Şehidimiz. Sosyalist olmadığı için hiç bir medya organında faili meçhuller listesine dahi giremeyen Türk devlet adamı. Tekel ve gümrük bakanlığı sırasında kaçakçılıkla ettiği mücadele onu kaçakçıların düşman listesinin başına oturtmuştu. Cinayetin ardında uluslararası kaçakçılık şebekelerinin olduğu söylenmektedir. Kendisinden sonra namuslu ecevit(!) in güneş otelde transfer ettiği tekel ve gümrük bakanı Tuncay Mataracı ise yüce divanda yargılanmış ve 'rüşvet almak' suçundan hüküm giymiştir.
'Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', istediğin oldu. Aziz Gün Sazak da şehit edildi... Kulislerde bir Babrak Karmal kahpeliği ile Türk milliyetçilerine öfke kusarken, şimdi sahnede sahte üzüntü mesajları yazıyorsun.
Seni iki yüzlü kahpe dölü Akıttığın bunca milliyetçi ve ülkücü kanına rağmen hala doymadın mı? Nedir? Nedendir bu bitmez tükenmez kinin?
Sen kanlı parmağınla bizi işaret ettikçe, karanlık köşelerden üzerimize kızıl mermiler boşalıyor. Kimsin, nesin sen? Seni hala teşhis edemiyecekler mi? Sen. Gün Sazak kimdi biliyor musun? O Türk'tü, müslümandı, yiğitti, mertti, namuslu bir devlet adamı idi. Onu vurmakla veya vurdurtmakla bağrımızı delik deşik ettiğinin farkında mısın? Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bu işin hesabını, kitabını yaptın mı? Şimdi rahat mısın? Acaba bundan sonra rahat edecek misin? Bunları hiç düşündün mü? SEYYID AHMET ARVASİ(TASAVVUF EHLİ)
Gün Sazak Vurulduğunda Hergün Gazetesinin Manşeti Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş, 12 Eylül mahkemelerinde o dönemlerin Hergün Gazetesi'nin misyonunu anlatırken Gün Sazak hakkında şu ifadeleri kullanmıştı: 'Partimizin Genel Başkan Yardımcısı merhum Gün Sazak, Hergün Gazetecilik A.Ş.'nin de idare meclisi başkanlığını yapmaktaydı. Gümrük ve Tekel Bakanı bulunduğu sırada, yolsuzluklara ve kaçakçılığa karşı geniş tedbirler almış ve sıkı bir mücadele açmıştı.
Rahmetli Gün Sazak, Hergün Gazetesi A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile gazeteyi geliştirmeye çalışıyordu. Bu maksatla gazete için Türkiye sathında muhabirlikler kurmaya girişti. Kontrolör olarak olarak hazırlamış olduğu kadroyu bu iş için görevlendirmeyi teklif etti. Adı geçen kontrolörler, bulundukları bölgelerde hem Hergün Gazetesi'nin muhabirliğini yapacaklar hem de partiye yardımcı olacaklardı. MHP'lilerin, kışkırtıcı ajanların telkini ile anarşik olaylara karışmalarını önlemeye çalışacaklardı..
Bu maksatla bulundukları yerde konferanslar, seminerler vererek parti program ve tüzüğü hakkında aydınlatıcı bilgiler sunarak, daima kanun yolundan hukuk yolundan gidilmesi için telkinde ve tavsiyelerde bulunacaklardı. Yani eğitimci diye isimlendirilen bu gurubun iki görevi vardı. Birisi Hergün Gazetesi'ne muhabirlik yapmak ve gazete işleriyle meşgul olmak, diğeri ise parti gruplarının anarşik olaylara sürüklenmemesi için onlara telkin ve tavsiyelerde bulunmaktı. Bunlardan hiç birinin gayrimeşru faaliyetler 1977 seçimlerinden sonra kurulan koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980'de şehit edildi. Sazak'ın vurulması ülkücü camiada şok etkisi yapmıştı.
Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyit Ahmet Arvasi de bu etkiden nasibini almış ve merhum Sazak hakkında şöyle yazmıştı:
Gün Sazak'ın Cenaze Töreni 'Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', istediğin oldu. Aziz Gün Sazak da şehit edildi... Kulislerde bir Babrak Karmal kahpeliği ile Türk milliyetçilerine öfke kusarken, şimdi sahnede sahte üzüntü mesajları yazıyorsun.
Seni iki yüzlü kahpe dölü Akıttığın bunca milliyetçi ve ülkücü kanına rağmen hala doymadın mı? Nedir? Nedendir bu bitmez tükenmez kinin?
Sen kanlı parmağınla bizi işaret ettikçe, karanlık köşelerden üzerimize kızıl mermiler boşalıyor. Kimsin, nesin sen? Seni hala teşhis edemiyecekler mi? Sen. Gün Sazak kimdi biliyor musun? O Türk'tü, müslümandı, yiğitti, mertti, namuslu bir devlet adamı idi. Onu vurmakla veya vurdurtmakla bağrımızı delik deşik ettiğinin farkında mısın? Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bu işin hesabını, kitabını yaptın mı? Şimdi rahat mısın? Acaba bundan sonra rahat edecek misin? Bunları hiç düşündün mü?
Demek, 'barıştan yanasın ha' onun için kahrediyorsun bizi; onun için bizi kahredenleri alkışlıyorsun.
En aziz ülküdaşı ve en yakın arkadaşı Gün Sazak'ın şehadet haberini işitir işitmez göz yaşlarını tutamayan Alparslan Türkeş, hiç bir yüreğin tahammül edemiyeceği bir soğukkanlılıkla, 'Türk milliyetçilerinin iç savaş tahrikçilerinin oyununa gelmemelerini, sabırlı olmalarını, kanunlar içinde kalmalarını' içi kan ağlayarak emrediyordu. Vatanını, Milletini bu ölçüde seven bir devlet adamı karşısında acaba yüzün biraz kızardı mı? Acaba, barış ve insanlık nedir, biraz sezebildin mi? Yoksa, bu sözler, yüreğindeki korkuyu bastırmaya mı yaradı? Yoksa, yeni cinayetler için müsait bir fırsat mı kollayacaksın? Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', sen de, senin kızıl manyakların da, dayandığın kızıl imparatorlukta Allah'ın izni ile kahrolup gideceksiniz. Biz, meşru zeminlerde ve sabırla devletimizin, size gereken cevabı vermesini ümit edecek ve Allah'ın 'kahhar' sıfatı ile tecelli etmesini bekleyeceğiz.
Ama cezalandırılanlar, halka karşı suç işlemiş kişilerdir.
Bir kere hiçbir aklama çabası başarıya ulaşamamakta, onların şu veya bu biçimde açığa çıkan suçları, yalnızca cezalandırmanın ne kadar doğru ve yerinde olduğunu kanıt oluşturmaktadır.
27 mayıs 1980 salı akşamı evinin önünde dev sol militanlarınca öldürülen ülkücü bakan
Bey idi..
Öldürüldüğü günü çok iyi hatırlıyorum MHP den gümrük ve tekel bakanıydı o gün çok büyük bir purotesto yürüyüşü yapılmıştı ama kimse duymamıştı.
Şehidimiz.
Sosyalist olmadığı için hiç bir medya organında faili meçhuller listesine dahi giremeyen Türk devlet adamı.
Tekel ve gümrük bakanlığı sırasında kaçakçılıkla ettiği mücadele onu kaçakçıların düşman listesinin başına oturtmuştu. Cinayetin ardında uluslararası kaçakçılık şebekelerinin olduğu söylenmektedir.
Kendisinden sonra namuslu ecevit(!) in güneş otelde transfer ettiği tekel ve gümrük bakanı Tuncay Mataracı ise yüce divanda yargılanmış ve 'rüşvet almak' suçundan hüküm giymiştir.
Kurudu göze pınarlar
Canım içre canım gitti
Devrildi iri çınarlar
Nice gül fidanım gitti
Bölünmesin diye millet
Bâki kalsın diye devlet
Dağlar gibi kemikle et
Seller gibi kanım gitti
Paramparça idi ruhum
Ellerinde bir güruhun
Tufanı bu mudur Nuh'un
Diye arşa ünüm gitti
Ey yakınlar uzaklar
Bekler pusular tuzaklar
Tayfuna dönsün SAZAKlar
Gözışığım GÜNüm gitti
Yetim kaldı körpe çağa
Feryadımı nice boğa
GÜN doğmak üzere ağa
GÜN batarken inim gitti
Bu bir nesildir süreklli
Gözü pek, çatal yürekli
Zor günlerimde gerekli
Tuğ gibi beş binim gitti
Sakarya nesli yiğitler
Bağrı kan süslü yiğitler
Süphan göğüslü yiğitler
Gittiyse benim gitti
bu duyguların sahiplerine eyvallah olan olmayan herşey anlatılmış... şimdi zaman yeni gün sazak lar yetiştirme zamanıdır...saygılar
'Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', istediğin oldu. Aziz Gün Sazak da şehit edildi... Kulislerde bir Babrak Karmal kahpeliği ile Türk milliyetçilerine öfke kusarken, şimdi sahnede sahte üzüntü mesajları yazıyorsun.
Seni iki yüzlü kahpe dölü Akıttığın bunca milliyetçi ve ülkücü kanına rağmen hala doymadın mı? Nedir? Nedendir bu bitmez tükenmez kinin?
Sen kanlı parmağınla bizi işaret ettikçe, karanlık köşelerden üzerimize kızıl mermiler boşalıyor. Kimsin, nesin sen? Seni hala teşhis edemiyecekler mi? Sen. Gün Sazak kimdi biliyor musun? O Türk'tü, müslümandı, yiğitti, mertti, namuslu bir devlet adamı idi. Onu vurmakla veya vurdurtmakla bağrımızı delik deşik ettiğinin farkında mısın? Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bu işin hesabını, kitabını yaptın mı? Şimdi rahat mısın? Acaba bundan sonra rahat edecek misin? Bunları hiç düşündün mü?
SEYYID AHMET ARVASİ(TASAVVUF EHLİ)
GÜN SAZAK HAKKINDA YAZILANLAR
Gün Sazak Vurulduğunda Hergün Gazetesinin Manşeti
Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş, 12 Eylül mahkemelerinde o dönemlerin Hergün Gazetesi'nin misyonunu anlatırken Gün Sazak hakkında şu ifadeleri kullanmıştı: 'Partimizin Genel Başkan Yardımcısı merhum Gün Sazak, Hergün Gazetecilik A.Ş.'nin de idare meclisi başkanlığını yapmaktaydı. Gümrük ve Tekel Bakanı bulunduğu sırada, yolsuzluklara ve kaçakçılığa karşı geniş tedbirler almış ve sıkı bir mücadele açmıştı.
Rahmetli Gün Sazak, Hergün Gazetesi A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile gazeteyi geliştirmeye çalışıyordu. Bu maksatla gazete için Türkiye sathında muhabirlikler kurmaya girişti. Kontrolör olarak olarak hazırlamış olduğu kadroyu bu iş için görevlendirmeyi teklif etti. Adı geçen kontrolörler, bulundukları bölgelerde hem Hergün Gazetesi'nin muhabirliğini yapacaklar hem de partiye yardımcı olacaklardı. MHP'lilerin, kışkırtıcı ajanların telkini ile anarşik olaylara karışmalarını önlemeye çalışacaklardı..
Bu maksatla bulundukları yerde konferanslar, seminerler vererek parti program ve tüzüğü hakkında aydınlatıcı bilgiler sunarak, daima kanun yolundan hukuk yolundan gidilmesi için telkinde ve tavsiyelerde bulunacaklardı. Yani eğitimci diye isimlendirilen bu gurubun iki görevi vardı. Birisi Hergün Gazetesi'ne muhabirlik yapmak ve gazete işleriyle meşgul olmak, diğeri ise parti gruplarının anarşik olaylara sürüklenmemesi için onlara telkin ve tavsiyelerde bulunmaktı. Bunlardan hiç birinin gayrimeşru faaliyetler 1977 seçimlerinden sonra kurulan koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980'de şehit edildi. Sazak'ın vurulması ülkücü camiada şok etkisi yapmıştı.
Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyit Ahmet Arvasi de bu etkiden nasibini almış ve merhum Sazak hakkında şöyle yazmıştı:
Gün Sazak'ın Cenaze Töreni
'Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', istediğin oldu. Aziz Gün Sazak da şehit edildi... Kulislerde bir Babrak Karmal kahpeliği ile Türk milliyetçilerine öfke kusarken, şimdi sahnede sahte üzüntü mesajları yazıyorsun.
Seni iki yüzlü kahpe dölü Akıttığın bunca milliyetçi ve ülkücü kanına rağmen hala doymadın mı? Nedir? Nedendir bu bitmez tükenmez kinin?
Sen kanlı parmağınla bizi işaret ettikçe, karanlık köşelerden üzerimize kızıl mermiler boşalıyor. Kimsin, nesin sen? Seni hala teşhis edemiyecekler mi? Sen. Gün Sazak kimdi biliyor musun? O Türk'tü, müslümandı, yiğitti, mertti, namuslu bir devlet adamı idi. Onu vurmakla veya vurdurtmakla bağrımızı delik deşik ettiğinin farkında mısın? Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bu işin hesabını, kitabını yaptın mı? Şimdi rahat mısın? Acaba bundan sonra rahat edecek misin? Bunları hiç düşündün mü?
Demek, 'barıştan yanasın ha' onun için kahrediyorsun bizi; onun için bizi kahredenleri alkışlıyorsun.
En aziz ülküdaşı ve en yakın arkadaşı Gün Sazak'ın şehadet haberini işitir işitmez göz yaşlarını tutamayan Alparslan Türkeş, hiç bir yüreğin tahammül edemiyeceği bir soğukkanlılıkla, 'Türk milliyetçilerinin iç savaş tahrikçilerinin oyununa gelmemelerini, sabırlı olmalarını, kanunlar içinde kalmalarını' içi kan ağlayarak emrediyordu. Vatanını, Milletini bu ölçüde seven bir devlet adamı karşısında acaba yüzün biraz kızardı mı? Acaba, barış ve insanlık nedir, biraz sezebildin mi? Yoksa, bu sözler, yüreğindeki korkuyu bastırmaya mı yaradı? Yoksa, yeni cinayetler için müsait bir fırsat mı kollayacaksın? Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', sen de, senin kızıl manyakların da, dayandığın kızıl imparatorlukta Allah'ın izni ile kahrolup gideceksiniz. Biz, meşru zeminlerde ve sabırla devletimizin, size gereken cevabı vermesini ümit edecek ve Allah'ın 'kahhar' sıfatı ile tecelli etmesini bekleyeceğiz.
Gün Sazak
Devlet ve siyaset adamı. 26 Mart 1932'de Ankara'da doğdu.
Babası Eskişehir'in Mıhalıççık ilçesinin Sazak köyünden Emin Sazak bey, annesi Kayı köyünden Ayşe Hanımdır.
İlk, orta ve lise tahsilini Ankara'da yaptı. Ankara Maarif Koleji'nden mezun oldu.
California State Polytekhnic'de eğitim gördü.
1971'de Milliyetçi Hareket Partisi'nde görev aldı. 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı oldu.
Kaçakçılıkla mücadele etti. 27 Mayıs 1980'de şehit edildi
Ama cezalandırılanlar, halka karşı suç işlemiş kişilerdir.
Bir kere hiçbir aklama çabası başarıya ulaşamamakta, onların şu veya bu biçimde açığa çıkan suçları, yalnızca cezalandırmanın ne kadar doğru ve yerinde olduğunu kanıt oluşturmaktadır.
1980’de Gün Sazak’ın cezalandırılması da böyle bir eylemdir işte.
Oligarşiyi sarsmıştır. Faşist hareketi sarsmıştır.
Reformist, revizyonist solun statükolarını sarsmıştır.
Gün Sazak’a Yönelen Kurşunlar Doğru Hedefi Vurmuştur ! ! ! ! ! ! !
BİR YİĞİT BÜYÜK DEVLET ADAMI YOLUNDAYIZ
pırlanta...
AĞIT
Kurudu gözde pınarlar, canım içre canım gitti
Devrildi iri çınarlar, nice gül fidanım gitti
Bölünmesin diye millet, baki kalsın diye devlet
Dağlar gibi kemikle et, seller gibi kanım gitti
Param parça idi ruhum, ellerinde bir gürühun
Tufanı bumudur Nuh'un, diye arşa ünüm gitti
Hey yakınlar uzaklar, bekler pusular tuzaklar
Tayfuna dönsün Sazaklar, göz ışığım Gün'üm gitti
Yetim kaldı körpe çağam, feryadımı nice boğam
Gün doğmak üzere ağam, gün batarken inim gitti
Bu bir nesildir sürekli, gözü pek çatal yürekli
ZOR GÜNLERİMDE GEREKLİ, TUĞ GİBİ BEŞ BİNİM GİTTİ
Sakarya, esti yiğitler, bağrı kan süslü yiğitler
Süphan göğüslü yiğitler, gittiyse benim gitti
Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU