HAYAT Dogumla baslayip olumle sonuçlanan bir sureç.Hayat butun canli organizmalarin yasam sureçlerinin geçtigi boyutsal bir kavaram,sadece insan bu kavramin suurundadir.Ve bu yuzdende zaman boyutu yaratilmistir,dusunulmustur diyebiliriz.Eger insan gibi zeki bir yaratik olmasa idi ne hayat kavrami nede zaman kavrami ile ilgili bir yorum yapilabilecekti.Ozellikle bizler dogumla baslayan hayati bir zaman surecine indeksliyerek hesap yapmisizdir.Her nekadar hayat zaman içerisinde yer alan bir kavram olsada,olumle kaybolan suursal islev,oteki bir hayatin var olup olmadigi konusunda sadece belli yorumlarda bulunmaktadir.Bilimsel olarak hiç bir sey yok olmamamaktadir,sadece degisime ugramaktadir maddesel olarak, diye dusunursek,ohalde hayat olumlede sonuç bulmamamaktadir.O halde olumle biten hayat sozu yanlisi savunmaktir.Peki hayat bitmezmi? Sonu ve siniri olmayan degisim ve donusumleri ile hayat bitmez, devamlilik kazanmis donusumler silsilesidir diyebiliriz.
gerçekten hayat bi mahkememi? yoksa hepimiz çizilen bişiyin üstünden mi geçiyoruz? insanın yapamadıklarını yapabilecek ek bi güç mü var? bu kadar çaresiz olabilir mi insanoğlu? ... sanırım hepimiz hayatın bize atabileceği o büyük tokatı bekliyoruz.o büyük kazığı...kimilerimz yedi belki o tokatı.ama bazılarımız hala beklemekte...nerden geleceği belli olmayan bu ağır tokatı... özür bekler gibi kızgın sokaklar teksastan gelen küstah tokatlar zalimin durduğu yerdeyim şimdi bu bir karnaval nerdeyim şimdi DÜNYA YALAN SÖYLÜYOR.... mor ve ötesi
...O günden beri sanırım sevmenin ne olduğunu da öğrendim: atılganca kendi duyguları üstüne 'abartmalı' iddialara girmek değil, karşıdakine özenle davranmak, onun arzularına ve ritmine saygı göstermek; hiçbir şey istememek, verileni kabul etmeyi öğrenmek; her armağanı yaşamın bir sürprizi olarak kabul etmek; aynı armağanı ve aynı sürprizi iddiasızca, hiçbir zorlamaya başvurmadan, karşıdakine de yapabilmek. Özetle, yalın özgürlük! Cézanne neden Sainte-Victoire dağının her anının ayrı resmini yapmıştı? Her anın ışığı ayrı bir armağandır da ondan.
Demek ki yaşam, tüm dramlarına karşın, hala güzel olabilirmiş. Altmış yedi yaşındayım; kendim için sevilmediğimden gençlik tanımamış olan ben, şimdi kendimi hiç olmadığım kadar genç hissediyorum. Bu iş yakında bitecek olsa da.
altıncı kattan aşağı penceremden gökyüzüne doğru atlarken tam o sırada içimde duyduğum tüm duyguların bir karışımı.ve bir an gözümü kapatıp açtığımda o bir saniyede gözümün önünden geçen yaşadıklarım.
Binlerce yıllık tarihe baktığımızda öyle yanlış bilgilerle öyle çok hayatlar geçmiştir ki; neyin doğru olduğu genelleme yapıldığında ööööylesine küçük ayrıntı kalır....
O halde öyle bir yaşayacaksın ki, şöyle dolu dolu geri dönüpte bakmaya zamanın bile olmayacak!
Kavga...
HAYAT
Dogumla baslayip olumle sonuçlanan bir sureç.Hayat butun canli organizmalarin yasam sureçlerinin geçtigi boyutsal bir kavaram,sadece insan bu kavramin suurundadir.Ve bu yuzdende zaman boyutu yaratilmistir,dusunulmustur diyebiliriz.Eger insan gibi zeki bir yaratik olmasa idi ne hayat kavrami nede zaman kavrami ile ilgili bir yorum yapilabilecekti.Ozellikle bizler dogumla baslayan hayati bir zaman surecine indeksliyerek hesap yapmisizdir.Her nekadar hayat zaman
içerisinde yer alan bir kavram olsada,olumle kaybolan suursal islev,oteki bir hayatin var olup olmadigi konusunda sadece belli yorumlarda bulunmaktadir.Bilimsel olarak hiç bir sey yok olmamamaktadir,sadece degisime ugramaktadir maddesel olarak, diye dusunursek,ohalde
hayat olumlede sonuç bulmamamaktadir.O halde olumle biten hayat sozu yanlisi savunmaktir.Peki hayat bitmezmi? Sonu ve siniri olmayan degisim ve donusumleri ile hayat bitmez, devamlilik kazanmis donusumler silsilesidir diyebiliriz.
Şöyle adamakıllı bir kez yandı mı insan, öğreniyor küçük ateşlerle ısınmayı...
gerçekten hayat bi mahkememi? yoksa hepimiz çizilen bişiyin üstünden mi geçiyoruz? insanın yapamadıklarını yapabilecek ek bi güç mü var? bu kadar çaresiz olabilir mi insanoğlu? ...
sanırım hepimiz hayatın bize atabileceği o büyük tokatı bekliyoruz.o büyük kazığı...kimilerimz yedi belki o tokatı.ama bazılarımız hala beklemekte...nerden geleceği belli olmayan bu ağır tokatı...
özür bekler gibi
kızgın sokaklar
teksastan gelen
küstah tokatlar
zalimin durduğu
yerdeyim şimdi
bu bir karnaval
nerdeyim şimdi
DÜNYA YALAN SÖYLÜYOR....
mor ve ötesi
Durumu en iyi anlatan cümle Nietzsche'nindir:
^^Hayatı kaybetmenin kıyısına yaklaşanlar, onu daha iyi tanırlar^^
oynanması gereken kaybettiğimizde bidaha bulamayacağımız oyuncağımız´. ister iyi oyna istersen kötü bu senin elinde
hayata karsi yasamaya calisan, akintiya karsi yuzen baligin durumu gibi sonunda bir ayinin agzinda bulur kendini...
hayat üç nokta yanyana. iki noktası konmuş ama...
hayat tanrının romanıdır:bırak tanrı yazsın...
hayat bir gemi
akıl yelkeni
kullan gemini
göreyim seni! ! !
bir garip yolcuyum hayat yolunda............
'Zaman zaman düşlerimize sokulan
ve bizi bir gülün kanadından geçirerek yatıştıran
öfkeye benziyor
şimdi hayat...'
ben bir zaman kaybıyımmm, beni boşver hocammm
düşlerimden geçenleriiii kitaplarda bulamayacammmmm
...
bu matematik bizi kandırıyorrrr hocammmmmmmmmmm
...
Benim kimyammmm feci halde bozulduuuuuuuuu
anlamsız geliyorrr bana dünyaaaaaaaaaaaaaa...........
Gelecek Uzun Sürer
...O günden beri sanırım sevmenin ne olduğunu da öğrendim: atılganca kendi duyguları üstüne 'abartmalı' iddialara girmek değil, karşıdakine özenle davranmak, onun arzularına ve ritmine saygı göstermek; hiçbir şey istememek, verileni kabul etmeyi öğrenmek; her armağanı yaşamın bir sürprizi olarak kabul etmek; aynı armağanı ve aynı sürprizi iddiasızca, hiçbir zorlamaya başvurmadan, karşıdakine de yapabilmek. Özetle, yalın özgürlük! Cézanne neden Sainte-Victoire dağının her anının ayrı resmini yapmıştı? Her anın ışığı ayrı bir armağandır da ondan.
Demek ki yaşam, tüm dramlarına karşın, hala güzel olabilirmiş. Altmış yedi yaşındayım; kendim için sevilmediğimden gençlik tanımamış olan ben, şimdi kendimi hiç olmadığım kadar genç hissediyorum. Bu iş yakında bitecek olsa da.
Evet, bazan gelecek uzun sürüyor.
Louis Althusser
Elimde olsa dünyayı küçümserdim;
İyisine de kötüsüne de yuh çekerdim;
Daha doğrusu bu aşağılık yere
Ne gelirdim, ne yaşardım, ne ölürdüm.
hayyom
altıncı kattan aşağı penceremden gökyüzüne doğru atlarken tam o sırada içimde duyduğum tüm duyguların bir karışımı.ve bir an gözümü kapatıp açtığımda o bir saniyede gözümün önünden geçen yaşadıklarım.
'hayat bozuk para gibidir.dilediğinizce harcayabilirsiniz,ama sadece bir kez..'
Yaşamak eyleminin toplamdaki adı.
Binlerce yıllık tarihe baktığımızda öyle yanlış bilgilerle öyle çok hayatlar geçmiştir ki; neyin doğru olduğu genelleme yapıldığında ööööylesine küçük ayrıntı kalır....
O halde öyle bir yaşayacaksın ki, şöyle dolu dolu geri dönüpte bakmaya zamanın bile olmayacak!
Yak gitsin...
Hayat avuclarimizda ki yagmur damlalarini yüze götürüp gülümsemektir...
tuhaf
Itekleyen ve itilen en mecburi siginagim...
Zor zanaat...
insana her an,gülmüyor hemen,
bir sevgili vermiyoor.
kısa olanı makbuldür...
Bazan hayatta olmasaydım, dediğim oluyo.
'Hayat, insana bagislanmis degil, ödünc verilmistir.'
biliyorum hayat yeniler kendini
Hayat bir kargasa olmali aklimi karistiran bir kargasa...
'Ömür, nasibimize düsen zaman parcasi..'