seven sevdiğine iki eli kanda olsa bile yeter ki ulaşmak istesin ulaşır... ayağında giyecek bişeyi olmasa yalınayak kanatır topuklarını yine ulaşır... haber gönderir,mektup gönderir,mesaj gönderir yine ulaşır... ulaşmıyorsa asla ulaşmak isteyecek kadar sevmemiştir,istememiştir doğru zaman doğru mekan doğru insanla karşılaştığımız gündür zaten. gerisi tevil edilmek istenen zırvalardır size ulaşmıyorsa s....r edin saniyenizi harcamayın böylelerine
ilhami çiçek’in dediği gibi; ‘yürümenin dışında bütün eylemlerin adı kaçıştır’ burda şu devreye giriyor bende,peki nasıl yürümek,ne kadar hızlı vs.. –peygamber gibi yürümek – ‘O adımlarını seri ve uzun atmakla birlikte sukunet ve vakar ile yürürdü’ hayatlarımıza Peygamber adımları lazım
pırıl pırıl çağlayan bir ırmak olsaydı
nafile
çer çöp sürüklenen bir tusunami...
seven sevdiğine iki eli kanda olsa bile yeter ki ulaşmak istesin ulaşır...
ayağında giyecek bişeyi olmasa yalınayak kanatır topuklarını yine ulaşır...
haber gönderir,mektup gönderir,mesaj gönderir yine ulaşır...
ulaşmıyorsa
asla ulaşmak isteyecek kadar sevmemiştir,istememiştir
doğru zaman doğru mekan doğru insanla karşılaştığımız gündür zaten.
gerisi tevil edilmek istenen zırvalardır
size ulaşmıyorsa s....r edin saniyenizi harcamayın böylelerine
Alçak tavanlı gökyüzüne diktikleri gözlerinde akan nücûm ırmağı gibi.. hâller, olan biten her şey. İşte hayatımızın akışı bizimle -yahut bizsiz -akıp gidendir..
“20’sinde radikal,
30’unda realist,
40’ında hümanist,
50’sinde hortumcu”
olmayanların arkasından
hayatın diyalektik akışına karşı
uyumsuzluk gösterdiğine dair
ileri-geri konuşuluyormuş..
aman dikkat..
nereye gideceğini bilmeyen bir sandal
rota:D
‘yürümek’ olmalı
ilhami çiçek’in dediği gibi;
‘yürümenin dışında bütün eylemlerin adı kaçıştır’
burda şu devreye giriyor bende,peki nasıl yürümek,ne kadar hızlı vs..
–peygamber gibi yürümek –
‘O adımlarını seri ve uzun atmakla birlikte sukunet ve vakar ile yürürdü’
hayatlarımıza Peygamber adımları lazım
ya çok koştuk yada çok durduk..artık yürümeliyiz
'Comizi d'amore' (1965)
Pier Paolo Pasolini
Kansas - Dust In The Wind...
'...hayâtın klâsik tahlillerimizi geride bırakan bir yürüyüşü var...'