Tam adıyla "Gelişim Sinema ve Video Dergisi"; Gelişim Yayınları tarafından Ekim 1984 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Sahibi Ercan Arıklı, genel yayın yönetmeni ise Burçak Evren'di. Yazı kadrosunda İbrahim Altınsay, Burçak Evren, Nijat Özön, Sungu Çapan, Agah Özgüç, Nezih Coş, Prof. Alim Şerif Onaran, Ali Ulvi Uyanık gibi sinema yazarları ve eleştirmenleri, Selim İleri gibi edebiyatçılar, Tuğrul Eryılmaz gibi gazeteci yazarlar vardı. Çetin Altan, Hilmi Yavuz, Murat Belge gibi yazarların yazıları çıkmıştır. Ayrıca yabancı yazarların makalelerine de sıklıkla yer verilmiştir. Dergi 1. hamur iyi kağıda basılıyor olmakla birlikte iç sayfalardaki resimler siyah beyaz basılıyordu.Güçlü bir yayın kadrosu, zengin içeriğine ve güçlü bir dağıtım ağına rağmen "Gelişim Sinema ve Video Dergisi" 1985 Haziranında çıkan 9'uncu sayısıyla yayın hayatına son verdi. Araştırmacılar bunun sebebini Fransız ekolünü takip etmesine (Oysa Türkiye'de sinema dergileri Anglo-Sakson ekolünü takip ederler), gerçek sinefillere hitap etmemesine ve geniş kitlelere cazip gelmemesine bağlamaktadırlar.
Tam adıyla "Gelişim Sinema ve Video Dergisi"; Gelişim Yayınları tarafından Ekim 1984 tarihinde yayın hayatına başlamıştır. Sahibi Ercan Arıklı, genel yayın yönetmeni ise Burçak Evren'di. Yazı kadrosunda İbrahim Altınsay, Burçak Evren, Nijat Özön, Sungu Çapan, Agah Özgüç, Nezih Coş, Prof. Alim Şerif Onaran, Ali Ulvi Uyanık gibi sinema yazarları ve eleştirmenleri, Selim İleri gibi edebiyatçılar, Tuğrul Eryılmaz gibi gazeteci yazarlar vardı. Çetin Altan, Hilmi Yavuz, Murat Belge gibi yazarların yazıları çıkmıştır. Ayrıca yabancı yazarların makalelerine de sıklıkla yer verilmiştir. Dergi 1. hamur iyi kağıda basılıyor olmakla birlikte iç sayfalardaki resimler siyah beyaz basılıyordu.Güçlü bir yayın kadrosu, zengin içeriğine ve güçlü bir dağıtım ağına rağmen "Gelişim Sinema ve Video Dergisi" 1985 Haziranında çıkan 9'uncu sayısıyla yayın hayatına son verdi. Araştırmacılar bunun sebebini Fransız ekolünü takip etmesine (Oysa Türkiye'de sinema dergileri Anglo-Sakson ekolünü takip ederler), gerçek sinefillere hitap etmemesine ve geniş kitlelere cazip gelmemesine bağlamaktadırlar.