Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Haydar Baş sizce ne demek, Haydar Baş size neyi çağrıştırıyor?

Haydar Baş terimi Ömer Özcan tarafından tarihinde eklendi

  • Metin Yılmaz
    Metin Yılmaz

    Haydar Baş:
    Türkiye’ye Sia Fikir ve inanç akımının girmesi için çalışan bir kişidir, oysa Şia’nın Tarih boyunca
    çevresindeki müslümanlara verdiği zarar ortadadır. Türkiye’ye nüfuz edemeyince bu tür kişileri
    kullanmıştır. Hz. Ali ve Ehl-i Beyt söylemleri inandırıcı olmayıp , bu dini değerleri karanlık emellerine
    alet etmektedirler. Batıniler, Dürziler, Nusayriler, İsmailiye vs. vs. onlarca sapık yolları olan bir şia
    ıtikadını neden Türk milleti ile buluşturmak ister ki?????!!

  • Hakan SELÇUK
    Hakan SELÇUK

    Bugüne kadar, hatta bugün bile, koca koca üniversitelerde, her mahfilde, batıl safsatalar halinde ne olduğu anlaşılamayacak şekilde tanımlanmış, kafa karıştıracak uyanık hallerle hallenerek yazılmış, çizilmiş

    "EKONOMİ BİLİMİ"ni

    Sil baştan yeniden yazan,

    Yeniden tanımlayan,

    Kurallarını ortaya koyan

    Belki de son bin yılın, hatta gelecek bin yılın en büyük bilim ve fikir adamı,

    Gönül insanı

    Hak dostu,

    Gerçek kamil insan....

    Tüm dünyanın hayranlıkla izlediği, örnek aldığı, kendisine bakarak hatalarını düzelttiği

    Güzel insan..

    Kendisine müracaat edenlerin asla boş dönmediği, bereketlendiği,

    Özverili, fedakar, melek misali güzellik timsali, her geçen gün derecesi artan Hakk sevdalısı..

    Allah onu peygambere evlat kılsın..

    Bizleri de ondan ayırmasın...

  • Latif Doğan
    Latif Doğan

    Hz. Muhammed2i 200.000 Sahabinin kandırdığını iddia eden ( ani gizlice Peygamber Efendimiz'n zekası ile dalga geçiyor ), kadiri şeyhi olduğunu söyleyip Abdulkadir Geylani hazretlerinin Türbesini yıktırmaya kalkan şah ismaili Türk büyüğü diye övmeye kalkan, evlya zina yapar deyip evliyanın anasıda zina yapar demeye çalışan ama bende evliyayım diyen bir akıl garibidir bence haydar baş .

  • Ergün Bülten
    Ergün Bülten

    ADAM GİBİ ADAM HAYDAR BAŞ

  • İcmal Genci
    İcmal Genci

    PROF.DR.HAYDAR BAŞ FİKİR ADAMI,BİR BİLİM İNSANI AYNI ZAMANDA NOBELEADAY GÖSTERİLMİŞ; 'MİLLİ EKONOMİ MODELİ'TEZİNİN SAHİBİDİR.....TÜRKİYE DEVLETİ'NİN KURTULUŞU VEDAHİ SELAMETİ BU TEZDE VE SAYIN PROF.DR.HAYDAR BAŞ BEY'İN FİKİR VE PROJELERİNDE SAKLIDIR.KENDİSİNİ TEBRİK EDİYORUM.HAYDAR BAŞ BEY'E ATILAN O ÇİRKİN İFTİRALARA SIRA GELİNCE HİÇ UZUN KONUŞMAYA GEREK YOK MEŞHUR BİR SÖZÜ ONLARA İLETİYORUM:'''İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR'''...

  • Dabbetül-arz-ı Mevud
    Dabbetül-arz-ı Mevud

    ALEVİLERİN HÜCCETÜL İSLAMI, KIZIL-CÜBBELİ AYHAN DEDE İLE KÖY TV'DEN ADEM BİRİNCİ ARASINDA GEÇEN KISA DİYALOG:

    Ayhan Aytaç'ın Notları...selam adem bey? ben ziya dinek tarafından size yönlendirilmiş bir kişiyim.alevilerin hüccetül-iislamı ve alevi dindarlar hareketi lideriyim.köy tv de aleviliğin karakutusunu açmak istiyorum? ? ?

    Ayhan Aytaç'ın Notları Adem Birinci:' haydar baş hocamız o kutuyu açtı...'

    Ayhan Aytaç'ın Notları alevilerin hüccetül-islamı, kızıl-cübbeli ayhan dede:'teorik olarak ehlibeyt külliyatını açmış olabilir.ama bu sessiz kuran ile konuşan kuran arasındaki fark gibidir.sizin açtığını ifade ettiğiniz sessiz kurandır biz konuşan kuranız.bizi inkar mı ediyorsunuz? ' rad suresi 7.ayet:'her kavmin bir hidayetçisi:(hüccetül-islamı?) vardır? '

    Ayhan Aytaç'ın Notları alevilerin hüccetül-islamı, kızıl-cübbeli ayhan dede:'yani burda adem birinci kardeşim demek istiyorki:'haydar baş aleviliğin karakutusunu çoktan açtı? ' buna göre biz alevi dedelerine babalarına zakirlerine ihtiyaç kalmamıştır.işte bizim korktuğumuz yer burasıdır.kraldan çok kralcı olmak? şimdi ben 'mehdi' bile olsam bunlar beni kabul etmiyeceklerdir vesselam :)))

  • Dabbetül-arz-ı Mevud
    Dabbetül-arz-ı Mevud

    Kimden: Mehdi dabbetül-arz 19
    Kime: Grup: Ayhan Aytaç'ın Notları
    Tarih: 19.6.2012 14:02 (GMT +2:00)


    Konu: AYHAN AYTAÇ'TAN HAYDAR BAŞ(BUĞ) A...?


    AYHAN AYTAÇ:
    ((HÜCCETÜL-İSLAM-I ALEVİ/BEKTAŞİ/Şİİ/NAKŞİ))

    makale:'ehl-i beyte hizmet nedir? '

    SELAM! İLMİ RAHMETÜL ALEYKÜM EHL-İ BEYTTEN VESSELAM :)

    EUZU:

    '...sayın haydar baş(buğ) ? ! ? imam ali adlı kitabınızın önzözünde diyorsunuz ki: 'tarih tekerrür ederse milletimizin varlık sebebi olan ehlibeyte hizmet edilmez ve eğitim/öğretim ekonomik destek sağlanmazsa (...tabir-i caiz ise, emevi,abbasi,selçuklu,osmanlı gibi helak olacağız?) kader şifreleri bzede tehlikeli bir akibet hazırlamaktadır? '...buraya kadar söylenenlerin hepsi doğrudur? ve bu doğruları tasdik etmiş olmanız ise takdire şayandır.bendenizde naçizane 2005 yılından beri sünni kardeşlerimize hal tercimesi ile bunu anlatmaya çalıştım...çok şükür ki, sizin gibi bir zat-ı muhterem bunu bize göstermiştir.gerçi bu bizim esas konumuz değildir.daha önemli olan gerçeklerle sizleri tanıştırmak için yazmaktayım.oda şudur.ehlibeyt diyorsunuz! hizmet diyorsunuz.öğretim-eğitim ekonomik destek diyorsunuz ama bunları nasıl yapacaksınız nasıl bir yol haritası çizeceksiniz artı bugün türkiyede ehlibeyti kimler temsil ediyor ki sizler onlara hizmetle yükümlüsünüz? işte tüm bu soruların cevabını sizlere vermeye çalışacağım inşaallah ve elhamdülillah...

    ...seyyid-i kainat, sebeb-i mevcudat er- reis-i ehl-i beyt hz.muhammed sallallhu aleyhi ve alihi vesselam derki:'ehlibeytimin önüne geçmeyin helak olursunuz? onlara birşey öğretmeyin onların ilmi sizlerin ilmini kuşatmıştır? ' işte bu hadisten ötürüdür ki uzun vadede 'emevi-abbasi-selçuklu-osmanlı' helak olmuştur sizlerinde tesbit etmiş olduğu hadiseler kapsamında.ve yine derki ümminebi:'bir zaman gelir ki, imam dua okur cemaatte amin der ama allah dualarını kabul etmez? çünki o imam benim ehlibeytimden değildir? '...yani imam ne seyyid nede şerifdir demek istiyor o resul.ve bakın bugün diyanet-i muaviyede bulunan % bin kadroya rağmen imam-müftü-hatip-hafız'a rağmen birtek seyyid veya şerif yok gibidir.bendeniz bahçelievler müftüsü ile konuşmuştum o bana imam-ı azamı anlatırken emevi ve abbasilerin hakim olması taleblerini reddettiğinden bahisle o makamların ehlibeytin hakkı olduğu için kabul etmedi diyor ama bilmiyor ki o müftü aynı zaman da ehlibeytin hakkı olan o müftülük makamını yine zamanın şerif veya seyyidlerinin elinden almakla kendisi bir çelişki ile oturmaktadır.yani şunu demek istiyorum? bugün en azından müftülükler şerif veya seyyidlerin elinde olmalıdır eğer ehlibeyte hizmet edilmek isteniyorsa...imanın alameti namaz, namazın alametide zekattır öylemi...takvanın alameti dua, duanın alametide sadakadır öylemi? ...eee ehlibeytin alameti nedir? veya sizin demenize göre ehlibeyte hizmetin alameti nedir? tabiki onların hakkı olan hidayet-i ümmmet-i muhammet makamlarının onlara teslim edilmesidir.mesela iranda cuma imamlığı seyyidlere aittir? ne ilginçtir alevilerdede ayin-i cem postu cuma akşamları seyyiddedelere aittir...bakın şiiler ve aleviler yukardaki hadise uygun düşerek bir vesile ehlibeyti kendilerine imam etmişler...onun içindir ki emevi-abbasi-selçüklı-osmanlı alevilerin önünde duramıyor ve helak oluyor aslında alevilerin kendilerine imam kıldıkları ehlibeytin önünde duramıyorlar o kuran ve ehlibeyt cahili alimleri ve kadılarıyla...biz ehl-i beytin görüşü budur? ayrıca bir kavm-i seyyidan veya kavm-i imamet ve velayet veyahutta kavm-i ehlibeyt veya kavm-i hanedan-ı ehlibeyt olan bugünki alevilerin hepsinin potansiyel şerif veya seyyid oldukları da sizlerce bile bilinmemektedir? tıpkı etno-teolojik anlamda yahudiler gibidir aleviler...bakın bendeniz anne cihetinden hz.hüseyin baba cihetinden de hz.hasanın soyundanım...ve bütün aleviler şerif veya seyyid olması hasebiyle ehlibeyttir...o zaman sizlerin hizmet edeceği kişiler bunlardır ekonomik yardım bunlara yapılmalıdır...ve daha korkunç olanı söyleyeyim hz.mehdi de şüphesiz alevilerin içinde çıkacaktır? yahudiler ve hıristiyanlar nasılki ahirzaman nebisiini hep içinden bekledilerde hor ve hakir gördükleri müşrik arapların içerisinden çıktığı gibi mehdide ne şii nede sünnilerin içinden çıkacaktır bil-akis hor ve hakir görülen materyalist alevilerin içinden çıkacaktır sırrıhikmet ile...bendeniz naçizane sizleri bu sırrıhakikatlerden haberdar etmekle görevli adlediyorum ki bize 313 seçkin dabbetülarzlar derler en büyüğümüzde KAİMMEHDİ 24 DABBETÜLARZDIR? ALLAHIN EN SEVDİĞİ YOBAZ MEHDİ DABBETÜLARZDIR...O ÖYLE BİR YOBAZDIR Kİ HZ.YAHYA GİBİ ORTAYA ÇIKAR VE MERYEM OĞLU MESİHE ZEMİN HAZIRLAR...VAY HALİNE O MÜNKİR VE MÜNAFIKLARIN HANGİ DİN MEZHEP VE TARİKATTEN VEDE SİYASETTEN OLURSA OLSUN GERÇEĞE HU ALLAH ALLAH HU GERÇEĞE....PAROLAMIZ:'MEHDİ'NİN ZUHURU YAKINDIR? ! ? '

    _ayhanaytaçınnotları/twitter-facebook-antoloji.com?

  • Rıza Kalyoncu
    Rıza Kalyoncu

    kısaca türk halkına türklügün ve müslümanlıgı yaşatacak tek liderdir

  • Rıza Kalyoncu
    Rıza Kalyoncu

    yigit düştügü yerden kalkar haydar baş merhum Mustafa Kemal ATATÜRK ten sonra vatanı için milleti için canını hiçe sayan tek liderdir 30 senelik dolu dolu bir siyasi hayatım vardı bu güne dek hiçbir siyasi liderden ben bu ülkeyi 6 ayda veya 1 yılda refaha kavuştururum 2. yılda kainat devleti yaparıım kısacası 'elveda fakirlik deyip' 70 milyona noter tastikli senet dagıtan bir lider görmedim belki bir asır sonra böyle bir lider daha gelir ALLAH haydar baş tan, kadrosundan, onlara gönül verenlerden razı olsun...

  • Osman Aslan
    Osman Aslan

    Bir kaç kez 'Meltem Tv''de konuşmalarını izledim. Doğrusu ben de hiç olumlu bir intiba bırakmadı. Özellikle 'Lanlı, lunlu' konuşma tarzı, Profesör olmuş birinin ağırlığına hiç yakışmıyor..

  • Sinan Kaplan
    Sinan Kaplan

    Haydar Baş ismi nasıl medyada milletten gizleniyorsa, internettede bu ismin karalamacıları tabiki olacaktır.Onca iftira ve yalanı okurken cahilliğe pes dedim.Haydar Baş hakkında açılan davaların hepsini (40 bin sayfa) kazanmış ve prof.luğu hakkında, 4 tane eşi var gibi iftiraları atan herkesten tazminat almıştır.Bu demek olurki, 'ortaya atılan iddialar iftira, Haydar Baş haklıdır'.Zaten verilen siteleri incelerseniz, ya kapanmış yada tekzip yazısı yayınlamak zorunda kalmıştır. Olay hukuka taşındığı zaman gerçekler ortaya çıkmış oluyor.İftira atan arkadaşların neci olduklarını bilmeyen kalmadı.Ama kardeşler gerçekten bu milletten saklanan, adına onlarca iftira sitesi açılan, birde medyada ismi özellikle halktan saklanan bir isimdir Haydar Baş.Geleceğiniz, çoluğunuz, çocuğunuz ve en önemlisi ahiretiniz için lütfen iftira atmayı bırakın.Bugün ülkemize sahip çıkan, insanlara artık demode gelen, miyadi dolmuş gibi gösterilen Atatürk,vatan, bayrak, din, ekonomi, toprak vs gibi konuları bizden uzak tuttular.Haydar Baş iyiki girdi siyasete bizde bunları ondan öğrendik.Lütfen bu isme sahip çıkalım, Milli ekonomi modeli hakkında dünyanın görüşlerini duysanız yaptığınız hatayı anlarsınız sanıyorum.Saygılar, Bu Vatan Bizimdir Bizim Kalacaktır!

  • Mehmet Kurt
    Mehmet Kurt

    haydar hocam başta mustafa kemal atatürkten sonra vatana millete en ıyısını en guzelını yapabılecek olan ALLAH ın yarattıgı bır kulldur iş aş haydar baş

  • Osman Mete
    Osman Mete

    Bu sahte profun en samimi arkadasi Dogu perincek daha fazla soze hacet var mi

  • Yunus Mert
    Yunus Mert

    Prof.Dr.Haydar Baş; Kimsenin ne yapacağını bilmediği bir zamanda 'durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak'diyerek dünyada ve ukbada en müreffeh bir biçimde yaşamanın yollarını önce Türk milletine sonra bütün dünyaya gösteren deha,Allahın insanlara bir nimetidir.

    Prof.Dr.Haydar Baş; Sapık batının sapık fikirlerinden ve boyundurluğundan kurtulmanın adıdır.

  • Ergün Bülten
    Ergün Bülten

    İş,aş Haydar BAŞ gerisi yalan

  • Serkan Akgün
    Serkan Akgün

    Sayın HAYDAR BAŞ gibi ortaya proje koyup tahütname imzalayan bir babayiğit var mı.Sayın Haydar Baş keyfindem mi siyasete atıldı baktı ki bu başımızdaki ne iktidardan ne de muhalefet yapanlardan bir fayda yok.Haydar Baş benim için kurtuluşu saadeti huzuru mutluluğu tabi ki bunların da olabilmesi için Milli Ekonomi Modeli'nin Uygulanması gerekiyor....İnşallah Yaradanımız Bu uyuyan miletimizi kendine getirir ve gözlerinin önünde ki perdeyi çeker.Şunu untmayalım ki Bu millet bir gün geçekten doğan bir güneş görecek... Ayrıca 18 mart anısına Bu vatan için kanlarını ve canlarını seve seve feda eden şehit atalarımız için ruhlarına el-Fatiha........ Bu vatanın topraklarını satanlar ne Türktür ne de Müslüman.........

  • Kerim Yoldas
    Kerim Yoldas

    bence haydar beyin fikir ve goruslerini dikkate alinmasinin gerektigini dusunuyorum.bazi yorum yapan arkadaslara tavsiyede bulnmak isterimki konu ve gorus ne olursa olsun insanlarin fikirlerini ciddibir sentezden gecirerek yorumyapmak lazim.fikirlerini kabul etmeye bilirsiniz ve gayet mantikli gelebilir ama herseyi olcu uzerin konusmakta fayda olacagini dusunuyorum

  • Yasin Baş
    Yasin Baş

    Dünyayı kasıp kavuran bir ekonomik kriz var ve bunu yıllar öncesinden uyaran bir lider var Şuan ABD bile çaresizlik içinde kıvranırken Koskaca Dünyada Sadece Bir İNSAN evet evet BİR İNSAN, 'BEN BU İŞİN KİTABINI YAZDIM SADECE TÜRKİYEYİ DEĞİL DÜNYAYIDA BU ÇİLEDEN KURTARIRIM ' Diyor ve Bunu Sadece Bir iddiada Bırakmayıp Alanında uzman YÜZLERCE PROFÖSÖRÜN ÖNÜNE KOYUP Hepsinin TAKDİR ve ÖVGÜLERİNE MASHAR Oluyor. BUNCA GERÇEK VARKEN SİZ HALA NEYİ TARTIŞIYORSUNUZ...
    BAŞKA BİR ÇARESİ OLAN BU İŞİN MATEMATİĞİNİ FORMÜLÜNÜ BİLEN BİRİNİ BİLİYORSANIZ SÖYLEYİN ONUN PEŞİNDEN GİDELİM HODRİ MEYDAN.
    YOK HAYDAR BAŞ SİYASETE YAKIŞMIYORMUŞ TA YOK EFENDİM SAHTE PROF. MUŞTA... VS... VS... BU YAKIŞTIRMALAR İFTİRALAR BELGELERLE ÇÜRÜYELİ YILLAR OLUYOR SİZ HALA ORALARDAMISINIZ GÖZÜNÜZÜ AÇIN ARTIK ÖNÜNÜZDE KOSKOCA BİR GERÇEK DURUYOR BUNU DÜNYA GÖRDÜ AMA MAALESEF HALA ÜLKEMİZDE GÖREMEYEN YADA BİRYERLERE HİZMET ETTİĞİ İÇİN GÖRMEK İSTEMEYENLER VAR
    GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ KENDİNİZE GELİN
    BU GEMİ BATARSA HEPİMİZ BOĞULURUZ...

  • Abdurrahman Sevinç
    Abdurrahman Sevinç

    Sn.Haydar BAŞ'a ben siyaseti yakıştıramıyorum neden diye soracaksınız herkesin bildiği gibi meltem hastenesi onun şahsen ben yengemle üç kere gittim o hastaneye üçü de rezillik her seferinde şikayetlerimizi iletiyoruz ama hiç bi sorun giderilmiyor ve bunu ben hastane sahibi haydar baş a bağlıyorum ve burdan sesleniyorum beş katlı hastaneyi yönetemiyorsunuz koskaca TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni yönetmeyi düşünüyorsunuz işte o rüya olsa gerek.....

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Muslumanlıgı ve Turklugu tüm zerreleriyle yasayan de de yasatmak icin elinden geleni yapan, insanlığın huzuru için sosyal projeler ureten yuce sahsiyet...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    HAYDAR BAŞ... tüm dünyanın muhtaç olduğu veya olacağı, önce Türkiye'ye ve sonra tüm dünya insanına gerçek huzuru,mutluluğu yaşatabilecek seviyede ve zamanımın tek gerçekçi modeli olan Milli Ekonomi Modeli'ni üreten; ilim,zeka ve ferasate sahibi olan kişidir...

  • Esra Can
    Esra Can

    fırsatçı

  • Selçuk Solmaz
    Selçuk Solmaz

    Milli Ekonomi Modeli Projesinin sahibi, ilim ve fikir adamı, gerçekten dini yaşayan bir Türk oğlu Türk evladı.
    Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı.
    www.milliekonomimodeli.com www.btp.org.tr
    Eş şeyh Es seyyid Hacı Mustafa Hayri Baba Hz. nin en büyük halifesi.

  • Mustafa Yağcı
    Mustafa Yağcı

    Prof. Dr. Haydar Baş aleyhinde A’dan Z’ye iftira dolu bir kitap kaleme alınır. Kitap tam bir masa başı organizasyonudur. Ve tam da bu iftiraya uygun bir kişi tarafından kaleme alınmıştır. Bu kişi Hasan Songür ‘dür.


    Görüntüyü izlemek için uygun seçeneği tıklayınız:
    http://www.haydarbaskimdir.com/index.php? icerik=27

    Peki, Prof. Dr. Haydar Baş’ı karalamak için yazdırılan kitabın yazarı Hasan Songür kimdir? Nasıl bir karaktere sahiptir? Hangi özelliklerinden dolayı bazı medya organları tarafından kullanılmaktadır? İnternet sitelerinin büyük bir iştahla peşinden koştuğu Hasan Songür, Prof. Dr. Haydar Baş’ı karalama görevini hangi kişilik problemlerinden dolayı üstlenmiştir.
    Hasan Songür mahkemeler tarafından defalarca şantaj ve tehditten dolayı mahkûm edilmiştir. Türk mahkemeleri Songür’ün bu kitabı tehdit ve şantaj amaçlı yazdığını açıkça tescillemiştir.

    Songür, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2002/678 nolu kararıyla hakaretten ve İstanbul 13. Asliye ceza mahkemesi 13/10/2003 tarih 2003/680 nolu karar şantaj suçlamasıyla mahkûm olmuştur.
    (Belgeyi görmek için tıklayınız)
    Türk hukuku tarafından “şantajcı” olarak tescillenmiştir.
    Ve şimdi sıkı durun. Tüylerinizi diken diken edecek, “ Böyle şey olur mu? ” dedirtecek şok bir gerçeği açıklıyoruz:
    Bugün bazı medya gruplarının, “Sırf Prof. Dr. Haydar Baş’a çamur attığı için” el üstünde tuttuğu Hasan Songür, resmi nikahlı karısını başka erkeklere satmaya teşebbüs ettiği karakol zabıtlarına geçmiş bir kişidir.
    Evet, yanlış duymadınız. Hasan Songür’ün gerçek yüzü işte budur. Bu konuda da belgeleri konuşturalım:
    08/05/2000 tarihinde Ankara Demirlibahçe Karakolu tarafından gece saat 01.30’da tutulan tutanaktaki şu satırlar insanı tiksindirecek boyuttadır. Polis karakolunun raporunda şöyle denilmektedir:
    “08/05/2000 günü saat 01,30 sıralarında idaremiz dâhilince yapılan tahkikatta, (…) Hasan Songür’ün eşi Şevkiye Songür’ün alınan ifadesinde “Kendisinin konfeksiyonda çalıştığını ve 60.000.000 TL maaş aldığını, olay gecesi resmi nikahlı eşi olarak yukarıda açık kimliği yazılı sanık Hasan Ali Songür’ün kendisine ‘Bu paraya çalışılır mı? Sen üniversite mezunusun, seni satayım, parayı yarı yarıya paylaşırız.’ dediğini ve kendisini darp ettiğini beyanla şikayette bulunmuştur.”
    (Belgeyi görmek için tıklayınız)
    Prof. Dr. Haydar Baş hakkında akla hayale gelmeyecek iftiralar atan ve bazı medya gruplarının dört elle sarıldığı Hasan Songür’ün karakol zabıtlarındaki kişiliği işte böyle:
    “Karısını pazarlamaya teşebbüs eden bir mahluk”
    Buraya kadar hep belgeleri konuşturduk. Belgeleri konuşturmaya devam ediyoruz. Duyduklarınıza, gördüklerinize inanamayacaksınız. Hasan Songür hakkında kendisinden boşanan eski eşi Şevkiye Hanım’ın anlattıkları tüylerinizi diken diken edecek.
    İnternet sitelerinde bazı güç odakları tarafından Haydar Baş aleyhinde kullanılan Hasan Songür hakkında eski eşi Şevkiye Hanım’ı bulduk ve konuşturduk. Bir insanı kuşkusuz en iyi eşi tanır. Şimdi sıkı durun ve Şevkiye Hanım’a kulak verin; tklayın.
    http://www.haydarbaskimdir.com/index.php? icerik=27

  • Mustafa Yağcı
    Mustafa Yağcı

    http://www.haydarbaskimdir.com/

  • Oktay Karahan
    Oktay Karahan

    haydar bas=www.haydarbastarikati.com

  • Hamdi Guzel
    Hamdi Guzel

    Bir Haydar bas magdurunun itiraflari ve cagristirdiklari

    Öncelikle açtığınız bu web sayfasından dolayı size çok teşekkür etmek istiyorum. Kurban bayramı sonrası, hacıların dönüşünden beri, çok yakın bir dostumun benimle paylaştığı bir konuyu işlemeniz beni çok sevindirdi. Arkadasimin yıllardan beri beraber olduğu Haydar Baş adlı şeyhin, yaptıklarının sadece web sayfasında yer verdiğiniz olaylarla sınırlı kalmadığının bütün halkımız tarafından bilinmesi düşüncesiyle, bu mektubu maille size Almanya’ dan gönderiyorum. Çok yakın dostum E. Ö. Nün Haydar Baş ile ilgili anlattığı insan üstü olaylar (O’nun ifadesiyle kerametleri) insanları nasıl etkilediği, derin bilgisi, Onunla olan sohbetimizin hep ana konuları oluyordu. Arkadasim E. Ö. Bu sene eşi A. Hanım la beraber, hacca gitmişti. Hacıya giderken bir uğurlama ile göndermiştik. Onu en fazla sevindiren ise hacca şeyhi Haydar Baş’ın da gelmesiydi. O’nunla daha yakın olmadan dolayı içi içine sığmıyordu. Hac dönüşü E. Ö. Yü ve eşi A. Hanımı karşılamaya gittik. E. Ö. Nün neşeli, hacı olmanın gururunu yaşamasını beklerken, E. Ö.'nün çok üzgün ve sinirli olması, beni çok şaşırtmıştı. Günler geçmesine rağmen, E. Ö. 'nün bu hali devam etti. Zayıflamaya ve daha çok kabuğuna çekilmeye başladı. A. Hanım Ondan daha kötü bir haldeydi. Bir ay önce E. Ö.'yüçok sıkıştırdım. Hacda başına anlatmasını istedim. E.Ö.' de yaşadıklarını bana detaylı olarak anlattı. Yalnız bunu kimseyle paylaşmamamı da sıkı sıkı tembih etti. Anlattığı olaylar, yenilir yutulur şeyler değildi. Söz vermeme rağmen, açtığınız web sayfasındaki çirkeflikleri görünce, Haydar Baş’ın zararının artık kimseye dokunmaması için, bunu size yazmaya ve dolayısı ile bütün halkımızla paylaşmaya karar verdim.

    Hac’ da E. Ö. Ve eşi A. Hanım ile bebarer Haydar Baş aynı otelde kalıyorlarmış. Otelde kadınlar ayrı, erkekler ayrı olarak kalıyorlarmış. Haydar Baş, sıklıkla kadınların olduğu tarafa geçmeye, bu ziyaretlerini akşamın ilerleyen saatlerine sarkıtarak yapmaya başlamış. Dostumun eşi geç gelince, A. Hanım şeyhin kendi katlarına geldiğini ve sohbet ettiğini söyleyince çok şaşırmış. Bunu kabullenmemiş ama ses de çıkarmamış. Geçen günler içinde bu durumdan eşi A. Hanım da çok rahatsız olmaya başlamış. Sohbette, ev kıyafetleriyle oturulmasını, Haydar Baş’ın kendisinden çekinmemelerini, her türlü soruyu sorabileceklerini söyleyerek, olmadık konular açarak sohbeti uzatıyormuş. A. Hanım, mecburen gittiği bu akşam sohbetlerine dayanamayan E. Ö. Şeyhin mi, eşin mi diye tepkisini göstermiş. Haydar Baş’ın daha ileriye giderek, Hacda yağan aşırı yağmur karşısında, ben olmasaydım, sizler yağmurda ölüp giderdiniz, korkmayın ben sizi korurum demesi ve bunları da otelde adeta alem yaparken söylemesi, çileden çıkartmaya başlatmış. Artık eşini de göndermeden, bir an önce haccın bitmesini beklemiş. Diğer müritler, E. Ö. Nün tepkisinin fazla olduğunu, şeyhin insan üstü olduğunu, korkacak bir şey olmadığını söyleyerek, teskin ediyorlarmış. Özellikle A. T. Adlı müridin eşi, kendi eşi ile gelip konuşmuş. Nihayet Hac bitince, Almanya’ya dönen E. Ö bunu içine atmış. Yemeden içmeden kesilmiş. Bir yandan şeyhi, bir yandan eşi. Eşini baya sıkıştırmış, Başından başka bir şey geçip geçmediğini sormuş. A. Hanım da sadece ağlayarak, bir şey olmadığını ifade ediyormuş.

    Web sayfanızdaki harem kadınlarının neler çektiklerini ve nasıl kandıırldıklarını, insan şimdi daha iyi anlıyor. Ama en çirkini, insanın bunu hacda bile düşünmesi. Anlaşılır şeyler değil. Anlattığım olaylarda, abartma ve yalan yoktur. E. Ö. Bunu azdığımı sonuçta öğrenecek, belki de bana çok kızacak. Ama bu olayların artık durması, bu şeyhin insanların dini duygularını kullanarak, yaptıklarının önüne geçilmesi, hukuksal açıdan bütün yaptıklarının hesabının sorulması gerekmektedi

  • Hamdi Guzel
    Hamdi Guzel

    BÜYÜK HAYDARİ İSLAM DEVLETİ

    Atıcı şeyhe göre, Sovyetlerin yıkılışıyla ilgili söylenenlerin tümü hikayedir, hayvan gözüyle görülen vesveselerdir. Hakikat başkadır;
    “Allah'ın kainatı yönetme yetkisini verdiği kendisi, Allah'ın izniyle Rusya'yı çökertmiştir.” Tanrısal güçlerle donatılmış şeyh efendi, Rusya'daki dindaşlarının ve ırkdaşlarının gördüğü eziyete dayanamamış, çok öfkelenmiş. Kalbinden kutsal bir ışık peydahlayarak Rusya'ya göndermiş, bu yıkıcı ışık, dünyanın iki büyük imparatorluğundan birini çökertmiş. Türk ve Müslüman milletler de özgürlüklerine kavuşmuşlar.

    Bunlar, Müslümanlığın şuuruna iyice vardıktan sonra şeyh efendi, kalbinden bir ışık daha peydahlayacakmış. Bu ışık da tahmin edileceği üzere Amerika'yı parçalayacakmış. Dünyanın en büyük imparatorluğu Amerika yıkılınca. Müslüman ülkelerin halkları, Amerika kuklası yöneticileri alaşağı edeceklermiş. Kafirlerin boyunduruklarından kurtulan Müslümanlar, bir dünya İslam devleti kurmaları gerektiğini anlayacaklarmış.


    Bu devleti Sahte Şeyh, Sahte Prof Haydar Baba kuracakmış. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yöneticileri de şeyhin huzuruna gelip el pençe divan duracaklar, 'Muhterem hocam' diyeceklermiş, 'Bu devleti biz yönetemedik, layık olduğu gibi yönetmeye tek ehil kişi sizsiniz.' Böylece Türkiye'yi şeyh efendi'nin emin ellerine teslim edeceklermiş.


    Adı, BÜYÜK HAYDARİ İSLAM DEVLETİ olacak olan devlete, daha sonraları Japonya'dan tutunda, Almanya'dan Kanada'ya kadar bir çok ülke ilhak edecekmiş.

    BU NASIL OLACAK DEMEYİN,

    GAYET KOLAY OLACAKMIŞ! .....

    http://www.haydarbastarikati.com

  • Ahmet Dinler
    Ahmet Dinler

    Haydar BOŞ

  • Mehmet
    Mehmet

    HAYDAR BAŞ'IN 1 RESMİ, 4 İMAM NİKAHLI EŞLERİ VE BOŞADIKLARI


    BİRİNCİ EŞİ; “Ayşe B.” ile 1969’ da imam nikahıyla evlendi. 1971’ de resmi nikah yaptı. İlk eşi “Ayşe B.” den 8 çocuğu var.

    PARAYI BASTI PROFESÖR OLDU


    Bas parayı al profesörlüğü

    Bilimsel düşünüşün ne olduğunu bilmediğini konuşmalarıyla bariz biçimde ispat eden bu adamın nasıl profesör olduğunu sanıyorum bir çok kişi merak ediyordur. Doksanlı yılların başında şeyhin gözünde değerli bir yere sahip olan Mustafa Kaplan adındaki hekimin değeri 1994 yılında birden bire düşüşe geçti. Mürit Kaplan şeyhin akademik kariyere zaafının olduğunu biliyordu. Bu zaafı kullanarak eski konumuna yükselmek amacıyla kollarını sıvadı. Eğer şeyhi profesör yapabilirse, şeyhin tekrar sevgisini saygısını kazanacağından müritler arasında da, eskiden olduğu gibi aranılan, hürmet gören, örnek model abi olacaktı. Bundan iyisi can sağlığı. Bir alan araştırması yaptı. Türki Cumhuriyetlerdeki kimi üniversiteleri dolaştı. Girişimlerde bulundu, başarılı olamadı. Tarikatla iş bitiriciliğiyle ünlü, şeyhin televizyonunun genel müdürü Harun Kaydırakçı işe el attı. Böyle bir ganimeti kaçırtmayacak bir tipti. Şeyhin gözünde daha çok vazgeçilmez bir eleman olmak için yapmayacağı bir şey yoktu. Çantasına bir milyon dolar koydu. Türkiye'nin Kuzey Doğusundaki ülkelere doğru yolculuğa çıktı. Şeyh önce Dr. sonra Doç. En sonunda da Prof. Oldu. Kimilerinin senelerce beyin teri dökerek sahip olduğu akademik unvanları, bilimsel düşüncenin ne olduğunu bilmeden ele geçiren şeyh, göstermelik de olsa hangi bilimsel çalışmayla profesör olmuştur? Şu anda bunu kendisini bile hatırlayacağını sanmıyorum. Çünkü, üstünde adının yazdığı kitapları okumuş bile değildir. Çömezlerinin onlarcasına sordum; çoğu şeyhlerinin neyin profesörü olduğunu bilmedikleri gibi akademik sıfat için bilimsel bir tez hazırlamak gerektiğinden dahi habersizdiler. Onlar yalnızca; 'Hocamız büyük adam,' diyor başka bir şey demiyorlardı. Şeyhin isteği de zaten buydu. Şeyhin profesörlük tezi olan İslam Dinin de İnsan Hakları adlı kitap için bir ilahiyat doçentinin değerlendirilmesi şöyleydi: 'Bir lisans öğrencisinin tezi. En kötü öğrencimin tezi bundan daha niteliklidir.? ' 'Profesörlük unvanı eskiden utanılacak bir sıfat değildi. Şimdi beni birisiyle tanıştırırken 'profesör' dedikleri zaman mahcup oluyorum.' Böyle bir serzenişte bulunan Mina Urgan ne kadar da haklı. Bir şeyi hak ederek kazanmanın yüceliğine değer vermeyen, hak etme kavramının anlamsızlığına inanan şeyhin maskelere düşkünlüğü bir saplantı haline gelmiştir.






    İKİNCİ EŞİ; Ankara Tıp Fakültesi’nde öğrenci olan “Emine A.” ile 1989 yılında imam nikahı ile evlendi..


    ÜÇÜNCÜ EŞİ; Yine Ankara Tıp Fakültesi öğrencisi olan ve balerinlik yapan “Yıldız Y.” ile imam nikahı ile evlendi. “Yıldız Y.” ilk eşinden boşanıp kendisi ile resmi nikah yapacağı vaadiyle Haydar Baş ile evlendi. Resmi nikah yapılacağı vaadine rağmen evlilikleri bugüne kadar imam nikahı ile devam etti.


    DÖRDÜNCÜ EŞİ; Yargıtay’ın 15. Dairesi’ nin Üyesi olan İzzet Karadaş’ın kızı SİNEM KARADAŞ ile imam nikahı olarak yaptı. Haydar BAŞ, kızın ailesinin rızasını almaksızın bu nikahı gerçekleştirdi.


    DİĞER EŞLERİ; KADIN ZAAFINI; 3 ASİL BİR YEDEK HATUN KURALINI İŞLETEREK, İSLAM’IN VERDİĞİ ÖLÇÜYE UYDURMAYA ÇALIŞAN SAHTE ŞEYH HAYDAR BAŞ; acaba şimdiye kadar bunların dışında kaç kızı imam nikahı ile kandırdı ve onları boşadı.


    BÜTÜN BU MASUM BAYANLARIN İSİMLERİNİ VE BİLGİLERİNİ ÇOK YAKINDA BU SİTEDEN ÖĞRENECEKSİNİZ..



    Çocukları; İlk eşi “AYŞE B.” tan gerçekte 8 çocuğu olmasına rağmen, nüfus kaydında ilk eşinden olma 17 çocuğunun kayıtlı olduğu biliniyor.


    Eşleriyle Kaldığı Ev; Trabzonda müstakil bir apartmanda; her katı ayrı bir eşine tahsis eden Haydar BAŞ, hergün tercih ettiği ayrı bir eşinin yanında kalmaktadır. İstanbul ve Ankara’ya geldiğinde de kendisine ve ailesine tahsis edilmiş ev hazır beklemektedir.



    ŞEYHİN, KADIN VE KIZ MÜRİDLERLE SOHBETE ÖZEL İLGİSİ


    Ankara'ya gelir gelmez yaptığı ilk iş, kadınlara sohbet edeceğini söylemek olurdu. En kısa zamanda da bayan müritler, şeyhlerini dinlemek için bir evde toplanırlardı. Başka randevularına hiç dikkat etmeyen şeyh, bayanlara sohbet etmek için kararlaştırılan saatte saniye bile geçirmeden geliyordu. Oysa zavallı erkek müritler saatlerce aralarda dolaşır dururlar ama şeyhlerin yüzünü bile göremezlerdi. 1987 yılında, tarikatın yeni yeni palazlandığı günlerde, şeyh Ankara'ya gece saat üçte geldiğinde bile hemen yeni bir kız öğrencinin tarikata katılıp katılmadığını sorardı. Yeni müridenin olduğu eve telefon ettirirdi. Gecenin o saatinde üniversite öğrencisi mürideler uykularından uyandırılırdı. Bedeni kutsal olan şeyhin gelip kendilerini feyzlendirmesi için diz üstü çöküp beklemeye başlarlardı. As hanımlarından birini o zamanlar, bu evlerden birinde gözüne kestirmişti. Fatma Kavak'a işareti çakmış, o da kızın gönlünü etmişti. Gecenin bir saatinde, şeyhin evlerine gelmesini yadırgayıp tarikattan ayrılmış kızlardan bir kaçıyla görüşebildim. Onlardan birinin anlattığına göre, Bahtiyar Kaş, o zamanlar kendilerine şöyle diyormuş: 'Önce fiziksel bir yakınlık kurmalıyız ki, bu daha sonra manevi yakınlığa. dönüşebilsin. Aramızda fiziksel yakınlığı kuramazsak, Allah'tan aldığım feyzi size ulaştıramam.'

    O zamanlar, kimi mürideler, şeyhin karısı olan kadını cehennem ateşinin yakmayacağını söylüyorlarmış. Nedense şeyh, yalnızca kız müritlerini feyzlendirmek istiyor. Bunu o kadar çok istiyor ki, gecenin geç saatlerinde onları yataklarından uyandırtabiliyor. Şeyhin müridelerine öze! toplantıları amaçlarına uygun biçimde düzenleniyordu. Mürideler, halılar üzerine diz çöküyorlar, şeyh de görkemli koltuğuna kuruluyor, güya onlara dini öğretiyordu. Hep aynı klişe laflar... Kesinlikle değişen bir şeyler oluyordu elbette. Yeni taze müride yüzleri. Şeyhe gösterilmek istenen bu kızlar, görevlendirilmiş kadınlar tarafından ablukaya alınıyordu'. Bunlara deniyordu ki: 'Sakın ha, şeyhimizin yüzüne bakmayın. Bakarsanız gözleriniz, onun nurundan kör olur.' Tabii ki bu, şeyhin onların yüzünü rahat rahat seyredebilmesi için alınan bir önlemdi. Nedense evli ve güzel olmayan müritielerin gözlerinin kör olması umurlarında değildi. Onlardan bazılarının gözünden şeyh efendinin bakışlarındaki niyet kaçmamıştı.


    DEVAMI www.haydarbastarikati.com'DA