daha önce aldıgım kınyas ve kayra adlı romanınızı okumaya niyetim yoktu ama bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine kitaplıgımdan indirdim ve okumaya başladım.Beni bu kadar sara bilecegini tahmin etmemiştim 17 yaşında olmama ragmen bende kitabınız aracılıgı ile mükemmel we çok saglam bir hayat felsefesi oluşturdunuz.Hayatınız boyunca başarılar dilerim sizi yakından tanımak dilegiyle hoşcakalın...
Ne pembe hayalleri yazmış kitabında,ne de örnek alınacak kişileri.Mantıkla boğuşmuş,hepimize ters gelen şeyi mantığa bürümüş.Kabul etsek de yapamayacaklarımızı.
Hep çelişkiye düşürür insanı,sanki kusursuz zekasıyla bizimle oyun oynar;
Kitabında geçen;
'Her şeyi kendim keşfedebiliyordum.Kimsenin yol göstermesine ve hayal gücüne ihtiyacım yoktu.Romanları,edebiyattaki bütün eserleri dolandırıcılık sektörünün bir parçası olarak görmeye başlamıştım.Fikir satmak,herkesin oturup düşündüğü takdirde erişebileceği kavramları şekillendirip,ambalajlayıp pazarlamak,herhangi bir sahtekarlıktan farksızdı benim için.Dolayısıyla matbaadan çıkan kayda değer tek ürünün ansiklopedi olduğuna inandım.İhtiyacım olan salt bilgiydi.Ve o bilgiyi aldıktan sonra ne yapacağım sadece beni ilgilendirirdi.'
paragrafıyla insanı kitabı elinden bıraktıracak kadar düşündüren lakin kitabı bırakılamayacak kadar içine çektirici yapan,belki de ilk defa düşüncesine hayran olduğum bir yazar.
nedense ustalar elştirirlerken, hep bu sistemin pisliğine gömülmenin görkeminden bahsederler. tüm kitaplarını okudum. hakan günday bence hangi konu olursa olsun, zengin bir anlatım ve kendine özgü imgelizcesiyle hepsinin altından ustalıkla kalkabilecek usta bir kalemdir.
HAKAN GÜNDAY...bi yazara ne kadar tapabilirse bi insan bende on öyle tapıyorum işte..HİÇlik felsefemi daha da geliştirdi beni HİÇliğe daha da bağladı..okuduğum kitaplarından sonra hayatımda değişen çok şey oldu..
türk edebiyat tarihinde bir devrimdir.özellikle piç tarihsel bir baş yapıttır.yaşamak istediğim bir hayatı ve sonu tanımadığım birinin sayfalara dökmesi beni kopardı.saol hakan.ve bi ara izmirede gel.
Hayatımda okuyup,altını çizdiim tek kitap. Ve sanırım kendimin bir özetini çıkarsam bu kitaptır derim. Evet evet bu kitap benim özüm. Kinyas ve Kayra.. hayata, kimsenin göremeyeceği kadar derinden bakmayı başarmış siyah ruhların dibe vuruşudur bu. Aslında hiç ellenmemiş ve bozulmamış doğruların fazlaca gerçek oluşundaki ayrıntıyı yakaladıklarından yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizginin kendilerine bahşetmiş olduğu tıkanıklığı hiçe sayarak ne yol çizmişler ne de durup dinlenmişler.. Kinyas ve Kayra.. Bir muallakta kalış.. Karmaşanın içinde herkes kaçarken çığlık çığlığa ölüm anındaki sakinliğin yaşanması veya denizin en durgun yerinden koca bir dalga çıkıp gelmesi gibi.. Olması gerekenler olduğu gibi değil aslında.. Gibi görünmekle görüntü arasındaki farklılıklar görünmeye başladığında canlı tarafından artık bakmak için başını yukarı kaldırmak zorunda kalırsın. Ve ezilmek..
'Sonunda tanrı sıkıntıdan patlamıştır. Buna da big bang denir.'
Azil..
bi kere öyle aman man bi adam değil..hem sigarada yakışmıyor ağzına.. :)) zarifoğlu güzel içerdi...
daha önce aldıgım kınyas ve kayra adlı romanınızı okumaya niyetim yoktu ama bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine kitaplıgımdan indirdim ve okumaya başladım.Beni bu kadar sara bilecegini tahmin etmemiştim 17 yaşında olmama ragmen bende kitabınız aracılıgı ile mükemmel we çok saglam bir hayat felsefesi oluşturdunuz.Hayatınız boyunca başarılar dilerim sizi yakından tanımak dilegiyle hoşcakalın...
Düşünsenize, Hakan Günday sizin en iyi arkadaşınız, bazı akşamları oturup bu adamla rakı içiyorsunuz...
'piç' adında müthiş bir kitap yazmış daha sonra aynı tadı verememiştir.
'Sözlerimin sonunu duymadığın zaman,
cümlelerimin sonunu duymadığın zaman,
değiştiriyorum son cümlemi,
değiştiriyorum sonumu...' Hakan GÜNDAY
Ne pembe hayalleri yazmış kitabında,ne de örnek alınacak kişileri.Mantıkla boğuşmuş,hepimize ters gelen şeyi mantığa bürümüş.Kabul etsek de yapamayacaklarımızı.
Hep çelişkiye düşürür insanı,sanki kusursuz zekasıyla bizimle oyun oynar;
Kitabında geçen;
'Her şeyi kendim keşfedebiliyordum.Kimsenin yol göstermesine ve hayal gücüne ihtiyacım yoktu.Romanları,edebiyattaki bütün eserleri dolandırıcılık sektörünün bir parçası olarak görmeye başlamıştım.Fikir satmak,herkesin oturup düşündüğü takdirde erişebileceği kavramları şekillendirip,ambalajlayıp pazarlamak,herhangi bir sahtekarlıktan farksızdı benim için.Dolayısıyla matbaadan çıkan kayda değer tek ürünün ansiklopedi olduğuna inandım.İhtiyacım olan salt bilgiydi.Ve o bilgiyi aldıktan sonra ne yapacağım sadece beni ilgilendirirdi.'
paragrafıyla insanı kitabı elinden bıraktıracak kadar düşündüren lakin kitabı bırakılamayacak kadar içine çektirici yapan,belki de ilk defa düşüncesine hayran olduğum bir yazar.
Cok fazla Bukowski okumus taklitci demek
hakan gündayı çok sewiyorum bana göre iyi we ilginç yazarlardan biri bütün kitablarını okudum we yenilerini büyük bi merakala bekliyorum..sewgilerle
bence hakan günday hayat tek kelimeyle hayat
nedense ustalar elştirirlerken, hep bu sistemin pisliğine gömülmenin görkeminden bahsederler. tüm kitaplarını okudum. hakan günday bence hangi konu olursa olsun, zengin bir anlatım ve kendine özgü imgelizcesiyle hepsinin altından ustalıkla kalkabilecek usta bir kalemdir.
Kesinlikle okumayın arkadaşlar. Ben okudum pişmanım. Çünkü hayatım bir hiçe dönüştü.
HAKAN GÜNDAY...bi yazara ne kadar tapabilirse bi insan bende on öyle tapıyorum işte..HİÇlik felsefemi daha da geliştirdi beni HİÇliğe daha da bağladı..okuduğum kitaplarından sonra hayatımda değişen çok şey oldu..
türk edebiyat tarihinde bir devrimdir.özellikle piç tarihsel bir baş yapıttır.yaşamak istediğim bir hayatı ve sonu tanımadığım birinin sayfalara dökmesi beni kopardı.saol hakan.ve bi ara izmirede gel.
Kinyas iyiki tolgaya dönüştü. Yoksa ben de HİÇLİK batağında zihin ölümüne geçecektim.
edebiyatın tarantinosu
gerek yok kelimelere_fazla metadon gibi..biraz sahte..asıl bu bayağı olmanın yeri...
'hayat hala olanla olması gereken arasında ki çelişki'
Hayatımda okuyup,altını çizdiim tek kitap. Ve sanırım kendimin bir özetini çıkarsam bu kitaptır derim. Evet evet bu kitap benim özüm. Kinyas ve Kayra.. hayata, kimsenin göremeyeceği kadar derinden bakmayı başarmış siyah ruhların dibe vuruşudur bu. Aslında hiç ellenmemiş ve bozulmamış doğruların fazlaca gerçek oluşundaki ayrıntıyı yakaladıklarından yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizginin kendilerine bahşetmiş olduğu tıkanıklığı hiçe sayarak ne yol çizmişler ne de durup dinlenmişler.. Kinyas ve Kayra.. Bir muallakta kalış.. Karmaşanın içinde herkes kaçarken çığlık çığlığa ölüm anındaki sakinliğin yaşanması veya denizin en durgun yerinden koca bir dalga çıkıp gelmesi gibi.. Olması gerekenler olduğu gibi değil aslında.. Gibi görünmekle görüntü arasındaki farklılıklar görünmeye başladığında canlı tarafından artık bakmak için başını yukarı kaldırmak zorunda kalırsın. Ve ezilmek..