© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Buradaki temel konu "sorgulamak" idi.
Sorgulayabiliyorsunuz.
Sizin sorununuz ise "cevaplar"...
Bunu da araştırabilirsiniz, günümüzde bilgiye ulaşmak zor değil.
Kimse size engel olmaz.
Eğitim yuvaları aptal olmanızı isteseydi şimdi bu sorgulamaları yapamazdınız.
Eğitimin içine sorgulama da dahildir fakat bir noktaya kadar.Çünkü sorgulamak insanın kendi istekleri, ihtiyaçları ve iradesi dahilindedir...Bunları da eğitimin içine dahil ettiğiniz vakit başa dönülür ve "insanların kendilerine öğretilenlere inanacak kadar eğitilmeleri" gibi bir sonuç tekrar etmiş olur.
Sorgulama doğal bir dürtüdür, çocuklar en iyi sorgulayıcılardır mesela...İnsanlar öğrendikçe sorgulama kabiliyetleri veya potansiyelleri de paralel olarak artar.Sorgulama şekli, yöntemi farklıdır herkesin; şiir, hikaye, makale, resim, karikatür, tiyatro, sinema v.b
Sorgulama bireyseldir.Niyet önemlidir.Sorgulamanın gayesi cevap bulmak, doğruya ulaşmak için atılan bir adım olmalıdır. Fakat bunu toplumun huzurunu, devletin işleyiş mekanizmasını bozmak için kullanırsanız bunun adı sorgulama değil kışkırtma, başkaldırma, isyan olur.Kaldı ki neredeyse bütün ülkelerde eğitim millidir.
Sorgulamanın bir sınırı yok.Bunu eğitime tam olarak dahil edemezsiniz, ettiğiniz vakit sınır koymuş olursunuz.
Sözü edilen yazıdaki düşünce dış dünyaya kapalı ülkelerde kanlı ve canlı olarak daha çok geçerlidir:Çin, Kuzey Kore, İsrail, Suudi Arabistan, İran v.b
"Her şey, neye layıksa ona dönüşür."
_Muhammed Celâleddîn-i Rumi (Mevlânâ)_
Yüce Allah şöyle buyurdu: ‘Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah, bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır. (Nisa, 17/18)
Ali Can, hiç tövbe ettin mi?
Öğrendiklerimizin bazıları diyelim hocam yine de. Zira öğrendiğimiz bir çok şey hayata dair olumsuzluklardan ibaret.
Örneğin vefanın çoğu zaman içi boş bir kavram olduğunu öğreniriz zamanla. Vefasızlığı yaşamamayı ve yaşatmamayı temenni ederiz sonraki hayatımızda.
O hadisin üç farklı varyantı vardır ve birisinde sadece Kur'an'ı bıraktım der, diğerinde Kur'an ve Sünneti üçüncü bir varyantında ise Kur'an ve ehli beytimi der.
Buradan da herkes işine geleni alıyor doğrusu çıkıyor ortaya.
Benim anladığım ise Resulün sünneti zaten Kur'an'ın bi zatihi kendisidir.
Sizin en fenanız; söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir.
Hz. Muhammed
Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım. Allah`ın kitabı, Resulünün sünneti.
Hz. Muhammed
Önce yaşarız, yaşarken öğreniriz ve öğrenerek yaşarız.
Hayat her gün yeni şeyler öğrenerek devam eder hocam.
Toplamına da tecrübe falan deriz işte...
İsmet Özel'in de dediği gibi diyorsun yani Ali Can.
"Sevmek mübalağa sanatıdır, abartın.."
Hayatın kendisi bir sınav. Sınav içinde sınavlarla bir sınav.
Bazı sınavlar başarıdır bazıları ise gurur.
İyi sınavlar...
"dünyadaki yoksulluğa, zulme ve sosyal adaletsizliğe" dokunan, ses çıkaran, karışan, taş atan, yeri geldi mi sürtüşen bir ülke veya millet örneği vermeniz mümkün mü acaba? Ama vicdanınızın sesini dinleyerek cevap verin, lütfen.
"Cennet inancı, dünyadaki yoksulluğa, zulme ve sosyal adaletsizliğe dokunmadan, yalıtılmış bir yaşam alanının cenderesinde sokarak insanı, hiçbir şeye karışmadan, suni bir hayata itiyorsa..."
Bu kimin "cennet inancı" görüşü ya da tanımı?
Huzur İslam'dadır.
Kendini cehennemde sanan, lanetli sanan, acı çekmekten başka tercihi olmadığına inanmış "büyük ahlak öğreticileri"(!) İslam ile şereflenselerdi böyle düşünürler miydi acaba?
Sapıkça ilişkiler içerisinde olurlar mıydı, intihar ederler miydi? Üstelik filozoflar.
Filozof:Bilgelik aşığı(vikipedi)
Gençleri, dünyadaki bütün gençleri, Rabbim bu tür saçma sapan öğretilerden uzak tutsun inşallah.Amin.
«Kendini tanıyan, Rabbini tanır» (Hadis)
kaç kişi konuşuyor ,bu beynimin içindekiler kimlir...
“Artık bir durumu değiştirme imkanımız olmadığı zaman, kendimizi değiştirmek zorundayız demektir.” Viktor Frankl
"Hepimiz bir hapishanedeyiz, ancak bazılarımızın penceresinden gökyüzü görünüyor..." demiş Cibran. Ama bazılarımızın duvarları da simsiyah.
Düşünmeyi, sorgulamayı, düştüğünde tekrar kalkmayı, kalktığında tekrar düşebileceğini, hayatı, hayatın iniş çıkışlarını, ahlaklı bir birey olmayı, sevgiyi, merhameti, şefkati; bunların yanısıra matematiği, fiziği, biyolojiyi vs vs vs öğretenlere, tek ideolojisi iyi insan yetiştirmek olan herkese selam olsun.
"Dünyadayız işte, tedavisi yok."
Kuşların varlığının bir anlamı yoksa ya o diyarlarda! Varlıklarıyla ısıtamıyorlarsa kendileri de üşümezler mi?
Ölüm korkunuz, kendisini onurlandıracak olan kralın huzuruna çıkan çobanın titremesinden başka bir şey değildir.
H. Cibran
Kuşlara benzer duygular. Nereden gelirler bilinmez. Kah çığlık çığlıktırlar, kâh sesleri işitilmez. Bağrında güneşler tutuşmuyorsa selâmlayıp geçerler seni. Kuşlar soğuk iklimi sevmez.
C.Meriç / Jurnal
Ali Can kardesim biraz pozitif olsan yahu hayattan sogudum resmen
nice nin tarafını öğrenince merhametli vicdanlı olan ve erkek erkeğe ilişkiyi beğenmeyen ve islam coğrafyasında yetişmiş ve bu toprakların sağ duyulu ve akıllı insanın tercihi bu bence hem demokratik olun tercihlere saygı duyun cahil arkadaş gayet nazik nezaketli davrandı ben cühela rumuzlu arkadastan özür dileyerek karakterinden ve bu platformdaki tartışma nezdinde kendisini son kez de olsa alkışlayarak hürmetlerimi sunuyorum hem de takdir ediyorum.
hayat bize ne öğretti derken nicenin erkek arkadaşı karşısındaki durumdan hiç haberim yoktu onu öğrendim ,merhamet konusundaki bakışını öğrendim,vicdan konusundaki bakışını öğrendim benim için tartışmanız iyiydi faydalandım ve tercihimi rumuzu cühela olan ama gayet akıllı ve bilinçli olan cahil(hiçde cahil değil) saolsun ondan yana kullandığımı belirtmek isterim.herkese iyi akşamlar.
Rabia Acar, bildiğin yolda devam et kardeşim, ne diyebilirim.
Selametle.
Rabia Acar, beni değil okuduğunuzu anlamıyorsunuz.
Darwin falan okuduğum yok, tanıdığımı söyledim; fikrini, görüşlerini...
Tekrar ediyorum, tanımakla benimsemek aynı şey değil.
Tanımakla onun fikirlerini yaymak aynı şey değil.
Tanımakla onun düşüncelerini yaşamak aynı şey değil.
Bu, düşmanını tanımak gibi bir şey.
Neyini anlamıyorsun bunun, anlamak mı istemiyorsun!
Seviye meselesi değil, işinize gelmiyor.
Ali Can, köleler ve ırgatlar namuslu, şerefli insanlardır...Soyluluk, asilzadelik varsın onların ve peşinde koşanların olsun...
Ne kadar bilirsen bil senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır...MEVLANA