Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Bazı kalemden dökülen “Bukre i mısra” bazılarından dökülen ise sade hasaset
Nasiplenmemiş ne çare asaletten fukara
Ata kızı
Birincilik bahşedilmez…
En iyi olunan alanlar ve birincileri vardır.
He vallahi olmazsa olmazım:)
:)
Edip Cansever
‘’Bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi? Görülmediği gibi ama var mıydı sanki görülmek isteyen var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden…‘’
Velhasılı kelam; çay gibi yaren, kahve gibi hatırlı bir dost bulmak; arslanın midesindeymiş:)
Ata kızı
Oğuz Atay
‘’Biz çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz…’’
Velhasılı kelam; çay gibi yaren, kahve gibi hatırlı bir dost bulmak; arslanın midesindeymiş:)
Kız yazımı şiir diye niye paylaştın?
Tövbe estağfurullah:))) hayır bir de diyalogdan almış! Yazının üstü Cemal süreya, geri kalan bana ait.
Yapma böyle şeyler kardişş:))
Yaşam şuncağız bir şey işte
Bir defter kalır gidenlerden
Ayrı düştüklerimizden bir kitap
Yıllar sonra aklına gelir de birden
Bakarsın / kuytu dalında bir sayfanın
İncecik izler vardır
Diretmişliğimizden.
Emirhan Oğuz
Ateş Hırsızları Söylencesi
Bir Sen Eksiktin Ay Işığı
Bileklerimizi morartmış yeni Alman kelepçeleri,
Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman’dan sonra
Sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik,
Başımızda perensip sahibi bir başçavus.
Niğde üzerinden Adana Cezaevine gidiyoruz…
Bi sen eksiktin ayışığı
Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya!
1974’de çıkarılan genel afla dışarı çıktı Can Yücel. Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı Bir Siyasinin Şiirleri adlı kitabını yayımladı. Bu kitabında Deniz Gezmiş için yazdığı Bizim Deniz – Mare Nostrum şiiri Aşk Olsun Sana Çocuk adıyla sanatçı Edip Akbayram tarafından yorumlanmıştır. Yine Sardunyaya Ağıt da Deniz Gezmiş için yazılmıştır. Sardunyaya Ağıt şiiri de Yeni Türkü ve Fazıl Sayın bestesiyle Serenat Bağcan tarafından yorumlanmıştır.
Bizim Deniz – Mare Nostrum
En uzun koşuysa elbet
Türkiye’de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak …
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun…
Sardunyaya Ağıt
İkindiyin saat beşte
Baş gardiyan rıza başta
Karalar bastı koğuşa
İkindiyin saat beşte
Seyre durduk tantanayı
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dip kapalıya
İkindiyin saat beşte
Dirlik düzenlik kurtulur
Müdür koltuğa oturur
Çiçek demire vurulur
İkindiyin saat beşte
Yataklık etmiş ki zahar
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
İkindiyin saat beşte
Canların gözleri yaşta
Aklı idamlık yoldaşta
Yeşil ölümle dalaşta
Sabahleyin saat beşte
Vasiyet
“Beni kuzum Datça’ya gömün
Geçin Ankara’yı İstanbul’u!
Oralar ağzına kadar dolu
Alabildiğine de pahalı,
Örneğin Zincirlikuyu’da
Bir mezar 750 milyona
Burası nispeten ucuzluk
Ortada kalma tehlikesi de yok
Hayır dua da istemez,
Dediğim gibi beni Datça’ya gömün
Şu deniz gören mezarlığın orda,
Gömü sanıp deşerlerse karışmam ama! ”
Can Yücel
Afakanlar basıyor :))
Ufuklara açılsın pencereler, baktığın yer kesişme noktaları olsun, ki! Zıtlıkların kesiştiği noktadan çıkar sonuç.
Ata kızı
Aklın tutsak değilse nerede yaşadığının be önemi var.
Ata kızı
Deli dahi:)
İnsanlar deniz gibi, uzaktan masmavi, yakına gelince rengi değişik…
Dedi ki;
Gerçek mi? Düş müsün? Güneşe meftun tenime, cemre düşürdün.
Ata kızı
Aşkın mevsimi olmaz ki...
İyi geceler :)
Bir makinenin ruhsuzca çalışmasından farkın olsun! Sen kalbini geçmişin acı sokaklarında unutmuşsun.
Ata kızı
Tinsel hezeyanların dolaştığı bir yer olmamalı edebiyat sokakları, orada erguvanlar açmalı mottolardan, hayaller beyaz güvercin olup kanat çırparken, gerçeklerden Arnavut kaldırımları döşenmeli yollarına ve akılın tuğlalarıyla örülmüş evlerden inşa edilmeli sayfalar büyük özenle.
Ata kızı
Bakışı, gözlemekten öylesine yorgun ki
parmaklıkları, bir şey tutmaz olmuş artık.
Binlerce parmaklık durur önünde sanki,
dünya yok ötede, yalnız binlerce parmaklık.
Rilke
Çalabilir Misin Eski Şarkıları
Çalabilir misin eski şarkıları hala?
Çal, sevgilim. Nasıl süzülür kederimden,
gizli ada limanlarına doğru çıkıp yola
yumuşak akşam denizinde ilerleyen
gümüş tekneli gemiler gibi, bilsen
(Çeviri: A.Turan Oflazoğlu)
Rilke
Ellerim doldu yine yok satan yalnızlıkla, olsundu başın dik duracaksa olsundu... eğilmeden bükülmeden daldığın ufuklardan doğacak rüyaların, yağdır yağmurları gökkuşağı açar ardından. viran olmasın sığındığın han! şenlenir bir gün sözünden doğar kış güneşi. ardından erir karlar açar bahar çiçekleri.
Mülteciyim gözlerindeki gizli ülkeye, kimsenin keşfetmediği, yemyeşil ormanlar vardı orada gördüm.
Biraz derinlerinde pembe ırmakların damlaları süzülürken gözünden
Yüreğime damladın, acıdı toprağım
Gördüm açamayan yaseminleri
Kır papatyaları saklıydı iç çekişlerinde
O vakur akislerin membası
Derin derin kendine sakladığın
Coşkun ırmaklarından mı gelir?
Sürseler şimdi beni ülkene
Gün olur güneş olur açardım
Karanlığına…
Ata kızı