Sarıp sarmaladığım, kokusunu tenimde benleştirdiğim bedeninin kıvrımlarında geziniyordum düşüncelerimde de… Geçimsiz zamanlara dert olan bakışlardan kurtaramadım kendimi. Görmezden geldim sandılar. Bakmamışım demek ki, içteki yolculuktan alamamıştım kendimi. Sıkışıp kalmışlık değildi bu. Avutucu zaman burada da çıkmıştı karşıma. Sözel dünyanın izleri yansıtıcı olmuştur hep. Çünkü zamanın farklı yüzlerini görme yolculuğumda baktıklarım, bilincimde yer edenler, belleğimde taşıdıklarım zamanla birer taşıyıcı olarak gelip benimle buluştular. Hayatın solan, dinen, esriyen, epriyen yanlarına buradan bakacaktı. Renkler, desenler… Zamanın çağıran sesi olarak her yerde karşısına çıkıyordu. Şimdi burada, bütün renlerin soluk, hayatın solgun durduğu yerde, içinin sıkıntısını dağıtacak bir sesin
içimden geldiği gibi yazdım sayın Elbek. sabit fikirli değilim onu söyleyeyim. benim sitemim insanların akıl denen aygıtı adam gibi kullanmayı bilmemelerinden kaynaklanıyor. cahil çoksa ve ben de bunu dile getiriyorsam o benim bileceğim iştir. sanki etik biliyormuş gibi bana ders de vermeyin sakın. bunu beceremezsiniz zaten.. birilerinin akılsızlığı topyekün hepimizi aşağı çekiyorsa o zaman müsaade edin de azıcık sitem etmeye hakkımız olsun. bir yerlerden şutlandığım da yok. istenmediğim zaman değil istediğim zaman giderim.
Bekir bey ; en kültürlü en bilgili kişi de olsanız bu söylem tarzınızla sesinizi duyurmanız mümkün değil hatta kimse dinlemez bu tepeden bakma ve çok bilmiş hallerinizle dinlemiyor ki ;
daha önce başka forumda tatlı!.. sohbetleriniz bitti ya da çıkış biletiniz verildi ki başka sayfalara geçer oldunuz seviyenize uygun sohbet için akademik platformlarda rahatlıkla erişilebilirsiniz paylaşımlarınızla kırıcı değil yapıcı olmanızı tavsiye ederim size
neye inandığınız sizi bağlar sürekli düşüncenizi dikte etmeniz hiç hoş değil ayrıca sizin kadar akıllı ! olmasa da insanlar bir çoğu en azından % 50 si biliyor ki bu toplum cahil ve sabit fikirli o yüzden ülke geriye gidiyor ilerleyeceğine
82 anayasasından sonra aziz nesinin de dediği sonradan değiştirdiği bu ülkenin % 20 si akıllı sözünü bugün ki nüfus artışına vurursak eee siz hesaplayın sonucu
Ve lütfen bir foruma girerken içeriğine eklemelere bakın
Anlaşılan o ki,yazdıklarınızın hiçbiri içinizden geldiği gibi değil,hazmedemediğiniz konu başka..öfkenizi gerçek sahibine kusun...buraya değil.!.kibrinizi de egonuzu da,bilgi adı altındaki zehirli düşüncelerinizi de ve dahi insanları küçümseyen aşağılayan tavrınızıda almayı unutmayın giderken....!
Gürültülü bir zihne sahip bir insan,kalbinin sesini duyabilir mi ? Umutsuz bir insan bir çiçeğin kokusunu hissedebilir mi ? Hiç sevilmemiş bir çocuk yetişkinliğinde sevildiğine inanabilir mi ? Kendiyle savaşı bitmemiş bir insan bir başkasına dost elini uzatabilir mi? Manadan,maneviyattan yoksul bir insana önüne dünyaları serseniz ruhunun huzursuzluğunu giderebilir misiniz ? Kendi varlığından bi' haber insan,neyin yok oluşundan dem vurabilir ? İnsanın en büyük ödülü de cezası da kendisi değil midir ? İnançsız sevgisiz,amaçsız,umutsuz bir insan varolabilir mi ? Hayata tutunabilir mi ? Gerçi,İnançsızın bile bir inancı vardır."İnançsızlığı."
" İnsanlar İnsanların içinde İnsana hasret yaşarlar.." Özdemir Asaf
"Hayatımı 'genişleten' insanların ortak özelliği;benden farklı düşünen iyi niyetli insanlar olmalarıydı. . Siz de bulun onlardan." . Sinan Canan . Niyetsiz ve amaçsız çıkılan her yol ,bedelini ödetir...
"Mutlu olan biri,hayatındaki her şey yolunda olduğu için mutlu değildir. . Mutlu olmasının sebebi,hayatındaki olaylara karşı tutumunun doğru olmasıdır." . Sundar Pichai . Tutum,mutluluk,iyimserlik,iyilik,saygı bir seçimdir.Yaptığınız seçim ne olursa olsun,sizi siz yapar...
Yüreğimin kıyısına vurdu minicik bir dalga Susmalıydım, tutamadım kendimi Bir canım var feda etsem, sevdamı bilemezsin Bir acım var anlatsam, önünü göremezsin Herkes unuttu gitti, ben de unuttum herşeyi Bari, bari sen unutma beni
"...çünkü sağlıklı bir güneşe taparsın sen her bir ışını şiir yazanlara umut ve hüzün veren bir karanfil olarak süner gider belleğinde atı ve insanı doyuran çavdar..."
"Kimseyi olduğu gibi değerlendiremiyoruz,ona dış süslerini de ekleyerek değer biçiyoruz. Malını,mülkünü,mevkilerini,kaderin verdiği sahtelikleri at bir yana. Soy bedenini,bak ruhuna,önemi nerededir ? Başkalarından mı geliyor büyüklüğü,kendinden mi ? " . Seneca
Yaşamı güzel kılan; İnsanların birbirlerinin yüreklerini ısıtmak için bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir. Kimilerini ölene dek unutamazsınız. Geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır. MAKSİM GORKİ
Çocuklardan huzur dersi alın... Onların her anlarını, nasıl sadece ve sadece o anın zevki için yaşadıklarını seyredin... Kendinizin de böyle olabileceğinizi düşünün... Gülümsemek yüzünüzdeki bütün kasları gevşetir... Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak müthiş bir etki bırakır... Paul Wilson
Antik çağın en büyük imparatorluğunun hükümdarı olan Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö. 323’te Babil’de, II. Nebukadnezar’ın Sarayı’nda henüz 32 yaşındayken ölümün eşiğine gelmiştir. Rivayet edilir ki hükümdar yüksek ateşler içerisindeyken komutanlarını çağırır ve onlara son üç arzusunu iletir: 1. Tabutumu bilinen en iyi doktorlar taşısın. 2. Elde ettiğim tüm zenginliğim (altın, gümüş ve değerli taşlar) yol boyunca tabutum mezara gelene kadar serpiştirilip saçılsın. 3. Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkıtılsın. Komutanlardan biri, büyük bir şaşkınlık içerisinde; - Efendim, bu isteklerin nedenini sorabilir miyim? Büyük İskender, açıklamış: • Tabutumu en ünlü doktorların taşımasını şu nedenle istiyorum: Herkes bilsin ki, doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölüm karşısında çaresizdir. • Yerlere serpiştirip saçacağınız kıymetli taşlarım, mücevheratım da gösterecektir ki: Bu dünyada elde ettiğimiz tüm zenginlik, bu dünyada kalır. • Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin: Bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş ellerle de bu dünyadan gideriz. Zaman,elimizdeki en kıymetli zenginliktir; çünkü sınırlıdır. Her şeyi kazanabiliriz, ama daha fazla zaman kazanamayız. Aslında zaman dediğimiz şey doğrudan hayatımızdır ve en değerli emanettir.
Duymak, işitmek yetmez; Dinle ! Öyle dinle ki, Ses ve söz önce bilgi'ye sonra hikmet'e dönüşsün. Koyun kaval dinler gibi değil, Ağaç topraktan, Yaprak yağmurdan suyu çeker gibi dinle. Kulağın kapağı yok, açman gerekmez; Aklını aç, Kalbini aç, insafını aç ki Dinlemiş olasın. Mevlana
Bazı şeyler başımıza gelmeden öğrenemiyoruz. Birileri sabaha kadar dil dökse, tarih bin defa tekerrür etse inanmıyoruz. Bu ayıp da değil günah da. İnsanız sonuçta. Yaşamın tek öğretmeni yalnızca yaşamdır. Pişmanlığa hiç ama hiç lüzum yok. Yaşayarak öğreneceğiz ve yaşanan her şey ya güzeldi ya bir dersti deyip devam edeceğiz. Miguel de Unamuno
Az önce seni özlediğimi fark ettim… Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim. Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl. Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma. Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun. Ağladım, ağladım...! ezginkılıç
Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız . Bütün ağaçlarla uyumuşum Kalabalık ha olmuş ha olmamış Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum Ama ağaçlar şöyleymiş Ama sokaklar böyleymiş Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız . Aşkım da değişebilir gerçeklerim de Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yangelmişim diz boyu sulara Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum Hiçbirinizle döğüşemem Siz ne derseniz deyiniz Benim bir gizli bildiğim var Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Ben tam dünyaya göre Ben tam kendime göre Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız. . Turgut Uyar
ARAYIŞINDAYDI BAKIŞLARI…
Sarıp sarmaladığım, kokusunu tenimde benleştirdiğim bedeninin kıvrımlarında geziniyordum düşüncelerimde de…
Geçimsiz zamanlara dert olan bakışlardan kurtaramadım kendimi. Görmezden geldim sandılar. Bakmamışım demek ki, içteki yolculuktan alamamıştım kendimi. Sıkışıp kalmışlık değildi bu.
Avutucu zaman burada da çıkmıştı karşıma.
Sözel dünyanın izleri yansıtıcı olmuştur hep. Çünkü zamanın farklı yüzlerini görme yolculuğumda baktıklarım, bilincimde yer edenler, belleğimde taşıdıklarım zamanla birer taşıyıcı olarak gelip benimle buluştular.
Hayatın solan, dinen, esriyen, epriyen yanlarına buradan bakacaktı.
Renkler, desenler… Zamanın çağıran sesi olarak
her yerde karşısına çıkıyordu. Şimdi burada,
bütün renlerin soluk, hayatın solgun durduğu
yerde, içinin sıkıntısını dağıtacak bir sesin
arayışındaydı bakışları… BİR GECE VAKTİ
Sizinle konuşulmaz Bekir bey çok ukalasınız çünkü çok bilen çok yanılır sözünün yeridir
uğurlar ola..
Sizin davranış ve söylem biçiminiz ne kadar etikse benim davranış biçimimde yansımanızdır nihayetinde size Bekir bey
siz kimsiniz de bize ders verme hakkına sahip hissediyorsunuz kendinizi
sitem edecek başka yer bulun kendinize lütfen burası yeri değil anlamamak için ısrarınız ise anlaşılır gibi değil
artık yeter haddinizi biliniz lütfen kabalaşmak size yarar sağlamaz aksine itici oluyorsunuz biline!!!
içimden geldiği gibi yazdım sayın Elbek. sabit fikirli değilim onu söyleyeyim. benim sitemim insanların akıl denen aygıtı adam gibi kullanmayı bilmemelerinden kaynaklanıyor. cahil çoksa ve ben de bunu dile getiriyorsam o benim bileceğim iştir. sanki etik biliyormuş gibi bana ders de vermeyin sakın. bunu beceremezsiniz zaten.. birilerinin akılsızlığı topyekün hepimizi aşağı çekiyorsa o zaman müsaade edin de azıcık sitem etmeye hakkımız olsun. bir yerlerden şutlandığım da yok. istenmediğim zaman değil istediğim zaman giderim.
Bekir bey ;
en kültürlü en bilgili kişi de olsanız bu söylem tarzınızla sesinizi duyurmanız mümkün değil hatta kimse dinlemez bu tepeden bakma ve çok bilmiş hallerinizle dinlemiyor ki ;
daha önce başka forumda tatlı!.. sohbetleriniz bitti ya da çıkış biletiniz verildi ki başka sayfalara geçer oldunuz
seviyenize uygun sohbet için akademik platformlarda rahatlıkla erişilebilirsiniz paylaşımlarınızla
kırıcı değil yapıcı olmanızı tavsiye ederim size
neye inandığınız sizi bağlar sürekli düşüncenizi dikte etmeniz hiç hoş değil
ayrıca sizin kadar akıllı ! olmasa da insanlar bir çoğu en azından % 50 si biliyor ki bu toplum cahil ve sabit fikirli o yüzden ülke geriye gidiyor ilerleyeceğine
82 anayasasından sonra aziz nesinin de dediği sonradan değiştirdiği bu ülkenin % 20 si akıllı sözünü bugün ki nüfus artışına vurursak eee siz hesaplayın sonucu
Ve lütfen bir foruma girerken içeriğine eklemelere bakın
uymuyorsa da kendiniz bir forum açınız
Bilmem anlatabildim mi
Saygılar
Anlaşılan o ki,yazdıklarınızın hiçbiri içinizden geldiği gibi değil,hazmedemediğiniz konu başka..öfkenizi gerçek sahibine kusun...buraya değil.!.kibrinizi de egonuzu da,bilgi adı altındaki zehirli düşüncelerinizi de ve dahi insanları küçümseyen aşağılayan tavrınızıda almayı unutmayın giderken....!
Gürültülü bir zihne sahip bir insan,kalbinin sesini duyabilir mi ? Umutsuz bir insan bir çiçeğin kokusunu hissedebilir mi ? Hiç sevilmemiş bir çocuk yetişkinliğinde sevildiğine inanabilir mi ? Kendiyle savaşı bitmemiş bir insan bir başkasına dost elini uzatabilir mi? Manadan,maneviyattan yoksul bir insana önüne dünyaları serseniz ruhunun huzursuzluğunu giderebilir misiniz ? Kendi varlığından bi' haber insan,neyin yok oluşundan dem vurabilir ? İnsanın en büyük ödülü de cezası da kendisi değil midir ? İnançsız sevgisiz,amaçsız,umutsuz bir insan varolabilir mi ? Hayata tutunabilir mi ? Gerçi,İnançsızın bile bir inancı vardır."İnançsızlığı."
" İnsanlar
İnsanların içinde
İnsana hasret yaşarlar.."
Özdemir Asaf
Kanıtlı bir şiirdir,bildiğiniz üzre...
"Ay'a mı gülümsedin? Bu ne güzel gece..."
Atilla İLHAN
"Hayatımı 'genişleten' insanların ortak özelliği;benden farklı düşünen iyi niyetli insanlar olmalarıydı.
.
Siz de bulun onlardan."
.
Sinan Canan
.
Niyetsiz ve amaçsız çıkılan her yol ,bedelini ödetir...
"Mutlu olan biri,hayatındaki her şey yolunda olduğu için mutlu değildir.
.
Mutlu olmasının sebebi,hayatındaki olaylara karşı tutumunun doğru olmasıdır."
.
Sundar Pichai
.
Tutum,mutluluk,iyimserlik,iyilik,saygı bir seçimdir.Yaptığınız seçim ne olursa olsun,sizi siz yapar...
"Ego başarısızlığı
Ruh dersi görür
.
Ego mükemmelliği
Ruh gelişimi görür
.
Ego suçlar
Ruh sorumluluk alır."
"Karakterler
Tercihlerle belli olur.
Düşüncelerle değil."
.
Aristoteles
Yüreğimin kıyısına vurdu minicik bir dalga
Susmalıydım, tutamadım kendimi
Bir canım var feda etsem, sevdamı bilemezsin
Bir acım var anlatsam, önünü göremezsin
Herkes unuttu gitti, ben de unuttum herşeyi
Bari, bari sen unutma beni
E.Güleryüz
"...çünkü sağlıklı bir güneşe taparsın sen
her bir ışını şiir yazanlara umut ve hüzün veren
bir karanfil olarak süner gider belleğinde
atı ve insanı doyuran çavdar..."
Turgut Uyar
"Kimseyi olduğu gibi değerlendiremiyoruz,ona dış süslerini de ekleyerek değer biçiyoruz.
Malını,mülkünü,mevkilerini,kaderin verdiği sahtelikleri at bir yana.
Soy bedenini,bak ruhuna,önemi nerededir ?
Başkalarından mı geliyor büyüklüğü,kendinden mi ? "
.
Seneca
Yaşamı güzel kılan;
İnsanların birbirlerinin yüreklerini ısıtmak için
bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir.
Kimilerini ölene dek unutamazsınız.
Geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız
tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır.
MAKSİM GORKİ
Tecrübe sert bir öğretmendir.
Önce sınav yapar sonra ders verir..
JİGSAW
Çocuklardan huzur dersi alın...
Onların her anlarını, nasıl sadece ve sadece
o anın zevki için yaşadıklarını seyredin...
Kendinizin de böyle olabileceğinizi düşünün...
Gülümsemek yüzünüzdeki bütün kasları gevşetir...
Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak müthiş bir etki bırakır...
Paul Wilson
Kıssadan hisse
BÜYÜK İSKENDER'İN SON ÜÇ ARZUSU
Antik çağın en büyük imparatorluğunun hükümdarı olan Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö. 323’te Babil’de, II. Nebukadnezar’ın Sarayı’nda henüz 32 yaşındayken ölümün eşiğine gelmiştir.
Rivayet edilir ki hükümdar yüksek ateşler içerisindeyken komutanlarını çağırır ve onlara son üç arzusunu iletir:
1. Tabutumu bilinen en iyi doktorlar taşısın.
2. Elde ettiğim tüm zenginliğim (altın, gümüş ve değerli taşlar) yol boyunca tabutum mezara gelene kadar serpiştirilip saçılsın.
3. Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkıtılsın.
Komutanlardan biri, büyük bir şaşkınlık içerisinde;
- Efendim, bu isteklerin nedenini sorabilir miyim?
Büyük İskender, açıklamış:
• Tabutumu en ünlü doktorların taşımasını şu nedenle istiyorum:
Herkes bilsin ki, doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölüm karşısında çaresizdir.
• Yerlere serpiştirip saçacağınız kıymetli taşlarım, mücevheratım da gösterecektir ki:
Bu dünyada elde ettiğimiz tüm zenginlik, bu dünyada kalır.
• Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin:
Bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş ellerle de bu dünyadan gideriz.
Zaman,elimizdeki en kıymetli zenginliktir; çünkü sınırlıdır. Her şeyi kazanabiliriz, ama daha fazla zaman kazanamayız. Aslında
zaman dediğimiz şey doğrudan hayatımızdır
ve en değerli emanettir.
Mutluluk gözlerinde
Bakışların büyüsünde
Denizin mavi sularında
Doğan güneşin heybetinde
Martının kanadında
Dalgaların o sihirli hışırtısında
Sohbetin samimiyetinde
Dostluğun dürüstlüğünde
Çayın kokusunda
Senden uzakta değil
Yüreğinde, sevginde, sevincinde
Mutluluk senin içinde ...
Cem Tepeköylü
Duymak, işitmek yetmez;
Dinle !
Öyle dinle ki,
Ses ve söz önce bilgi'ye sonra hikmet'e dönüşsün.
Koyun kaval dinler gibi değil,
Ağaç topraktan,
Yaprak yağmurdan suyu çeker gibi dinle.
Kulağın kapağı yok, açman gerekmez;
Aklını aç,
Kalbini aç,
insafını aç ki
Dinlemiş olasın.
Mevlana
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer.
Ne olursa olsun…
Sabahattin ALİ
Bazı şeyler başımıza gelmeden öğrenemiyoruz. Birileri sabaha kadar dil dökse,
tarih bin defa tekerrür etse inanmıyoruz.
Bu ayıp da değil günah da.
İnsanız sonuçta.
Yaşamın tek öğretmeni yalnızca yaşamdır. Pişmanlığa hiç ama hiç lüzum yok.
Yaşayarak öğreneceğiz ve yaşanan her şey
ya güzeldi ya bir dersti deyip devam edeceğiz.
Miguel de Unamuno
Her şeyde bir hikmet var.
Ve güneşin doğuşunda, ve kuşların uçuşunda,
ve senin beni buluşunda…
Behçet Necatigil
Derler ki;
Yüreğine merhamet hırkası giydirmeyenin,
dilinde sevgi eğreti durur...
Az önce seni özlediğimi fark ettim…
Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim.
Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl.
Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma.
Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun.
Ağladım, ağladım...!
ezginkılıç
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Ne güzel demiş Turgut Uyar kendini şair sanan insan müsveddelerine
Aklı selim hiç kimse ben en şairim ben en iyi en gerçek şiiri yazarım deyip de kendini bi b..k sanmasın
kişiyi şairlikle yaftalayan okurdur ancak ,herkes kendi doğurduğu eserinin anasıdır ve en iyisini yapmaya özen gösterendir..
Saygısızca yapılan eleştirilere insanlar sadece güler
Her şeydir bir insanın suskunluğu
sesi içindeki gürültüden küçükse
Onurcaymaz
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
.
Bütün ağaçlarla uyumuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama ağaçlar şöyleymiş
Ama sokaklar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
.
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle döğüşemem
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam dünyaya göre
Ben tam kendime göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız.
.
Turgut Uyar
Söyleyin o yare meylim kalmadı
Hasreti Dağlara Sürdüm Gelmesin
Öyküler türküler derman olmadı
Aşkın defterini dürdüm gelmesin!