"Görevin Jim, tabii eğer kabul edersen" repliğiyle hafızama kazınan, sürükleyici ve beğenerek izlediğim bir diziydi. Özellikle; gerçek insan yüzünden ayırt edilemeyecek kalitede yapılan maskeler ve teknolojinin kullanıldığı diğer sahneler dikkatimi çekerdi. Esas oğlan Jim'e, değişik mekanlarda görüntülü bir mesaj cihazı ile yapması istenen görev teklif edilir, şayet yakalanırlarsa hükümet ajanı olduklarının inkar edileceği özellikle belirtilirdi. Bu Jim de o kadar görev aşkıyla dolu biriydi ki, bir kez olsun "Yeter be kardeşim, bizim de canımız var, insanı biraz da rahat bırakın" demez, her görevi kabul ederdi.
Dizinin meşhur diğer bir repliği de; "Bu mesaj 5 saniye içinde kendini yok edecektir." idi ve saniyeler içinde alet tozla duman arasında eriyip giderdi..
Bu dizinin orjinali 1966-73 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde 70'lerin başlarında oynamış ama benim yukarıda bahsettiğim versiyonu ise 1988-90 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde aynı dönemlerde oynamıştır. Bu arada TV EM sayesinde 60'lardaki serinin bazı bölümlerini de izleme şansım oldu. Dizi ana tema olarak aynı kalmış, sadece teknolojik gelişmelere göre bir takım düzenlemeler yapılmış. Yalnız eski versiyonunun oyuncu kadrosu daha sağlammış zira baş rollerde usta oyuncu Peter Graves'in yanında Uzay 1999 dizisinden tanıdığımız Martin Landau ile Barbara Bain de yer almış..
Bir adım geri duruşum kendi acziyetimdendir seni muamma kıldığım anlar o vitrinin arkasından bana süzülendir ve hiç bir şey yazılmamış değilken görev bize mi
"Görevin Jim, tabii eğer kabul edersen" repliğiyle hafızama kazınan, sürükleyici ve beğenerek izlediğim bir diziydi. Özellikle; gerçek insan yüzünden ayırt edilemeyecek kalitede yapılan maskeler ve teknolojinin kullanıldığı diğer sahneler dikkatimi çekerdi. Esas oğlan Jim'e, değişik mekanlarda görüntülü bir mesaj cihazı ile yapması istenen görev teklif edilir, şayet yakalanırlarsa hükümet ajanı olduklarının inkar edileceği özellikle belirtilirdi. Bu Jim de o kadar görev aşkıyla dolu biriydi ki, bir kez olsun "Yeter be kardeşim, bizim de canımız var, insanı biraz da rahat bırakın" demez, her görevi kabul ederdi.
Dizinin meşhur diğer bir repliği de; "Bu mesaj 5 saniye içinde kendini yok edecektir." idi ve saniyeler içinde alet tozla duman arasında eriyip giderdi..
Bu dizinin orjinali 1966-73 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde 70'lerin başlarında oynamış ama benim yukarıda bahsettiğim versiyonu ise 1988-90 tarihlerinde çevrilip, ülkemizde aynı dönemlerde oynamıştır. Bu arada TV EM sayesinde 60'lardaki serinin bazı bölümlerini de izleme şansım oldu. Dizi ana tema olarak aynı kalmış, sadece teknolojik gelişmelere göre bir takım düzenlemeler yapılmış. Yalnız eski versiyonunun oyuncu kadrosu daha sağlammış zira baş rollerde usta oyuncu Peter Graves'in yanında Uzay 1999 dizisinden tanıdığımız Martin Landau ile Barbara Bain de yer almış..
Bir adım geri duruşum
kendi acziyetimdendir
seni muamma kıldığım anlar
o vitrinin arkasından
bana süzülendir
ve
hiç bir şey yazılmamış değilken
görev bize mi
ayser özbakir
isleri gucleri yok abidik gubidik isler pesindeler...
olacak is degil :))))