Büyük sanatci yilmaz erdoganin kitabidir, defalarca okumusumdur bir birinden güzel birbirinden anlamli ve gercek konular ele alinmisti tavsiye ederim...
ayrildigimizda arkadasindan aglayarak bakakalmisdi.. dayanamadii geri döndü ve beni son defa dudagimdan öpmüsdü.. o gunu hatirlatti bana bu söz..:(( tabi bu bi sevisme sayilmaz ama..:D aklima geldi iste..
... Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı; gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi. ... Hiç düşündün mü belkiyi? Belki, eline en yakışan takı benim elim. Belki de en belli olacak yalan, benim söylediğim... Belki sen ve belki ben... ... Yoksulluk, kirden rengi tanınmayan bir beyaz tutsaklık... İnsan kendine iltica edebilir mi? ... Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri... Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.
Ne o aglıyormusun bu döktügün gözyaşının anlamı ne kollarım azmı sarıyor seni hissetmiyormusun sıcaklıgımı duyulmuyormu çarpan kalbimin sesi dur ne olursuN dur hüzünbaz sevgilim içime akmakta gözyaşların..... ......BU OLMALI SANIRIM....
hüznün şiire en yaklaştığı ve ölümün en yüreklice selamladığı zamandı. bir alkol spazmı kokluyordu, martılar. her suçu üstlenebilir, herşeyi anlatabilirdi şiir. utanmasaydı...
bir de: aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı, gözlükleri çıkartmak hiç aklımıza gelmedi der yılmaz erdoğan
'bileğime yakışan en güzel takı,senin elindi' derdi bir hikayesinde...bilmem yanlışmı hatırlıyorum...
kaldır başını ciğerim.
arkadaşlar ateş etmek istiyor...
dün gibi hatırlıyorum,bu satırları ilk okuduğum andaki sarsılmamı...
Türkçe'de, hüzünbaz diye bir terim yok ki,sevişmeleri olsun.
bin yıllık bir hasretle sarıldım sana,
öylesine sıcak,
öylesine korkutucu...................
Adam başka, kadın karşılarda. Saatler zamanın herhangi bir yerinde sancı içinde.
Yalnızlığın geniş zamanında Adam, Kadın ve Saatler..
diyordu...
yilmaz erdoganin bir eseri. hic okumadim ama
onu bunu bilmem ama sessiz sinema da, bunu anlatmaya kalkmayasınız...
Bir Yilmaz Erdogan yazimi kitaptir.
Babasina ithaf etmistir yazar.
En iyi anlatilmis Kurt oykuleri gibi bir nitemeleye uygun gorulmustur.
imgeleme ıkınması...
Hüzünbaz:Hiç bir sözlükte bulunmayan uyduruk bir kelime.
' aklı hin yüreği hüzünbaz bir yazardan imgelizce öyküler...'
hüzün bağımlılarının meydana getirdiği içinde sevgininde bulunduğu kah ihtiyaç kah mecburiyet dokunsal bir oluşum.. bakınız:düzenbaz,kumarbaz
yılmaz erdogannnnnnnnnn kılasiği
Büyük sanatci yilmaz erdoganin
kitabidir,
defalarca okumusumdur bir birinden güzel birbirinden anlamli ve gercek
konular ele alinmisti
tavsiye ederim...
Baglayin gözlerimi,tetiyi ceken cani görmeyeyim......
ayrildigimizda arkadasindan aglayarak bakakalmisdi.. dayanamadii geri döndü ve beni son defa dudagimdan öpmüsdü..
o gunu hatirlatti bana bu söz..:((
tabi bu bi sevisme sayilmaz ama..:D aklima geldi iste..
Yılmaz Erdoğan
bu ne demek ya saçma bi şey
AŞKIMIZ İKİ GÖZLÜKLÜNÜN ÖPÜŞME ÇABASIYDI...GÖZLÜKLERİ ÇIKARMAK HİÇ AKLIMIZA GELMEDİ....
... Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı; gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.
... Hiç düşündün mü belkiyi? Belki, eline en yakışan takı benim elim. Belki de en belli olacak yalan, benim söylediğim... Belki sen ve belki ben...
... Yoksulluk, kirden rengi tanınmayan bir beyaz tutsaklık... İnsan kendine iltica edebilir mi?
... Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri... Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.
saçma sapan bir kelime...
Ne o aglıyormusun
bu döktügün gözyaşının anlamı ne
kollarım azmı sarıyor seni
hissetmiyormusun sıcaklıgımı
duyulmuyormu
çarpan kalbimin sesi
dur ne olursuN dur hüzünbaz sevgilim
içime akmakta gözyaşların.....
......BU OLMALI SANIRIM....
bir katının en güzel hali gözyaşiyla islattığı dudaklarıtır
hüzün varsa sevgi zaten vardır.mutlu aşk yoktur ki.
(bkz:şairane olma hevesiyle kurulmuş tamlamalar)
hüzünbaz sevişgenler güsel olurdu...
hüzün varsa ben yokum
Kollarımın arasındasın,sıcak ve huzurlu
Ama ağlıyorsun sen?
Oysa bütün gece muzip bir çocuktu bedenin
Bakma bana öyle gidersen yanar bu mesken.
Ya bunu örenmek size ne kazandıracak?
Eser güzel fakat Yılmaz Erdoğan'ın ihanetlerini öğrendikten sonra,öğrencilerime asla okutmamak üzere yemin ettim.
hüznün şiire en yaklaştığı ve ölümün en yüreklice selamladığı zamandı. bir alkol spazmı kokluyordu, martılar. her suçu üstlenebilir, herşeyi anlatabilirdi şiir.
utanmasaydı...
bir de: aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı, gözlükleri çıkartmak hiç aklımıza gelmedi der yılmaz erdoğan