Kültür Sanat Edebiyat Şiir

istanbul sizce ne demek, istanbul size neyi çağrıştırıyor?

istanbul terimi tarafından tarihinde eklendi

  • Eda Yıldırımtürk
    Eda Yıldırımtürk

    ''Geleceğim bekle beni...''

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Kralların imparatorların yaşadığı, yaşamayı tercih ettiği taşı toprağı altın hazine ganimet dolu olan şehir.

  • İrem
    İrem

    her şekilde laila havana eski paşa şamdan dönmedim geri ben hiç kapıdan.........
    15 yaşımdan beri bu alemde armani prada versace daha aklına ne marka gelirse göremessin beni başka bişeyle.........

  • İrem
    İrem

    etiler ulus bebek akmerkez nereye gitsek erkekler peşimizde..bebekte ben hep arabamla ceplerim dolu hep paralarla...istanbul duy gör beni her gece heryerde sabaha kadar eğlence gece kebap mantı sonra bizim eve içmeye geçmez bu hayat böle deme.

  • İrem
    İrem

    istanbul istanbul olalı böyle piç görmedi,kimse benim kadar bu istanbulu sevmedi, tarihmiş efsaneymiş hiçbirini bilmem sade gece çıkarım gündüzü sevmem.....

  • Ahmet
    Ahmet

    Ne güzeldin bugün...göz kirpişlarin sevgiliye etmeden belli...yüzümü okşayişlarin sana has istanbul kokulu rüzgarlarla... bir kez daha anladim neyi mi söyleyemem simarirsin :)

  • Ahmet
    Ahmet

    Rüzgarin yüzüme vurmasi baska hic bir sehir de beni mutluluga bogamaz..
    ..ah istanbul ah...

  • Beyza
    Beyza

    bknz:aman siz istanbula bakiniz,buraya bakmayiniz hele geceleri güzel olur derler istanbul:(

  • Eda Yıldırımtürk
    Eda Yıldırımtürk

    Baharla buluşup sana geldik bugün...
    Hemhal olduk ve birbirimizin halini hiç beğenmedik...

    Yokdun! dedin
    Yordun! dedik
    Süleymaniye'mle cok bekledik,affettirmelisin kendini! dedin
    Ne yapmalı?
    Sen bilirsin dedin,bildiğini yaparsın...
    Ve biz Ruhnevazı affımıza vesile etmeyi,sessiz İkram'a sada vermeyi diledik...
    Gül yüzlülerin şevkine gel nuş edelim mey...

  • Levent Özdemir
    Levent Özdemir

    iki kocaman yılımı bıraktım sende,
    iki kısa cümle bıraksaydın sen de...keşke!

  • Ahmet
    Ahmet

    Mavi dökülür söze, tutmaz hayatın mayası Eski bir üşümekle nükseder hastalık adlı yalan, Sessizlik kurar tahtını dudaklara Şimdi kimden düşer yalnızlık, kime düşer….
    ...

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Yedi tepeli şehir.

  • Eda Yıldırımtürk
    Eda Yıldırımtürk

    Heva hoş,her taraf gülzar,bülbül zar,gül handan
    Bu esbab-ı cünunu seyreden divane olmaz mı...

    Hüseyin haşim

  • Ahmet
    Ahmet

    Biz ayri degiliz ki o ne bir sehir ne ben bir insanim ben oyum o da ben :)

  • Elif Topraksüren
    Elif Topraksüren

    Aşk,tutku,ihtiras,yalan,bağımlılık,düşman,dost,yanlızlık,kalabalık,bazen bırakıp gidilesi şehir bazende onun da İstanbul'da olduğunu düşünüp kalınası şehir.Bazen çirkef çirkin bir kadın bazende pamuklara sarılası nazlı bir kadın.Bazen adam gibi adam mert yalansız baktığında yeri göğü birbirine karıştıran bazende serseri yapıştımı bırakmayan yalancı bir erkek.
    Eyyy İstanbul yanlızlığımın yoldaşı.Kimbilir ne hayatlara şahit oldun şu yaşına kadar.Ve hiç yaşlanmadın hala 17 sinde alımlı ve güzelsin toprağına değeni kendine hayat boyu prangalayıp aşık ediyorsun.

  • Eylem Esra
    Eylem Esra

    tek bir ah...
    anlatıyor seni...

  • Zeynep Yılmaz
    Zeynep Yılmaz

    en cok gidip gormek istedigim yeri adalar,sessiz sakin masal gibi bi yer bence.....

  • İrem
    İrem

    İstanbul seni hapsetmiş,
    ilaçlayıp berbat etmiş...

  • Ebru Yılmaz
    Ebru Yılmaz

    alışkanlık

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Giderken gelicekmisin tavrini takinmisdi en son...ondan beri görmedim..

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Bir sehir mi istanbul...

  • Beyza
    Beyza

    Günaydinimsin,seherim, merhabam...
    Ögle vakti, ikindi gölgesi,hayirli aksamlar...
    Ücler, yediler, kirklar...
    Ezanlarimsin, uzun gecelerimsin...
    Istanbul sen sesi güzel bir sehirsin seni duydum bunu bil!

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Kötü cocuk :)

  • Beyza
    Beyza

    Varsin yoksun, bir varsin,bir yoksun, masalmisin, hikayemi,inmisin cinmisin,sen nesin, yalnizca bir sehir ama illaki sen illaki istanbul..

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Simdi ben istanbula benzemeyen bir sehirde istanbulu yaziyorum...

  • Hibrahim Yaylacık
    Hibrahim Yaylacık

    İstanbul;
    Tarif edilirse büyüsü bozulur,
    bırakın tarifsiz ve hep esrarlı kalsın...

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Istanbul´a bakiyorum.
    Icimde hep gitmek duygusu...
    Gitmek...
    Gitmek...
    Gitmek...

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    mevsim rüzgarları nezaman eserse
    ozaman hatırlarım
    çocukluk rüyalarım
    şeytan uçurtmalarım öper beni annem yanaklarımdan
    güzel bir rüyada
    sanki sevcdiklerim hayattalarken hala
    akşama doğru
    azalırsa yağmur
    kız kulesi ve adalar
    ah burda olsan,çok güzel hala istanbul'da sonbahar

    her zaman kolay değil
    sevmeden sevişmek
    tanımak bir vücudu yavaşça öğrenmek
    alışmak ve kaybetmek
    istanbul bugün yordun
    üzgün ve yaşlanmış
    biraz kilo almış
    ağlamış yine rimelleri akıyor

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    bazı kelimeler vardır aşk gibi anne gibi dost gibi hüzün gibi...adları geçince dalar gider nasıl tanımlayacağımızı bilemez,kelimelerden kelime seçemeyiz duygumuzu anlatmak için..istanbul gibi...

  • Muvahhid Duranoglu
    Muvahhid Duranoglu

    Yürüyelim Seninle İstanbul'da


    Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
    hayallerim kıpkırmızı olurdu

    İstanbul hala güneşin ardında
    ufuklarında birkaç kara leke
    birkaç kan pıhtısı dudaklarında
    İstanbul hala sevimli mi sevimli
    ve hala bir tomucuk tadında
    yürüyelim seninle İstanbul'da

    korkusuz bir rüyadır
    bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da
    birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü
    yenilgisiz bir muamma gibidir
    arar bulusmayan ellerimizi
    deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

    tam orada, Çamlıca yokuşunda
    birkaç bulut çekelim gökyüzünden
    damarlarımızdan geçirelim ve birden
    bırakalım suların üzerine
    sen bir defa konuş, sen bir defa gül
    kumlu ebrular yapalım seninle
    serpmeli ebrular, bülbülyuvası
    hercaimenekşe, gonca ve sümbül

    yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında
    yürüyelim seninle İstanbul'da
    boğaziçi magrur türkülerini
    gözlerine baka baka söyleyin
    martılar üşüyünce
    denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

    anlayabilir misin
    neden çıban gibi büyür bağrımda
    büyürde kelebek olur bu sızı
    kırmızıyı sevdiğini söyledin
    bu yüzden mi günlerdir
    İstanbul'da gül kokusu yayılan
    tepeler kırmızı, sular kırmızı

    İstanbul bilmeli ki, sahillerine
    mehtabı taşıyan senin bakışlarındır
    İstanbul bilmeliki, limanlardan gemiler
    önce senin yüreğine açılır
    uzaklarda bir yerde
    toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın
    parmaklarında hüzün
    sana doğru akan nehrin
    ağlayan suretidir

    bir elimizde umut
    bir elimizde sevda
    yürüyelim seninle İstanbul'da
    musiki kesilsin, tükensin yazı
    çaresiz kalınca mızrap ve şiir
    ozan bir kenara bıraksın sazı
    ressam fırçasına neden mi kızgın
    tuvalde çizgiler, renkler kırmızı
    kırmızıyı sevdiğini bilince
    çekilir mi artık güllerin nazı

    Anadolukavağı'nda her akşam
    burcu burcu bir rüyadır hayalin
    karanlık, hüznünü düşürür dağa
    kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar
    endamın her sabah iner toprağa

    hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz
    ayrılık acıyla süzülür kandan
    nefesin fermandır Topkapı Sarayı'nda
    dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler
    öylesine yorgun, mahzun ve candan

    İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda
    uykusundan uyanınca fırtına
    dalgalar türkümüze aşina olur
    yüzümüze bakınca deniz fenerleri
    sahibini arayan gemilerin
    çığlığıyla vurulur

    tarih heyelandır hainlerin ardında
    İstanbul tarihin soylu anası
    biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız
    sevdayı kız kulesi'nden
    yalıların burukluğu altında
    geçiyoruz sokaklardan delice

    anlayabilir misin
    beyoğlu'nda gezinen
    hayal kırıklığının benden türediğini
    anlayabilir misin
    kırmızı neden böyle
    doldurur aynalara inleyen yüreğimi

    sana giden yolların kavşağında
    bir adam direniyor izini bulmak için
    siliyor tanyerine akan alın terini
    ufkunda sapsarı umudun rengi
    mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah
    arıyor sessizce kaybolan günlerini

    Gülhane'de simit satan çocuklar
    nasıl anlasınlar ellerimizin
    neden böyle çekingen olduğunu
    Ayasofya önünde tramvay bekleyenler
    gökyüzüne dokunurken bu acı
    kimdir diye sorsunlar içlerinden
    birlikte yürüyen iki yabancı

    biz gitsek de, İstanbul'da yine de
    yıllar yılı gezinmeli bu sızı
    benden bir yaralı şiir kalmalı
    senden bir tebessüm, bir de kırmızı