gece midir insanı hüzünlendiren yoksa ben miyim hüzünlenmek için geceyi bekleyen; gece midir seni bana düşündüren yoksa benmiyim seni düşünmek için geceyi bekleyen.....ANONİM
gece dün gece aktım karanlığın en yoğun zifirine ayağımı sarkıtacak bir yükseklik aradım tırmandım hayallerime ve oturdum bir yıldızın en karanlık köşesine -hey dedim -hey yeryüzü sana anemi bulaştırsam, bana barışı verebilirmisin?
gece! şimdi bu karanlıkta kendimi aydınlatmak benim işim. uyumalıyım. yarın uyandığımda bugünkü beni silmiş olacağım. yaşaması için yarınki 'ben' e yer açmalıyım çünkü...
Gece benim,ben geceyim..
Gecenin içinden geçerken,içinden gece geçen yine benim...
gökyüzünü saran ışıltılı büyülü manzara. yıldızlarla dopdolu bi gökyüzünün seyrine doyum olmazkine.
gece midir insanı hüzünlendiren yoksa ben miyim hüzünlenmek için geceyi bekleyen;
gece midir seni bana düşündüren yoksa benmiyim seni düşünmek için geceyi bekleyen.....ANONİM
gün biter gülüşün kalır bende...
uçurum olur,cellat olur her gece...
ses-siz di.
sessiz.
usulca serdim çarşafı kelimelerimi astığım ağacın altına.
silkelemeye başlayınca dökülüverdiler birer ikişer..
ilk kendini ağacımdan ayıran ''ham'' oldu.
sabırsızdı oldum olası zaten.
peşisıra yuvarlnadılar bembeyaz çarşafın üzerine eski,hırpâni,serseri,yaşlı,buruşuk,kahır,kaos,buhran..ve daha niceleri.
durunca kelimelerim dökülmeye,vardım yürek tadıma uygun olanları toplamak için.
çarşafın üzerine yalın ayak,parmak uçlarıma basarak ilerliyordum.ölü kelimelerim arasında saklamak istediklerimi arıyordum.
kancasına takıldım ''yalan'' ın -y-sinin kuyruğunda.
kuyruklu yalan!
gece bile örtemedi seni karanlığında!
büyü
durmaksızın aynı yerde...
karanlık..
O kadar çirkin değilmiş hatta hiç değilmiş Ahmet Haşim.Gecelerin ve renklerin üstadı...
insanoğlu denen yaratığın iç dünyasının uykudan uyandığı ve gerçek benliğini gördüğü ve kendiyle başbaşa kaldığı karanlık ayna, zamansızlık...
geceden korkarsan,
uyumazsın,,,,
arkadaş olursun.
Dün gece rüyamda görüp
Hayalin kurdugum yeter
Senin o gül cemalini
Ayda bir görsemde yeter
Benim sevdigim var diye
Saçi uzun siyah diye
Her gördükçe ah ah diye
Gögsüme vurdugum yeter
Saçimi yoldugum yeter
Anladim ki dünya fani
Veren allahdir cani
O güzel sevmese beni
Sevdigimi bilsin yeter ah
.
Ne kadar uzun olursa olsun..............her zaman güneş doğar.......umudunu yitirme ve yoluna devam et...........
üşüt, yırtsın öpüşlerimi paslı tenekeler, soyunup org çalayım
ceketimle örteyim gecenin bütün itliğini
geceyim
Bilge Karasu'nun romanı.
Vahyin inme zamanı yaklaşık 1400 sene geçti ve artık son buldu artık inse inse 'ilham' iner onun içinde gece ile gündüz farketmez...
şimdiki vakit. hatta sabah sayılır.
bazen çok kısa bazen çok uzun ama tam bi köeye çekilip içini ve kendini dinleme zamanı.....
Sana çıkan yollar uzak..
Gururum yolumda tuzak..
Tenin tenime yasak..
Hasretim o ıslak gecelere....
gece
dün gece
aktım karanlığın en yoğun zifirine
ayağımı sarkıtacak bir yükseklik aradım
tırmandım hayallerime
ve oturdum bir yıldızın
en karanlık köşesine
-hey
dedim
-hey yeryüzü
sana anemi bulaştırsam,
bana barışı verebilirmisin?
sakinlik ve romantizm dolu anlar
bitmek bilmiyor...
burada bitsin...
hepsi yalan...
gece gündüz :)
öyle bir karanlık ki güneş aydınlatmıyor..
gece!
şimdi bu karanlıkta kendimi aydınlatmak benim işim. uyumalıyım.
yarın uyandığımda bugünkü beni silmiş olacağım. yaşaması için yarınki 'ben' e yer açmalıyım çünkü...
gecenin bi yarısı burdayım...
ve canım sıkılıyo...
Geceler kurşun gibi iner üstüme birden
Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma
Sonra yüreğimi bir kara sevda tutar
Ama sen duymazsın duyduğumu