Kültür Sanat Edebiyat Şiir

hissetmek sizce ne demek, hissetmek size neyi çağrıştırıyor?

hissetmek terimi Meltem İlhan tarafından tarihinde eklendi

  • Yeşim Gider
    Yeşim Gider

    Seninle konuşabilecek kadar heybetli değildi belki kelimelerim.Ama senin ruhunu sallayacak kadar derindi hissettiklerim.N.H.RAN

  • Reh Nûma
    Reh Nûma

    .
    .

    “ hissettiklerimizden başka
    neyimiz var ..? "

    .
    .

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    HİSSETMEK
    mutlu olmayı bilmek mutlu olmak değildir. mutluluğu her kes
    tarif edebilir ama mutlu olmak çok ayrı bi şey.
    25 yıl sigara içtim ve sigara içmek deliliktir dedim. ve yine içtim sigara içmemem gerektiğini bildiğim halde yine içtim. sigaranın ne olduğunu ne kadar zararlı olduğunu her kez biliyor. sağlığa ne kadar zararlı olduğunu her kez söylüyor en çokta içenler söylüyor ama yine de içiyor. işte bilmek yetmiyor, yine de içiyoruz işte o zaman akılda kim oluyormuş diyesim geliyor.
    şöyle bi bilgi vereyim size
    bi kahramanlık hikayesini yanınızda anlatırlar dinlersiniz öğrenir bilirsiniz yada okuyarak bilirsiniz.
    yada o kahramanlığı izler gözlerinizle görüp şahit olursunuz ve yine o kahramanlık hikayesine bilirsiniz.
    ama makbul olan ve değişimimin anahtarı hissetmektir. o kahraman siz olur o kahramanlığı siz yaparsınız o kahramanın hissettiklerini siz hissedersiniz.
    sigarayı içmemeyi hissedersiniz. işte en makbul olan budur en geçerli olan da bu yoldur.(tasavvuf ta da da makbul olan yol budur)
    mutlu olursunuz mutluluğu hissedersiniz iliklerinize kadar mutlu olursunuz işte bu hikayenizin kahramanı olmak. bilmek yetmez mutluluğu hissedip mutlu olmalı insan hissetmek gerekli. ve hissedilen kadar müthiş bir güç yoktur ve bilmek yetmez bulmak gerekli, bulmak yetmez olmak gerekli.

  • Es Elsiyan
    Es Elsiyan

    Nasıl da ansızın düşüveriyorsun hislerime...

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    10 asker bir manga 20 asker bir tim 40 asker bi takım 100 asker bi bölük bin asker bi tabur gibi sayılar yani miktarlar o birliğin yapısını belirler . aynı kurallar kuantum boyutunda dada geçerlidir elementlerin atomdaki proton sayıları maddenin yapısını belirler . 26 demirin element sayısı 27 olsa artık o demir değildir kobalt tır. maddesel dünyada çevremizde bu çok mantıksız gibi gelebilir mesela bi kapta 26 kiraz olduğunu düşünürsek kaptan bi kiraz aldığımız için 25 tane kaldı diye kirazlar şeftaliye dönüşmiyecektir elbette . ama kuantum boyutunda işler biraz farklı düşünce ve hisler aleminde de kuantum kurallarının geçerli olduğunu düşünüyorum . bu yüzden de din velileri ve kuantumcuların durum tespitlerinde yaptıkları betimlemelerde benzerliklere hiç şaşırmıyorum ben . zaten aynı şeyleri farklı yollardan biliyorlar gibi geliyor bana ve hissettiklerimizi anlamak için farklı düşünmemiz gerekiyor. hissettiklerimiz siret bedenimizi suret olarak düşündüğümüzde taşlar yerli yerine oturur düşünürken .

  • Gökyüzünün Rengi
    Gökyüzünün Rengi

    gönül gözü ile görebilenlerdir.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    HİSSEDİLEN: hissettiklerimiz kaderimizmi? nasıl hissediyoruz? 5 duyumuz ve bide gönül dediğimiz sevgi ve zıttını algılayan 6 cı duyumuzdan daha başka bi 7 duyumuz varmı:? hissettiklerimizi bilinçli olarak seçebilirmiyiz:? eğer hissettiklerimizi bilinçli olarak seçebilirsek kaderimize müdahale mi etmiş oluruz. yoksa kaderimize müdahale etmek yetisine sahip olmakta kaderimizde varmıdır zaten olacak olanı mı hissetmiş oluruz:?

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    sana affedilemeyecek kadar büyük hata yapan birine akıl sınırlarının bittiği yerden cezalar vermek istiyorsan bütün samimiyetinle affet. hissedilen herşeyi arşivleyen kader kendisiyle en iyi biçimde ilgilenicektir. şems-i tebrizi

  • Çala Kalem
    Çala Kalem

    The service unavailable.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    bir şey yiyorsunuz ve ağzınızda o yediğiniz şeyin için de bi başka şeyi de varlığını hissediyorsunuz ağzınızda bi kıl var dilinizle o kılı bula biliyorsunuz.dilinizi o kıla yönlendirdiğiniz bi his var. onunla biliyorsunuz. yada bilgisayarınız açık bi müzik dinliyorsunuz. bu arada kulağınıza bi başka yerden bi müzik sesi geliyor. o sesi dinliyorsunuz. sonra kendi bilgisayarınızdaki müziği dinliyorsunuz bi birinin anlamaya çalışıyorsunuz sonra öbürünü.kulağınızı bi birine sonrada diğerine yönlendiriyorsun.işte bu yönlendirmeyi yapanı yani o hissi anlatmak farkettirmek istiyorum.bu hissi elektirikli makkapa benzetirim nasılki bu makkabın ucundaki delici ucu çıkartırım yerine zımparayı takarım elimdeki makkap zımpara olur yada zımparayı çıkartırım lokma anahtar takarım elimdeki alet anahtar olur. yani burda kulak göz dil hep bunlar zımpara makkap anahtar yerine olan şeyler o hisse bağlı şeyler has olan o his.
    sabah uyandınız bedeninizi hissettiniz.bedeninizin doğadaki konumunu hissettiniz yani hacminizi uyandığınızda gözlerinizi açtınız tavanı gördünüz. yanlarınızda ki duvarları hissettiniz altınızı üstünüzü önünüzü arkanızı sağınızı solunuzu hissettiniz o hissi hapsettiniz.yazımın ilk bölümünde yazdığım hissiniz esir oldu maddeye bağlı kaldı demektir bedeninizi ve bedeninizin içinde bulunduğu konumu hissetmiceksiniz sanıyorum hipnozdada bunu yapıyorlar. yazımın ilk başındaki hissi özgür bırakıyorlar. sanırım sıradan olmayan bilgilere böyle ulaşılıyor.bilgiye ulaşmak için sabah uykusu çok önemlidir.anlamakta zorlandığım bilgileri çok rahat anlar ve kavrarım sabah uykularında.

  • Necmettin Yılmaz
    Necmettin Yılmaz

    CANIMIN acıdığını hissediyorum Ağlıyor YÜREĞİM dindiremiyorum
    Nereye baksam kiminle konuşsam Sanki hep SENİ görüyorum
    Unutmaya çalıştıkça Üzerime geliyor bu ACI
    Yokluğunun soğuk bir rüzgar olduğunu Bu gece daha da iyi anlıyorum
    Derdime bir çare yok Hâlin nedir diye soran yok
    Acımla baş başayım Oturduk bu gece karar verdik derdimle
    Biz gidiyoruz buralardan GİDİYORUZ
    Yokluğun dört bir yana savurdu BİZİ Şimdi AĞLAMAK yok

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    hisseden hissettiği hissettiren
    aksiyonla reaksiyonun arasında olan
    yani mektup gibi bi durum mektubu yazan var okuyan var.
    birde mektup var. mektup burda hissedilen. gibi bi benzetme kurulabilir durumu anlatmak için.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    bedenimiz ve hissettiklerimiz.ikisi bir bütündür.ve hissedilenin delilide söz ve haldir.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    bundan yıllar önce belediye otobüsünden elimde yeni aldığım video ile henüz inmiştim karşıdaki kahvenin yan duvarında 8 - 10 kişilik bi kala balık vardı.merak ettim omuzların üzerinden bende neye bakıyor bunlar diye düşünerek uzattım kafamı bi kurt köpeği bi yol köpeğini boynundan ısırmış ve duvara dayamıştı.hemen elimdeki videoyu yolun karşısındaki marketin mavi tüplerinin üzerine bıraktım.bu esnada kalabalık ta artıyordu.ve yandaki duvarın dibinde ki odunlardan aldım herkez gibi kurt köpeğine atmak için.patlatıyorduk tüm gücümüzle kurt köpeğine odunları ama parlak tüylü güçlü hayvan banamısın demiyordu bu esnada kalabalıkta iyi ce artmış kahve hanelerden çıkan yoldan geçen otobüsten inen tüm herkez toplanmıştı bi düğün kalabalığı kadar olmuştuk.ama bi türlü kurt köpeğine yol köpeğini bıraktıramıyorduk iyice öfkelenmişti kalabalık bu esnada iki yol köpeğide kurt köpeğinin arka ayaklarına yapışmış ısırıyorlardı kurt köpeği çok güçlü adeta yol köpeğinin derisini sırtından çıkaracakmışgibi yol köpeğinin boynundaki deri bi karış uzamış durumdaydı attığımız odunlardan bunalmış olmalı yol köpeği azında kalabalığın içinden çekip aldı ara sokağa girdi iki kapılı bi evin kapısına dayadı yine. yol köpeğini.odunlarada yaklaşmıştı daha çabuk ala biliyorduk odunlardan paldır küldür kapı çerçeve patlatıyorduk odunları yine o iki yol köpeği kurdun arka ayaklarına yapışmış ısırıyorlardı. kurt bunalmış olmalı yol köpeğini bıraktığı gibi aşağıya doğru kaçmaya başlamıştı elimizdeki odunları son bidaha arkasından fırlattık. ne kadar enteresan biz insanlar zavallı yol köpeğine acımıştık onun cızık cızık inlemeri bizi etkilemişti ama ya yol köpekleri onlarda bizimle aynı şeyi yapmıştılar.nasıl oluyordu bu.eğitilmemiş iki side yol köpeği.onlarda kurt köpeğinden öbür köpeği kurtarmak için bizimle birlikte aynı şeyleri yapmıştılar. aynı safta aynı tarafta aynı amaç için hiç eğitilmeden öğretilmeden.biz insanlar ne hissederek yol köpeğine yardım ettiysek o iki yol köpeğide aynı şeyleri hissetmiş olmalı. merhamet güçlü ve zalime karşı başkaldırı cezalandırma. ve bibaşka şeyin acısını hissedebilme. kendini onun yerine koyma empati diyorlar şimdilerde buna. ben o olmak diyorum. tek bir olmak diyorum.ve varlıklar hissettiklerinin gereğini yapıyorlar. nesne varlık yani madde ve onun hissettiği. hissedeni ve hissettireni ayırıyorum sadece hissedilen kalıyor ortada. işte onu bilmek gerekiyor öngörülerde.tüm sözcük ve kelimelerde hissedilenin kalı bı gibi aslında.velasılı kelam hissedilen hissedilen sıcaklıktan ibaret değil aslında sırlar dün yasına açılan bi kapı gibi adeta.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    hisseden hissettiği hissettiren
    hissedenle hissettireni yani varlığı yani kütleyi aradan çıkartırsak HİSSEDİLEN kalır
    tüm nesneler hissettiklerinin gereğini yaparlar.bitki hayvan taş toprak hiç farketmez herşey hissettiğinin gereğini yapar. bi dil hissetmediği sözü söylemez. bir kar tanesi aşağıya inmeyi hissetmese yeryüzüne inmez.bi tetik çekilmeyi hissetmedikçe mermi hedefe gitmeyi hissetmez.bu böyle herşey için geçerli. kavramak gerekli hissedileni.ve çok farklı bi mantığa sahip olursunuz.

  • Metin Bedir
    Metin Bedir

    nesne ve o nesnenin hissettiği. yada hissedilenin kütlesi.ikiside aynı yola çıkar.soğuğun havaya sonrada suya nüfuz etmesi durumu kavramak gereklidir hissedileni anlamak için.bizim burda bi deveci var beş altı yıl önce deve omzundan kolunu koparttı şimdi kolu yok ve olmayan kolundaki parmağının tırnağı sızladığını söylüyormuş. olmayan koldaki parmağın tırnağı sızlarmı? peki bunu nasıl hissedebiliyor. rusların bulduğu kirli alan fotoğrafcılığınına bi örnek. peki bunlar ne anlama geliyor demekki hissetmek için beş duyumuzdan başka bi duyumuz daha var demektir. ve o duyumuzun hissettiği bi yapımız daha olmalı.

  • Eyup Gulum
    Eyup Gulum

    varolanın dışında gerçek olanın kalbe yansıması

  • Muhammed
    Muhammed

    rivayetlerde, şikayetlerde kimin sırtına kalacağını.
    n.b.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    aklın insan üzerindeki tahakkümünün insanı robotlaştırdığı ve kitleleri, ortalamanın sığlığının gayri meşru meşruiyetine yani gerçeğe zorladığı bir çağda, gittikçe anlamsız sayılan ve hor görülendir.

    'itaat et' komutuna, gözü kapalı uyan her insan, akıllıca da olsa hissiz olan bu tahakküm altında, kendi kaderini değiştirmek adına ve özgür iradesi için kullanabileceği yegane silah olan umudu terk etmekte ve bundan ötürü, kalbi savaşta zırhsız kalmışcasına aklın ve güce tapmanın orduları tarafından esir alınmaktadır. işte böylesine bir iletişimsizlik çağında, sayıları gittikçe azalan ve iki ayaklı omurgalıdan fazlası eden canlıların sığındığı sığınaktır hissetmek. gittikçe mekanikleşen, ürettiği aklın kölesi haline gelmiş bir dünyada, kendini bu katılığın ve ruhsuzluğun dışında bulan her insanın aynı anda cefası ve marifetidir.

    duyguları görünür kılmamanın öğretildiği bir hapishanede, bakmaktan fazlasını yapanların duyabildiği çığlık, insan olmanın sorumluluğu adına yüreklere bir dokunuştur. herkesin güçlü olmaya and içtiği bu nekrofili çağında, zoraki olarak değil de tercihen yalnız olmak zorunda bırakılanların birbirini aramasıdır.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Salif keita...

    Albino hastası bir zenci düşünün...evet..beyaz bir zenci...

    Söylediği parça kendi dilinde...Malice..

    ''Folon'' diyor ki ''eskiden''....

    acılarını...yaşadıklarını ifade etiyor...evet ama bunları ifade ettiğini bilmeden de dinlediğinizde hissedebiliyorsunuz söylemek istediklerini...

    işte müziğin evrenselliği burada bir kez daha arz-ı endâm etmekte....



  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Karşımızdakinin neler hissedeceğini düşünmeden...Onun olduğu durumu bilmeden, bazen çok kötü olabiliyoruz...Güzellik bakan gözdeymiş...Niyetmiş her şeyi güzelleştiren, olmazları olduran...Sevgi, açılmayacak sanılan, üzerine kilit vurulan tüm kapıların anahtarıymış..Tam da ümitsizliğe düşmeye ramak kala doğuruverirmiş güneşi üzerimize Yaradan; parlak ve sıcak...Tatlı dile, güler yüzle söylenen sözlere doyulmazmış...

  • Umut Kaya
    Umut Kaya

    Fiziksel bir uyarıyı duymak.

    Bir şeyden etkilenmek, duymak.
    Sezmek, duyumsamak, farkına varmak, anlamak.
    Bir şeyi içten duymak, benimsemek.

  • İlhan İnceden
    İlhan İnceden

    Şu an ne hissettiğini gerçekten bilmek isterdim...

  • Melike Uğur
    Melike Uğur

    herşeyin en önemlisi...

  • Düşünmüyorum Yine De Varım
    Düşünmüyorum Yine De Varım

    Malum olmak.
    Niye aptallara olur demişler ki.

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    insanca iletişim kurma sanatı

  • Fildişi Kule
    Fildişi Kule

    'hissedemezsen asla yakalayamazsın..' /goethe