Nazlan Sitem et Kırıl bana Beni geç vakit Tek başıma suya yolla bahçede yüzünü öteye çevir Güle hayret ediyormuş gibi yap Gülümseyerek konuş da başkalarıyla Somurt avluda sadece ikimiz kalınca Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Yamru bastım iş değildi hake çakılmak bayırdan Dağ sıra dağdı hangi haşin belden yol veresi Gece hep süzüldü yukarıdan lakayt kehkeşan Altımda beni hep yutmaya çağladı nehir Yetişir heceleme(n) sök beni bir kere En zoruma gideni yap hegame getir Çel beni tökezlet tuttur çitlere Ahla istida edecek ahval değil Kim bana kıymazsan bilebilir Dünya dedikleri samut küp Acılar tıkandıkça bende Hep seni seslendirir
Her gün adını söyleyip, “Nerde?” diyor köşe bucak. Elini bekliyor lâmba; Elini bekliyor ocak. Özlemiş yüzünü ayna; Özlemiş saçını tarak. Birgün ne güzeldin tel tel, Ne güzeldin duvak duvak! Sonra taddın, berekettin Göğüs göğüs, dudak dudak. Bir bulun ...
günaydın günü modernitenin tutsağında ve tüm o koşuşturmalar arasında, bir gece tenhalığında yaşayabilenlere. günaydın sabahın sultanlarına sevdanın ağır işçilerine yaşama zaatının ağır ama mutlu işçilerine
gri gri gri sabah, sis, yağmur bulut, bakış, hatıra ben de bir şarkı yoktu sen okudun bir ayna yoktu bende sen baktın bereketli toprakların uykusunda bir köktüm senin bakışınla yeşerdim yağmurlar yağmadan gözlerinde bir şimşek çaktı bakışlarım ıslandı yanakların yağmurdan ıslak, gözlerin güneşli kurtlar doğuruyor, kuzuları kollayayım sen gözlerinle beni okşasan çoban değneğim tesirli bir silah olacak sen gözlerinle beni okşa çoban değneğim tesirli bir silah olacak savaş bitince senin için taze incirler toplayacağım seninle kalacağım seninle okuyacağım ve seni güneşli hayranlığında öpeceğim eğer bulutlar izin verirse.
Sen geceyi tutuyorsun. ben nöbetini.. Uzak dağ kışlalarında. Görmüyoruz birbirimizi. Usul usul sis iniyor. Kopmuş yollara. Işığı hafif. uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin. Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda.. Sevgilim sevgilim Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da.
çocukluğum bu güzel sesli kadını dinlemekle geçti ne severdim evimizin arka odasının penceresi komşumuzun enfes bahçesine bakardı. o bahçede renk renk tas gülleri, şair ruhlu ozan yürekli kuş şakımaları eşliğinde ve sarı sıcak delişmen yaz güneşi ile birlikte algıma dolar ve ben evet tahmin edeceğiniz gibi adeta vecde gelir , transa girerdim. ve tabii fonda bu kadife ses vardı her daim.
nasıl bir çağda yaşıyoruz rabbim sanatçı diyip değer verip önlerinde eğildiğimiz alkışladığımız insanların içlerinde nasıl canavarlar beslediklerini görmenin derin hüznünü yaşıyoruz millet olarak mayıs güneşlerinde üşüyoruz otuz altı derece sıcağa rağmen donuyoruz ruhumuzla her şeyimizle sanatımız boşmuş edebiyatımız keza millet olarak neye başımızı yaslayıp derman bulmaya kalksak tu kaka edilip kötüleniyor elimizden alınıp uzaklaştırılıyoruz ve parmak sallanıp tehditlere şantajlara maruz kalıyoruz.
cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin tamamlanmasının ardından pkk terör örgütünün hunharca saldırıları sonucu şehit olan üç askerimiz nezdinde tüm şehitlerimize rahmetler diliyorum.
bu sonuçlar süpriz miydi depremzedelerin acısı üzerinden sakın seçimi erteleme diyen siz depremzedeleri ziyaret ettiğinzde sadece resim çektirdiniz devlet akplileri enkaz altından çıkarmadı yaygarası bastınız yaraları saran değil acılar üzerinden maduriyetler üzerinden hükümeti kovalamak gibi ucuz siyaseti tercih eden oldunuz millet bunu gördü ve unutmadı ilk fırsatta yüzünüze vurdu şimdi yine o madur milleti tercihinden dolayı itip kalkıyor ayar veriyorsunuz ikinci turdaki sonuçlara üzülmek yok ama süpriz olmayacak şu andan itibaren depremzedeler bence blok halinde karşınızdakine oy verecek bu da kimseyi şaşırtmayacak
bu bu kadar kutuplaşma neden bu kadar kini nerede nasıl büyüttünüz şartları eşit ve önceden belirlenmiş bir yarışa girdiniz ve tamamen kendi yetersizlik acizlik artık her ne ise ondan kaynaklanan sebeplerle kaybettiniz karşı tarafa ve hatta ona destek verenlere elinizdeki tüm imkan ve argümanları kullanarak saldırı tehdit hakaret ve şantajda bulunmak nasıl bir çürümüşlüğün ahlaki çöküşün göstergesidir bunu ana sınıfında eğitim gören öğrenciler bile yapsa uyarıyoruz ya siz ne zaman düzeleceksiniz size destek veren sanatçıya konser verdirip plaket çiçek sunuyorsunuz karşı tarafa destek verdiğini belirtenlere tu kaka yalaka diyorsunuz keza öğretmene hamime memura polise hakaretler tehditler yağdırıyorsunuz bu kutuplaşma sizi de vuruyor en küçük yanlışınızda size oy veren plaket çiçekle onurlandırdığınız sanatçı çek sifonu gitsin diyerek size ayar vermeye kalkıyor yapmayın böyle
sesleri ve duruşları ile ve de tabii ki muhteşem yorumları ile evrensel müziğe sonsuz katkıda bulunmuşlardır iyi ki onları çağlarında dinleyebilme ve dinlediğimde zevk alabilme fırsatı ve olgunluğuna sahibim
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Yamru bastım iş değildi hake çakılmak bayırdan
Dağ sıra dağdı hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukarıdan lakayt kehkeşan
Altımda beni hep yutmaya çağladı nehir
Yetişir heceleme(n) sök beni bir kere
En zoruma gideni yap hegame getir
Çel beni tökezlet tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahval değil
Kim bana kıymazsan bilebilir
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tıkandıkça bende
Hep seni seslendirir
İsmet Özel
sabahın sultanı bu gün neşe karaböcek olsun
Bitme, bak, içtim, yürüdüm, kederlendim
Denize girdim, üşüdüm, sana geldim.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme…
Bitme! Bak, koştum, savruldum, hep örselendim.
Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim.
Uzaklarda öyle çok kederlendim.
Günler bitmeden bitme.
Bitmeden hasret gitme…
Bu yangın geceler, bu intihar.
Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar!
Bu dolunay gecenin göğsünü yarar.
Benim göğsümde de sana geniş bir yer var.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme...
Yılmaz Odabaşı
Her gün adını söyleyip,
“Nerde?” diyor köşe bucak.
Elini bekliyor lâmba;
Elini bekliyor ocak.
Özlemiş yüzünü ayna;
Özlemiş saçını tarak.
Birgün ne güzeldin tel tel,
Ne güzeldin duvak duvak!
Sonra taddın, berekettin
Göğüs göğüs, dudak dudak.
Bir bulun ...
günaydın kesra
günaydın cihan doğan
günaydın
günü modernitenin tutsağında ve tüm o koşuşturmalar arasında, bir gece tenhalığında yaşayabilenlere.
günaydın sabahın sultanlarına
sevdanın ağır işçilerine
yaşama zaatının ağır ama mutlu işçilerine
gri gri gri
sabah, sis, yağmur
bulut, bakış, hatıra
ben de bir şarkı yoktu sen okudun
bir ayna yoktu bende sen baktın
bereketli toprakların uykusunda bir köktüm
senin bakışınla yeşerdim yağmurlar yağmadan
gözlerinde bir şimşek çaktı bakışlarım ıslandı
yanakların yağmurdan ıslak, gözlerin güneşli
kurtlar doğuruyor, kuzuları kollayayım
sen gözlerinle beni okşasan
çoban değneğim tesirli bir silah olacak
sen gözlerinle beni okşa
çoban değneğim tesirli bir silah olacak
savaş bitince senin için taze incirler toplayacağım
seninle kalacağım
seninle okuyacağım
ve seni güneşli hayranlığında öpeceğim
eğer bulutlar izin verirse.
Sen geceyi tutuyorsun. ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında.
Görmüyoruz birbirimizi.
Usul usul sis iniyor.
Kopmuş yollara.
Işığı hafif. uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin.
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da.
Ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yalnızlıkla? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?
Zen Kaçıkları, Jack Kerouac
çocukluğum bu güzel sesli kadını dinlemekle geçti
ne severdim
evimizin arka odasının penceresi komşumuzun enfes bahçesine bakardı.
o bahçede renk renk tas gülleri, şair ruhlu ozan yürekli kuş şakımaları eşliğinde ve sarı sıcak delişmen yaz güneşi ile birlikte algıma dolar ve ben
evet tahmin edeceğiniz gibi adeta vecde gelir ,
transa girerdim.
ve tabii fonda bu kadife ses vardı her daim.
bu arada katkılar için teşekkürler cihan doğan
ruhunuzun güzelliği dizelere alıntılara yansımış
karanlıktan doğarsın
güneş gibi alev alev
kayahan
nasıl bir çağda yaşıyoruz rabbim
sanatçı diyip değer verip önlerinde eğildiğimiz alkışladığımız insanların içlerinde nasıl canavarlar beslediklerini görmenin derin hüznünü yaşıyoruz millet olarak
mayıs güneşlerinde üşüyoruz
otuz altı derece sıcağa rağmen donuyoruz
ruhumuzla
her şeyimizle
sanatımız boşmuş
edebiyatımız keza
millet olarak neye başımızı yaslayıp derman bulmaya kalksak tu kaka edilip kötüleniyor elimizden alınıp uzaklaştırılıyoruz
ve parmak sallanıp tehditlere şantajlara maruz kalıyoruz.
ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
kaderin üstünde bir kader vardır
eyyyyyyyyyyyy şehidoğlu şehit!
isteme benden makber
sana ağuşunu açmış duruyor peygamber
cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin tamamlanmasının ardından pkk terör örgütünün hunharca saldırıları sonucu şehit olan üç askerimiz nezdinde tüm şehitlerimize rahmetler diliyorum.
çok çok çok sevdiğim bir şarkıdır
bu sonuçlar süpriz miydi
depremzedelerin acısı üzerinden sakın seçimi erteleme
diyen siz depremzedeleri ziyaret ettiğinzde sadece resim çektirdiniz
devlet akplileri enkaz altından çıkarmadı yaygarası bastınız
yaraları saran değil acılar üzerinden maduriyetler üzerinden hükümeti kovalamak gibi ucuz siyaseti tercih eden oldunuz
millet bunu gördü ve unutmadı
ilk fırsatta yüzünüze vurdu
şimdi yine o madur milleti
tercihinden dolayı itip kalkıyor ayar veriyorsunuz
ikinci turdaki sonuçlara üzülmek yok ama
süpriz olmayacak
şu andan itibaren depremzedeler bence blok halinde karşınızdakine oy verecek
bu da kimseyi şaşırtmayacak
bu bu kadar kutuplaşma
neden
bu kadar kini nerede nasıl büyüttünüz
şartları eşit ve önceden belirlenmiş bir yarışa girdiniz ve tamamen kendi yetersizlik acizlik artık her ne ise ondan kaynaklanan sebeplerle kaybettiniz
karşı tarafa ve hatta ona destek verenlere elinizdeki tüm imkan ve argümanları kullanarak saldırı tehdit hakaret ve şantajda bulunmak nasıl bir çürümüşlüğün ahlaki çöküşün göstergesidir
bunu ana sınıfında eğitim gören öğrenciler bile yapsa uyarıyoruz
ya siz
ne zaman düzeleceksiniz
size destek veren sanatçıya konser verdirip plaket çiçek sunuyorsunuz
karşı tarafa destek verdiğini belirtenlere tu kaka yalaka diyorsunuz keza öğretmene
hamime memura
polise hakaretler tehditler yağdırıyorsunuz
bu kutuplaşma sizi de vuruyor en küçük yanlışınızda size oy veren plaket çiçekle onurlandırdığınız sanatçı çek sifonu gitsin diyerek size ayar vermeye kalkıyor
yapmayın böyle
müzeyyen senar ve nilüfer
sesleri ve duruşları ile
ve de tabii ki muhteşem yorumları ile
evrensel müziğe sonsuz katkıda bulunmuşlardır
iyi ki onları çağlarında dinleyebilme ve dinlediğimde zevk alabilme fırsatı ve olgunluğuna sahibim
Dağ yürür bir yerinde
çıkar üstüne dağın
bu çelik çağında
ata iyi binin
Kalbinde bir gül bu atın
Ceyhan sızar gibi gözlerinden
düş gören at
bellidir gözlerinden
Ses yüklediler
varacağı üs Kudüs
titretir güney yeli
bir dal buğdayı
Alın bu atı denize atın
geçer denizden de
bakıyor özenle
sayfalarına kitabın
İnsan saçı yelesi
yürüyen bir fabrika
tüylerinde oyun
roman şiir
(Temmuz 1975)
bu şarkıyı ilkin senden duydum üstad ve hep senden dinlemeyi seviyorum
ve yine yeniden senden dinleyelim