Hımmm, giden sevgilinin bıraktıkları... Neler olabilir? Hiç bırakıp giden bir sevgilim olmadığı için, ancak tahmin edebilirim, giden sevgilinin bıraktıklarını... İlk olarak anılar, ıssız ve yağmurlu... Sonra, üzün ve küskün bir kalp... Özlem... Veeeeee, son olarak: Vazgeçiş...
Bırakıp gittin beni bu soğuk şehirde; Her günüm bir önceki günden daha kara Zihnimin İMPARATORİÇESİ yapıyor Beynimin bütün kıvrımları SENİ ve ben yok oluyorum Varlığımın tam ortasında....
Arkadaşların teselli ederken kullandıkları joker kelimeleri vardır: “hayırlısı olsun”, “çivi çiviyi söker boş ver” gibi..
Kimi sevgililer vardır beton çivisi gibidir, hiçbir yeni sevgili sökemez, sökmeye kalktığında senden de bi şeyler kopar, gider; bi şeyler mi dedim, çok şeyler gider çok..
Ama kimisi de vardır ki cam çivisi gibidir, yeni sevgiliye bile gerek kalmaz, elinle sökersin, ufak bi iz, küçük bi nokta, zamanla silinir gider…
Aynı metafordan devam edersek çok sevgili değiştiren birinin delik deşik olduğu; bir kaç sevgili bulunduranların da çivili yatak üstünde yattığı sonuçlarına ulaşabiliriz.
hırslı ve zorba uzantılar soktular.. dehşetli ve şehvetli basitliği, hiçliği ve p.çliği öğrettiler... varoluşunda kayboluşu; ve ondan geriye saymayı...
ben giderken en çok seni götürdüm aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi benim sevmeye engel evcil acılarım vardı...
izler... kırıklar...can kırıkları... kelimeleri... insandan insana kalabilecek akla ne geliyorsa aslında...bırakmak istemez belki..ancak elde değil..giden gider onlar hep kalır... unuttum demek bile unutulmadığının ifadesidir aslında.. hem neden unutulsun ki? yaşanmış...şu an yok olabilir ama eskiden vardı..unutup da inkâr etmek neden?
gidişlerin kaçınılmaz olduğu kadar, sonrasında kalanlar da göz ardı edilemez...
dokunulabilir olanları yırtılan, yakılan, duvarlara fırlatılan, çöpe giden, yardım sandığına bağışlanan eşyalardır ;) dokunulamaz olanları bir süre sonra unutulur, siz deyin 3 ay ben deyim 4 sene:S
hasretler ayrılıkla başlar
yanar yürek sesizce ağlaaar
bazı anılaaar canlanıverir
sanki hiç bitmemiişler gibiii
ahh ahh
sene 2002 bilecik
anıra anıra bu şarkıyı sööleyen
eşşek kafalı meRnn
:Bazen kaybolan yıllar,
bazen tatlı anılar.
Bazen bir pişmanlık,
bazen enkaz.
mutlu bir kız :)
Hımmm, giden sevgilinin bıraktıkları...
Neler olabilir?
Hiç bırakıp giden bir sevgilim olmadığı için, ancak tahmin edebilirim, giden sevgilinin bıraktıklarını...
İlk olarak anılar, ıssız ve yağmurlu...
Sonra, üzün ve küskün bir kalp...
Özlem...
Veeeeee, son olarak: Vazgeçiş...
Her giden bir çentik bırakır kalbin üzerine...bazı zamanlar sızladığını hissettiğin...
Bırakıp gittin beni bu soğuk şehirde;
Her günüm bir önceki günden daha kara
Zihnimin İMPARATORİÇESİ yapıyor
Beynimin bütün kıvrımları SENİ
ve ben yok oluyorum
Varlığımın tam ortasında....
bağımlı bir aşık...
geri dönüşüm kutusuna atılanlardır...öğütülüp ortaya yenilikler çıkarılır...
Ayrılık hallerinde sığınacak dostlar arar insan; rakı, sigara, arkadaş sohbeti…
Arkadaşların teselli ederken kullandıkları joker kelimeleri vardır: “hayırlısı olsun”, “çivi çiviyi söker boş ver” gibi..
Kimi sevgililer vardır beton çivisi gibidir, hiçbir yeni sevgili sökemez, sökmeye kalktığında senden de bi şeyler kopar, gider; bi şeyler mi dedim, çok şeyler gider çok..
Ama kimisi de vardır ki cam çivisi gibidir, yeni sevgiliye bile gerek kalmaz, elinle sökersin, ufak bi iz, küçük bi nokta, zamanla silinir gider…
Aynı metafordan devam edersek çok sevgili değiştiren birinin delik deşik olduğu; bir kaç sevgili bulunduranların da çivili yatak üstünde yattığı sonuçlarına ulaşabiliriz.
(:
Enkaz kaldırmak zordur...
Bu bir yürek enkazıysa, o yükün ağırlığı ezer geride kalanı...
yokluğuyla başetme çabalarımla başbaşa bıraktı giden sevgilim?
sevgisi bende kendi nerde yaşar.
nerde gezer.
kimle konuşur.
kimi öper koklar.
kime efem der.
kime açar kucağını.
kimin gözlerine bakar.
kimin ellerini tutar.
kime tapar bana taptığı gibi.
sorularını bana biraktı ve GİTTİ.
hırslı ve zorba uzantılar soktular.. dehşetli ve şehvetli basitliği, hiçliği ve p.çliği öğrettiler... varoluşunda kayboluşu; ve ondan geriye saymayı...
hatırlandıkca bazen gülümseten bazen ağlatan anılardır sadece kalan..
termitlere yem olasıca ağaçlar ve durupduran sevgilinin ısırıkları, gravvvss! !
gidecekseniz adam gibi gidin uleyyn!
bir deli ağaçtı sadece
ben giderken en çok seni götürdüm
aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
ben sevmeyi beceremedim
belki de sevilmeyi
benim sevmeye engel evcil acılarım vardı...
yılmaz erdoğan
-bir gümüş yüzük..
-bir mektup..
-bir kurşun..
-kurumuş bir kırmızı gül..
varken olduğunun bilmem kaç katı kendini bıraktı..
Kalırsın kırık bardaklar, karalanmış defterler gibi...
kirli çamaşırları
çağrışımlar...
izler...
kırıklar...can kırıkları...
kelimeleri...
insandan insana kalabilecek akla ne geliyorsa aslında...bırakmak istemez belki..ancak elde değil..giden gider onlar hep kalır...
unuttum demek bile unutulmadığının ifadesidir aslında..
hem neden unutulsun ki? yaşanmış...şu an yok olabilir ama eskiden vardı..unutup da inkâr etmek neden?
gidişlerin kaçınılmaz olduğu kadar, sonrasında kalanlar da göz ardı edilemez...
genizde hiç kaybolmayan kokusu...
'bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru...'
sunay akın
koku ve kelimeler...duyuldukça hatırlanır...
bir türlü yakayı bırakmaz
bazen koca bir boşluk
bazen mutluluk
gel-gitler
anılara sığınmalar...bitti ama...
duruma göre;
üzüntü ve gözyaşı
sevinç ve popişkolarda çılgın salsa
--
- ;)) ..Pp
çöplük
dokunulabilir olanları yırtılan, yakılan, duvarlara fırlatılan, çöpe giden, yardım sandığına bağışlanan eşyalardır ;)
dokunulamaz olanları bir süre sonra unutulur, siz deyin 3 ay ben deyim 4 sene:S