Irak'ta çocuk olmak yada Afganistan'da çocuk olmak, Yada Norveç'te, isveç'te çocuk olmak, seçimlik bir şey değil, insanın elinde olmayan durumlardır. Tıpkı İngiltere'de yada İspanya'da kadın olmayı seçmekle dünyanın geri köşelerinde kadın olmayı seçmek elde olmadığı gibi.
Kapıları çalan benim kapıları birer birer Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım. büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.
Nâzım Hikmet
Iraktaki ölen cocuklarda ayni cigligi atiyor. ya ölmeyenler? ölenlerin arasinda bir lokma ekmek, bir yudum su icin yasiyorlar. bu konuda ' Kaplumbagalarda ucar' adli bir film izledim, cok tavsiye ederim.Irak savasinda kimsesiz kalan cocuklarin cadir kentlerde yasam mücadelesini anlatiyor.
Her fırsatta İnsan Haklarından bahseden Amerika, bak bir arkadaşımız, 'Irak'da çocuk olmak' terimini eklemiş. Sen ne diyeceksin? . Benim için yaşın, cinsiyetin, yerin bir önemi yok, istediğim zaman ben bir bahane bulur, gider; yakar, yıkar ve vururum diyebilecek misin? .
acı ve ayrılık,çaresizlik..bir umut ama umutsuzluk, beklemek ama elde edemme, sonu olmayan yol, gözyaşı kan ve acıyı sinidirerek büyümek herşeyiyle zor ırakta çocuk olmak
..çocukluğa yüklenen ve bir çocuğun her şeyi olan; oyundan,toptan,bebekten,neşeden,cici cici herşeyden; ırak olmanın adıdır ırakta,filistinde,afrikadaçocuk olmak...korku dünyasına terk edilen benlikleriye ölümle tanışmanın adıdır onlar için çocuk olmak..
çocukluğunu özlemektir. ellerini uzattığında tutanın olmaması,ağladığında gözyaşlarının silinmemesidir.Özgürlük getirenlerin küçük umutlarını ama koskoca bir hayatı götürmesidir.Ufukların olmaması her tarafı sis kaplamasıdır bütün şiirlerin acıklı olmasıdır.Bazen anneye hasret bazen babaya sıcacık bir yuvaya özlem duymaktır.Huzur istemek,oyun oynayamamaktır.Kurtarın beni dediğinde hiç bi ses duyamamaktır.Eyvah çocuk...
bir türlü çocuk olamamaktır... sonsuz hayalgücünün olmadığı bir çocukluk çocukluk olamaz ki... tüm uzuvları her an tehlike karşısındaymış gibi hazır iken insanların televizyon içine girip oynadığını söyyleyemeyeceği için o çocuk çocuk olamaz ki... ve biz hepimiz çocukluğumuzdan birşeyler kaybederken onlarla birlikte... kaybediyoruz değil mi?
Aslında ölen, öldürülen her yerde çocuk olmak zordur...O küçücük omuzlara binen yükler...Hayatı algılamaya çalışmakla, hayatı ıskalamak arasındaki gel gitler...Her şey olma sorumluluğu....Rahat rahat büyüyememe şanssızlığı...Çocuk, adı üstünde....Ama omuzu ve yüreğinin üstünde, taşıyabileceğinden fazla yüklerle dolu bir yaşam... Velhasıl...ölenin ve öldürülenin yanında çocuk olmak, zor....
Ne acıdır ki,asla istemeyeceğim şey... Ordaki zavallı cocuklar,annesiz kalıyorlar,babasız kalıyorlar,hatta belkide sülalelerinden yaşayan 1 kişi bile kalmıyor...Doğuştan sanssız oluyorlar ve o cocuk başlarına,ellerınden hiçbirsey gelmıyor...Sadece masum masum,koskocaman açarak gozlerını,parmaklarını kemirerek etrafa bakmakla yetiniyorlar..Ve onların o halini gördükçe,bende tırnaklarımı kemirmeye başlıyorum...Onların bırakalım oyuncakları,gıysılerı..vs,hiçbirseylerı yok..Maalesef artık bırcogunun ailesi bile yok...Ve onları bu hale düşürenlerden elbet,günü gelince cıkacaktır cezası...
bir çocuğun annesiz ve babasız yapayanlız kalmaktan sonra başına gelecek en büyük dramdır...
Ordaki Amerikan conilerinin, şehirdeki tinercilerden, sapıklardan ve yolunu kaybetmiş ayyaşlardan farkının olmadığı, bir kız çocuğuna 10'a yakın askerin tecavüz etmesinden belli...(bu sadece ayyuka çıktığı için medyaya yansıdı, diğerleri bize karanlık..)
En yakın zamanda Amerika'nın hezimete uğrayarak, oraların kendilerine mezar olduğunu görmek dileğiyle...
hergün insanların üzerine binlerce bomba yağdığı bir coğrafyada çocuk olmak...ne doya doya korkusuz oyunların tadını alabilir minicik kalpleri,ne ölen anne babasının acısını...minicik kalp ve koskocaman acılar.
Ülkelerini kendi elleriyle başkalarına teslim eden atalarının utancıyla, savaşın en ağır yükünü çeken çocuk olmak.
Irak'ta çocuk olmak yada Afganistan'da çocuk olmak,
Yada Norveç'te, isveç'te çocuk olmak,
seçimlik bir şey değil, insanın elinde olmayan durumlardır.
Tıpkı İngiltere'de yada İspanya'da kadın olmayı seçmekle dünyanın geri köşelerinde kadın olmayı seçmek elde olmadığı gibi.
Hayata tutunmaya çalışmak çocuklaşmadan birey bile olamamak, yok sayılmak...
Küçük beyinlerde büyük travmalar yaşamak..:(
babanın gidip hiç gelmeyecegi fıkrıne alışmak...
Kız Çocuğu
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım.
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.
Nâzım Hikmet
Iraktaki ölen cocuklarda ayni cigligi atiyor.
ya ölmeyenler?
ölenlerin arasinda bir lokma ekmek, bir yudum su icin yasiyorlar.
bu konuda ' Kaplumbagalarda ucar' adli bir film izledim, cok tavsiye ederim.Irak savasinda kimsesiz kalan cocuklarin cadir kentlerde yasam mücadelesini anlatiyor.
Her fırsatta İnsan Haklarından bahseden Amerika, bak bir arkadaşımız, 'Irak'da çocuk olmak' terimini eklemiş. Sen ne diyeceksin? . Benim için yaşın, cinsiyetin, yerin bir önemi yok, istediğim zaman ben bir bahane bulur, gider; yakar, yıkar ve vururum diyebilecek misin? .
acı ve ayrılık,çaresizlik..bir umut ama umutsuzluk, beklemek ama elde edemme, sonu olmayan yol, gözyaşı kan ve acıyı sinidirerek büyümek herşeyiyle zor ırakta çocuk olmak
..çocukluğa yüklenen ve bir çocuğun her şeyi olan; oyundan,toptan,bebekten,neşeden,cici cici herşeyden; ırak olmanın adıdır ırakta,filistinde,afrikadaçocuk olmak...korku dünyasına terk edilen benlikleriye ölümle tanışmanın adıdır onlar için çocuk olmak..
çocukluğunu özlemektir.
ellerini uzattığında tutanın olmaması,ağladığında gözyaşlarının silinmemesidir.Özgürlük getirenlerin küçük umutlarını ama koskoca bir hayatı götürmesidir.Ufukların olmaması her tarafı sis kaplamasıdır bütün şiirlerin acıklı olmasıdır.Bazen anneye hasret bazen babaya sıcacık bir yuvaya özlem duymaktır.Huzur istemek,oyun oynayamamaktır.Kurtarın beni dediğinde hiç bi ses duyamamaktır.Eyvah çocuk...
bir türlü çocuk olamamaktır...
sonsuz hayalgücünün olmadığı bir çocukluk çocukluk olamaz ki...
tüm uzuvları her an tehlike karşısındaymış gibi hazır iken insanların televizyon içine girip oynadığını söyyleyemeyeceği için o çocuk çocuk olamaz ki...
ve biz hepimiz çocukluğumuzdan birşeyler kaybederken onlarla birlikte...
kaybediyoruz değil mi?
insanın yüreğinden vuran terimçç
filistin'i var daha bunun, lübnan'ı var.. çeçeni vr
vr oğlu var...
...sesime bir ilmek at, sesine tutunayım...
(y.o.)
Aslında ölen, öldürülen her yerde çocuk olmak zordur...O küçücük omuzlara binen yükler...Hayatı algılamaya çalışmakla, hayatı ıskalamak arasındaki gel gitler...Her şey olma sorumluluğu....Rahat rahat büyüyememe şanssızlığı...Çocuk, adı üstünde....Ama omuzu ve yüreğinin üstünde, taşıyabileceğinden fazla yüklerle dolu bir yaşam...
Velhasıl...ölenin ve öldürülenin yanında çocuk olmak, zor....
Ne acıdır ki,asla istemeyeceğim şey...
Ordaki zavallı cocuklar,annesiz kalıyorlar,babasız kalıyorlar,hatta belkide sülalelerinden yaşayan 1 kişi bile kalmıyor...Doğuştan sanssız oluyorlar ve o cocuk başlarına,ellerınden hiçbirsey gelmıyor...Sadece masum masum,koskocaman açarak gozlerını,parmaklarını kemirerek etrafa bakmakla yetiniyorlar..Ve onların o halini gördükçe,bende tırnaklarımı kemirmeye başlıyorum...Onların bırakalım oyuncakları,gıysılerı..vs,hiçbirseylerı yok..Maalesef artık bırcogunun ailesi bile yok...Ve onları bu hale düşürenlerden elbet,günü gelince cıkacaktır cezası...
bir çocuğun annesiz ve babasız yapayanlız kalmaktan sonra başına gelecek en büyük dramdır...
Ordaki Amerikan conilerinin, şehirdeki tinercilerden, sapıklardan ve yolunu kaybetmiş ayyaşlardan farkının olmadığı, bir kız çocuğuna 10'a yakın askerin tecavüz etmesinden belli...(bu sadece ayyuka çıktığı için medyaya yansıdı, diğerleri bize karanlık..)
En yakın zamanda Amerika'nın hezimete uğrayarak, oraların kendilerine mezar olduğunu görmek dileğiyle...
Olamamaktır
hergün insanların üzerine binlerce bomba yağdığı bir coğrafyada çocuk olmak...ne doya doya korkusuz oyunların tadını alabilir minicik kalpleri,ne ölen anne babasının acısını...minicik kalp ve koskocaman acılar.