Kimdir? '1944 Yılında Kayseride bir polis memurunun altıncı çocuğu olarak doğdu.' 'Sosyalistti Müslüman oldu.' 'İslamcılarla yolunu ayırdı.' 'Kendini hiçbirzaman kimseye mecbur hissetmedi.' 'Vakurum, asla kibirli değilim.' 'Yaptığım bütün işlere bakınca 'bunu ancak bir dahi başarabilir' dedi' 'Ben onlara yıllarca 'İsmet Özel bizim gazetemizde yazıyor' deme imtiyazını bağışladım dedi.' 'Kitaplar ve şiirler yazdı.' 'Zor Zamanda Konuştu.' 'Karşı çıktı.' 'Sistemden yana olmadı, Sisteme karşı çıktı.' 'Düşündü ve söyledi.' 'Allah beni bir daha yazmaya mecbur bırakmasın.' 'Onun yazması İstiklal harbi gibiydi, Allah bu milleti bir daha istkilal harbi vermeye mecbur bırakmasın.' 'Aşık oldu.' 'sevdiğinden ayrı düştü, Sevdiği ondan ayrı düştü.' 'cesaret etti ve söyledi: Gönüllü kölelik beklerim.' 'Herşeyi yaptı, Herşeyi söyledi ve.' 'Öldü' 'ÖLMEK İSTEDİ VE ÖLDÜ.' 'YAPACAK HİÇBİRŞEY YOK'
“Hiç söylenmemiş bir söz söylemek için, Daha önce söylenmiş olan bütün sözleri söylemiş olmak gerekir” “Tuhaftır, Nezaket bile kayboldu” “Kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına” “Ben gençlik yıllarıma asla ihanet etmedim” “Hangi nedenlerle sosyalist olduysam, aynı nedenlerle Müslüman oldum” “Ben Müslümanların ilkiyim” “Türkiye’de iki tip insan var. Bunlardan ilki takma dişli tilkidir, diğer kısmı da dişleri sökülmüş olan tilkilerdir” “Ben dünyanın merkezindeyim” “Benim durduğum yer durulması gereken yerdir”
Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan ipte boynum,ağzım şehvet yalaklarında çapraştım, and içip ayna kırdım doğadan bir vahiy bekledimse boşuna baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
kitaplarını okuduğunda anlamak için efor üstüne efor sarfettiğim,amma velakin konuşmacı olarak katıldığı bir konferansta kendisi ile ilgili tüm hayallerimi 5 dakikada dumura uğratan şahsiyet..(hala seviorum ama onu konuşamsada bile ;)
lise yıllarımda çoook büyük hevesle okuduğum hatta kitaplarıyla bana okuma zevkini tattıran...Surat Asmak Hakkımız'ı o yıllarda kaç kere okudum! Zor Zmanda Konuşmak! Ve Yusuf Masalı! Bir gençlik ölümü saklı kaldı bende-diyordu.Anlattığı bendim sanki.Ağzınıza,kaleminize,yüreğinize sağlık Sayın Özel...
''kara bir irin akıyor öpünce o yıkılmış gülüşünden çocukların... kara bir salgıdır çünkü büyük serüvenler ve çocukların soluk alışlarıda ürker herkes üşümüş bir anahtar olagelmekten bir çocuğun şehri çarpar yüzümün varoluşlarına...''
ölüm... her yerde uyanıktır... alestadır korkunun yardakçıları tez kızaran güllerden kendini sakın sevgiler ürkütsün seni, aşk ayrı- aşktır diye geri geldin o çekiç seslerine bıraktın vazgeçilmez ırmakları gönlüne kar yağdırıyorsa çocuk sesleri yetsin. dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları....
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi taşınacak suyu göster, kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım Ya Rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
yaşamasını bileydi yazarmıydı hiç bunları ismet şiir işe kime niyet kime kısmet...
daha önceleri ismet özeli çözmek ve anlamak için değil bilmek için okumasını severdim..bilinc ile bilgi..tavşanın randevusu gibi kitaplardan sonra ismet özel...savunmak ve korumak amacıyla yazıyormuş gibi geldi bana.anlamlarını savurduğu yazı dünyasında her zaman öncelikli isimlerden biridir..nurettin topçu gibi olamaz belki..filozof da değildir..sadece kelimelerle so zamanlarda güzel tangoları var..
ismet özel...kavramların özümsenmek ve ismet özelin dilinden çıktım ben demek için yarıştığı bir insan..şimdilerde kendine yol arıyor sanırım.şiirlerinde yazılarında eskisi kadar güclü olmadığını görüyorum.en son sohbetimizde de bunu farkettim..artık sadece ismet özeli koruyabilmek için yazıyor gibi geliyor bana..bilmem size ne ifade ediyor
'Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin' dizeleriyle ruhumda ayrı bir yer edinen bir şair ama geçmişini öğrenince başka hiçbir kitap ve şiirini okumak istemedim, çünkü bendeki yerini korusun istedim.Keşke...
Yamru bastım iş değildi hâke çakılmak bayırdan Dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi Gece hep süzüldü yukardan lâkayt Kehkeşân Altımda hep beni yutmaya çağladı nehir Yetişir hecelemen sök beni bir kere En zoruma gideni yap hengâme getir Çel beni tökezlet tuttur çitlere Ahla istida edecek ahvâl değil Kim bana kıymazsan bilebilir Dünya dedikleri samut küp Acılar tınladıkça bende Hep seni seslendirir
Nazlan Sitem et Kırıl bana Beni geç vakit Tek başıma suya yolla Bahçede yüzünü öteye çevir Güle hayret ediyormuş gibi yap Gülümseyerek konuş da başkalarıyla Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca Kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık.
isabanafazladan1dolarınızolduğunusöyledi- nasılsınız?
ismet özel - 1,62 boyunda, 61 yaşında,esmerim...
isabana...-sağolun bende iyiyim...
Adı gibi İsmet sahibi; soyadı gibi özel olan nev-i şahsına münhasır (unique) bir kişi.
''bir arada bulunmanın töresi,yasası var
insanlar bir arada.neden iki insan yok? ''
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedirt...haksızlık et haksız olduğun anlaşılsın...
yaşamak bir sanrı değilse öc almak gerekli...
Kimdir?
'1944 Yılında Kayseride bir polis memurunun altıncı çocuğu olarak doğdu.' 'Sosyalistti Müslüman oldu.' 'İslamcılarla yolunu ayırdı.' 'Kendini hiçbirzaman kimseye mecbur hissetmedi.' 'Vakurum, asla kibirli değilim.' 'Yaptığım bütün işlere bakınca 'bunu ancak bir dahi başarabilir' dedi' 'Ben onlara yıllarca 'İsmet Özel bizim gazetemizde yazıyor' deme imtiyazını bağışladım dedi.'
'Kitaplar ve şiirler yazdı.' 'Zor Zamanda Konuştu.' 'Karşı çıktı.' 'Sistemden yana olmadı, Sisteme karşı çıktı.' 'Düşündü ve söyledi.' 'Allah beni bir daha yazmaya mecbur bırakmasın.' 'Onun yazması İstiklal harbi gibiydi, Allah bu milleti bir daha istkilal harbi vermeye mecbur bırakmasın.'
'Aşık oldu.' 'sevdiğinden ayrı düştü, Sevdiği ondan ayrı düştü.' 'cesaret etti ve söyledi: Gönüllü kölelik beklerim.' 'Herşeyi yaptı, Herşeyi söyledi ve.' 'Öldü'
'ÖLMEK İSTEDİ VE ÖLDÜ.' 'YAPACAK HİÇBİRŞEY YOK'
“Hiç söylenmemiş bir söz söylemek için, Daha önce söylenmiş olan bütün sözleri söylemiş olmak gerekir”
“Tuhaftır, Nezaket bile kayboldu”
“Kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına”
“Ben gençlik yıllarıma asla ihanet etmedim”
“Hangi nedenlerle sosyalist olduysam, aynı nedenlerle Müslüman oldum”
“Ben Müslümanların ilkiyim”
“Türkiye’de iki tip insan var. Bunlardan ilki takma dişli tilkidir, diğer kısmı da dişleri sökülmüş olan tilkilerdir”
“Ben dünyanın merkezindeyim”
“Benim durduğum yer durulması gereken yerdir”
Benim dostum. Yala-n-mıyor bir yere. Kıral çıplak işte. dürüst,dolu,savaşıyor,atıyor ve ıskalamıyor.
Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum,ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
kitaplarını okuduğunda anlamak için efor üstüne efor sarfettiğim,amma velakin konuşmacı olarak katıldığı bir konferansta kendisi ile ilgili tüm hayallerimi 5 dakikada dumura uğratan şahsiyet..(hala seviorum ama onu konuşamsada bile ;)
ne yaptın bu millete farkında mısın?
lise yıllarımda çoook büyük hevesle okuduğum hatta kitaplarıyla bana okuma zevkini tattıran...Surat Asmak Hakkımız'ı o yıllarda kaç kere okudum! Zor Zmanda Konuşmak! Ve Yusuf Masalı! Bir gençlik ölümü saklı kaldı bende-diyordu.Anlattığı bendim sanki.Ağzınıza,kaleminize,yüreğinize sağlık Sayın Özel...
onun için dua etmeliyiz..
herkes onun için dua etsin...
onunla hep sevişecek gibi baktık birbirimize
birkere öpüşebilsek, dünyayı solduracaktık
''kara bir irin akıyor öpünce o yıkılmış gülüşünden çocukların...
kara bir salgıdır çünkü büyük serüvenler ve çocukların soluk alışlarıda
ürker herkes üşümüş bir anahtar olagelmekten
bir çocuğun şehri çarpar yüzümün varoluşlarına...''
Ya sen gel ya beni oraya aldir. bir asinalik var ama nerden deli olacagim :)
ölüm...
her yerde uyanıktır...
alestadır korkunun yardakçıları
tez kızaran güllerden kendini sakın
sevgiler ürkütsün seni, aşk ayrı-
aşktır diye geri geldin o çekiç seslerine
bıraktın vazgeçilmez ırmakları
gönlüne kar yağdırıyorsa çocuk sesleri yetsin.
dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları....
aklıselim biri.biraz da hinlik var aklında ki insanların kafasını karıştırmayı pek bir sever yazılarında.
incesin bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin
serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında
ham demirden bir çanakta dövülmüş otlarolur
ısınmış taşlar olur yazları geceleyin
sazzlar
kanımda çiçek dağını vurur
doldurur ölece gözyerlerimi inceliğin.
'ezbütün çiçekleri kendine canavar dedirt...'
'haksızlık et haksız olduğun anlaşılsın...'
'yaşamak bir sanrı değilse, öc almak gerekli...'
ne var bunda, bende söyleyebilirim bu lafları...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım Ya Rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
yaşamasını bileydi yazarmıydı hiç bunları ismet
şiir işe kime niyet kime kısmet...
daha önceleri ismet özeli çözmek ve anlamak için değil bilmek için okumasını severdim..bilinc ile bilgi..tavşanın randevusu gibi kitaplardan sonra ismet özel...savunmak ve korumak amacıyla yazıyormuş gibi geldi bana.anlamlarını savurduğu yazı dünyasında her zaman öncelikli isimlerden biridir..nurettin topçu gibi olamaz belki..filozof da değildir..sadece kelimelerle so zamanlarda güzel tangoları var..
ismet özel...kavramların özümsenmek ve ismet özelin dilinden çıktım ben demek için yarıştığı bir insan..şimdilerde kendine yol arıyor sanırım.şiirlerinde yazılarında eskisi kadar güclü olmadığını görüyorum.en son sohbetimizde de bunu farkettim..artık sadece ismet özeli koruyabilmek için yazıyor gibi geliyor bana..bilmem size ne ifade ediyor
'Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin' dizeleriyle ruhumda ayrı bir yer edinen bir şair ama geçmişini öğrenince başka hiçbir kitap ve şiirini okumak istemedim, çünkü bendeki yerini korusun istedim.Keşke...
oysa kendi sesi şiirleri kadar etkilemişti beni..
özel bi ismet mi var yoksa bu iki kelime ayrı mı birbirinden tam çıkaramadım şindi benim eniştem var adı ismet ama özel değil yani
dinleyicileri açıkça katır yerine koyduktan sonra. 'Bundan rahatsızlık duyduysanız memnun olurum' demişti marmara fm deki ilk programında...
Yamru bastım iş değildi hâke çakılmak bayırdan
Dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukardan lâkayt Kehkeşân
Altımda hep beni yutmaya çağladı nehir
Yetişir hecelemen sök beni bir kere
En zoruma gideni yap hengâme getir
Çel beni tökezlet tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahvâl değil
Kim bana kıymazsan bilebilir
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tınladıkça bende
Hep seni seslendirir
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
Bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık.
albet bi hinlik vardı seni sevmeyişimde...
fincancı katırlarını ürkütmek,ikindiden sonra
iyi bakalim :)