Gözler diyorum, ne çok konuşur oysa. Dil susar, susmalı bazen. Bakışları doldurmalı harf harf, kelime kelime. Bakışlara lisan öğretmeli sevgiyi, öfkeyi, merhameti, küskünlüğü, kızgınlığı kırgınlığı, sabrı sakinliği. İnsanların yürekleri konuşsa ne fayda. Derin bir bakış yeter oysa anlayana...!
Ne olursa olsun umudumu kaybetmezdim ya ben, İnatçıydım ya umutta. Şimdi öyle şeyler oluyor ki bu çivisi çıkmış dünyada, ben artık korkuyorum onu da kaybetmekten. Sorma bir daha nasılsın diye, Bıraktığın gibiyim işte. Debelenip duruyorum, Dünya denen bu yangın yerinde.
öyle bi andayım ki geri gidemem seni tanımamış olurum zamanı ileriye alamam yanımda olmanın garantisi olmaz en çok da şu andan korkuyorum ya seni kaybedersem ?
Hayat kısa... Durma, bir kadın sev. Ahmet kaya dinlesin, kızdığında küfür etsin, eteğini toplayıp önünde çöküp balkona, sigarasını yaksın. Seni özlesin, rakı içsin. Onda unuttuğun gömleğini giyinsin. Bir düğmeye senin adını, bir iliğe kendi adını versin.
"İnsan kendinin gurbetine çıktığında ,işte orası en koyu yalnızlıktır.Kalbimi okumayı unutursam eğer,bir el bana değsin ve harfleri yüzüme tutsun isterim."
Sen benim: Yarım kalan cümlelerim, Kaybettiğim yolum, Korktuğum karanlık, Unutamayan kalbim, Hiç ısınmayan ellerimsin... Şu sol tarafımı görüyor musun? Burası benim kalbim, seninse memleketin...
Ben sana hep üşüyordum, Çünkü kıştım. Nakıştım, bakıştım. İnkar etmiyorum da bunu, Seni sevmek gibi büyük işIere kaIkıştım. Ve Iütfen inkar etme; Sana en çok ben yakıştım...
Özlerken daha iyi tanırsın sevdiğini. Henüz gerçekleşmemiş bir düş gibi. Sözü verilmiş bir sevinç, uzun sürmüş bir ölüm gibi. Özlem beklemektir. Çaresi yoktur bunun...!
Biliyorsun bütün acılara yeşil ışık yaktım olmadı Bütün korkularına' arka çıktım' olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Artık benden pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun. Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi...?
Öyle büyük şeylerde gözüm yok hiç. Küçük mutluluklar diliyorum; Küçücük bir çocuk saflığında gülüşler. Islanmış çimenlerin kokusu, çimenlerdeki çıplak ayaklar. Bahçedeki gül ağacı, mis kokulu çiçekler. Gıcırdayan salıncak, çocukken oynadığımız oyunlar tadında sımsıkı sarılışlar. Ruhumuza dokunan şarkılar. Akordu bozulmayan bir yaşam bestesi. Maskelerden arınmış yüzler. Sımsıcak kahkahalar. Çatılmayan kaşlar. Gün doğumları... Hepsi bu...!
güneşin yaktığı mumla aydınlanıyor gün ve aşk bozuyor dengesini gündüzle gecenin zaman ki bir su gibi akıp gidiyor kıyısız yüreklerimizde bir yanımız az mutluluk bir yanımız çokça hüzün s.t . .
"Kuşların kanatları neden vardır ? Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince? Bulutlar gökyüzünün yükü müdür süsü müdür ? Tutsağı mıdır rüzgârın,sevgilisi midir ? Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim." #şükrüerbaş
"Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı, Sesin fotoğrafı. Boşluğun fotoğrafı. Parmak uçlarındaki karıncanın, Ruhtaki üşümenin... Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı..."Ş.E
Güneşin rengine benzemez gecelerin rengi. Üşütür ayaz, korkutur karanlık. Bir hüzün bir gariplik var üstümde. Ya ben fazlayım bu şehirde, Yada birileri eksik...
Kış ortasında bile baharı yaşamak, yaşatmaktır, mutluluk...
Doğan Cüceloğlu
.
.
Sabahın sahibi vardır.
Gün daima bulutta kalmaz.
Herhal ilerdedir yaşanacak günlerin en güzelleri...
Nazım Hikmet
.
.
Yorgun adamları sevmek lazımdı belki de,
gözlerinden şefkat akanları...
Dinleyen, dinlendiren, sizi saçlarınızdan öperek seven...!
Gülten Alp
.
.
Gözler diyorum, ne çok konuşur oysa.
Dil susar, susmalı bazen.
Bakışları doldurmalı harf harf, kelime kelime.
Bakışlara lisan öğretmeli sevgiyi, öfkeyi, merhameti, küskünlüğü, kızgınlığı kırgınlığı, sabrı sakinliği.
İnsanların yürekleri konuşsa ne fayda.
Derin bir bakış yeter oysa anlayana...!
Gülten Alp
.
.
Her ne olursa olsun gülümse diyorum.
İçindeki umudu, sevinci yaşat. Ve hep dışarı çıkmaya çalışan hüzne inat, Herkese ve her şeye inat;
Gülümse...!
Yılmaz Güney
.
.
Ah sana bir sarılsam şimdi,
kırılsa yalnızlığımın kemikleri...!
Özdemir Asaf
.
.
Merhaba yeni gün
Ne olursa olsun umudumu kaybetmezdim ya ben,
İnatçıydım ya umutta.
Şimdi öyle şeyler oluyor ki bu çivisi çıkmış dünyada, ben artık korkuyorum onu da kaybetmekten.
Sorma bir daha nasılsın diye,
Bıraktığın gibiyim işte.
Debelenip duruyorum,
Dünya denen bu yangın yerinde.
BirhanEroğlu
.
.
öyle bi andayım ki
geri gidemem seni tanımamış olurum
zamanı ileriye alamam yanımda olmanın garantisi olmaz
en çok da şu andan korkuyorum
ya seni kaybedersem ?
Hayat kısa...
Durma, bir kadın sev.
Ahmet kaya dinlesin, kızdığında küfür etsin, eteğini toplayıp önünde çöküp balkona, sigarasını yaksın.
Seni özlesin, rakı içsin.
Onda unuttuğun gömleğini giyinsin. Bir düğmeye senin adını, bir iliğe kendi adını versin.
Tamer Dursun
.
.
Bana başka gülüyor.
Ben de seni sevecek gibiyim ama, daha değil der gibi gülüyor.
Bekle diyor sanki bana.
Ben de bekliyorum...!
Ali Lidar
.
.
Ne güzel bir kelime;
Sen bilirsin
Sıfır sorumluluk, sonsuz huzur.
Kim ne yapmak istiyorsa, gönlü nerede hoş olacaksa orada olsun.
.
.
"İnsan kendinin gurbetine çıktığında ,işte orası en koyu yalnızlıktır.Kalbimi okumayı unutursam eğer,bir el bana değsin ve harfleri yüzüme tutsun isterim."
#kemalsayar
Hayat bağıra bağıra susmayı öğretir sana...
Çığlık atan sessizliği,
Gülerken ağlamayı.
Denize düşmeden yılana sarılmayı..
Tezer Özlü
.
.
Sen benim:
Yarım kalan cümlelerim,
Kaybettiğim yolum,
Korktuğum karanlık,
Unutamayan kalbim,
Hiç ısınmayan ellerimsin...
Şu sol tarafımı görüyor musun?
Burası benim kalbim, seninse memleketin...
Cem Adrian
.
.
Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım.
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işIere kaIkıştım.
Ve Iütfen inkar etme;
Sana en çok ben yakıştım...
Özdemir Asaf
.
.
Özlerken daha iyi tanırsın sevdiğini.
Henüz gerçekleşmemiş bir düş gibi.
Sözü verilmiş bir sevinç, uzun sürmüş bir ölüm gibi.
Özlem beklemektir.
Çaresi yoktur bunun...!
İnci Aral
.
.
Hep gülümse...
Belki mutlu olduğuna inanmazlar ama; senin güçlü
olduğunu bilirler...!
A.C
.
.
Kokladığın gülün kokusu kalmış sende,
Baktığın denizin tuzu.
Geçtiğin iklimlerin masalı sinmiş üstüne,
Kuzeydeki pencere açık,
Göçebe birbir gece...
M.M
.
.
Biliyorsun bütün acılara yeşil ışık yaktım olmadı
Bütün korkularına' arka çıktım' olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun.
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi...?
Ahmet Selçuk İlkan
Öyle büyük şeylerde gözüm yok hiç.
Küçük mutluluklar diliyorum;
Küçücük bir çocuk saflığında gülüşler. Islanmış çimenlerin kokusu, çimenlerdeki çıplak ayaklar.
Bahçedeki gül ağacı, mis kokulu çiçekler.
Gıcırdayan salıncak, çocukken oynadığımız oyunlar tadında sımsıkı sarılışlar.
Ruhumuza dokunan şarkılar.
Akordu bozulmayan bir yaşam bestesi.
Maskelerden arınmış yüzler.
Sımsıcak kahkahalar.
Çatılmayan kaşlar.
Gün doğumları...
Hepsi bu...!
Farid FARJAD
.
.
güneşin yaktığı mumla aydınlanıyor gün
ve aşk bozuyor dengesini
gündüzle gecenin
zaman ki
bir su gibi akıp gidiyor
kıyısız yüreklerimizde
bir yanımız az mutluluk
bir yanımız çokça hüzün
s.t
.
.
"Kuşların kanatları neden vardır ?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür süsü müdür ?
Tutsağı mıdır rüzgârın,sevgilisi midir ?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim."
#şükrüerbaş
"Sözcüklere dökülmesi zor olan şeyleri,daha kuvvetli hissetmek.
...çok kısa ve çok uzun bir andı."
#oliversacks
"Zaman,sen ne büyük öğretmensin
ah saygıdeğer zaman
sen ne büyük bir bilgesin!
Gaddar bir bilgesin ama.
Acımasız..."
#adaletağaoğlu
Bir dilek tutmalı insan gözlerinin güzelliği kadar ...
"Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı, Sesin fotoğrafı. Boşluğun fotoğrafı. Parmak uçlarındaki karıncanın, Ruhtaki üşümenin...
Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı..."Ş.E
“Ama biz dağınık kaldık.
Sevgimizle, sevgisizliğimiz le.
Mutluluğumuzla, mutsuzluğumuzla .
Özlemlerimizle, yitikliğimizle.
Her neyse, her neyse…”
Solumdaki hüznü.
Dudak kıvrımındaki hazanı.
Gözlerimdeki hüsranı, kimse bilmesin, görmesin diye ne çok gülmüşümdür sebepsizce...!
Gülten Alp
Bir samatya meyhanesi ol bana
Herkes gitsin evine
Sen kapıyı üstüme kilitle
Gitmeye mecalim olmasın
Bu gece yine sende kalayım....
Tamer Dursun
Güneşin rengine benzemez gecelerin rengi.
Üşütür ayaz, korkutur karanlık.
Bir hüzün bir gariplik var üstümde.
Ya ben fazlayım bu şehirde,
Yada birileri eksik...
Can Yücel