... Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri Onun taşı erimiş, senin kafatasında. ... Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur Ne senin anladığın kadar, kaldırımları.
Yeryüzünde kendisini uygar toplum olarak tanımlayan hiçbir ülkenin yaya kaldırımları gereğinden yüksek değildir.Nedeni,kaldırımların park yeri olmamasıdır.
bulutlu, kapali bir havada, aksamin bir vakti yalniz basiniza sokakta yürürken söylenmesi gereken misralar.
kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandir. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandir. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
bu kaldırımları yapanlar inşallah bi ay koltuk değneğine ya da tekerlekli sandayeye mahkum olsunlar da; kaç metre yüksekliğindeymiş kaldırımlar öğrensinlerr! ! ! ! ! ahan da bu bir bedduadır!
tek tek ezildiniz titrek yüreğimin attığı yetim adımlarda üzüldüm ağladım hatta belki yalvardım da seni arzuluyordum sana muhtaçtım sırılsıklam ağlıyordum dedim yalnız hıçkırmadım haykırdım da... yalnızlığı hissettim ta derinliklerimde mahsundum beni bırakıp koca dünyanın arka sokaklarına gittin öğretmeden yapayalnız ağlamayı yalnız bıraktın hiç acımadan aldırmadan terkettin beni gittin o mechul adama gelmedin hiç acımadan bilmediğim o adamdan...
...
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.
...
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları.
(N.F.K)
Yeryüzünde kendisini uygar toplum olarak tanımlayan hiçbir ülkenin yaya kaldırımları gereğinden yüksek değildir.Nedeni,kaldırımların park yeri olmamasıdır.
Bu gece yarısında iki yoldaş uyanık:
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar
bulutlu, kapali bir havada, aksamin bir vakti yalniz basiniza sokakta yürürken söylenmesi gereken misralar.
kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
kaldırımlar
üzerinde
sarsak
adımlar
üzerinde
ölü kızlar
çürümüş ellerinde
gül kokusu
taşırlar
kaldırımlar
kaldırırlar
necip fazil kisakurek...anlami bu olmasada akla ilk getirdi necip fazildir kaldirimlarin...
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandir.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
n.f.k
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandir.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
bu kaldırımları yapanlar inşallah bi ay koltuk değneğine ya da tekerlekli sandayeye mahkum olsunlar da; kaç metre yüksekliğindeymiş kaldırımlar öğrensinlerr! ! ! ! ! ahan da bu bir bedduadır!
tek tek ezildiniz titrek yüreğimin attığı yetim adımlarda
üzüldüm ağladım hatta belki yalvardım da
seni arzuluyordum sana muhtaçtım sırılsıklam
ağlıyordum dedim yalnız hıçkırmadım haykırdım da...
yalnızlığı hissettim ta derinliklerimde mahsundum
beni bırakıp koca dünyanın arka sokaklarına
gittin öğretmeden yapayalnız ağlamayı
yalnız bıraktın hiç acımadan aldırmadan
terkettin beni gittin o mechul adama
gelmedin hiç acımadan
bilmediğim o adamdan...
kaç kişinin ayak izi kalamadı sırtında. biz eskitemedik kaldırımları. kaldırımlar bizi eskitti.
bi de üstüne arabalarını park edenler var..
sarhoş adımların çiğnediği bi çare taşlar...