gazel okumak hoştur. insanı alıp kendi memleketi olan saadet-i ebedi diyarına götürmekle kalmıyor. kültürümüz ve geçmişimizden bize nice değerlerimizi hatırlatıyor..
Efendim, bu terime en güzel örnek 18 yüzyıl divân şairlerinden, tek bir gazeli ile ünlü olup adını duyuran, gerek kendi döneminin, gerekse kendinden sonraki dönemlerin divân şairlerini ve günümüz şairlerini etkileyip mest eden Râsih’in muhteşem gazelini örnek vermek istiyorum… aslında divân şiirinde en güzel beyit mânâsına gelen ‘‘ beyt’ül gazel’’ terimi olsaydı her beyiti beyt’ül gazel niteliğinde olan bu muhteşem gazeli örnek vermek gerekirdi…
Buyurunuz:
Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne Urma zahm-ı sîneme peykân peykân üstüne
Rîze-i elmâs eker her açtığı zahma o şûh Lutfu var olsun eder ihsân ihsân üstüne
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne
Yârdan mehcûr iken düşdük diyâr-ı gurbete Dehr gösterdi yine hicrân hicrân üstüne
Hem mey içmez hem güzel sevmez dimişler hakkına Eylemişler Râsih'e bühtân bühtân üstüne
sadeleştirilmiş hâli ile:
Süzme gözlerini gelmesin kirpik kirpik üstüne Vurma yaralı göğsüme ok ok üstüne
Elmas tozu eker her açtığı yaraya o güzel İyiliği var olsun eder bağış bağış üstüne
Gönülde gam var şimdilik lûtfeyle gelme ey sevinç Olamaz bir hanede konuk konuk üstüne
Yârdan alıkonulmuşken düştük gurbet diyarına Felek gösterdi bize ayrılık ayrılık üstüne
Hem şarap içmez hem güzel sevmez demişler hakkında Eylemişler Râsih'e suçlama suçlama üstüne
Bakiya dil durmasın güftara takad kalmadı Vaktidir ol husrev-i devrana söylen söylesin
* * *
Dostlarım! Sevgili bana küsmüş, konuşmuyor. Varın ona söyleyin de iki çift kelam etsin. Sorun bakalım! O şanı yüce sevgiliye ben ne yapmışım, konuşup bildirsin.
Nazlanması devam eder de söze başlamazsa beni helak edecek. Lütfen gidip o cefa ve eziyeti sonsuz olan sevgiliye, yalvarın da bu aşıkıyla barışıp konuşsun.
Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı çekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.
Ey dostlarım! Baki'nin dil oynatıp söze mecalinin kalmadığını, varın o devran sultanı sevgiliye söyleyin ki, şimdi iki çift söz edip gönlünü almasının tam zamanıdır...
özellikle aşk.güzellik ve içki konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir.beyit sayısı genellikle 5-9arasında değişir.gazelin ilk beyiti mutlaka kendi arasında uyaklı olur.bu ilk beyte malta son beyte ise makta adı verilir.bir gazelin en güzel beytinebeytül gazel,şairin mahlasının bulundugu beytede mahlas beyti denir.beyitler arasında anlam birliği bulunan gazele yek-ahenk,aynı güç ve ğüsellkikte beyitlerden oluşan gazelede yek-avaz gazel adı verilir.
Hâriçten okumak revaçta.. Memleketin geleceği kahve köşelerinde tartışılır oldu.. Şahid olduğum hararetli bir tartışmada bir tanesi; -Darbe yapılsın gazelini okurken bir diğeri -Salsınlar dışarı hapishânedekileri, milli servet heba oluyor onlara bakmaktan! gazelini okuyor..
beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişen ilk beytinin dizeleri birbiriyle sonraki beyitlerin 2. dizeleri 1. beyitle kafiyeli genelikle lirik konularda yazılan divan şiiri nazım şeklidir. divan edebiyatıdır
I.
Taş taş değil bağrındır taş senin
Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin
Bir katılıktır dinamit söker mi yürekleri
Başın bir kez bu kalbe çarpmasın ey taş senin
Kazmayı kayalara değil kalplere vur ey
Ferhat niçindir kırdığın bunca taş senin
Anne seninle bağrın döğer gider mi acı
Hanidir Ferhad'dan aldığın ders taş senin
Sen de mi taşla bir oldun ey sevgili
İşitmez oldun beni kalbin taşdan taş senin
Ölüm sendendir bana nedir taşlamak beni
Bana güldür çiçektir attığın her taş senin
Gözünü dikme taşa işte parça parçadır
Şimşektir bir bakışın dayanır mı taş senin
Deprem değildir dağı ve beni sarsan
Bir bakışın komaz taş üstünde taş senin
Niçin çıktın dağlara evren çöl oldu leyla
Topuğun öpmek için toz oldu dağ taş senin
II.
Taş taş değil bağrındır taş senin
Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin
Ülkendir taş ve beton bu yanlışkent
Her gün bir yanın biraz daha taş senin
Taş alanlarıdır taş insanları taşır bir
Nereye gelsen ey aşk karşında bu taş senin
Uygarlığı taşla taşımak çağlar üzre
Kolların bu denli güçlü müdür senin
Bir taş devridir ama bağışla beni
Niçin bunca geldim üstüne ey taş senin
Bir İbrahim bıçağı ikiye biçer taşı
Sevgili nasıl kırdı kutlu dişin taş senin
Ölüm bir kasırgadır çevirir seni beni
Nedir kucağında kocaman taş senin
III.
Bir bir yürürlükten kaldırılıp çürümüş devrimleri
En gürbüz bir devrimi dikmek yerine taş senin
Nereye koysam seni söyle ey yüreğim
Bir gün beni ele verir bu güçlü atış senin
Osman Sarı
gazel okumak hoştur. insanı alıp kendi memleketi olan saadet-i ebedi diyarına götürmekle kalmıyor. kültürümüz ve geçmişimizden bize nice değerlerimizi hatırlatıyor..
Efendim, bu terime en güzel örnek 18 yüzyıl divân şairlerinden, tek bir gazeli ile ünlü olup adını duyuran, gerek kendi döneminin, gerekse kendinden sonraki dönemlerin divân şairlerini ve günümüz şairlerini etkileyip mest eden Râsih’in muhteşem gazelini örnek vermek istiyorum… aslında divân şiirinde en güzel beyit mânâsına gelen ‘‘ beyt’ül gazel’’ terimi olsaydı her beyiti beyt’ül gazel niteliğinde olan bu muhteşem gazeli örnek vermek gerekirdi…
Buyurunuz:
Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne
Urma zahm-ı sîneme peykân peykân üstüne
Rîze-i elmâs eker her açtığı zahma o şûh
Lutfu var olsun eder ihsân ihsân üstüne
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne
Yârdan mehcûr iken düşdük diyâr-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicrân hicrân üstüne
Hem mey içmez hem güzel sevmez dimişler hakkına
Eylemişler Râsih'e bühtân bühtân üstüne
sadeleştirilmiş hâli ile:
Süzme gözlerini gelmesin kirpik kirpik üstüne
Vurma yaralı göğsüme ok ok üstüne
Elmas tozu eker her açtığı yaraya o güzel
İyiliği var olsun eder bağış bağış üstüne
Gönülde gam var şimdilik lûtfeyle gelme ey sevinç
Olamaz bir hanede konuk konuk üstüne
Yârdan alıkonulmuşken düştük gurbet diyarına
Felek gösterdi bize ayrılık ayrılık üstüne
Hem şarap içmez hem güzel sevmez demişler hakkında
Eylemişler Râsih'e suçlama suçlama üstüne
Sözlemez küsmüş bize canane söylen söylesin
Neyledim ol yar-ı alişana söylen söylesin
Naz-ıla güftara gelmezse helak eyler beni
Ol cefa vü cevri bi-payana söylen söylesin
Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin çekmeyen
Anı yine aşık-ı nalana söylen söylesin
Harı zahmından neler çektiğimi gülzarda
Bağban- bülbül-i giryana söylen söylesin
Bakiya dil durmasın güftara takad kalmadı
Vaktidir ol husrev-i devrana söylen söylesin
* * *
Dostlarım! Sevgili bana küsmüş, konuşmuyor. Varın ona söyleyin de iki çift kelam etsin. Sorun bakalım! O şanı yüce sevgiliye ben ne yapmışım, konuşup bildirsin.
Nazlanması devam eder de söze başlamazsa beni helak edecek. Lütfen gidip o cefa ve eziyeti sonsuz olan sevgiliye, yalvarın da bu aşıkıyla barışıp konuşsun.
Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı çekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.
Gül bahçesinde diken yaralarından neler çektiğimi oranın bahçıvanı konumundaki inleyen bülbüle söyleyin, maceramı size sayıp döksün.
Ey dostlarım! Baki'nin dil oynatıp söze mecalinin kalmadığını, varın o devran sultanı sevgiliye söyleyin ki, şimdi iki çift söz edip gönlünü almasının tam zamanıdır...
Sen ki cân gül-şeninin bi gül-i nev-restesisin
Ne revâdır bu ki her hâr ü hasa yâr olasın
Beni âzâde iken aşka giriftâr itdin
Göreyim sen de benim gibi giriftâr olasın
Bed-duâ etmezem ammâ ki Huda’dan dilerim
Bir senin gibi cefâ-kâra hevâ-dâr olasın...
Genç gözlerdeki hüzünlü bakışlara ithafen...*
Görmezden evvel müşahadesiz,uzaktan temâşâlarla kendimce bildiğimi sandığımın vâr olduğuna şehadetimdir ki;
Doğu'ya değen ruhlar daha ıtırlı kokar....
Doğu'nun ikliminde soluklanmış olanlar sanki ilkbaharda coşan çağlayanlar gibi her dem gümbür gümbür yaşar,hisseder ve yaşatırlar...
Gıptakârâne izlemek kalır bize böylelerini...
Vesselâm...
*Bizimki de hariçten gazele misâl oluversin nâçizâne...
özellikle aşk.güzellik ve içki konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir.beyit sayısı genellikle 5-9arasında değişir.gazelin ilk beyiti mutlaka kendi arasında uyaklı olur.bu ilk beyte malta son beyte ise makta adı verilir.bir gazelin en güzel beytinebeytül gazel,şairin mahlasının bulundugu beytede mahlas beyti denir.beyitler arasında anlam birliği bulunan gazele yek-ahenk,aynı güç ve ğüsellkikte beyitlerden oluşan gazelede yek-avaz gazel adı verilir.
hababam sınıfı :))
buradaaan bir atlı geçtiiii amaaan :))
sevgiyi şiirle anlatım
Hâriçten okumak revaçta..
Memleketin geleceği kahve köşelerinde tartışılır oldu..
Şahid olduğum hararetli bir tartışmada bir tanesi;
-Darbe yapılsın
gazelini okurken bir diğeri
-Salsınlar dışarı hapishânedekileri, milli servet heba oluyor onlara bakmaktan!
gazelini okuyor..
Hafız Burhan, Hafız Kemal bir eski zaman feryadı...
Gazel:eski zamanlarda okunan söylenen bi yazım biçimidir.Baslamasına Makta bitişine ise Matla denir.
Var mi Seyh Galip'ten guzel gazel yazan....
'Yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni'
bir misrasi yeter...
Gazel böreği......hmmmm ne güzeldir......
beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişen ilk beytinin dizeleri birbiriyle sonraki beyitlerin 2. dizeleri 1. beyitle kafiyeli genelikle lirik konularda yazılan divan şiiri nazım şeklidir. divan edebiyatıdır
tomurcuk gül gazel olur
vaktinde derilmeyince....
demiş bir de Karacaoğlan... :))
Sonbahar'da Abant..
bir de Kumrular sok :)
Kurumuş güle de gazel derler..
Ama bi gazel yazmak var sanki..
Dolunay! Müsaadenle, sevgiyle..
'Meyhane mukassî görünür taşradan ammâ
Bir başka ferah, başka letâfet var içinde'..
Nokta.
Kazancı Bedih.
sonbahar
...haberdar olmasın varsın benim pinhan sirişgimden
bu nademsaz gönül ardınca seyreden ayağ olsun...