Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi

    İSKELE ALABANDA

    Biliyorum
    İnanmayacaksın ama
    Dün gece
    Asırlar sonra ilk defa
    Seni gördüm rüyamda

    Hatırladığım
    Eğreti duran beyaz kıyafetler
    Ve hafif yana kaykılmış
    Siperliği sırmalı şapkamla
    Acemi bir kaptanmışım rüyamda

    Ve hatta
    Yine inanmayacaksın
    İskele alabanda nidaları
    Ve bin bir çabayla
    Demir atıyormuşum güya
    Gözlerinin rıhtımına
    Hay Allah!


    İskele alabanda: Gemi dümenin iskele yönüne çevrilmesi
    İskele: Denizcilik terminolojisinde geminin “sol” yanı.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Bilinçsiz özgürlük kurguları.

    Bu başlığın altına neler neler sığar.

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi


    Yalnızsın artık
    Birlikte çıktığınız bu yolda
    Durma, sür şimdi
    Çıkmaz sokaklara kavganı
    Bırak pusuya düşsün sevdan

    Korkma, bekle!

    Ve sonra
    Gelip bulsun diye ömrünü
    Öğret adresini
    Serseri bir kurşuna

    Şükür Kavuşturana

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi


    Hiç ummazsın
    Diyelim ki Temmuz’dur aylardan
    Birden kararır gökyüzü
    Bulutlanır ya sevdan
    Ve sonra
    Bir tufan gibi yürür
    Üzerine sağanak yağışlar
    Sonra kar, soğuklar ve boran
    Hiç ummazdın değil mi?
    Ne gidecek bir yerin vardır artık
    Ne de sığınabilecek bir sevdan

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi


    Ey sevgili!
    Söyle hadi
    Ne vakit büyüttün ki?
    Gönlünün arka bahçelerinde
    “Unutma beni” çiçeklerini

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Karadeniz’in sesi sustu ama yankısı dağlardan eksilmeyecek.
    – Bir ozan gitti ama şarkıları rüzgârlarla esecek.
    Hüzün,
    Onun melodileriyle büyüyen herkesin yüreğine oturdu bugün,
    Nasıl kalkar bilmiyorum kuzeyin, oğul,
    Havada güneş var yüreğin gibi
    Benimki buz kesiği
    Vakit çok erken şimdi…

    Aslı Birer

    Allah o güzel yüreğin gibi güzel cennetini nasip etsin sana, koca yürekli adam.:(

    ?si=GPRwTtNPfo5-gvbj

  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin



    Bu mevsimlerde göl biraz durgundur
    Ağaçlar yorgundur
    Hüzün çöker insana
    Ki zaten ölümlüdür


    Özgün bir sanatçıydı
    Mekanı cennet olsun.





  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Aşık Hatuni Semiha Oğuz
    “Analık” günün şiiri.

    Okudum ve ön yargının insanları ne kadar adaletten uzaklaştırdığını ve hatta okuyanların da ne kadar esir olduklarını bir kere daha gördüm.

    Evet Semiha Oğuz, hani bir atasözü var ya, “adım çıkmış dokuza inmez sekize” işte çok güzel bir örneği bu sizin yazdıklarınız.

    Ve ben de belki daha akademik bir lisanla şöyle bir açıklama ekleyeyim.

    Şiirin mesajı, üvey annelere karşı toplumun geliştirdiği önyargıları ve bu önyargıların bir bireyin yaşamını nasıl zorlaştırdığını ele alıyor şöyle ki:

    Önyargının Kıskacında Bir Kimlik: Üvey Annelik Algısı Üzerine

    Toplumsal yargılar, bireylerin kimliklerini şekillendirmede güçlü bir role sahiptir. Ancak bu yargılar, çoğu zaman gerçeklikten kopuk, nesnel olmaktan uzak ve bireyleri ötekileştirici bir nitelik taşır. Şiir, tam da bu noktada, üvey annelik kavramına karşı toplumun sergilediği önyargıları ele almakta ve bu önyargıların bir bireyin yaşamını nasıl zorlaştırdığını gözler önüne sermektedir.
    Metinde tekrar eden “Analıktır, kötü olur dediler.” dizesi, toplumun üvey anne figürüne bakış açısını sorgulayan bir leitmotif olarak öne çıkmaktadır. Annelik kavramı biyolojik bağ üzerinden kutsanırken, üvey anneler ise çoğu zaman “eksik”, “soğuk” ya da “kötü” olarak kodlanmaktadır. Şair, bu genel kanının adaletsizliğini eleştirerek, üvey annenin de bir birey olarak duyguları, emekleri ve fedakârlıkları olduğuna dikkat çekmektedir.
    Şiirde kullanılan imgeler, bu haksız algının birey üzerindeki baskısını somutlaştırmaktadır. “Sanki nikâhsız, azadlı bir köle” dizesi, üvey annenin ev içindeki konumunu; sorumluluklarıyla baş başa bırakılan ancak hiçbir zaman tam anlamıyla kabul edilmeyen biri olarak var oluşunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir. “Tavuk oldum, kapatıldım kümese” benzetmesi ise, bireyin özgürlük alanının daraldığını ve toplumsal etiketler nedeniyle kısıtlandığını ifade etmektedir.
    Bütün bu anlatı, toplumun önyargılarının bireyin ruhunda yarattığı kırılmaları ve yorgunluğu gözler önüne sererken, aynı zamanda sessiz bir isyan da içermektedir. Üvey annelere biçilen rollerin adil olup olmadığı sorgulanmakta ve toplumun bu yargıları yeniden gözden geçirmesi gerektiğine dair bir çağrı yapılmaktadır.

    Sonuç olarak, şiir, önyargının bireyi nasıl haksız bir yük altına soktuğunu güçlü bir anlatımla ortaya koymaktadır. Üvey annelik, annelikten farklı bir kategoriye itilirken, aslında aynı fedakârlık ve emeği gerektiren bir rol olduğu göz ardı edilmektedir. Şair, bu algının yarattığı çelişkilere dikkat çekerek, üvey annelere yönelik adaletsiz toplumsal bakış açısının sorgulanması gerektiğini vurgulamaktadır.

    Bana da tebrik etmek düşer…
    Sevgilerimle…

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Bazı insanlar o kadar kendi içlerinde bile paradoks ki, başlarıyla ayakları birbirinden bağımsız hareket ediyor.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Dünyanın işine bak ki! Atatürk’ün öğretmeni baş tacı ettiği cumhuriyette; öğretmen ol! Ondan sonra da o ilkelere sahip çıkacağına yerden yere vur!

    Ben bunu vicdanlara bırakıyorum.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Bu sabah bir şiire yazdığım yorumdur.

    “Gerçek polis insanın kendi vicdanıdır. Belki de aynaya sormalı; “adalet nerede”? Diye.”

    Aslı Birer

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Yarın adalet, hak, hukuk kazanacak! O gün sakın bu yazdıklarını unutupta o güzel insanların safına gireyim deme! Seni o zaman rezil rüsva ederim!

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Gel, tarih yazalım
    Harfleri altın, adı özgürlük olsun.
    Yoksunluklarımızı ısıtıp avuçlarımızda,
    Göğe mavi bir güneş yapalım.

    Karanlığın gölgesi düşse de üstüne,
    Gözlere ışık, seslere yankı olur
    Her şafak vakti yüreğimizde.

    Hangi dağ kapatabilir ki onu?
    O, her zerreyi deler de geçer,
    Ve her sabah ışırken bir halk doğurur.

    Aslı Birer

  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin



    Hayat bitse ne çıkar
    Zulüm gelse ne çıkar
    Kavgamızın şehrinde
    Ölüm yağsa ne çıkar





  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin



    İstanbul benim sevdamdı

    Süleymaniye…
    O köklü o sağlam o vakur
    O dingin halin…
    Nerdesin?

    Ayasofya…
    Nasıl savruluşlar öyle rüzgarda
    Bi oraya bi buraya

    Kız kulesi
    Kuleli
    Hele boğaz, hele boğaz
    Ne desem az

    Ah Vefa…
    Neden bu veda?

    Bekir Şahin






  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Benim suretime biçtiğin gölge, ancak kendi zihnindeki bulanıklığın eseri.
    Kişi kendinden bilirmiş işi;
    Zira göz, görmek istediğini seçer, dil, içindeki zehri döker.
    Bil ki insan, bilmediğine düşmandır;
    Ve anlamadığına saldırır.

    Sözde bir terazide tartmaya kalktığın şeyi,
    Önce zihnindeki eğrilikten geçirdin.
    O yüzden ölçtüğün ben değilim,
    Sadece kendi içindeki kırık yansıma.

    Değerimi, kendi varlığım belirler.
    Yolumu bulmak için ne bir sürüye
    Ne de bir iz sürücüye ihtiyacım var.

    Ve unutma,
    Şair, terazisinde kendini tartar.
    Adam olan aynaya bir kez de başka açıdan bakar.
    Ayinesi iştir kişinin
    Lafına bakılır mı hadsiz kişinin
    Yayık ayran gibi süzme sözlerin
    Ne ayıp biliyor ne de bir edep
    Aslı Birer

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi



    Şimdilerde
    Damgalanmış taşlar değildir
    Ebabil kuşlarının ağzındaki
    Parçalanmış bedenleridir
    Filistinli çocukların
    Ve yağar gökyüzünden
    Zulmedenlerin üzerine

    Bazen de direnmenin diğer bir adıdır ölmek, sadece ölmek.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Yazacaksan;

    -Çığlık gibi yaz.
    -Savrulur gibi yaz.
    -Çağlayan gibi yaz

    Kelimelerin illüzyonu hissettirebilmektir…
    Öyleyse özgürce es gitsin.

    Aslı Birer

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi



    Senden Sonra

    Senden sonra
    Küstüm iyice hayata
    Hani kar yağışlı havalarda
    Yola çıkacak olanları
    Erkenden uyarıyorlar ya mesajla
    Diyelim ki Sivrihisar’a doğru
    Buzlanma olacakmış yollarda
    Olsun, hiç umursamıyorum artık
    İnsan içine çıktığım mı var?
    Günyüzü mü görüyorum sanki senden sonra?

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Adaletsiz saatlerde gökyüzüne…
    Zamana başkaldıran harflerim,
    Susturulmuş vicdanların yankısı.
    Her hecem bir uyanış,
    Her noktam bir direniş…
    Suskun gecelerin ortasında,
    Özgürlüğü fısıldayan rüzgâr gibiyim

    Aslı Birer

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi


    Ölmüşlerdi
    Yan yana sıralanmış
    Yatıyorlardı kefensiz
    Dua eder gibi Uzanmış
    Yıldızlara dokunuyordu sanki elleri
    Ve bakıyorlardı
    Sema ya çevrilmiş gözleriyle
    O gözler ki
    Ar etti toprak
    Hasat edebilsinler diye geceyi
    Örtmedi üzerlerini.

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi


    Ne dem bâkî ne de gam bâkî (*)

    Ölmüştüm ben
    Daha öncedendi, çok önceden
    Issızdı dünya, ne bir kuş ne bir çiçek
    Ve çoraktı üzerine bastığım toprak
    Ölmüştüm, yüzüm bu yüzden solgundur biraz
    Boştu dünya, rüzgârsız, ağaçsız ve yalnız
    Ve kararmış bir gökyüzü ve yağmurlar
    Mavi değildi denizler, yosunsuz, balıksız ve cansızdı
    Belli belirsiz doğardı güneş, karanlıktı çok karanlık
    Ve zordu yıldızsız ve Ay’sız bir gökyüzüne alışmak
    Ölmüştüm ben, çok önceden ve yine ölürüm ne gam
    Göçebe ruhum bir uçurtma misali süzülür boşlukta
    Seni ararım durmadan, bıkmadan, yorulmadan

    (*) Türk divan şairi Fuzuli’ye ait beyit.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    ÇANAKKALE: ÖZGÜRLÜĞE YAKILAN MEŞALE

    Takmış destansı elmas gerdanlığını
    Boynuna,
    Bin dokuz yüz on beş’li.
    Vatan sevgisini mühürlemiş bağrına,
    Tırmanmış dağların Nirvana’sına.

    Ey, mücevherlerin en değerlisi,
    Direnişine kurban Çanakkale!
    Sen ki, ölümü göğüsleyen
    Mehmetçiğin sarsılmaz iradesiyle,
    Bir değil, binlerce Mustafa Kemal’le
    Bir millet doğurdun güne!

    Kurtuluşa yaktığın meşale,
    Özgürlüğün bedelini anlatan ebedi bir abide…
    Şimdi, toprağında açan her gonca güle
    O gün düşenlerden yükselen göğe
    Kokularıdır zaferlere nişâne…
    Adın, tarihe mühür,
    Geçilmezsin, geçilmez Çanakkale.

    Aslı Birer








  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    ÇANAKKALE: DİRENİŞİN VE FEDAKÂRLIĞIN SEMBOLÜ

    Çanakkale Savaşı, yalnızca bir askeri çatışma değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık uğruna verdiği destansı mücadelenin timsalidir. 1915 yılında başlayan bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini belirleyen en kritik dönüm noktalarından biri olmuş, hem Türk milletinin azmini hem de vatan sevgisinin ulaşabileceği en yüksek noktayı göstermiştir.
    Düşmanın teknolojik ve sayısal üstünlüğüne rağmen, Türk askeri, vatan toprağını savunma kararlılığıyla, tarihin en büyük direnişlerinden birini sergilemiştir. Çanakkale cephesi, yalnızca askeri deha ve strateji ile değil, aynı zamanda Mehmetçiğin sarsılmaz iradesiyle kazanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” sözü, bu mücadelenin ne denli gözü kara bir fedakârlık üzerine kurulu olduğunu kanıtlamaktadır.
    Çanakkale’de dökülen her damla kan, yalnızca bir savaşın sonucu değil, bir milletin yeniden doğuşunun habercisidir. Bu savaş, Türk milletine milli bilinç kazandırmış ve Kurtuluş Savaşı’nın ateşleyici gücü olmuştur. Bugün Çanakkale, yalnızca bir coğrafi bölge değil, bağımsızlık ve özgürlüğün bedelini anlatan bir abide olarak hafızalarda yaşamaktadır.

    Sonuç olarak, Çanakkale Zaferi, askeri ve siyasi yönleriyle incelendiğinde, emperyalist güçlere karşı verilen bir direnişin zaferle sonuçlanması ve ulusal birlik ruhunun pekişmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Geçmişten bugüne, Çanakkale ruhu, her nesle vatan sevgisinin ve bağımsızlık mücadelesinin kutsallığını hatırlatmaya devam etmektedir.

    Aslı Birer

    Not: Bu yazıyı isteyen alıntılayabilir, şiirleştirebilir…

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Rüzgâr, isimsiz kahramanların
    son nefesini taşır hâlâ.
    Ve deniz, dalgalarına fısıldar:
    “Çanakkale geçilmez…

    Aslı Birer

    ?si=IdlPH8q_dR5TAlb6

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi



    Bizim oralarda
    Erken büyür çocuklar
    Ve erken düşerler
    Bizim oralarda toprağa

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi

    Ve Gereği Düşünüldü

    Yürüyorlardı şimdi
    Tüketilen bir sevdanın
    Yıkıntıları arasında sessizce
    Giderek yavaşladı sonra adımları
    Yan yana durarak
    Boş ve anlamsız gözlerle
    Dönüp baktılar son kez birbirlerine
    “Gereği düşünüldü” diye başlayan sözlerle
    Dağıldı uzayıp giden sessizlik
    Bir solukta okundu sonra yüzlerine karar
    Ve bir idam mahkûmu gibi
    Asıldı boyunlarına iri harflerle
    Hüküm özeti ayrılığın


    Sevda dediğin bir nazlı çiçek, kimi zaman yeşermez işte, solup gider çorak topraklarda

  • Zamanın Ötesi
    Zamanın Ötesi

    Dur! Gitme nolur
    Bak, tutup ellerinden
    Çocukluğumu getirdim sana
    Lunaparka gidersiniz şimdi
    Pamuk helva yersiniz
    Dönme dolaba binersiniz belki

    Bir kez aklına düşmüşse eğer gitmenin tohumları, ne yapsanız boşuna bir çabadır artık, gözyaşlarıyla sulamak pahasına yeşerecektir o tohum, kara kışa rağmen boy atıp çiçeklenecektir.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Su içine girdiği kabın şeklini alsa da, orada tutmaya kimsenin gücü yetmez. Eninde sonunda buhar olur uçar.

    Aslı Birer

  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin



    Neden sana kavuşmanın bir adı da ayrılık?
    Hesap ver !


    https://youtube.com/shorts/PIUARd-JZqA?si=XyIxoCDBRPQ4VGfX