Kültür Sanat Edebiyat Şiir

karanlık çağlar sizce ne demek, karanlık çağlar size neyi çağrıştırıyor?

karanlık çağlar terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Düşünmüyorum Yine De Varım
    Düşünmüyorum Yine De Varım

    O zamanında bir aydınlığı vardı muhakkak.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    '“Tarihten önce vardık / Tarihten sonra da varız”'

    Tarihte vardık! Etiler, Sümerler, Hititler, Mısırlılar...Tarihte vardık! Orta Asyalılar, Çinliler, Hunlular....Tarihte vardık! Milattan önce 20.000lerde, 9.000lerde...Ancak resmi tarihimizde 100 yıl öncesi, 300 yıl öncesi, 500 yıl öncesi yoktu. Yani asıl tarihte yoktuk. Osmanlı ve İslam Tarihi bir karanlık çağ olarak görülüp, es geçilip-üstü örtülüp; İslam ve Osmanlı öncesi tarihe dönüş sağlayıp bir “Altın çağ” yaratılmak istenmiştir. Bunun temelinde, Avrupalıların kendi dinlerini bırakarak ilerlemeleri yatmaktadır. Bizde de ilerleme ancak İslam bırakılarak, gerçekleştirilir sanıldı. Osmanlı ve İslam Tarihi yok sayılmıştı ancak yok olmamıştı....Bu gün hala elimizde derli-toplu, bilimsel bir Türkiye Tarihi yoktur. D. Mehmet Doğan Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin adını “Bir Çağdışı Oluşun Tarihi” olarak öneriyor. “Bir Kişinin Şahsında Kutsanan Tarih” ismi de Türk Tarih yazımı için makul bir öneri gibi görünmektedir.

    Biraz çevresine bakan -gören- insanlar Türkiye’de resmi ideolojiyi, bu ideolojinin bilimsel-entellektüel gelişmeyi ve yaratıcılığı sürekli engelleyerek, düşünsel alanı çoraklaştırdığını, düşünce özgürlüğünü kısıtladığını göreceklerdir. Cemil Meriç’in ifade ettiği üzere: “Bu hadım edilmiş idrakle, bu ‘izinli’ hürriyetle kalkınmak mümkün mü? ” 2000’li yıllara girerken Türkiye Cumhuriyeti Tarihi hakkında bazı kitaplar yazıldı elbet. Kimileri Geri Kalmışlığın Tarihi dedi, kimileri Düzenin Yabancılaşması dedi, kimileri Batılılaşma İhaneti dedi, kimileri Paradigmanın İflası, ve kimileri de Çöküntü...dedi...
    ....

    S.B

  • Elif Ak
    Elif Ak

    Doğunun en parlak dönemidir, tam aksine Avrupa'nın Roma imparatorluğu'nun çöküsünden Rönesansa kadar haçlı seferlerinin yenilgileriyle, veba salgınıyla, moğol istilasıyla, krallık savaslarıyla,kıtlıkla geçirdiği bin yıllık sefalet ve kaos dönemidir.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Çok önemli bir konu, sadece bu konudan yola çıkarsanız yıllardır tarihle nasıl aldatıldığımızı anlayabilirsiniz. Bu tarihsel sahtekarlığı göstermek için uzun uzun yazarak açıklamak isterim ama sonunda tek taraflı düşünce diye kenara atılır. En iyisi batılının uydurduğu ''Karanlık çağlar''ın aldatmaca olduğunu yine batılı bir kaynaktan ispat vereyim; ne de olsa, zehirli yılan soksa bile panzehiri yine yılanın zehrindedir:

    ''Our use of the phrase ''The Dark Ages'' to cover the period from 699 to 1000 marks our undue concentration on Western Europe … From India to Spain, the brilliant civilisation of Islam flourished. What was lost to Christendom at this time was not lost to civilisation, but quite the contrary … To us it seems that West-European civilisation is civilisation, but this is a narrow view.''

    ''699 yılından 1000 yılına kadar olan dönemi tanımlamak için kullandığımız ''Karanlık Çağlar'' kalıbı, gereksiz (şekilde) 'Batı Avrupa'ya yoğunlaştığımızın göstergesidir. (O dönemelerde ise) İslamiyet, Hindistan'dan İspanya'ya kadar en parlak dönemini yaşamaktaydı. Hristiyanlık aleminin kayıpları tüm uygarlık'ın kayıpları demek değildir, aslında durum oldukça aksinedir.... Bize, 'Batı Avrupa' medeniyeti gerçek medeniyet gibi gözüküyor ama bu sadece dar bir bakış açısıdır...''

    Bertrand Russell
    (History of Western Philosophy, London, 1948) .

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    en karanlığı Orta Çağ..