Organolojide 'ayaklı kemane' diye nitelenen çalgılardandır. Yarı küre biçiminde hindistancevizi kabuğundan bir gövdesi, silindirik uzun bir ahşap sapı vardır. Üç teli de birer demet at kılıdır. Erken Osmanlı musıkisinin tek yaylı çalgısıydı. 18. yüzyılın sonuna doğru dindışı musıkideki yerini sinekemanına bırakınca rebab adıyla sadece Mevlevi dergahlarında kullanılır oldu. Günümüzde birkaç müzisyen modernize edilmiş biçimini çalmakta dır
Karadeniz ormanlarının içinde yürürken mutlaka kemençeyle çalınan bir türkü dinleyin, birbirlerine ne kadar yakıştıklarını göreceksiniz.
Ayrıca kemençenin sesi de aynı karadeniz gibi değişkendir. Karadeniz nasıl bir an çarşaf gibi bir an fırtınalıysa kemençenin de bir anı bir anına tutmaz...
Hayran olduğum müzik aleti.
O küçücük çalgıdan o kadar ses nasıl çıkıyor hala anlayabilmiş değilim...
Herşeye rağmen Karadeniz sahip olduğu şeylerle bir bütün ve kemençe de bu bütünün bir parçası... Hastasıyım....
Organolojide 'ayaklı kemane' diye nitelenen çalgılardandır. Yarı küre biçiminde hindistancevizi kabuğundan bir gövdesi, silindirik uzun bir ahşap sapı vardır. Üç teli de birer demet at kılıdır. Erken Osmanlı musıkisinin tek yaylı çalgısıydı. 18. yüzyılın sonuna doğru dindışı musıkideki yerini sinekemanına bırakınca rebab adıyla sadece Mevlevi dergahlarında kullanılır oldu. Günümüzde birkaç müzisyen modernize edilmiş biçimini çalmakta
dır
Karadeniz ormanlarının içinde yürürken mutlaka kemençeyle çalınan bir türkü dinleyin, birbirlerine ne kadar yakıştıklarını göreceksiniz.
Ayrıca kemençenin sesi de aynı karadeniz gibi değişkendir. Karadeniz nasıl bir an çarşaf gibi bir an fırtınalıysa kemençenin de bir anı bir anına tutmaz...
Hayran olduğum müzik aleti.
O küçücük çalgıdan o kadar ses nasıl çıkıyor hala anlayabilmiş değilim...
Herşeye rağmen Karadeniz sahip olduğu şeylerle bir bütün ve kemençe de bu bütünün bir parçası... Hastasıyım....
Karadeniz yöresine ait at kuyruğundan telleri olan bir yaylı çalgı. Daha çok trans melodileri üretilir.