Kalbinden koptuğu gibi yaz terimi Bekir Şahin tarafından 14.06.2021 tarihinde eklendi
Bir meselenin türlü türlü ifade ediliş biçimi vardır. Acele ediyoruz genellikle.
Güven 0'dan kazanılmaz, 100'den geriye gider, giderse...
Yalancının mumu isterse hiç sönmesin, yazık ediyor kendisine...
Affettiği zaman insan, kendisini özgür bırakır.
Ben ateşim, sen ise gülsünYapamazsın gülüm üzülürsünB.Ş.
Mete Gazoz, ciğerlerimizin yandığı şu günlerde, ülkemize kazandırdığın tarihin ilk altın madalyası ile şampiyon olduğun ve bizleri umutlandırdığın için teşekkür ediyoruz. Tebrikler.
Hüzünlü sonlara çağırma beniAşk dolu yüreğine geleyim vuslat...Yalnız yağmurlara bırakma beniSımsıcak gözlerine güleyim vuslat...B.Ş.
Soru işaretlerine çağırma beniGüven dolu sesine geleyim vuslat...Şüpheler içinde bırakma beniEn tatlı sözlerine güleyim vuslat...B.Ş.
Meçhul karanlıklara çağırma beniEngin ummanlarına geleyim vuslat...Bilinmezliğin kollarına bırakma beniGüneşim ol doğ bana güleyim vuslat...B.Ş.
Dolambaçlı yollara çağırma beniCennet sofralarına geleyim vuslat...Tesadüflerin insafına bırakma beniÖyle gül aç ki bana güleyim vuslat...B.Ş.
Bilinmez diyarlara çağırma beniYollar kesişmiş iken geleyim vuslat...Çıkmaz sokaklarınla gel kırma beniÖyle bir çık ki yola güleyim vuslat...B.Ş.
MuhtıraÇekilin Medine'ye garipler gibi çekilin!Hayal edin ve huzuruma gelin,Hesap verin hesaba çekilmezden evvel,Dünyanızın gözümde bir sinek kadar kıymeti yok bilin.Çekilin gücünüz yeterse,Medineye çekilin!Yakıyorum dünyayı,benim rahmetime ,büyüklüğüme sebbetmeyin,Çekilin Medine'ye ,gücünüz yeterse çekilin,Af dileyin!İsterseniz dua kapısını dahi kapatırım,Yüreğiniz yeterse zikredin,Allahu ekber deyin,Şimdi huzurumdan yavaş yavaş çekilin!...
Zabitlerden Kaçmak isterimMavi rüzgarlara salarken saçını,Saçlarından öpmek isterim,İtiraf edip tüm suçumu,Zabitlerden kaçmak isterim.Rüzgarın ismini sana fısıldasam,Yalnız, elimle gökyüzünü okşasam,Sen beni, ben de seni saklasam,Zabitlerden kaçmak isterim,Atlasam her türlü engelden,Hırsız olsam tutmasan benden,Papatyadan, bahçeden ve gülden,Zabitlerden kaçmak isterim.Bir güzel müfreze, alay peşimde,Öpücüklerim hilal kaşında,Anlattığımın hepsi dışında,Zabitlerden kaçmak isterim. Utanırım ben bakamam ki,Bakıp ta çehrene duramam ki,Gözlerinde öyle kelepçe var ki,Zabitlerden kaçmak isterim.
Gel de dur bu setin önündeHaydi, hani aşk şairisin yaBöyle bir kenti görmedin ömründe... B.Ş.
Gör işte görBu kent seni haykırıyorHaykırıyor ama gözleri kör... B.Ş.
Biliyorum, normal değil benimkiSenden sonra bu kentteHangimiz normaliz ki !B.Ş.
Görülmedi böylesiKent cayır cayır yanıyorYokluğun beka meselesiB.Ş.
Sensizlik fay hattı, sensizlik artçıİstanbul depreminden bileSensizlik inatçı... B.Ş.
Yılın en yüksek seviyesindeBütün göstergelerSensiz bu kent çökmek üzere... B.Ş.
Hangi ekonomi?Bir sensizlik enflasyonu yaşanıyorHissedilen yokluğun krizin dibi... B.Ş.
Ne ücreti, ne asgarisi...Sana aç, sana düşkün, sana fakirBu kent sana dilenci... B.Ş.
Kuşattı her yeriÇöreklendi bu kentin başınaYok edemiyorum sensizliğiB.Ş.
Bir otofaji, bir operasyon, anestezi, Her ne gerekiyorsaSensizliği bitirmeli... B.Ş.
Bu kent üzerinden atamıyor sıkletiCan çekişiyor devamlıSensizlik ölüm gibi... B.Ş.
Göl kurudu, kenti ikiye böldüSen gidince Bütün flamingolar öldüB.Ş.
Orman yandı, su çekildi..Dudakları çatladı toprağınSensizlik işte, kuraklığın sebebi... B.Ş.
Çılgın bir debi yıkıyor baraj ve köprüleriSabahlara kadar sensizlikSel götürüyor bu kentiB.Ş.
Bu kent yorgun, bu kent hisliHer taraftan akın akınBu kent daha fazla kaldıramıyor sensizliğiB.Ş.
Özlemlerin, hasretindi belkiKentin tek tesellisiGidişin uçurum, yokluğun harakiriB.Ş.
Bu kentti,Gülüşüne kucak açanŞimdilerde yokluğun göçmen, sensizlik mülteci B.Ş.
Bir meselenin türlü türlü ifade ediliş biçimi vardır. Acele ediyoruz genellikle.
Güven 0'dan kazanılmaz, 100'den geriye gider, giderse...
Yalancının mumu isterse hiç sönmesin, yazık ediyor kendisine...
Affettiği zaman insan, kendisini özgür bırakır.
Ben ateşim, sen ise gülsün
Yapamazsın gülüm üzülürsün
B.Ş.
Mete Gazoz, ciğerlerimizin yandığı şu günlerde, ülkemize kazandırdığın tarihin ilk altın madalyası ile şampiyon olduğun ve bizleri umutlandırdığın için teşekkür ediyoruz. Tebrikler.
Hüzünlü sonlara çağırma beni
Aşk dolu yüreğine geleyim vuslat...
Yalnız yağmurlara bırakma beni
Sımsıcak gözlerine güleyim vuslat...
B.Ş.
Soru işaretlerine çağırma beni
Güven dolu sesine geleyim vuslat...
Şüpheler içinde bırakma beni
En tatlı sözlerine güleyim vuslat...
B.Ş.
Meçhul karanlıklara çağırma beni
Engin ummanlarına geleyim vuslat...
Bilinmezliğin kollarına bırakma beni
Güneşim ol doğ bana güleyim vuslat...
B.Ş.
Dolambaçlı yollara çağırma beni
Cennet sofralarına geleyim vuslat...
Tesadüflerin insafına bırakma beni
Öyle gül aç ki bana güleyim vuslat...
B.Ş.
Bilinmez diyarlara çağırma beni
Yollar kesişmiş iken geleyim vuslat...
Çıkmaz sokaklarınla gel kırma beni
Öyle bir çık ki yola güleyim vuslat...
B.Ş.
Muhtıra
Çekilin Medine'ye garipler gibi çekilin!
Hayal edin ve huzuruma gelin,
Hesap verin hesaba çekilmezden evvel,
Dünyanızın gözümde bir sinek kadar kıymeti yok bilin.
Çekilin gücünüz yeterse,Medineye çekilin!
Yakıyorum dünyayı,benim rahmetime ,büyüklüğüme sebbetmeyin,
Çekilin Medine'ye ,gücünüz yeterse çekilin,
Af dileyin!
İsterseniz dua kapısını dahi kapatırım,
Yüreğiniz yeterse zikredin,Allahu ekber deyin,
Şimdi huzurumdan yavaş yavaş çekilin!...
Zabitlerden Kaçmak isterim
Mavi rüzgarlara salarken saçını,
Saçlarından öpmek isterim,
İtiraf edip tüm suçumu,
Zabitlerden kaçmak isterim.
Rüzgarın ismini sana fısıldasam,
Yalnız, elimle gökyüzünü okşasam,
Sen beni, ben de seni saklasam,
Zabitlerden kaçmak isterim,
Atlasam her türlü engelden,
Hırsız olsam tutmasan benden,
Papatyadan, bahçeden ve gülden,
Zabitlerden kaçmak isterim.
Bir güzel müfreze, alay peşimde,
Öpücüklerim hilal kaşında,
Anlattığımın hepsi dışında,
Zabitlerden kaçmak isterim.
Utanırım ben bakamam ki,
Bakıp ta çehrene duramam ki,
Gözlerinde öyle kelepçe var ki,
Zabitlerden kaçmak isterim.
Gel de dur bu setin önünde
Haydi, hani aşk şairisin ya
Böyle bir kenti görmedin ömründe...
B.Ş.
Gör işte gör
Bu kent seni haykırıyor
Haykırıyor ama gözleri kör...
B.Ş.
Biliyorum, normal değil benimki
Senden sonra bu kentte
Hangimiz normaliz ki !
B.Ş.
Görülmedi böylesi
Kent cayır cayır yanıyor
Yokluğun beka meselesi
B.Ş.
Sensizlik fay hattı, sensizlik artçı
İstanbul depreminden bile
Sensizlik inatçı...
B.Ş.
Yılın en yüksek seviyesinde
Bütün göstergeler
Sensiz bu kent çökmek üzere...
B.Ş.
Hangi ekonomi?
Bir sensizlik enflasyonu yaşanıyor
Hissedilen yokluğun krizin dibi...
B.Ş.
Ne ücreti, ne asgarisi...
Sana aç, sana düşkün, sana fakir
Bu kent sana dilenci...
B.Ş.
Kuşattı her yeri
Çöreklendi bu kentin başına
Yok edemiyorum sensizliği
B.Ş.
Bir otofaji, bir operasyon, anestezi,
Her ne gerekiyorsa
Sensizliği bitirmeli...
B.Ş.
Bu kent üzerinden atamıyor sıkleti
Can çekişiyor devamlı
Sensizlik ölüm gibi...
B.Ş.
Göl kurudu, kenti ikiye böldü
Sen gidince
Bütün flamingolar öldü
B.Ş.
Orman yandı, su çekildi..
Dudakları çatladı toprağın
Sensizlik işte, kuraklığın sebebi...
B.Ş.
Çılgın bir debi yıkıyor baraj ve köprüleri
Sabahlara kadar sensizlik
Sel götürüyor bu kenti
B.Ş.
Bu kent yorgun, bu kent hisli
Her taraftan akın akın
Bu kent daha fazla kaldıramıyor sensizliği
B.Ş.
Özlemlerin, hasretindi belki
Kentin tek tesellisi
Gidişin uçurum, yokluğun harakiri
B.Ş.
Bu kentti,
Gülüşüne kucak açan
Şimdilerde yokluğun göçmen, sensizlik mülteci
B.Ş.