Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Ağladığımız da sevinçten olsun. Bil mukabele Ata kızı.
Kaybettik diye düşündüğümüz canı bulduğumuz bir an gibi :)
Ne güzel temenni hep gülelim diyeceğim ama hayatta denge üzerine kurulu bu yüzden ağlamakta var. Sağlık kaygısı çekmeyelim hiç hep sağlıkla ciddi hastalıklar olmadan sevdiklerimizle birlikte olalım, benim de temennim bu güzel insan.
:)
İletişim engeli var kim ne istediğini bilmiyor :)
Yüzün hep gülsün Ata kızı..
Seyredin ama :)
Çok mikemmel, anlamlı şarkı:))
Allah kadınları korusun zamanelerin zıttırı vıttıklarından.
Ahaha ay çok iyi bu !!
Helal sana
Ne kazanovaymışsın Celal:)))
O kadar şaşkın var ki içimde
Her vitrinin önünde bir başkası sendelerBiri tutar elimden kapıya doğru,
Diğeri paçamdan çekip başka yere sürükler.O kadar insan varki içimde
Herhangi bir kimseyle tanıdık çıkıverir,Biri edinir bunca beyhudelikte düşman,
Diğeri gider yeni bir ahbapla gelirO kadar hayvan varki içimde
Her kadının gözüne bir başkası göz eder,Biri takılır peşine sarışın güzelinin
Öbürü bir esmerin ardından gider.Böyle o kadar efendilerim varki
Hangisine, hangisine söz dinleteyim? Bin iştihalı bu misafir vücûdü
Ben nasıl hoşnud edeyim? "
Celal Sılay
Merhaba Mehmet bey güzel günler…
Tak kulaklıklarını çılgın çocuğu dinle sallan piazzaya doğru…
Eskimeyen eskilerden gelsin bugün zekiciğim yüreğiyle sevmesini bilenlere gelsin.
Masum olmak için illaki saf olmak gerekmez ki! Aklı başında bilgi ve akılcılığı kendisine hayat felsefesi edinen, ilerisini, gerisini oturup kalkmasını biliyor diye, kendi kendisine yeten, ayakları yere basan insan masum olamaz mı?
Toplumda ne kadar yanlış ön yargılar oluşmuş.
Mesela şu söz beni çok sinirlendirir ;
“Yüzü güzel olacağına kalbi güzel olsun”
Kim böyle bir şart koşmuş insana; yüzün güzelse kalbinin çirkin olacağını kim kesin ve net olarak kanıtladı? Veya tam tersi; “ yüzü çirkin birisinin kalbinin güzel olduğunu kim garanti edebilir?” “Bir de boyu posu olacağına aklı olsun” akıl boy orantısına göre mi oluşuyor? Daha bunlar gibi toplumumuzda saçma sapan bir sürü infazlar var. Hayır bir de söylerken doğruluğundan çok eminler yani. İnsanı tanımadan ön yargıda bulunmak bence akılsızlığın en büyük göstergesi. Ya da bilinçli yapılan çirkef bir ruhun dışarı yansıması.
Estağfurullah sizden öğrenecek çok şeyimiz var. Hayata bakış açınız farklı ve kendi adıma sizden bilgi edinmek güzel...
Yazılarınızla siz de destek oluyorsunuz ışık tutuyorsunuz Mehmet bey...
Güne bir şarkı hediye edeyim bari.
Haklısınız ama kişilik meselesi. Belki de henüz zamanım gelmemiştir. :)
Bir arkadaşla sohbet ettik geçen gün o da aynısını söyledi.
Kitabı okuyup okuyup bir hata arıyorum. Sürekli başa dönüyorum. Bu gidişle benden sonra çıkaracaklar kitabı:))
Kızım senin de girmediğin kılık kalmadı,
Söz meclisten dışarı.
Dedim ya formumdayım yine!
Uygulamaya gerçek devlet adamları koyar… diyelim o zaman.
Filozofları da beraberinde. Bu bir fikirdi aslında devlet birimlerinde filozofların yer alması, hatta bir heyet kurulması… zamanla bu fikir ülkemde benimsenecek ama kimse benden ve fikirlerimden bahsetmeyecek. En değerli siyasetçiler olacak fikir babaları.
Kim bilir belki bir gün bir kitap her şeyi değiştirir. :)
Vergiden bile vergi alan yüksek kaliteli (!) bir sistemimiz var ama… yap işlet devret modelleriyle de borçlanmaya hatta 3-5 göbek sonraki nesil dahi ödemelerle bitiremeyeceği kadar dönmüyor efenimm.
Anlatabiliyor muyum:))
Filozoflara gelince onlar zaten gereksiz insanlar (!)
İtibarsız! Alçaklar!!!!
Asın onları ya da ne bileyim yakınnn falan işte…
Çok güzelim yine:))
Bizde ikisi de menfi efendim:) dönmüyor!
Bu gece yine rüyamda gördüm seni eskisi gibi kahve içip gülüşüyorduk, uyanmak istemedim hiç...
:(
Günaydın Tubacığım
kalemine sağlık cevap yazdım ama sistem dışı kalmışım sanırım bir gün sonra düşecek sayfaya :)
şimdilik sana güzel bir şarkı armağan edeyim.
Değerli arkadaşım sana da gelsin bu şarkı seni çok özlüyorum...
Keşke o gün oraya girmeseydin demek geliyor içimden, sonra; yaşasan kızardın bana diyorum. :(
?t=32
Günaydın Tubacığım.
Bebekler de geçmişte psikologları üç' e bölmüştür bir kısmı kalıtımsal özelliklerle hareket ettiğini bir kısmı da öğrenerek hareket ettiğini, bir kısmı da her ikisinin de olduğunu savunur. Ben de araştırmalara dayanarak bebeklerin içgüdüsel olarak zaten genlerinde olan kendi kendine düşünüp bazı eylemlerde bulunduklarında hemfikirim. nasıl ki anne rahmine düştüğünden itibaren sırasıyla organları gelişip bütün uzuvları kusursuzca diziliyor ve hayat buluyorsa. düşünsel faaliyetleri de aynı ölçüde gelişiyor. kalıtım ve çevre faktörleri olarak her ikisinin arasındaki etkileşimin ürünü olduğunu düşünüyorum. işte bu yüzden bebekte ve çocukta uyumsuz hareketler görüldüğünde," aman çocuktur aklı ermiyor" dememek gerekir. Altında önemli bir eksiklikten kaynaklanan rahatsızlıklar olabilir. Sadece şunu söylemeliyim; "bebekler kötülük bilmez çeşitli araştırmalar bunu göstermiştir benim de kanaatim bu yönde, kötülük sonradan öğrenilir." ( sağlıklı bebekler için)
önemli bir rahatsızlık olabilir.
Gününüz aydın olsun Ata kızı
Dünkü paylaşımlarınız ile ilgili kendi düşüncelerimi de katarak bir araştırma yaptım.
"Ağaç yaş iken eğilir" atasözümüz başlı başına açıklıyor çocuklarımız için eğitimin ne denli zarurî bir ihtiyaç olduğunu.
Limbik sistem; hipotalamus, amigdala, talamus ve hipokampus olmak üzere dört ana bölgeden oluşur.
İnsanların hayatta kalma içgüdülerini tetikleyen limbik sistem; beslenme, korunma, savunma, anı biriktirme, öğrenme, cinsel istek, uyku düzeni, stres ve üreme isteği gibi duygusal ve fiziksel tepkimelerin yönetiminden sorumludur.
Amigdala
Limbik sistemin bir parçasıdır. Başta korku olmak üzere, duyguların denetiminden sorumlu olan amigdala; sempatik sinir sisteminin aktivasyonu için hipotalamusa, refleksleri artırmak için talamik retiküler nükleusa, yüzde korku ifadesinin oluşması için fasial ve trigeminal sinir nükleuslarına uyarır.
Bireyde limbik sistem, amigdala düzenli çalışmıyorsa ileride bu kişiler suça eğilimli birer makineye dönüşüyor.
Peki nasıl anlayabiliriz bu insanları? Aslında çocukluk çağında oyunlarıyla, öfkeleriyle bize sinyal veriyor bu kişiler. 6/7 yaşlarında ki bir çocuk sürekli karşıya şiddet eğilimi varsa,korkulması gereken olaylardan korkmuyorsa ( yılan, böcekler, yüksek yerler) vesaire..
Bu konu ile ilgili maymunlar üzerinde bir deney yapılıyor. Bir yılan ve maymun bir kafese bırakılıyor. Maymun yılandan korkuyor. Daha sonra maymunun amigdalası alınarak tekrar kafese konuyor. Bu kez maymun yılana saldırıp onu imha ediyor (net sonucunu yazamadım mideniz kaldırmaya bilir)
Çocukluktan önlem alınabilmesi için doktora başvurup Mr sonucuna göre hareket edilmelidir.
Bu tip bireyler iyi bir ailede yetişirse ( cerrah, pilot,ve daha birçok alanda ) başarılı olurken sorumsuz ve kötü bir ailede yetişirse iyi yönlendirilmediği takdirde çevresine zarar veren kişiler ve hatta katil olabiliyor..
Kim istemez cerrah olup bir cana bir gönüle dokunmayı..
Saygılarımla
Kıssadan hisse
Sanmalarla geçer ömrü, mütenahi beşer… ne haberi olur geçip gittiğinden, ne kendine hayr eder. Sadece geçer gider.
Ata kızı
Yenilenmek, yeniden doğan gün ile kirpik kıpırdanmalarının ardından kısık gülüşler dudağımda kıyılmış hafifçe, yüzüm sema’ ya dönük martının kanadına takılmış yüreğimle, hazırım… yaşam.
Ata kızı
Günaydın
Açılsa yollar, küçülse önümüzdeki çılgın okyanus, köpek balıkları uysallaşır belki öpsem denizi. Geçit verir mi deniz ana kızına? bilmiyorum ki istiridyeden bir kolye alsam ödünç… verir mi dersin? Öyle süslü püslü de değilim ama olsun güzel olurdu işte ne bileyim. Yosun en yeşilinden elbise giydirse üzerime, aşar mı ruhum bir gece yarısı memleket memleket uzak diyarları… uyanmadan bir buse bırakıp dönerim hemen ay kız güneşle buluşurken camdan pabuçlarım sihrini kaybetmeden dönerim düşlerinden.
Ata kızı