arkadaşlar ihtilali birakın da fransa güzel ülke valla....hele paris..bence herkes ömründe bi defa görmeli gece effel kulesine çıkıp şöööyle bi şehri izlemeli.............ama tavsiyem yanlız gitmeyinnnnnnn
1789 Fransız ihtilali sadece fransayla sınırlı kalmayıp tüm dünyada çıgır açmıştır... mesala sosyoloji yi ele alalım sosyolojide ilkçag ortaçag ayrımının dısında en önemli etkiyi fransız ihtilali yapmıştır sosyologlar için bir dönüm noktası olmuştur... fransa da kayıplar olsada tartışmaların sınırı çogunlukla geçilsede burjuvalar köylüler yada köleler hepsi çok etkilesende ihtilal sonucu ortaya çıkan nimetleri say say bitmez... Düşünün fransız ihtilali sonucu sanayi devrimi gerçekleşmese sanayileşmeye geçilmese neler olurdu acaba? ? ? avrupa amerika asya kutuplar aklınıza neresi gelirse gelsin tüm ülkeler fransız ihtilali sonucu ortaya çıkan sanayi akımının etkisine katılmıştır ve gelişme hızları tavan olmuştur... ama şunu da söylemeliyim eger sanayi devrimi olmasaydı türkiye dışındaki tüm ülkeler zarar görürdü... neden? ? ? çünkü türkiye dışındaki tüm ülkeler sanayileşmenin tüm nimetlerinden yaralandı... biz sanayileşme ve ilerleme ugruna menderesi astık... özalın durumu meçhul... biz geri kafalı ve ilerlemeyi redden bir toplumuz... Yazık tüm nimetleri yıllardır elimizin tersiyle itip mahvolmaktan hala ders alamadık... yürü amerika avrupa asya biz ne sanayi yi ne tarımı ne de düşünce özgürlügünü istiyoruz... biz tesettürü tartışıp tesettürürden rant saglamak isteyenlere yardım etmeye devam edecegiz...
Avrupa brüjivasinin kabuk değitirip Cumhuriyet adı altında bütün dünyayı yutma sömürme ihtilalidir...Biribirlerini boğazlamayı zaten arenalarda öğrenmişlerdi.Bakmayın siz 200 bin fransızın idam edilmesine..O ihtilalin sonuçlarını bugün yaşadığımız dünyada görüyoruz..Kanve göz yaşından AİDS den başka hangi değei katabildiler dünyaya...Bütün dünyayı sömüren Batı gerçekten insanlık adına fazla bir şey yapamadı.. Dünyanın yarısından fazlası aç...
Osmanlı gibi daha nice çok uluslu devletlerin parçalanmasına neden oldu yaydığı milliyetçilik/özgürlük/bağımsızlık fikirleriyle. Yeniçağın bitimi, Yakınçağın başlangıcı.
Bir grubun bütün ülkeyi koyun sürüsü gibi kullanması ve buna ihtilal demesi.Tabi sonradan unuttukları koyunlar aç kaldıkça kurda dönmeleri Çok önemli bir şey sorucam fransada yapılan ihtilal ve ihtilal denemelerinin hadi hesabı yoktur bu bahsetiğimizhangisi?
Fransız İhtilali judeo-masonik bir ihtilaldir ve bu konuda tartışma yoktur...Sadece bir tek örnek vereceğim...Balkanlarda komünist faaliyetlerde bulunan hatta Lenin'in casusluk okulu 'Kuut'ta eğitim gören 33 derece farmason Apostolos Grozos adlı yahudi Laiki Metopo adlı Yunan gazetesindeki yazı dizisinde şunları yazmıştır(1949) : 'Fransa'da hürriyet diye Bastil zindanlarının kapılarını ve muhkem çatılarını İsrail için parçalattık.Versay Sarayı'na her türlü isteklerimizi kabul ettirdik.Fransız büyük ihtilali ile Fransızların din iman ahlak ve ibadethanelerini yıktık.' Bir an şunu düşünelim...Din ve ahlakın ortadan kaldırımak istendiği devrim hangi devrimdir...Gayet açık...Bolşevik İhtilali'dir...Bu ihtilalde ibadethaneler yıkılmış aile fertleri dağıtılarak ahlak ve namus ortadan kaldırılmak istenmiştir...Yukarıdaki yazıyı okuduk...Fransız İhtilali ile Bolşevik İhtilali arasında bir fark gören var mı? Peki geliyoruz Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimlere...Bolşevik İhtilali'ne benziyor mu...Örneğin aileler dağıtılıp ahlak oradan kaldırılmak istendi mi...Hayır...Din düşmanlığı yapıldı mı...Hayır...Yapılanlar israil için mi yapıldı...Hayır...Öyleyse Fransız İhtilali ile Atatürk İhtilali arasında ne benzerlik kaldı...Gördüğünüz gibi Atatürk Fransız İhtilalinin en temel ilkelerinden hiçbirini uygulamadı... Bu cihetten şu anlaşılıyor ki Mustafa Kemal Atatürk Fransız İhtilalini alelade bir şekilde incelememiştir...Derin bir şekilde ihtilali incelediği ise mevzubahis ihtilalin itici kuvveti olan ve yahudilerin ihtilal çıkarmak için merdiven gibi kullandığı farmason localarının faaliyetlerini 10 Ekim 1935'te men etmesiyle sabittir... Hatta buraya ilginç bir not daha düşeyim... Fransız İhtilalinin bir yahudi ihtilali olduğunu söyleyen mason Apostolos Grozos aynı makalesinde... Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Ekim 1935 tarihinde mason localarını kapatmasının hemen ardından masonlar tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü ve... Kemalizmin komünistler için paravana olduğunu da yazmıştır...(Yazılar çok uzun olduğu için maalesef buraya alamayacağım)
Benden bu kadar...Gerçi biraz dağınık anlattım...Artık parçaları birleştirip yapbozu siz tamamlarsınız...
hay ihtilalleri batsın! zaten baska isleri mi var fransız milletinin habire ona buna karsı cıkıp muhalefet etmek! nefret ediyorum fransızlardan da fransadan da! gectigimiz yıllarda türkler icin 'BARBAR İMPARATORLUGUNUN YIKILISI' adlı bir kitap cıkardılar ve de ermeni soykırımının en buyuk destekcileri oldugunu butun dunya biliyo! böyle insanların ne ihtilalini ögrenmek istiyorum ne de dunyaya ne etkisi oldugunu! ! ! ! ! ! ! ! !
fransız ihtilali 20.yüzyılda gerçekleşen komünist ihtilalleri tetiklemiş olduğu için ve bu ihtilaller neticesi hayatını kaybeden insan sayısı yüz milyonlarla ifade edilecek kadar korkunç boyutlara vardığı için insanlık tarihi için UTANILACAK bir olaydır...Sadece fransada gerçekleşen seri ihtilallerde gerçekleşen iğrenç hadiseler,masum insanların sokaklarda tavşanlar gibi öldürülmesi,tecavüzler bu ihtilalin ne kadar çirkin bir olay olduğunu anlatmaya yeter...Bu ihtilalin özetini 1 Haziran 1793 yılında giyotinle idama mahkum olan Madame Marie Philpon cezasının infazından hemen önce söylediği şu sözleriyle çok açık izah etmiş: 'Ey hürriyet! Namına ne cinayetler işleniyor! '
Gerçekten bir çağı kapatıp başka bir çağa geçişin anahtarı olacak bir ihtilaldir. Din ve sınıf baskısına, gerçek anlamını alarak yani halktan gelen bir ihtilaldir.
Ülkeleri ayakta tutan dini birleştiricilik mantığı kırılmıştır.
Bu devrimi en iyi anlatan kitap 'Fransız Devrimi'nden Portreler' adli Sevgili yazar Server Tanilli'ye ait olan kitaptır ve bu devrimde kıyasıya mücadele veren Robespierre'nin de hayatini anlatmistir.
Çok gezen bilirin kanıtı... Belli bir sınıfın hakim olduğu, çok okuyan ve dini kısve ile halkın tüm nabzını elinde tutan kesimin,, çok gezen ticaretle uğraşıp zenginleşen burjuvazi kesim tarafından giyotinlerle idam edilmesi..
İstanbul' ub feth edilmesinin etkilerinden birisi de Rönesanstır,sanatta ileri giden Avrupa, bireysel düşünce,çok sesli yaşam ve estetik zevkinin verdiği en iyiyi arama dürtüsünü olgunlaştırıp,krallıklara, Fransız ihtilaliyle birlikte son vermeye başlamıştır...Eserlerini tuvale,kağıda dile döken sanatkarlar bu sefer sokağa meydanlara dökmüş ve kendi halklarını aydınlatmışlardır..... Keşke bizde de aydın denilebilecek birkaç kimse olsaydı çok iyi olurdu...
Bence bu ihtilal,kendinden sonra gelecek tüm ihtilal ve devrimlere örnek olmuştur..Tek farkı bu ihtilal gerçekten tam katılım lı halk devrimidir..Fransız ihtilalinden sonra bukadar katılımlı ve diktatörsüz bir devrim yaşanamamıştır...Ulu önder M.kemal Atatürk ün devrimi bile haklı olduğu halde neredeyse nüfusun yarısı M.Kemal e muhalefet olmuştur.Bunlar eski Monarşi artıklarıydı ve istiklal mahkemeleri tarafından temizlendiler...
İhtilalden sonra; 'Bütün servetini yitiren kisi önemli bir sey yitirmistir, sagligini yitiren çok sey yitirmistir, onurunu yitiren pek çok seyini yitirmistir, umudunu yitiren kisi ise her seyini yitirmistir.'
Gerçekte ise 'Aydınlanma' Batı'ya hiç de olumlu şeyler getirmemiştir. Aydınlanma'nın en önemli ayağı Fransa'da yaşanmıştır ve bu süreçten sonra gelen Fransız Devrimi, ülkeyi bir kan gölüne çevirmiştir. Bugün aydınlanmacı literatürde Fransız Devrimi övülerek anlatılır, oysa devrim Fransa'ya çok şey kaybettirmiş, 20. yüzyıla kadar sürecek olan sosyal çatışmaları başlatmıştır. Ünlü İngiliz düşünür Edmund Burke'ün Fransız Devrimi ve Aydınlanma dönemi hakkındaki analizleri bu konuda oldukça yol göstericidir. Burke, 1790'da yayınladığı Reflections on the French Revolution (Fransız Devrimi Hakkında Düşünceler) adlı ünlü eserinde, gerek Aydınlanma fikrini gerekse onun meyvesi olan Fransız Devrimi'ni eleştirmekte, bu hareketlerin toplumu birarada tutan din, ahlak, aile yapısı gibi temel değerleri parçaladığını, teröre ve anarşiye zemin hazırladığını vurgulamakta, Aydınlanma'yı 'insan aklının parçalayıcı bir hareketi' olarak nitelemektedir.
(Pocock, in; Edmund Burke, Reflections on the Revolution in France, 1987, sy. 33-38)
ne bileyim
bir de sonraları sonunu öğrendik.
önce 1 gelir haliyle. ardından 7den başlayarak ardışık devam edersin. yine haliyle üç rakam.
1789
tomris'in lafı kısa bir deja-vu! ! vay be deliyürek, sıkı laflar ederdin wesselam :)
bir dönüm noktası... dünyanın geleceğini şekillendiren olay...
ezip te yükseğe çıkarsan muhakkak bir gün ezdiğin yerden kurşunu yersin.
arkadaşlar ihtilali birakın da fransa güzel ülke valla....hele paris..bence herkes ömründe bi defa görmeli gece effel kulesine çıkıp şöööyle bi şehri izlemeli.............ama tavsiyem yanlız gitmeyinnnnnnn
1789 Fransız ihtilali sadece fransayla sınırlı kalmayıp tüm dünyada çıgır açmıştır... mesala sosyoloji yi ele alalım sosyolojide ilkçag ortaçag ayrımının dısında en önemli etkiyi fransız ihtilali yapmıştır sosyologlar için bir dönüm noktası olmuştur... fransa da kayıplar olsada tartışmaların sınırı çogunlukla geçilsede burjuvalar köylüler yada köleler hepsi çok etkilesende ihtilal sonucu ortaya çıkan nimetleri say say bitmez... Düşünün fransız ihtilali sonucu sanayi devrimi gerçekleşmese sanayileşmeye geçilmese neler olurdu acaba? ? ? avrupa amerika asya kutuplar aklınıza neresi gelirse gelsin tüm ülkeler fransız ihtilali sonucu ortaya çıkan sanayi akımının etkisine katılmıştır ve gelişme hızları tavan olmuştur... ama şunu da söylemeliyim eger sanayi devrimi olmasaydı türkiye dışındaki tüm ülkeler zarar görürdü... neden? ? ? çünkü türkiye dışındaki tüm ülkeler sanayileşmenin tüm nimetlerinden yaralandı... biz sanayileşme ve ilerleme ugruna menderesi astık... özalın durumu meçhul... biz geri kafalı ve ilerlemeyi redden bir toplumuz... Yazık tüm nimetleri yıllardır elimizin tersiyle itip mahvolmaktan hala ders alamadık... yürü amerika avrupa asya biz ne sanayi yi ne tarımı ne de düşünce özgürlügünü istiyoruz... biz tesettürü tartışıp tesettürürden rant saglamak isteyenlere yardım etmeye devam edecegiz...
Avrupa brüjivasinin kabuk değitirip Cumhuriyet adı altında bütün dünyayı
yutma sömürme ihtilalidir...Biribirlerini boğazlamayı zaten arenalarda öğrenmişlerdi.Bakmayın siz 200 bin fransızın idam edilmesine..O ihtilalin sonuçlarını bugün yaşadığımız dünyada görüyoruz..Kanve göz yaşından AİDS den başka hangi değei katabildiler dünyaya...Bütün dünyayı sömüren Batı gerçekten insanlık adına fazla bir şey yapamadı..
Dünyanın yarısından fazlası aç...
Osmanlı gibi daha nice çok uluslu devletlerin parçalanmasına neden oldu yaydığı milliyetçilik/özgürlük/bağımsızlık fikirleriyle.
Yeniçağın bitimi, Yakınçağın başlangıcı.
fransiz ihtilali 1789 santa etkisi
Bir grubun bütün ülkeyi koyun sürüsü gibi kullanması ve buna ihtilal demesi.Tabi sonradan unuttukları koyunlar aç kaldıkça kurda dönmeleri
Çok önemli bir şey sorucam fransada yapılan ihtilal ve ihtilal denemelerinin hadi hesabı yoktur bu bahsetiğimizhangisi?
Fransız İhtilali judeo-masonik bir ihtilaldir ve bu konuda tartışma yoktur...Sadece bir tek örnek vereceğim...Balkanlarda komünist faaliyetlerde bulunan hatta Lenin'in casusluk okulu 'Kuut'ta eğitim gören 33 derece farmason Apostolos Grozos adlı yahudi Laiki Metopo adlı Yunan gazetesindeki yazı dizisinde şunları yazmıştır(1949) :
'Fransa'da hürriyet diye Bastil zindanlarının kapılarını ve muhkem çatılarını İsrail için parçalattık.Versay Sarayı'na her türlü isteklerimizi kabul ettirdik.Fransız büyük ihtilali ile Fransızların din iman ahlak ve ibadethanelerini yıktık.'
Bir an şunu düşünelim...Din ve ahlakın ortadan kaldırımak istendiği devrim hangi devrimdir...Gayet açık...Bolşevik İhtilali'dir...Bu ihtilalde ibadethaneler yıkılmış aile fertleri dağıtılarak ahlak ve namus ortadan kaldırılmak istenmiştir...Yukarıdaki yazıyı okuduk...Fransız İhtilali ile Bolşevik İhtilali arasında bir fark gören var mı?
Peki geliyoruz Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimlere...Bolşevik İhtilali'ne benziyor mu...Örneğin aileler dağıtılıp ahlak oradan kaldırılmak istendi mi...Hayır...Din düşmanlığı yapıldı mı...Hayır...Yapılanlar israil için mi yapıldı...Hayır...Öyleyse Fransız İhtilali ile Atatürk İhtilali arasında ne benzerlik kaldı...Gördüğünüz gibi Atatürk Fransız İhtilalinin en temel ilkelerinden hiçbirini uygulamadı...
Bu cihetten şu anlaşılıyor ki Mustafa Kemal Atatürk Fransız İhtilalini alelade bir şekilde incelememiştir...Derin bir şekilde ihtilali incelediği ise mevzubahis ihtilalin itici kuvveti olan ve yahudilerin ihtilal çıkarmak için merdiven gibi kullandığı farmason localarının faaliyetlerini 10 Ekim 1935'te men etmesiyle sabittir...
Hatta buraya ilginç bir not daha düşeyim...
Fransız İhtilalinin bir yahudi ihtilali olduğunu söyleyen mason Apostolos Grozos aynı makalesinde...
Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Ekim 1935 tarihinde mason localarını kapatmasının hemen ardından masonlar tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü ve...
Kemalizmin komünistler için paravana olduğunu da yazmıştır...(Yazılar çok uzun olduğu için maalesef buraya alamayacağım)
Benden bu kadar...Gerçi biraz dağınık anlattım...Artık parçaları birleştirip yapbozu siz tamamlarsınız...
hay ihtilalleri batsın! zaten baska isleri mi var fransız milletinin habire ona buna karsı cıkıp muhalefet etmek! nefret ediyorum fransızlardan da fransadan da! gectigimiz yıllarda türkler icin 'BARBAR İMPARATORLUGUNUN YIKILISI' adlı bir kitap cıkardılar ve de ermeni soykırımının en buyuk destekcileri oldugunu butun dunya biliyo! böyle insanların ne ihtilalini ögrenmek istiyorum ne de dunyaya ne etkisi oldugunu! ! ! ! ! ! ! ! !
fransız ihtilali 20.yüzyılda gerçekleşen komünist ihtilalleri tetiklemiş olduğu için ve bu ihtilaller neticesi hayatını kaybeden insan sayısı yüz milyonlarla ifade edilecek kadar korkunç boyutlara vardığı için insanlık tarihi için UTANILACAK bir olaydır...Sadece fransada gerçekleşen seri ihtilallerde gerçekleşen iğrenç hadiseler,masum insanların sokaklarda tavşanlar gibi öldürülmesi,tecavüzler bu ihtilalin ne kadar çirkin bir olay olduğunu anlatmaya yeter...Bu ihtilalin özetini 1 Haziran 1793 yılında giyotinle idama mahkum olan Madame Marie Philpon cezasının infazından hemen önce söylediği şu sözleriyle çok açık izah etmiş:
'Ey hürriyet!
Namına ne cinayetler işleniyor! '
Gerçekten bir çağı kapatıp başka bir çağa geçişin anahtarı olacak bir ihtilaldir. Din ve sınıf baskısına, gerçek anlamını alarak yani halktan gelen bir ihtilaldir.
Ülkeleri ayakta tutan dini birleştiricilik mantığı kırılmıştır.
burjuvazinin köylüleri kullanarak soyluları devirdiği daha sonrada iktidarı ele geçirdiği bir devrimdir.
Bu devrimi en iyi anlatan kitap 'Fransız Devrimi'nden Portreler' adli Sevgili yazar Server Tanilli'ye ait olan kitaptır ve bu devrimde kıyasıya mücadele veren Robespierre'nin de hayatini anlatmistir.
Anatole France'ın tanrılar susamışlardı dıye bır kıtabı var ihtilalı anlamak için okunması gerekir
millet duygularının ön plana çıkmasını sağlaması yönünde önemli bir adım.
Çok gezen bilirin kanıtı...
Belli bir sınıfın hakim olduğu, çok okuyan ve dini kısve ile halkın tüm nabzını elinde tutan kesimin,, çok gezen ticaretle uğraşıp zenginleşen burjuvazi kesim tarafından giyotinlerle idam edilmesi..
'Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler'
İstanbul' ub feth edilmesinin etkilerinden birisi de Rönesanstır,sanatta ileri giden Avrupa, bireysel düşünce,çok sesli yaşam ve estetik zevkinin verdiği en iyiyi arama dürtüsünü olgunlaştırıp,krallıklara, Fransız ihtilaliyle birlikte son vermeye başlamıştır...Eserlerini tuvale,kağıda dile döken sanatkarlar bu sefer sokağa meydanlara dökmüş ve kendi halklarını aydınlatmışlardır.....
Keşke bizde de aydın denilebilecek birkaç kimse olsaydı çok iyi olurdu...
Avrupa'nin simdiki durumunun temellerinin atilmasi,,,,
ilk aklıma gelen 1789 oluyor, yani tarihi...Doğru mu hatırladım ki :)
Bence bu ihtilal,kendinden sonra gelecek tüm ihtilal ve devrimlere örnek olmuştur..Tek farkı bu ihtilal gerçekten tam katılım lı halk devrimidir..Fransız ihtilalinden sonra bukadar katılımlı ve diktatörsüz bir devrim yaşanamamıştır...Ulu önder M.kemal Atatürk ün devrimi bile haklı olduğu halde neredeyse nüfusun yarısı M.Kemal e muhalefet olmuştur.Bunlar eski Monarşi artıklarıydı ve istiklal mahkemeleri tarafından temizlendiler...
İhtilalden sonra;
'Bütün servetini yitiren kisi önemli bir sey yitirmistir, sagligini yitiren çok sey yitirmistir, onurunu yitiren pek çok seyini yitirmistir, umudunu yitiren kisi ise her seyini yitirmistir.'
'Fransiz Atasözü'
Fıransız ihtilalini Hugo'nun sefillerinden okumak bir başkadır..
olmaz olsun ya! inklılap sinavindan caktım da :))))))))))))) 9
Gerçekte ise 'Aydınlanma' Batı'ya hiç de olumlu şeyler getirmemiştir. Aydınlanma'nın en önemli ayağı Fransa'da yaşanmıştır ve bu süreçten sonra gelen Fransız Devrimi, ülkeyi bir kan gölüne çevirmiştir. Bugün aydınlanmacı literatürde Fransız Devrimi övülerek anlatılır, oysa devrim Fransa'ya çok şey kaybettirmiş, 20. yüzyıla kadar sürecek olan sosyal çatışmaları başlatmıştır. Ünlü İngiliz düşünür Edmund Burke'ün Fransız Devrimi ve Aydınlanma dönemi hakkındaki analizleri bu konuda oldukça yol göstericidir. Burke, 1790'da yayınladığı Reflections on the French Revolution (Fransız Devrimi Hakkında Düşünceler) adlı ünlü eserinde, gerek Aydınlanma fikrini gerekse onun meyvesi olan Fransız Devrimi'ni eleştirmekte, bu hareketlerin toplumu birarada tutan din, ahlak, aile yapısı gibi temel değerleri parçaladığını, teröre ve anarşiye zemin hazırladığını vurgulamakta, Aydınlanma'yı 'insan aklının parçalayıcı bir hareketi' olarak nitelemektedir.
(Pocock, in; Edmund Burke, Reflections on the Revolution in France, 1987, sy. 33-38)