumsuz duygularımızı hiç harekete geçirmezsek, bu sefer kendini berhava eden varlıklar haline geliriz.
İlginçtir, karşı cinse karşı cinsel duygular duymak özünde sevgi kelimesini içerirse de; cinsellik konusunda kıskançlık çok kolay hiddete ve hatta şiddete dönüşebilir. Ne hikmetse; hem hayvanlarda, hem insanlarda cinsel arzunun paylaşılma ihtimali cinselliğin içerdiği olumlu duygunun tam tersi olarak temposu yüksek olumsuz bir duyguya dönüşebilir.
Sevdiğini, en azından sevdiği veya işgal ettiği bölüm/kompartman itibarı ile başkalarından kıskanmamak da tam bir duyarsızlık halidir ve bizzat marazın kendisidir.
Hele hele aşığın maşuğu kıskanmaması bizzat aşkın inkârıdır.
Kıskanılan da bundan garip bir haz alır, rahatsızlık veren kıskanılanın hayatını zehir edecek kadar kıskanılmasıdır. Ülkemizde genellikle özgüveni çok düşük olarak yetiştirilen erkekler kıskançlığı çok kolay karşı tarafa eziyet haline çevirebilirler.
Onlar artık kıskanmıyor, kendi mülkiyeti altına aldıkları insan üzerinde imha etme yetkilerini kullanıyorlardır. Hem o kadar ödlektirler ve güvensizlerdir ki, etraftaki her erkeği hasım olarak görürler, hem de ezilmişliklerinin hıncını onu sevmek gafletine düşen kadından çıkarmayı fırsat addederler.
Ancak yine de: Her konuda ve alanda; tadında ve denetim altında kıskançlık hem doğal bir ihtiyaç, hem de kıskandığımıza ulaşmak/onu elde tutmak uğruna bizi olumlu gayret sarf etmeye zorlayan, böylece de ileriye taşıyan bir duygudur.
uff.... Allahım yaa.. neden kıskanıyorum nedennn? ? ? neden o cadı denen kızı kıskanıyorum! ! bana ne kii bana neeeeee.... evet kabul ediyorum kıskanıyorum onu....
bu da boşluk galiba :) ama önemli değil, ne de olsa bir ölüydü kıskanılan...boşluğun olmadığı zamanlarda yaşayan...boşluk olarak tarif edilmeye sebep olan...
Hastalıklı,özgüven yoksunu ve öncelikle kendine yetersiz kişiliklerin sergilediği marazi kökenli duygudurum bozukluğu.Allah maruz kalanlara metanet gücü versin.
Bi kadında bir kadının etinde, erkeğin cayılmaz bir hak durumuna getirdiği o anlamsız ve oburca kendine mal etme hırsı bu eski içgüdü yoktur. Bilinmedik yıllardan beridir paylaşmaktadır kadın. Biz erkeklerin geçmişini oluşturan şey karanlık geçmişimizdir. Bizler daha doğarken yaşlıydık. Kıskançlık bir kadında onurunun kırılmasıdır ancak. Erkekteki kıskançlıksa işlek acı gibi derin, maddesel acı gibi sürekli bir işkencedir.
kudus-baba şunu alsana, üstüne denersin... sincap-annenin yanına kit, o benim babam:( kudus-benim neyim? :) sincap-deden! ! kudus-senin dedeliğine daha çok yakışmaz mı? :D sincap-kit dedim:((
bir insanı kıskanmak için onu tanımak, onunla birşeyler paylaşmış olmak gereklidir.. zeka yönünden kıt, eğitim yönünden şanssız kızlarımızın bildiği tek şey; kendisine gelen her türlü eleştiriyi kıskançlık zannetmeleridir.. tartışma sanatına ekleyebilecekleri herhangi bir katma değer olmaması ne kötü.. yazık..
sadece karsı cinslerın degıl,hemcınslerın hatta kardeslerın bıle bırbırıne yaptıgı hos olmayan davranıs bıcımıdır...ben kıskanclık deyınce en cok hemcınslerımden cektım..asla gercek bır kız dostum olmadı...işimi,ailemi,sacımın rengınden tutun,gıydıgım kıyafete,erkek arkadaslarıma kadar herseyımı kıskandılar...kızdan kıza dost olmaz azizim! ben bunu bılır bunu soylerım...herzaman dostlarını erkeklerden sececeksın,hem paylasacak daha fazla konu war onlarla..kızlar gıbı sabahtan aksama kadar erkek ve alısverıs muhabbetı yapmıyorlar...hemde cok daha eylencelıler..eger arkadaslarınız adam gibi adam olan erkeklerdense,bır arkadas,dost olarak cok fazla paylaşımınız oluyor..ama bır kız asla sizin dostunuz olmaz...dost gibi gozuken seytan olur..arkanızı dondugunuz anda dedıkodunuzu yapar,gıydıgınız herseyde,yaptıgınız her sacta makyajda gozu vardır,iyi giden aıle arkadaslık ılıskılerınızın hepsıne burnunu sokar ve bozmaya calısır..15 yıllık-20 yıllık kız arkadaslarımdan en buyuk kazıkları yedım..hıc beklemedıgım anlarda.kızlar bence kız arkadaslarınıza bıraz daha dıkkatlı bır gozle bakarsanız,içlerindekı seytanı hıssedebılırsınız!
kıskançlık sevmek ve sahiplenmekten değil, kaybetme korkusu ve güven eksikliğinden kaynaklanır
Kendine ve karşısındaki insana güvenmeme halidir. Bu durumu sevgiye bağlayan insanları hayatım boyunca anlamadım anlayabileceğimi de sanmıyorum.
ASLINDA BİR SOHPETTE KISKANÇLIK ÜZERİNE KONUŞULDUĞU ZAMAN BELKİ HEPİMİZ BİRDEN BEN HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM DİYE DÜŞÜNÜYORDUR BELKİ BENDE ÖYLEYİMDİR.AMA DOĞRUSU BEN SEVİYOR VE SEVİLİYORUM EVET BU BİR HASTALIKSA KABUL EDİYORUM BEN BİR HASTAYIM KENDİNE GÜVENSİZLİKSE EĞER EVET BEN KENDİME GÜVENMİYORUM ÇÜNKÜ BEN SEVDİĞİMİ ÇOKKKKKKKKK KISKANIYORUM
ASLINDA BİR SOHPETTE KISKANÇLIK ÜZERİNE KONUŞULDUĞU ZAMAN BELKİ HEPİMİZ BİRDEN BEN HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM DİYE DÜŞÜNÜYORDUR BELKİ BENDE ÖYLEYİMDİR.AMA DOĞRUSU BEN SEVİYOR VE SEVİLİYORUM EVET BU BİR HASTALIKSA KABUL EDİYORUM BEN BİR HASTAYIM KENDİNE GÜVENSİZLİKSE EĞER EVET BEN KENDİME GÜVENMİYORUM ÇÜNKÜ BEN SEVDİĞİMİ ÇOKKKKKKKKK KISKANIYORUM
antoloji üyeleri polat alemdarımı kıskanıo
Ne kötü bir huy yarabbim insani madara ediyor, göründügün gibi olamadin, kaybettin! ! ! !
'kısganmak','kızganmak' cimrilik etmek..
ne alâkası var?
şöyle ki;
'kız'ganmak.
kız kelimesi eski türkçede 'evlenmemiş kadın' anlamının dışında
'pahalı, kıt' anlamlarına da gelmektedir.(bunun saçı uzun aklı kıtlıkla bir alakası yok)
dolayısıyla kıskançlığın;
kendinde olan şeyleri cimrilik, hasetlik edip başkasına vermemek
ve
kendinde olmayan, ulaşamadığı kendince 'pahalı' olan şeylerin kendisinde olmasını istemek
gibi
çift yönlü bir anlamı var..
günümüzde sık olarak kadın erkek ilişkilerinde kullanılan bu kelimenin
bu anlamını da
siz düşünün artık..
Kıskançlık
Korktuğumuz, kaçtığımız, inkar ettiğimiz, ve inkar ettiğimiz için de sonunda denetimden çıkan ve tersine bizi denetimi altına alan; halbuki onlardan kaçmasak, onların sesini dinlesek bize yol gösterecek duygularımızdan biri de kıskançlık.
Nedir kıskançlık? Başaramadığımızı başarana, elimizdekini alma ihtimali olana veya öyle zannettiğimize, bizden farklı olana, dikkati daha çok çekene, sahip olmadığımıza sahip olana, daha huzurlu, daha özgüvenli, daha mutlu yaşayana karşı duyduğumuz tarifi zor bir duygu. Keşke ben de öyle olsam! duygusu!
Bu sütunlarda; genellikle tasvip etmediğimiz duygularımıza değiniyor, onlara ivedelikle sahip çıkıyor, bu duyguların inkar edilerek değil, sahiplenerek dizginlenebileceğini söylüyorum. Sahiplenme durumunda ise yol gösterici bile olabileceklerini; inkar edilme durumunda ise denetim dışına çıkıp, zarar vereceklerini savunuyorum. Kıskançlık da öyle bir duygu!
Bir başkasını kıskandığımızı hemen hemen hiç kabul etmeyiz. Kıskançlığı kötü bir duygu olarak kabul eder, bu duygunun hep başkalarını etkilediğini, bize ise hiç uğramadığını iddia etmesek bile ima ederiz.
Halbuki kıskançlık insanlık kadar gerçektir. İnsanın olduğu her yerde kıskançlık var olacaktır. Hatta hayvanların dahi zaman zaman, içlerindeki fıtrat gereği, birbirlerini kıskandıklarını gözlemleriz. Bence; genel inancın aksine, kimseyi kıskanmayan insan marazdır. Maraz olan; başkasını kıskanan değil, bu insani duyguya sahip olmayan veya onu inkar eden kişinin bizzat kendisidir.
Kıskançlık var, içimizde.
Bir başkasını kıskanmadan yaşamak hayatı hiç ama hiç özümsememek demektir. İnsanız; bizden iyi olana, sahip olmadığımıza sahip olana, bizi elimizdekini almakla tehdit edene kıskançlık duygusu duymamak; güzellik karşısında duyarsız kalmak, elde edilene sevinmemek, eldekini kaybetmemekten dolayı gurur duymamak kadar insanlık dışı bir duyarsızlıktır.
Siz isterseniz, kelime oyunları ile bu duyguyu yumuşatın, kabul edilebilir terimlerle başkasına özenmekten, öykünmekten, gıpta etmekten, imrenmekten dem vurun; ben de kelime oyunları ile kast ettiğim katiyen haset olmak, çekememek, iştahlanmak, kaldıramamak, abartılmış ve kalıcı hale gelmiş kıskançlık duygusu olarak kin duymak değildir, diye iddia edeyim; karşılıklı kelime oyunlarımız sadece ve sadece kıskançlık duygusunun var olduğunu söyler.
Farklı terimler kıskançlık duygusunun şiddet ve seviyesini tarif ederler.
Başkasının durumunu kıskanarak ona yetişmeye, onun gibi olmaya, ona benzemeye, onun gibi davranmaya, onu geçmeye, eldekini ona kaptırmamaya yeltenirsek kıskançlık doğal bir duygu olarak bizi olumlu yönlendirir.
Yok, kıskandığımıza; aradaki farkı, ondaki fazlalığı ortadan kaldırarak yetişmeye kalkarsak; işte o zaman kıskançlık olumsuz, zarar veren, bizi ve karşımızdakini tüketen bir duygu haline gelir. Kıskandığımız hakkındaki olumsuz duygularımızı hiç harekete geçirmezsek, bu sefer kendini berhava eden varlıklar haline geliriz.
İlginçtir, karşı cinse karşı cinsel duygular duymak özünde sevgi kelimesini içerirse de; cinsellik konusunda kıskançlık çok kolay hiddete ve hatta şiddete dönüşebilir.
Ne hikmetse; hem hayvanlarda, hem insanlarda cinsel arzunun paylaşılma ihtimali cinselliğin içerdiği olumlu duygunun tam tersi olarak temposu yüksek olumsuz bir duyguya dönüşebilir.
Sevdiğini, en azından sevdiği veya işgal ettiği bölüm/kompartman itibarı ile başkalarından kıskanmamak da tam bir duyarsızlık halidir ve bizzat marazın kendisidir.
Hele hele aşığın maşuğu kıskanmaması bizzat aşkın inkârıdır.
Kıskanılan da bundan garip bir haz alır, rahatsızlık veren kıskanılanın hayatını zehir edecek kadar kıskanılmasıdır. Ülkemizde genellikle özgüveni çok düşük olarak yetiştirilen erkekler kıskançlığı çok kolay karşı tarafa eziyet haline çevirebilirler.
Onlar artık kıskanmıyor, kendi mülkiyeti altına aldıkları insan üzerinde imha etme yetkilerini kullanıyorlardır. Hem o kadar ödlektirler ve güvensizlerdir ki, etraftaki her erkeği hasım olarak görürler, hem de ezilmişliklerinin hıncını onu sevmek gafletine düşen kadından çıkarmayı fırsat addederler.
Ancak yine de: Her konuda ve alanda; tadında ve denetim altında kıskançlık hem doğal bir ihtiyaç, hem de kıskandığımıza ulaşmak/onu elde tutmak uğruna bizi olumlu gayret sarf etmeye zorlayan, böylece de ileriye taşıyan bir duygudur.
kıskanan kendide bi eksik oldugunu görüpte kıskanır yaa ama acayip bi sevgidende olabilir tabi kimseyle paylaşmamak durumu...
;))))
saçın yüzüne değse tenini kıskanırım
seni saran kemerden belini kıskanırım
-o ne?
-bişe aldım :)
-hani bakıyım...
- :)
-ay ne biçim:(
-:(
-fenerbahçeli :)
-...
-bende bile yok bundan...
-...
-kaça aldın?
-:S
insana özgü doğal bir tepki... ama bazen kötü sonuçlar doğurabilir..
sevgiden olanıda var.
çekememezlikten olanıda var.
Aramızda beni kıskanan,hatta kıskançlıktan çatır çatır çatlayan biri varmış...hah hah haa! Çatlama seselri evime kadar ulaşıyor yaw....
:))
uff.... Allahım yaa.. neden kıskanıyorum nedennn? ? ? neden o cadı denen kızı kıskanıyorum! ! bana ne kii bana neeeeee.... evet kabul ediyorum kıskanıyorum onu....
bu da boşluk galiba :) ama önemli değil, ne de olsa bir ölüydü kıskanılan...boşluğun olmadığı zamanlarda yaşayan...boşluk olarak tarif edilmeye sebep olan...
şu an; fato, bilo ve hakanın yanında olamamak halim..'(
Hastalıklı,özgüven yoksunu ve öncelikle kendine yetersiz kişiliklerin sergilediği marazi kökenli duygudurum bozukluğu.Allah maruz kalanlara metanet gücü versin.
kendine de başkalarına da inceden hayatı karartmak..
Bu kadar da kıskanç olunmaz ki! Üzüyorsun.Kıskançlık marazdan doğar...
Bi kadında bir kadının etinde, erkeğin cayılmaz bir hak durumuna getirdiği o anlamsız ve oburca kendine mal etme hırsı bu eski içgüdü yoktur. Bilinmedik yıllardan beridir paylaşmaktadır kadın.
Biz erkeklerin geçmişini oluşturan şey karanlık geçmişimizdir. Bizler daha doğarken yaşlıydık. Kıskançlık bir kadında onurunun kırılmasıdır ancak. Erkekteki kıskançlıksa işlek acı gibi derin, maddesel acı gibi sürekli bir işkencedir.
ANOTOLE FRANCE
herkesten kiskanirsin sevdiigini... ben ayni cins arkadaslarindan bile kiskaniorum...
insan sevdiğini sevdiklerinden kıskanır mı?
işte ben kıskanırım... garip... seven insan kıskanır dimi?
kudus-baba şunu alsana, üstüne denersin...
sincap-annenin yanına kit, o benim babam:(
kudus-benim neyim? :)
sincap-deden! !
kudus-senin dedeliğine daha çok yakışmaz mı? :D
sincap-kit dedim:((
kıskançlık kur yapma sırasında zevkli,,
evliliğin ilk yıllarında gerekli
ama daha sonra bir çin işkencesidir.. ÇİN ATASÖZÜ
Ben mi aslaaaaaaaaa :)))))))
bir insanı kıskanmak için onu tanımak, onunla birşeyler paylaşmış olmak gereklidir.. zeka yönünden kıt, eğitim yönünden şanssız kızlarımızın bildiği tek şey; kendisine gelen her türlü eleştiriyi kıskançlık zannetmeleridir.. tartışma sanatına ekleyebilecekleri herhangi bir katma değer olmaması ne kötü.. yazık..
kötü olduğu kesin ;)