Kültür Sanat Edebiyat Şiir

kadın psikolojisi sizce ne demek, kadın psikolojisi size neyi çağrıştırıyor?

kadın psikolojisi terimi Mz tarafından tarihinde eklendi

  • Ayşe Fatma
    Ayşe Fatma

    biz kadınların işimize geldiği gibi uyarlamamız için uydurduğumuz bişey :)

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    A kişisi-istiyorum ama neden istediğimi bende bilmiyorum
    B Kişisi-İstiyorum çünkü nedenlerim var


    Buradaki herkesin tahmini olan kişinin psikolojisidir işte:P

  • Uygarr Can
    Uygarr Can

    kadınlar ne ister cevap çok basit
    1-sevgi
    2-saygı
    3-huzur

    bunları veren erkeğe her kadın tapar

  • Limonî Erz
    Limonî Erz

    Çoğu zaman erkek psikolojisinin üzerine kurulmuş olması feci...

  • Boyasiz Kus
    Boyasiz Kus

    ..................
    Kadın susarak gider! En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.............

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    K A D I N L A R. G Ü N Ü N D E. E R K E K L E R İ Ç İ N! ..

    EVLİ ERKEKLERİN EVLERİNİN DUVARLARINA ASMALARI İÇİN:



    K A D I N. G i B İ. K A D I N! ..

    Onur BİLGE

    Bir kadın, ne kadar güzel, kültürlü, zarif, dürüst ve hoş olursa olsun; hırçın, huzursuz, ve asabiyse, son derece iticidir.

    Hangi erkek, böyle bir kadınla birlikte olmak ister? Yanınızda, lüzumsuz el kol hareketleriyle, asabi mimiklerle, dişlerini sıkarak konuşan, her an patlamaya hazır bir bomba ile ne kadar huzurlu ve mutlu olabilirsiniz?

    Şık giyinmek de önemlidir ama zarafet daha önemlidir. İnsan yaratılış itibarıyla hantal olabilir. Öyle ölçülü, öyle güzel yürüyen toplu hanımlar vardır ki onların yürüyüşlerini bile seyretmek, ruha huzur verir. Hele onlarla yürüyüşe çıkmak ne kadar mutlu eder insanı! Yere basışlarındaki yumuşaklık, adımlarındaki acelesiz huzurlu tempo ruhu rahatlatır.

    Zarafet, kadını şiirleştirir. Öne yıkılacakmış gibi, asker gibi, omuzları düşük, kambur, boynu, başını taşıyamıyormuş gibi bükülmüş, sallanarak veya sürüklenerek, ya da paldır küldür yürüyen bir kadın düşünün! ..

    Ne kadınlar vardır; tesettürlü de olsalar, süzülür gibi, dans eder gibi yürürler. Bir bardak su verirken, bardağı değil, dünyaları uzatırlar, insana! ‘Hizmet’ önemli değildir. ‘Sunuş’ önemlidir. Yumuşak, hoş bir hareketle, gözlerinin içi gülerek, saygı ve sevgi dolu bir bakışla uzatılan bardağın içindeki, her ne ise mutluluğa dönüşür. Daha içmeden huzur, mutluluk ve yaşama sevinci yayılır ruha. Sunulan suysa, su da hayatsa, bu su ab-ı hayattır! ..

    “Günaydın! Aşkım! Canım! ” demeseler bile öyle bir tebessümle gelirler ki yanınıza; hangi kötü ruh halinde olursanız olun, o anda gülümser, huzur duyar, onunla bütünleşiverirsiniz. Bir demet çiçek gibidirler. Cıvıl cıvıl bir kuş, berrak akan bir su, gün ışığı gibidirler. Uzaktan duyarsınız, sıcaklığını. Ona doğru yaklaştığınızın farkına bile varmazsınız. Mıknatıs gibi kendilerine çekmişlerdir sizi. Demir tozları gibi yapışır kalırsınız. Zaman durmuştur. Mekân orasıdır. Dünya o kadarcıktır. Kalabalığın sayısal değeri bire inmiştir. İkiye çıkmasına da lüzum yoktur.

    Şiir gibi yürürler. Şiir gibi dolanırlar etrafınızda. Şiir gibi konuşur, en güzel melodiler gibi gülerler. Ağlayışları da hiçbir kadının ağlayamayacağı kadar güzeldir.

    “Hiçbir kadın senin kadar güzel ağlayamaz.
    Bir yıldız yağmurudur, senin gözyaşların! ” der, Ümit Yaşar Oğuzcan.

    Film de onlardır, şarkı da, hayat da! Etiyle kemiğiyle gerçektirler; yaşattıklarıyla, hayal âleminin bireyleri…

    Dokunmaya kıyamazsınız. Bakmaya doyamazsınız.

    Okşasanız, saatlere düşman olursunuz!

    Birkaç ömür daha istersiniz, Yaratan’dan.

    Dünyanızı, cennete değişmezsiniz.
    Dans edercesine yaşamaktır, onunla günlük hayatı yaşamak.

    Gülümseyerek uyanırlar. Müzikle, oynarcasına çay yapmaya giderler. Telaşsız, cıvıl cıvıl güne başlayan sevimli kuşlar gibidirler. Geyşalar gibi… Onların tüm amaçları, erkeklerini mutlu etmektir. Onları mutlu ederek mutlu olurlar.

    Bir de hizmetçi ruhlu kadınlar vardır. Sabah sabah, oflaya puflaya yataktan kalkarlar. Söylene söylene, takur tukur temizliğe başlarlar. Kafanıza çarpar gibi kurarlar sofrayı. Mükellef bir kahvaltı sofrasında bile çekilmezler.

    Sadece bayanların mı romantizmden hoşlandıklarını sanıyorsunuz?

    Ya da sevilmekten?

    Erkeklerin de romantizme, sevgiye, ilgiye ihtiyaçları olduğunu düşünmüyor musunuz?

    Onlar, sevildiklerine inandıkları, doya doya sevgi aldıkları zaman, kahvaltılarını yapmış olurlar. O konuda akşama kadar acıkacaklarını, başkalarına ihtiyaç duyarak, avuç açacaklarını, sevgi dileneceklerini sanmıyorum.

    Akşam da aynı sıcaklıkla karşılanıp, aynı huzur ortamına çekildiklerinde, onlardan mutlu kimse olmaz. Kovsanız da yanınızdan ayrılmaz, ne kadın, ne erkek, kimseye ihtiyaç duymazlar. O sizindir. İmzayla, kanunen değil, bir köle gibi, seve seve! .. Artık herkes onu, sizden kıskansın!

    Sahabeden birisinin hanımı ekmeğini, suyunu güneşe koyar, sıcak su, kuru ekmek yermiş, kocası işinde öyle yiyor diye.

    Eşini, erkeğini kendisinden önce düşünür, İslam kadını!

    Onu ana gibi şefkatle sarar. Abla gibi kanat gerer üstüne.

    Kardeş gibi yanında, canında taşır. Arkadaş gibi omuz verir, paylaşır.

    Eşi olarak da tüm yüreğiyle, her şeyden çok sever, herkesten üstün tutar, sahip çıkar kardeşim!

    SAHİP ÇIKAR!

    Evde ne huzur veriyorsunuz da, dışarıdakilerden kıskanıyorsunuz?

    Her şey iyi gidiyorsa; onlar neden kendilerini dışarıya atıyorlar?

    Arılar, bal dolu kovanlarını neden terk ediyor?

    Acı yok, tatlı yok; evde duranın aklı yok!

    Kalıp gibi, KOLALI KADIN olmayın!

    Sinirden tir tir titreyen, söylenen, bağırıp çağıran, kavgazan, fettan, fetfaz bir kadın olmayın!
    Önce sakin olun!

    Huzur bulun; huzur verin!

    Sonra zarif olun!

    Daha sonra da duygusal olun.

    Akıllı olun, AKILLI!

    Unutmayın ki; onların herkesten önce, SİZE İHTİYAÇLARI VAR!

    ***

    Onur BİLGE


    31. Sayfadaki 616. yazım.


    http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=778253&order=oto

  • Aaron Nagod
    Aaron Nagod

    psiklojinin kadının hakimiyetindeki versiyonuna denir.

  • Esra Kaya
    Esra Kaya

    ınsanlar karmasıktır..kadınlar karmasadır.

  • Mustafi Güler
    Mustafi Güler

    anlamıcak bişey yok dişi işte bütün psikolojileri egodur başka izah bulamadım Pakize Suda'nn kadınlarla ilgili yazısını okumanızı tavsiye ederim.

  • Ismail Kucuk
    Ismail Kucuk

    Psikoloji biliminin açıklamakta en çok zorlandığı... :)

  • Yavuz Başoğul
    Yavuz Başoğul

    kadın psikolojisi tek evrede ele alınamaz kanımca... anne olarak kadın,dişi olarak kadın, eş olarak kadın, genç kadın,iş kadını gibi evre ya da unsurları söz konusudur. anna olarak koruyucu bir rol üstlenirken eş olarak korunma ihtiyacı hisseden ya da tamamlayıcı bir rol üstlenmiş olabailir.. iş yaşamında pozisyonuna göre yükselme arzusu erkeğinkinden daha fazladır; çünkü sosyal yaşamdaki edilgenliğin rövanşını almaktadır ve kültür seviyesi yüksek olduğu için ve madden nispeten özgür olduğu için güçlüdür de...
    Bambaşka bir açıdan ise, genel bir yanlış anlama sözkonusudur.. cinsel ve sosyal açıdan ikinci planda gibi görülmesi son derece yanlıştır.. benliği son derece gelişmiş ve özbenliği erkeğinkinden çouğu kez daha baskın olan kadın tüm rollerinde aslında erkekten daha etkin ve egemendir..

  • Aylin Mağas
    Aylin Mağas

    duygusallık, anlayış, fedakarlık.......................

  • Melda Bahri
    Melda Bahri

    sadece mağaza,kuaför olarak tasvirlenen kadın psikolojisinin tedavisi kesinlikle bunlar değildir.kadın denildiğinde akla gelen ilk şey dizilerdeki burjuva kadın karakterleridir.ama bakın yanınıza milyonlarca kadın vardır:kocasının vurup morarttığı yeri makyajla,gözlüklerle kapamaya çalışan kadınlar..töre yüzünden istemedikleriyle evlenen kadınlar..evinde hizmetçi olarak görülen,tartaklanan,gururu kırılan kadınlar..mağaza ve kuaför incinen gururu ne kadar düzeltir,ne kadar morlukları alır bilinmez.önünüze klavye geldiğinde gelişi güzel basmayın...düşünerek basın lütfen..

  • Melda Bahri
    Melda Bahri

    kadın psikolojisi=erkek egomonyasından arta kalan zamanda bile düşünülmeyen şey..

  • Drag Bonfire
    Drag Bonfire

    I'm going slightly mad.. It finally happened.. :)

  • Tevfik Pekel
    Tevfik Pekel

    Hiç bir zaman psikolojileri iyi olmaz.Mutlaka birilerine veya birşeylere kafalarını fena halde takmışlardır.Bu yüzden kendilerini oyalayacak daima bir psikosomatik durum içinde tutmaya gayret ederler....Benim kedimin psikolojiside bozuk bu aralar,malum o da dişi....! ! ! =0P

  • Teo Kal
    Teo Kal

    Mutlak mana olan cinste birleşirler erkekle kadın.Bu mutlak mana da müşterek halleri varıdır her ikisininde.Bu hallerde müştereklikten hususiye gidildiği zaman kadın ön plana çıkar.Kadının ön plana çıkması kendi tabiatıyla alakalıdır.Bu tabiiat tamamen bir farklılıklar çizelgesi arz eder.Bu farklılıklar onun diğer kişilerle olan ilişkileriyle artar da artar.Bu hallerin de anlaşılması için birden fazla kadınla içli dışlı bir şekilde munasebet kurulması elzemdir.Sonrasında temel haller sunulur.Kadınlar farklılaştıkça meydana değişik hallerde istisnaiden gözetilmesi gerekir.Bu istisnai halleri köşeye attığımızda elimize gözümüzü korkutmayacak bir inceleme sahası doğacaktır.İyi ve titiz bir çalışmayla da çözülebilir varolan problem diye adlandırılan şeyler.Komplex ötesi olarak algılanır tür tür incelendiğinde....

  • Korkut Orhan
    Korkut Orhan

    Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) seçebilecekleri bir erkek mağazası açılmıştır.
    Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, erkeklerin nitelikleri de yükselmektedir.
    Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir:
    Herhangi bir katın kapısından içeri giren kadın, o kattan alış-veriş etmek zorundadır ve
    eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez.
    Birgün bir grup kız arkadaş, kendilerine erkek seçmek için mağazaya gider. Ve....

    1.Katın kapısında şunlar yazılıdır: 'Bu kattaki erkeklerin çalışacak
    bir işleri var ve çocukları da severler'. Kızlar yazılanları okur ve şöyle derler:
    'Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım'.

    2.Katın kapısında yazılanlar: 'Buradaki erkeklerin iyi bir işleri var,
    çocukları severler ve son derece yakışıklıdırlar.' Kızlar:
    'Hmmm, hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var? '

    3.Kat: 'Buradaki erkeklerin çok iyi birer işleri var, çocukları severler,
    son derece yakışıklıdırlar ve ev işlerine de yardım ederler'.
    Kızlar: 'Aman Tanrım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var.'

    4.Kat: 'Buradaki erkeklerin işleri çok iyi, çocukları çok severler,
    gayet yakışıklı olup, ev işlerine yardım ederler ve ayrıca son derece romantiktirler'.
    Kızlar çığlık atmaya başlarlar: 'İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün! '
    Ve bir kat daha çıkarlar...

    5.Katın kapısında şunlar yazmaktadır: 'Bu kat boştur ve sadece,
    kadınları memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konulmuştur.
    Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız…

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    Erkek kendi psikolojisi hakkında
    en az 8 cümlelik bir tanımlama yapamıyorsa
    bu konuya hiç mi hiç girmemeli..

  • Martin Gore
    Martin Gore

    nadiren düzgündür.....hele direksiyona geçince..........birazcık araba sürmeyi öörenen bir kadın,kadınsı içgüdüleriyle son sürat gazlar.......öörendi yaa....sonra takla....

  • Huso
    Huso

    saygıyla karşılamak lazım...

  • Metin Alan
    Metin Alan

    her zaman bozuktur :) 2 işe yarar bu durum
    1- bayan kuaförleri
    2- mağazalar
    kadın nesli tükenmedikçe dünyanın en garanti mesleğidir kuaförlük :) erkek kuaförleri heveslenmeyin erkek cinsi canı sıkılınca kuaföre gelmez :)))))))

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    *ben gelmesem ne yapacaktın? =saçmalıyorum, sen cevap bulana kadar birşey bulup ona inanacağım :)
    *kıza baktın! =bana bakıyorlar ;)
    *kıza baktın! =masum olabilirsin, ama bunu söylemek benim dişilik görevim ;)
    *su istiyorum, hayır kola istiyorum! =üstüme düş...
    *mini eteğimi giyeceğim! =başkalarına bakmaman için önlem alıyorum ;)
    *önce şunu yapalım, sonra onu yaparız :) =benim istediğim olacak! ehe :)

  • Atg Atg
    Atg Atg

    TARİFİ OLMAYAN LABİRENTLER BÜTÜNÜ, BİR KERESİNDE YAVAŞ YAVAŞ ANLAMAYA BAŞLADIĞIMI DÜŞÜNMÜŞTÜM ANCAK SONUÇTA ANLADIĞIM TEK ŞEY ZİHNİMİN BÖYLE KOMPLEKS BİR YAPI KARŞISINDAKİ ACİZLİĞİ OLDU...

  • Gönül Bahçemsin
    Gönül Bahçemsin

    çook bozuyorlar yaaa? ? neden acaba hiç düşünmedim tabii şimdi aklıma geldi bizi çekemiyolar! ! ! ! ! ! !

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    I am a child and within me a tortured woman
    In my stubbornness and naughtiness
    ....are the echoes of the children...

    In my feminine world
    ....are faces, bracelets, and mirrors

    .....Do not try to sail in a woman’s ocean
    When you reach her shore and anchor at her harbour
    The journey ends....

    Abir Zaki/Woman of Contradiction

  • Huso
    Huso

    anlamak çok zor.çözmek ise çok basit.üstlerine gitmemek gerekir.beklentilerini üzüntülerini paylaşmak bir erkeğin en asli görevi olmalıdır.

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    erkeklerden daha duyarlı, daha hoşgörülü, daha tutarlı....

  • Tamer Öztürk
    Tamer Öztürk

    bozuktur :) şakaşaka

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    doğada süslü püslü olan erkektir ve dişiye kur yapar, amacı onu dölleyebilmektir. kur davranışlarında başarı yakalayıp rakiplerinin arasından birinciliği ele geçiren erkek yumurtayı döller...sonra ne olur? dişi yuvayı, yavruları yapar ve onlara bakmaya başlar. erkek sahneden ayrılır...ayrıntıları ve başkalarını (başrolde bebekler) düşünmek hep dişinin işidir. erkek spermvericisidir, bir de mümkünse kendi karnını doyurur.
    görevleri belli iki cinsin aynı duyarlılıkta olması asla beklenemez. dişiler erkekten kendisi gibi kıvrımlı ve yükseltili düşünmesini bekler, en büyük hatası budur. erkekse 'tipik kadın psikolojisi! ! ' diyerek aklı sıra sorunu ortaya koyan ve ona kalırsa çözüm olan, ama hiçbir işe yaramayan fikrini söyler.
    erkekler görev bakımından basit yaratıklar olduklarından, olan bitenin farkında olmalarını bekleyemeyiz. onlar yer, döller, yer. hayatın amacı olan yeni bireyleri yetiştirme işini yapan dişi, yuvayı, bebeği, besini hazırlar. asıl iş dişinindir. doğa dişidir.
    erkeklerin kadın psikolojisini anlamasını beklemek, solucana 'hey! sen ekosisteme ne katıyorsun? anlat bakalım...' demeye benzer...
    ilerleyen evrimle türümüzde meydana gelen değişiklikler şeklen bariz olmamakla beraber, sosyal açıdan açık ve seçiktir. doğada yaşanan bu düzenin dışına çıkan insanda dişi, erkek de onun gibi işlere karışsın isterken, sorumluluğunu azaltmış olur. bunun ileri safhaları, yuva kurma konusunda isteksiz, erkekle kur yapma konusunda dengesiz, içgüdülerinden sapmış dişiyi ortaya çıkarır. erkek yerinde sayar, kötüye gitmez (hala düz düşünceli ve içgüdüleri sabittir) .
    aslında tüm bunlarda üzülecek birşey yoktur. erkekleri biz, bizi erkekler bu hale getirdi ;) ve tüm bunlar doğa anamızın gözleri önünde oldu...