© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Birgün uyan, zihnin bembeyaz. Ve gel…
Her geçen gün unutacaksın beni biraz daha… Her geçen gün biraz daha tuz, her geçen gün susuz… Etme
Sancı çekiyorsun… Ağrıların var… Dudaklarımı devamlı alman lazım… ilacın bende oysa ki…
Sevgili, sana alengirli işleri bırakmayı öğretemedim. Perdesiz, manisiz, engelsiz direk içeri gireceksin, “seni seviyorum” diyeceksin. Bu kadar zor mu?
Yağ artık, yalvarmaktan bitap düştü göklerim...
Kalem arayınca Civan, Kâğıdı bulmuş yoldaşı
Yazıyı yapmışlar zaman, Kelâm olmuş ocak başı.
İlham gelmiş söyler Civan, Hitap yapılmış yoldaşı
Şiiri yapınca Vatan, Şair olmuş vatandaşı.
Açıl bana…
Ben ki, bir okyanus gibi serildim ayaklarına…
Rahle-i tedrisime gir, sevgili...
Nereden bileceksin sen seni sevmeyi...
Gelsen de bir sabah kahvaltı etsek seninle...
Ben de bir gece uyumuş olurum...
Ansızın gelişlerin bir güneş açıyor bağrımda, ama ansızın gidişlerin öldürüyor beni...
İnsan sevdiğini arta kalan zamanlara, bir iki dakikalara iliştirilmemeli ya da gecenin meçhul ücra köşelerine sıkıştırmamalı...
İnsan okyanus gibi sevmeli... Bak, tüm dünyayı kaplamış...
Azarlayarak,
Tokatlayarak,
Hırpalayarak,
Umursamayarak,
Öteleyerek,
Örseleyerek,
s e v e m e z s i n
Çaresizim, her adımın bir kez daha hançerliyor beni...
Seviyorum... Seviyorum ama farkında mısın öldürüyorsun beni...
Sevgin yüreğimde al da öyle git.
Gecenin yarısında uyku bozukluğu değil benimkisi, sol yanımın soğukluğu...
Aşk, pamuk ipliğine bağlı değildir...
Yukarıdadır.
Kendini açmaz...
Hemen perdelerini indirmez...
Öyle bozuk para harcar gibi harcayamazsın...
Aşka erişmek istiyorsan, aç olmalısın....
Karşına çıktığında da ayağa kalkıp, önünü bağlayıp baş köşeye buyur etmelisin...
Bir insanı,
Kırarak,
Dökerek
Yıkarak,
Sarsarak,
Sarf ederek,
Tüketerek,
Harcayarak,
s e v e m e z s i n . . .
Kabalık kimseye yakışmaz. Kimseyi kırmamalı. En kötü şeyleri bile "güzel adlandırma" lı ...
Kalıcı dostluklar için 3Z kuralı... Zerafet, Ziyaret, Ziyafet...
Bir insana en çok yakışan şey, nezaket ve nezafet...
Üslubu beyan aynıyla insan...
Bir insanı
fırçalayarak,
azarlayarak,
yok sayarak,
arka plana atarak,
önemsemeyerek,
ikinci sınıf insan muamelesi yaparak
alaya alarak
s e v e m e z s i n . . .
Herşey mükemmel olduktan sonra kendini açmayı, herşeyi tamamladıktan sonra mutlu olmayı düşünme.
Özgür olmayı, papatya bahçelerinde kelebekler gibi dolaşmayı en sona bırakma.
Şu an mutlu ol, şimdi mutlu ol, herşeyi tamamlayınca da mutlu ol.
Bir sorunu çözemiyor yada tıkanıklık yaşıyorsanız, tam bir atalet halindesiniz ve canınız hiçbir şey yapmak istemiyorsa "Bugün yapmıyorum, bugün istediğimi yapacağım ama yarın -ortam değiştirmek suretiyle- sabah 6 dan akşam 6 ya kadar çalışıp bitireceğim bu işi" deyip bu dakikadan sonra da o iş ile alakalı lojistik hazırlıkları yaparsanız (-ki bu canınızın istemediği kısım değil) bu işi rahatlıkla ve huzurla bitirebilirsiniz. Erteliyorsunuz ama kendinize söz de veriyorsunuz ve böylelikle işi daha hızlı ve tam yapabiliyorsunuz...
Anlamları biz veriyoruz. Piyano tuşları, sazın telleri... normalde anlamsız, ucuz ve birbirinin benzeri şeyler... İşte bu yüzden anlayamazsın... Gözlerin deniz derken, ellerin dolunay derken, yüzün güneş derken, kalbin cennet derken... Piyanoyu ancak ustası çalar. O yüzden kendini bırak aşk sanatkarına... Aşkı anlayabilmen için benim ruhumla bakmalısın kendine...
Senden önce devrikti cümlelerim. Senden sonra yıkık…
Seviyordum seni ben…
Ben.. sen.. sen.. sev.. b..
Cümlelerim devrik artık… Dağ gibi, aslan gibi adam bile devrilmişse, seher vakti bir güzele vurulup, cümle ne yapsın, kelime ne yapsın, hece yapsın…
Seviyor ben biri birini seni…
Bugün senden bir doz daha aldım her geçen gün artan aşk sancılarını dindirmek için. Bana “bir günün bir gününü tutmuyor” deme sakın. Nasıl aynı kalabilirim ki; sana fokur fokur, alev alev ve gün be gün hasretim, arzum ve tutkum artarken…
Ey suyu suyuma… Canıma karış, kanıma karış istiyorum…
B.Ş.