Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
İyi akşamlar:)
Aslıcım, çok tatlı bir anı, gülümsedim.
Ahh ne masum duygulardı onlar, ne güzeldi.. Anılara yolculuk yaptım sayende... :)
Ben, bir şarkının sözlerini bir kağıda yazmıştım ezberlemek için, annem kağıdı buldu ve onu bana birinin yazdığını sandı. Annemi o yazılanların bir şarkı sözü olduğuna ikna edene kadar dayağı yemiştim. Sonradan annemin neden o kadar kızdığını anladım, ben çok küçüktüm ve kağıtta şöyle yazıyordu ;
"Olmasa mektubun,
Yazdıkların olmasa
Kim inanır senle, ayrıldığımıza..."
Kimse bizi yok sayamaz
Biz dediysek tatlılığımız küp şekerimiz, karizmamız ay çiçeğimiz
Aaa bi de istisna vardı
Sahi gözü açılmamış sığırcık yavrusu nerde
İyi akşamlar Mehmet bey
Benden başka kimse yok:))
Masum bir anekdot:)
İlkokul 1. Sınıftayım bir değişik duyguydu ki hayatım boyunca o duyguyu aradım hep… sabahları gözümü açar açmaz aklıma gelirdi tarifsiz bir duyguydu o. Bir gün yağmur yağıyor okulun demir kapısında şemsiyeyle beni bekliyor allâm ya! Birlikte hiç konuşmadan yürüdük sınıfa kadar. Öyle bir bakmıştı ki bana o gün bu gündür gözüme öyle bakan olmadı:) sonra beni farklı okula gitmem için aldılar oradan ve ayrıldığım son gün arkadaşınıza bir şeyler söylemek ister misiniz dedi öğretmen. Herkes günlüğüme bir şeyler yazdı. Sıra ona geldi. Kimden duymuş bilmem o yaşta. “ baharı bekleyen kumrular gibi sen de beni bekle” yazdı… içini çeke çeke ağlaması hiç eskimedi… arkadaş sen git bebeyken sev ondan sonra da unut her şeyi. Şimdi bu aklıma nereden geldi?. :) televizyon seyrederken denk geldi Bülent Ersoy söylerken gerçekten de çocukluk sevgilisi hiç unutulmuyormuş:) hey allahım kim bilir nerelerdesin şimdi. Az değilmişim:)))
Evet; Hayat verdiğiniz kadar, aldığınız nefes gibidir. İyiliği de kötülüğü de birebir iade etmek gibi bir huyu vardır.
Ata kızı
Hayata verdiğimiz çakıl taşı bile karşılığında size armağan Olarak işlenip geri dönecektir.
Ata kızı
Gün, guruba uğrarken, bilsen; ruhumdaki günde ne güneşler batıyor.
Ata kızı
Teşekkür ederim Tuba hanım.
" Hep zor işlere talip olunuz; çünkü iliklerin en lezzetlisi, en sert kemikte bulunur. Bizzat kendiniz ilerlemek için uğraşınız; çünkü hiç kimse sizin adınıza bu konu ile uğraşmaz, çabalamaz ve yükselmenizi sağlamaz.
Herbert N. Casson"
Çok güzel bir paylaşım
Saygılarımla
Hep zor işlere talip olunuz; çünkü iliklerin en lezzetlisi, en sert kemikte bulunur. Bizzat kendiniz ilerlemek için uğraşınız; çünkü hiç kimse sizin adınıza bu konu ile uğraşmaz, çabalamaz ve yükselmenizi sağlamaz.
Herbert N. Casson
Günaydın,
Herkesin senli sabahları vardır.
Ayten şiiri geldi şimdi aklıma:)
Dilimde geceden, yıldızlı “senler”
Hangi gökyüzüne baksam her yerde senler,
Sabah ışırken daha penceremden
Kirpiğime vuran, senler
Çayımda demler, soframda “senler”
Mevsimi gelmiş bahçemde kiraz
Beklenen seenli seneler biraz
Toprağında açıldı gelincik
Her zerresi her zerremde, senler
Gözlerimde mevsim senle bahar
Baktığım her yerde açan çiçekler, senler
Senden öncesi yaşanmamış dünler
Küçücük bahçemde şimdi rengarenk senler.
Ata kızı
Gönlümde nihavent beste, gözümden dökülen sen, geceye ses ben de nefes Şöyle derin derin çeksem can gibi, ömrüme yar gibisin.
Ata kızı
2015 yılından bu güne seviyorum bu kadını
Çay karası gözlerinle demlendim hiç ummadığım an da öyle yorgun ve öyle susamışken… nasıl iyi geldin, bilsen.
Ata kızı
İlk aşkın çığlığını burada hissetmiş, burada yitirmiştim.
Aşka, yalnızlığa, kedere, bağlılıklara, kavuşmalara, yitmelere, sevinçlere, dağılıp çözülmelere…
Dokunmadan aşk, sevmeden bakışla yol almaya çalışmanın ömrü kısa.
Şimdi, ondan bana kalan imgeye dönüyorum yüzümü; iki ceylan bakış, gamzeli gülüş, bir de uzayıp giden yollardaki iki titrek beden…
Hangisi yalan, hangisi gerçek diye düşünmedim. İz bırakan yara da bırakır dedim ben de. Biri yaşayan diğeri ölendi.
O benim bakışım, sürgünlüğüm, yalnızlığımdı.
Acımın sağanağı, gelen günümün aydınlığıydı.
Her an dokunduğum yol arkadaşı kıldığımdı…
D/Eğer, maden de kendi kıymetini biliyorsa...!
Farkındalık önemli.. Hem kendi içimizde olup bitenin, hem de etrafımızda neler yaşandığının farkında olmak..
Madenler keşfedilmeye ve işlenmeye muhtaçtır ki değerini bulabilsin...
bazı insanlar da yapı itibariyle böyledir, içlerinde saklı cevheri açığa çıkaramazlar bir elin dokunması gerekir. keşke her bir hayata dokunabilsek birer mücevher çıkarsak herkesin içinden.
Maalesef sözünüzdeki gibi durum değişkenliğe müsait, her zaman değerini bulamıyor insan.
İnsan, bir kömür olup çatır çatır yakılabilir de,
Bir elmas olup nazenin bir boyuna takılabilir de...
Ata Kızı, teşekkürler,
Karalıyoruz öyle işte bi şeyler...
Etkili bir iletişim diliniz var Bekir Şahin şiirlerinizi severek okuyorum.
O benim ellerimdi,
Gözlerimdi.
Düşeyazmıştım ben onu, ufalmış, un ufak olmuş biri gibi baktıydım ben ona. Solgun bir pencere önünde kar yağışını izler gibiydim onu düşünürken.
Sevdam dedim kan revan uykularda. Kim nasıl getirip sunmuştu bana, bize daha doğrusu, bilmiyorum!
Aşkımdı.
Tanımadığımdı.
Dokunup sevdiğim, yol aldığım…
Uzak duran, suretini esirgeyendi.
Yaşadığımız ıssızlığın dili, sözcüklerin sesiydi.
Sözcükler…
Bir onlar tutsak değildi, ömrümün baharıydı.
Şaşkındım, ağlamaklıydım. İçimde saklıydı bütün bunlar, beni ele veren düşlerimdi, ya da hiç bitmeyen kabuslarım. Tanımadığım sevdalar, öğrenmeye çalıştığım hayat… Politzer’in kitabı
Kar suyundan demledikleri çayın tadını anımsamıştı birden…
Günün tükenen saatleriydi, o kitap cebimdeydi. Neredeyse bir ömür taşımıştım onu oradan oraya. Onun izlerine doğru yeni bir yolculuğa çıkmadan önce; acının uğrağına giden yollarda;
Savruldum,
İçimin acısıyla bir de
Yapayalnızlığımla…
Kendimi bir dörtlükle dâhi ifade edemiyorum…
Ben, ……
………….
………….
………….
Teşekkür ederim Tuba hanım değerli görüşlerinizi her zaman beklerim.
Günaydınlar olsun herkese
Sohbeti kaçırdığım için üzgünüm.
Okumak keyifli ve bilgilendiriciydi.
Paylaşımlarınız daim olsun.
Hepinizin sohbeti güzel ben özür dileyerek ayrılsam olur mu?
Teşekkür ederim herkese.
yok Umut bey hiç öyle bir kaygım. beyit ve dörtlük şeklinde şiirler yazdım, sen alay mı ediyorsun diye kıyamet koptu.
Neden dedim neden olmasın?
Japon yapınca oluyor da Aslı yapınca neden olmuyor dediğim de vakidir. :)))
Günümüzde psikologların ve psikiyatrinin genel düşünceleri herkesin duygularını açıkça ifade etmesi yönünde terapiler bu yüzden de çok daha öne çıktı.
Ben de şiiri bir çeşit terapi yöntemi olarak görüyorum. Hem bu açıdan hem de şiir samimi olmalı sırıtmamalı o yüzden de kendin olmalısın yazarken, gözlemlerini de aynı şekilde yazarken kendi dilini kullanmalısın... ( akıl, fikir, yüreğinin) dili olmalı bu. şiir asla özenti olmamalı zaten öyle olunca çok fazla yürümez,
Dikkat etmişsinizdir mutlaka Umut bey, tek cümlede anlatmak istediğimi anlatıyorum ve satır aralarını açıklamıyorum çünkü okurun doldurmasını düşünmesini istiyorum.
Rilke demişken;
Gittikçe büyüyüp her şeyi içine alan
daireler gibi yaşamaktayım hayatımı
demiş usta... şimdi yazmasam olmazdı
Tesekkürler
''Şiir aklın ve yüreğin kesişme noktasıdır'' çok doğru
bazen herkesin bildiği içinden geçirdiği ama kendisine bile itiraf edemedikleri duyguları
açıklamak gerekiyor. Bunu yapmaya çalışıyorum şiirlerimde
Sınır koymuyorum ama bayağılığa da asla izin vermem