Bir ilmek daha atılıyor boğazımızdaki yumruya, sesimiz kısılıyor tamamen, ölüyoruz bile diyemiyoruz, gömülüyoruz karanlığa.. Hayat, ahiret için bir karalama defteriydi ben de karaladım hemde hiç silmeden, hesaplar mahşerde..
'Kaç altmış saniye daha var küsmeye, barışmaya, tanışmaya, aşık olmaya, yaşamaya, ölmeye? Güneşi yakalayıp zamanın önüne geçmeye? O hep özleyip bi türlü aramadığın, sonra da cenaze törenini bile kaçıracağın can dostunu görmeye? '
kaç elif mikdarı susarsın bilinmez gayri...ama ki her susuşunda binlerce 'ah' yükselir göklere içimden..
söyle hadi..! ! ! bu suskunluk kaç elif mikdarı..? söyle yâr sukuttan azade lik ne zaman.?
söyle hadi.! ! ! yoksa sukutunlamı azad ettin beni? ama ben senin la/lliği/ne inat, en siyahi kelimelerle kölen olup en beyaz kelimelerden çeyiz sunuyorum sana... azad ettiğin kadar köle kalıyorum avuçlarında... ben yüreğindeki prangalara bir zincirde kendim için takıp azad etsende kölen kalıyorum... en siyahi halimde, en beyaz aşkımda hüküm sür istiyorum... gözlerimin özgürlük maviliğine inat, azadsız kölen kalabilmek için, en siyah yaşlar akıtıyorum sana kızıl ikindilerde..
artık söyle yâr! ! ! sen sustukça Bende Susmalımıyım? unutarak nedenini niçinini, silerek anıların geçmişini....
ne yi? içimdeki acılarımı? mutluluklarımı? sevdalarımı? hasretlerimi? özlemlerimi? kızgınlıklarımı? ,ızdıraplarımı? yoksa bendeki beni mi? en sonuncuyu ne sen sor,ne de ben söyleyeyim.. o ben de bile bir muamma..
Bir ilmek daha atılıyor boğazımızdaki yumruya,
sesimiz kısılıyor tamamen,
ölüyoruz bile diyemiyoruz,
gömülüyoruz karanlığa..
Hayat,
ahiret için bir karalama defteriydi
ben de karaladım hemde hiç silmeden,
hesaplar mahşerde..
'Kaç altmış saniye daha var küsmeye, barışmaya, tanışmaya, aşık olmaya, yaşamaya, ölmeye? Güneşi yakalayıp zamanın önüne geçmeye? O hep özleyip bi türlü aramadığın, sonra da cenaze törenini bile kaçıracağın can dostunu görmeye? '
İçinden geçeni söyle.. Kalırsa yazık olur...
susma gönlüm sen söyleee =)
kaç elif mikdarı susarsın bilinmez gayri...ama ki her susuşunda binlerce 'ah' yükselir göklere içimden..
söyle hadi..! ! !
bu suskunluk kaç elif mikdarı..?
söyle yâr
sukuttan azade lik ne zaman.?
söyle hadi.! ! !
yoksa sukutunlamı azad ettin beni? ama ben senin la/lliği/ne inat, en siyahi kelimelerle kölen olup en beyaz kelimelerden çeyiz sunuyorum sana...
azad ettiğin kadar köle kalıyorum avuçlarında...
ben yüreğindeki prangalara bir zincirde kendim için takıp azad etsende kölen kalıyorum...
en siyahi halimde,
en beyaz aşkımda hüküm sür istiyorum...
gözlerimin özgürlük maviliğine inat, azadsız kölen kalabilmek için, en siyah yaşlar akıtıyorum sana kızıl ikindilerde..
artık söyle yâr! ! !
sen sustukça
Bende Susmalımıyım?
unutarak nedenini niçinini,
silerek anıların geçmişini....
beni nasıl sevdiğini :)))))
vallahi şarkı öyle diyor,ben demiyorum:p
bu cümleye
+when i was a child
diye başlayıp
çocukluğumdaki mahsun kırmızıgül şarkısını hatırlayabılırım....
-haydee söyle seni nasıl sevdiğimi
nı nı nı nı nı
falan fıstık işte...
ne yi? içimdeki acılarımı? mutluluklarımı? sevdalarımı? hasretlerimi? özlemlerimi? kızgınlıklarımı? ,ızdıraplarımı? yoksa bendeki beni mi?
en sonuncuyu ne sen sor,ne de ben söyleyeyim..
o ben de bile bir muamma..