Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kıvırcık 34TL hayırlı olsunnn:))
Yeni film adı buldum; “ Türkiye çıldırmış olmalı” senaristlere kıyağım olsun, gişe rekoru garanti:))
Herkes saksıya fasülye diksin kg 100 TL
:))))
Gurbeti mesken mi tuttun
Gittin beni de unuttun
Yoksa başka yarmı buldun
Bir selam gönder bari
Bayramdan bayrama
Alnımın yazısını, güneşin kızıl huzmeleriyle dudağında mühürleyeceğim, çilek kokulu ıslak imzamla ömrümün kalan yarısı için…
Bir seher vaktinde bekle beni…
Aç pencereyi esen meltem vursun yüzüne…
Sarı saçlarını taramadan dağların eteklerine mihre, çoktan inmiş olacağım gözlerinden yüreğine.
Ata kızı
İçimde büyüyen duygular, gözümde büyüttüklerimden daha baskın,
Ata kızı
Etkili olduğu kesin…
Hayli zaman oldu, eteklerimde zil çalmayalı, nasıl da şartlamış zaman; rutine herbirini duyguların, kahkahalarımın sesi bi hayli uzaktan yankılanıyor kulaklarımda, öyle saf! Öyle güzel ki pamuk şeker tadında ve yumuşacık…
Ata kızı
Bir fırtına kopar apansız derinlerinde süpürür gelmişine geçmişine dair ne kadar çöp varsa… tertemiz sayfaya yeni baştan çizersin sevdanın resmini…
Ata kızı
Bu şarkıyı çağrıştırdı bana sözleriniz:)
İtirazım var
Hiç bir şeye itirazı olmayanlara
Vurup yere indiresim var
Haddini aşanlara
Okkalı bir şamar atasım var
Herşeye boş boş konuşanlara
Ağız dolusu sövesim var
Arsıza hırsıza yolsuza
Kendimide atasım var biryerkerden
Madem kimse anlamıyorsa
Sevdiğim sevmediğim kim ve ne varsa
O zaman " alayına isyan "
"fkhyl"
Ömrümüzü, hızla seyir halindeki trenin geçişini seyr ediyor gibiyiz sanki.
Ata kızı
Şu kafa dünyayı bitirdi. Allahtan hala deliler var da dönüyor. Takmış kafaya fesi çıkıyor onların altından her nanesi. Edepsizi, eşkıyası, katili, eşcinseli, çocuk taciri… hepsi de fesli. Var mı bir tane hunili pedofili !?
Bugün çıkan bir şiire atıftır okursa anlar zaten.
Tükenirmiş bazı günler insan, hiç ummadığı yerden, mesela en çok sevdiğinden, şiirden mesela… herkes yorulur bazen, hatta doktorlar bile, en kutsal bildiği işi zoraki yapar, herkes tükenebilir bir süre, anne tükenir, baba tükenir, çocuk tükenir… öyle görünürde sebepsiz, “ üstü örtük cümleler vardır“ aklımızın bir köşesinde saklı… arada dalga kıyıdaki kumları aşındırır gibi vurur hiç farketmeden, dalgalar sahillerine. Kıyı aşınır, biraz derinleşirsin her dalgada biraz daha aşınır, durulduğunda yeniden dolmaya başlar aşındığın yerden. İşte öyle bir şey, bazen dalgalar sert vurur ama çekilip gideceğini bilirsin.
Ata kızı
Daha doğduğu gün başlar
Anlaşılma ihtiyacı insanda Ağlar bebek, ister duyulsun sesi
emzirsin onu kucağında annesi
okşanırken anne sıcaklığıyla
Anlar kabul gördüğünü nur tanesi
Benliğini saran, gül kokusuyla Güçlüdür, kabul görme hissi
Tüm hayatı boyunca sürer etkisi
O sıcaklıktır başlangıcı, aidiyet hissi
Başlarda atılır enlerin temeli Daha güçlü olacak bebek bu hisle
Anlaşılmak başlar, ilk enne ileBüyüyüp iyice serpildiğinde
Daha güçlü olacak aidiyet hissiyle
İletişim kurarken başka gözlerle
Korkmayacak bakmaya sevgiyle
Anlaşılmak, başlar ilk anne ile
Günaydın sevgili Ata kızı ve sayfaya.
Saygıyla ve rahmetle anıyorum.
Tüm dünyayı notalar sarsın, bence dünyanın en anlamlı dili bu. Herkes en güzel yanıyla dinler en güzel sözler onlara yazılır. Bence en güzel dil notaların Tılsımlı dili.
Günaydın herkese :)
Mesela neye secde ettik şeytan.
İnsanlarda yarım kalmışlıktan dolayı oluşan geç kalmışlık hissi ( zeigarnik) etkisinden söz etmek istiyorum daha doğrusu.
Bazen olumsuz koşullardan, bazen korkularımızdan, bazen bilinçli, bazen de karakterimizin oturmayışından yarım kalmışlıklarımız vardır. Ve beyin olumlu olanları değil olumsuz duyguları daha net hatırlar.
“Yaşamımızda yapamadığımız, söyleyemediğimiz ve beceremediğimiz şeylerin üzüntüsünü, pişmanlığını yıllar sonra bile daha net hatırlıyor ve unutamıyoruz. Bizi mutlu eden şeyleri hatırlamaktan daha çok, üzen olayları hatırlıyoruz. Beynimiz yarım kalan şeylerin tamamlanması ihtiyacını duyuyor.
Bazı sorunlarımızın kaynağı geçmişte yaşadığımız ve gerekli tepkiyi, karşılığı veremediğimiz aklımızdan çıkmayan olaylardır. Zaman geçse de, bu olaylar bilinçaltında kişiyi rahatsız etmeye devam eder.
İşleri mümkün olduğunca yarım bırakmamak gerekiyor. İşler sırayla yapılabilir ya da gereksiz işlerden vazgeçilebilir.
Birey, daha önce yarım kalan bir işinden dolayı diğer işlerini yapmak için harekete geçemiyor ve bu sorunu sürekli yaşayarak çözemiyor ise bir uzmandan destek alması gerekir.”
Alıntı
Ve Zaman acımasızdır kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Sebebi her ne olursa olsun farkında olup, hayatımızı daha anlamlı hale getirmek için tedbir almak yapacağımız en iyi iş olacaktır. Yazdıklarımız da yazacaklarımız da hep farkındalığı artırmak için. Okuyup katılımlarınızla daha da etkili olacaktır.
Derdim traj değil yani! Bunu da burada söylemek istiyorum.
“birincisi kadın eril zihniyet karşısında yel değirmeni kadar güçlü olmalı. erkekleri kullanmamalı lakin kendini de kullandırtmamalı. birey olmalı ve kendine has özellikleri sergilemeli”
İyi de bunlar genel olması gereken insani özellikler. Neden kadına atıf ediyorsunuz sadece? Bir de yeri gelmişken; bana hitaben sıfata “cığım” eki getirilmesinden hoşlanmıyorum. Sadece Aslı Hanım yeterlidir. Mehmet bey. Anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.
Erkek ya da kadın birini kendi çıkarları için kullanmak tek kelimeyle şerefsizliktir. Bunu kim yaparsa yapsın hoş görünmez. Bunların konuyla ne alakası var? Ben farklı bir konuyu tartışmak istiyorum. “Hayata geç kalmak” dedik! Etik ahlak kurallarını da tartışırız o başka. Ama illa bu konuyla alakalı konuşmak istiyorsanız elbette onu da tartışabiliriz.
1.” Geç kalmışlıklar ya da acele etmişlikler sadece tiyatro perdesini değiştirir. Oyuncunun kalitesini değiştirmez. ”
Oyuncunun kalitesi değişmez yaşam kalitesi değişir!
2. “nereye giderseniz ya da kiminle ne yaparsanız yapın, eğer kadınsanız değerli olun, değerinizi koruyun.”
Bu söze istinaden; değerimizi nasıl koruyalım? Ne yapmamız gerekiyor?
3. Erkekseniz de alfa özelliklerle dolu olun, kendiniz olun. çekiştirmelere gelmeyin. kadını dinleyin, ama alfa özelliklerinizi çöpe atıp sizi betalaştırmaya çalışan kadınlardan da uzak durun.
Bunlar ne tür kadınlar ve ne yaparlar?
4.” Bu demek değildir ki hep erkeğin dediği olacak! bu demektir ki erkek kendini unutmayacak! ”
İnsan eşittir ve eşit şartlarda yaşamalı, kimse ben erkeğim deyip böbürlenmeye, büyüklenmeye kalkmasın! Erkek ya da kadın yerli yerinde hareket etmesini ve saygılı olmasını bilecek! İlişkiler de kimsenin ; beta ya da alfa olmasına gerek yoktur. Herkes insandır. Asıl egoistlik içten içe büyüklenmek ama bunu topluma entelektüel görünmek için dile getirememektir. Samimiyetle ve saygıyla kurulmuş bir ilişkinin lidere ihtiyacı yoktur.
Mehmet bey kurtlar aynen anlattığınız gibi yaşıyor.
Günaydın herkese mutlu, umutlu, istediğiniz gibi geçecek bir haftaya başlamak dileğiyle…
Aslında tesadüfler de bazı şeyleri etkileyebilir ama daha çok bile isteye geç kalmaların etkilerinden söz ediyoruz. Bu geç kalmışlık hikayelerinden bana gelen ve onu kaleme almamı isteyen 65 yaşında bir teyzenin hikayesini anlatacağım. Ayşe’nin hikayesini bitirdikten sonra. “Bir hikaye yaz ( nesirleriniz) başlıklı sayfada.
Psikolojisi çok bozulmuş ve ilaçlarla ayakta durabilen bu teyzenin bir gün kurduğu bu cümleyi hiç unutmayacağım.
Hastahanede muayene sırası beklerken numaram da çok gerideydi birden adam yandı oysaki daha benim sırama çok vardı. “ 65 yaş üstü N.Ç” o gün beynime tokat gibi çarptı o ben miydim?”
Cümlesini kurdu, sanki ben yaşamamıştım , bilmiyordum o panoda adım yanınca bütün ömrüm sinema filmi gibi geçti gözümün önünden.”
Bunları anlatırken acı çektiği yüzündeki çizgilerden en çokta gözlerinden okunuyordu.
- Benim hikayemi yaz kızım ders olur belki ama adımı yazma!
- konuştuk bir saat boyunca ağladı anlattı. Aylar sürdü.
“Hayatta geç kalmaktan daha kötüsü yoktur.”
Bugünün mottosu geç kalmışlık ve sonuçları olsun mu?
Belkide okula geç kaldığımız birgün değişti herşey
Yada işe geç kaldığımız birgün
Kaçırdığımız bir otobüs veya bir tren
Kimbilir neler değiştirdi hayatımızda
Geç kalmışlık değiştirdi belkide
Yada zamanında yetiştiğimiz
Kim bilir ?
İnsanı tam olarak tanımak mümkün değildir demiştim bir yazımda, bunu insanın değişken yapısına bağlamıştım. Anlardaki sözcüklerin ve mimiklerin ve hareketlerinin kişilerde oluşturmadığı haz zamanla yükselecek ve mutlu olabilirim beklentisiyle ömürler bitiyor. Anlık sinir yükselmeleriyle oluşan huzursuzluk farklı, oturmuş bir tavırla oluşan huzursuzluk farklı izlenmelidir. İlki düzelir, ikincisinin altında sebepler vardır. Bu sebepler iletişimle çözülürse halledilebilir problemler çözülebilir. Bazen telafisi imkansız şeyler de çıkabiliyor altından. Bu gibi durumlarda da ne yazık ki! Bazı sebeplerden dolayı ilişkiler devam ettiriliyor.
1. Çocuklar için
2. Maddi olanaksızlıklar
3. Bağımlılık
4. Kıskançlık( hastalık boyutunda)
5. Narsist kişilikli insanlar
6. Saflık derecesinde itaat ( yetiştirilme tarzı)
7.yalnızlık korkusu ( korkularımız)
Vs.
İkili ilişkilerde. Bunlar farklı alanlarda da incelenebilir.
İsabetli seçimler yaşam kalitesini arttırır. Diyorum.,
Tabii karar verebilmek aşaması da hiç kolay değil. Ama zaman da dediğiniz gibi çok çabuk geçer.,geçmişe takılı kalmak, geleceğe umut bağlamak, ya da şimdilerin değerini bilmek.
Ya boşverilen seçeneklerdeyse hayat..?
Bugünün mottosu geç kalmışlık ve sonuçları olsun mu?
yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır bunun
farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta.
Bukowski
Ne güzel şarkıymış hiç de dinlemezdim:)