Kültür Sanat Edebiyat Şiir

islamiyet sizce ne demek, islamiyet size neyi çağrıştırıyor?

islamiyet terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Ahmed Çetin
    Ahmed Çetin

    (Nedir) in bilmem hangi başlığı altında, bilmem hangi (nick) li şahıs tarafından yazılan bir cümle:
    “Amerika ve İngiltere Türk’ü Hıristiyanlaştıramayacağını anlayınca Müslümanlaştırmaya çalışmıştır ve bu cemaatler buna alet olmaktadır.”

    Kara cehalet…

    Bir kere Amerika ve İngiltere’nin hiç bir zaman böyle bir siyaseti olmamıştır.

    Türklerin İslam’a sarılmasını isteyen ilk ve tek batılı devlet adamı, Tanzimat Fermanı evvelinde Türkiye’ye kendi ruhuna ve özellikle İslam dinine sarılması hususunda telkinatta bulunan Avusturya Devletinin Viyana Konferansı’ndaki dahi temsilcisi Prens (Meternih) dir… İleride imparatorluğa yükselecek olan bu şahsın Ali Paşa’ya göndermiş olduğu mektup aşağıda tafsilatıyla verilmiştir:

    “İdare şeklinizi intizam altına alınız ve ıslah ediniz! Lakin Batı Medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza, adet ve hayat tarzınıza uymayan kanunları alıp iktibas etmeyiniz! Zira Batı Memleketlerinin kanunları, hükümetinizin temelini teşkil eden kanunların dayanağı bulunan usul ve kaidelere asla benzemeyen kaideler üzerine kurulmuştur. Batı Memleketleri’nde esas olan şey Hıristiyan Kanunlarıdır. Siz Türk kalınız! Lakin madem ki Türk kalacaksınız, İslamiyet’e yapışınız! Hak ve sevap yolunda ilerleyiniz! Fakat bunu yaparken Batının efkar-ı umumiyesi diye saydığınız şeye ehemmiyet vermeyiniz. Siz bu efkarı umumiyeyi, Avrupa’nın umumi sedasını anlamıyorsunuz! . Hülasa biz Babıali’yi kendi idare tarzının ıslahı için vaki teşebbüsünden vazgeçirmek istemiyoruz. Lakin hal şartları Türkiye imparatorluğunun hal ve şartlarına uymayan hükümleri taklit ve hali hazırda, her türlü icat ve tanzimden mahrum olan İslam memleketlerinde, zarar ikamdan başka bir netice husule getirmeyeceği aşikar olan ıslahatınızı kabul ve tasdik etmemenizi tavsiye ederiz.”

    Hakikatleri ne de güzel ortaya döküyor bu mektup… Batıyı sadece yüzey manasında taklid etme, sen ruhunda sebat et ama onun tekniğini almayı da ihmal etme…

    Halbuki biz ne yapıyoruz. Batının yaptığı bir iğneyi yapmaktan aciz olarak, onu ancak, deniyet cihedini kendine tatbik ve ilminden mümkün mertebe uzak bir evrim-devrim içinde, kendi öz benliğimize yabancı, batıya da uzak olarak tam bir şahsiyetsizlik…

    Görülüyor ki Amerika ve onun soydaşı İngiltere’nin “efendim Hıristiyan olmazlarsa Müslüman olsunlar” gibi bir gayretleri yok. Böyle bir şey zırvalamak için ihtilal anında, Krala halkın yiyecek ekmeği olmadığını söyleyen vezirine “ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” demek gibilerinden bir şuursuzluk içinde olmak lazım

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Helal de bellidir, haram da bellidir. İkisi arasında da çok kimsenin ne olduğunu bilmediği şüpheli şeyler vardır. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını kurtarmış olur.

    Hadis-i Şerif - Müttefakün Aleyh

    İslam’da şüpheli olan hiçbirşey yoktur. İslam, Ayet-i Kerime’lerle ve diğer çeşitli kaynaklarla helal ve haramı kesin sınırlarla belirlemiştir. İslam’a şüphe sokan içindeki bid’atlardır. Bid’at olarak getirilen kurallar insanların içinde çelişkilere yol açmıştır. Oysa din bid’atlardan ayrıldığı zaman, helalin de haramın da kesin hatları ortaya çıkar. İşte kişi, akıl süzgecinden geçirmediği müddetçe bid’atların esiri olacağından; bu ikisi arasında gider gelir. Oysa bundan kendisini muhafaza ederse, hem dini bir mertebeye ulaşır, hem de Hadis’te geçtiği gibi ırzını muhafaza eder.

    Irzı muhafaza etmek, dünyasal olarak sadece namusu korumak değil, manevi şartlarda dine leke getirmemektir. Kişi, yanlış bilgilerden dinini muhafaza ederse; Hakk Yolu’nda gerçek anlamda iman sahibi olarak ilerleyebilir. Ama dini yolda yürüyorum ya da ilim yapıyorum diyerek bid’atların esiri olursa; o kişide ne din, ne amel, ne ırz, ne de yolculuk kalır.

  • Oksi Mana
    Oksi Mana

    Kuran'ı tek kaynak kabul, kalanını akılla muhakeme etmek kaydıyla güzel özüne kavuşturmamız; israilliyattan olduğu kadar arabiyattan da arındırılması gereken mükemmel, yüce ve en son din. Ilahi gerçek.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Fransız İmparatoru Napoléon şöyle diyor:

    “'Allah’ın varlığını ve birliğini, Musa kendi milletine, İsa Romalılara, fakat Muhammed (aleyhisselam) bütün eski dünyaya bildirdi. Arabistan tamamiyle putperest olmuştu. İsa’dan altı asır sonra Muhammed (aleyhisselam) kendisinden evvel gelmiş olan İbrahim, İsmail, Musa ve İsa’nın (aleyhimüsselam) Allahını Araplara tanıttı. Arapların yanına sokulan Aryenler, hakiki İsa dinini bozarak onlara Allah, Allah’ın oğlu, Ruhulkudüs gibi, kimsenin anlayamayacağı akideleri yaymaya çalışıyor, şarkın sulh ve huzurunu tamamen bozuyorlardı. Muhammed (aleyhisselam) onlara doğru yolu gösterdi. Araplara yalnız bir tek Allah olduğunu, O’nun ne babası ne de oğlu bulunmadığını, böyle birkaç Allaha tapmanın puta tapmaktan kalan saçma bir adet olduğunu anlattı.”'

    (Moses has revealed the existence of God to his nation, Jesus Christ to the Roman world, Muhammed [peace be upon him] to the old continent…

    Arabia was idolatrous when, six centuries after Jesus, Muhammed [pbuh] introduced the worship of the God of Abraham, of Ishmael, of Moses and of Jesus [peace be with them]. The ayrians and some other sects had disturbed the tranquillity of the East by agitating the question of the nature of the Father, the Son, and the Holy Ghost. Muhammed [peace be upon him] declared that there was none but One God Who had no father, no son, and that the Trinity imported the idea of idolatry…

    I hope the time is not far off when I shall be able to unite all the wise and educated men of all the countries and establish a uniform regime based on the principles of the Qur'an which alone are true and which alone can lead men to happiness)

    'Bonaparte et l'Islam' by Cherfils, Paris: France, pp.105-125
    'Napoleon And Islam' by C. Cherfils. ISBN: 967-61-0898-7

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    www.muslimheritage.com
    (İngilizce Sayfa, Türkçesi yapılmaya çalışılıyor)

    1000 yıllık kayıp tarihi -> müslümanlığın, günümüzün bilim, sanat, teknoloji ve medeniyetine katkılarını ve bu etkileşimli zamanda müslümanların vasiyetini keşfetmeniz dileğiyle.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    'Hakk Teala bu dini kendisi için seçmiştir. Bu yüzden dininize cömertlik ve iyi huyluluktan başkası yakışmaz. Sözüme dikkat edin ve dininizi bu iki meziyet ile donatın. '
    (Müttefakün Aleyh)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    bir aradaşım vardı baya ateşli dindardı, çoğu kez atestleri kendi deyişiyle nasıl morartığını anlattırdı... sanki tuttuğu takım yenmiş gibi heyecanlı olarak... sordum kendime esasında İslamiyet insanlığa davet değil miydi diye... nedir bu haddini bildirme hesapları, tartışmayı kazanmak değilde gönül kazanmak değil miydi esas amaç?

  • Ahmed Çetin
    Ahmed Çetin

    En güzeli, en güzeli güzelin...
    Habercisi, habercisi ezelin...
    Tüllerinde şafak seken bir gelin...
    Anneler, babalar, çocuklar gelin...
    (Necip Fazıl)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    ...
    Hümanizm insan haysiyetine saygı, insana tabiat içinde istisnai bir değer vermekse, İslamiyet tek gerçek hümanizmdir.
    'Humanités' edeb, efendilik, nefse hakimiyet, mukaddese saygı ise İslamiyet ve bilhassa tasavvuf 'humanités' nin ta kendisi. İnsan yalnız İslamiyet'te eşref-i mahlukattır. Bir yanıyla balçık, bir yanıyla tanrı. Feyzi Hindi'nin meşhur beyiti ile çerçevelediği muhteşem varlık:

    Haki, eğer bezulmeti hesdi mukayyedi,
    Arşi, eğer benur-ı ilahi münevveri.

  • Oğuzhan Keskin
    Oğuzhan Keskin

    tek bir doğru yol vardı...ademe gösterildi; ade o yoldan gitti bi ara bir günah işledi; temizlendi, devam etti...sonra niceleri niceleri geldi, yoldan yine çıktılar; Musa onları yola soktu, biraz doğru yolda ilerlediler sonra yine çıktılar; Davut da öyle; İsa da...En son Muhammed doğru yola soktu insanları; yol budur fakat yine bazı insanlar çıktılar yoldan...Ama yol biliniyor işte o aynı doğru yol İSLAMİYETTİR...