Filistin denince aklıma gelenler; ölüm, zülüm, kan ve göz yaşı.bunların karşısında kör ve sağır kesilen dünya devletleri.tabiki iktidarını mazlum kanı üzerine kurmuş bir ABD ve onun ortadoğudaki uzantısı Israil. hepsinden de kötü kendi saltanatından ve zevkinden başka birşey düşünmeyen Arap krallıkları...ne diyelim. Allah tüm mazlumlara acısın ve merhamet etsin. onları zalimlerin zülmünden kurtarsın. amin!
Bana göre FİLİSTİN esaretin elinde yıllarca Direnişin sembolü,İşgal altında çekilen 40 YILLIK ACI,Masum insanların Gözyaşı....Yeter artık biri dur desin bu eziyete dinsin artık ANALARIN GÖZYAŞI,VURULMASIN MASUM YAVRULAR.Bizde elimizden geleni yapalım zamane firavunu israile karşı boykot uygulayalım....
Günlerdir boş yazı kağıdına bakıp duruyorum. Yüreğim sızlıyor, gözyaşlarıma hakim olamıyor, ağlıyor ağlıyorum. Ne demeli, ne söylemeli? Ne yazmalı? . Ben anneyim. Kanınla, canınla besleyip aylar boyu sabırla gelmesini beklediğin bir bebeğin doğmasının nasıl olduğunu, İlk çığlığını duymanın insana nasıl duygular verdiğini, Karnında kımıldayan o canlıyı kucağa alma hazzını, Minicik ellerinin ana göğsüne dokunmasının ne olduğunu, Onu emzirirken, beslerken, velhasıl büyümesinin her evresinde onu gözlemlemenin, gururlanmanın, kokusunu ciğerine çekmenin, Ayağına bir kıymık battığında dahi insanın canının çekilmesinin, dizlerinin çözülmesinin ne olduğunu çok ama çok iyi bilirim. . Şimdi… Orada… Zalimin bombalar yağdırdığı, cehennemi yerde . Hangi anaya neyi, nasıl anlatır, Onları hangi sözlerle avutabilirsiniz? . Siz onun canının parçasını, Siz onun gül kokulusunu, Bir daha nasıl geri verebilirsiniz? . Sabır, ya Ummi sabır... . İsrail teröre ve teröristlere yönelik temizlik yapıyor ha… Yaka, yıka, döke, saça, öldüre öldüre Her yeri kana bulayarak yapılan temizlik gördünüz mü hiç? . Görmediyseniz dikkatlice bakın. . Orada yaşananları aklınıza, yüreğinize iyice kazıyın… Günlerdir bir insanlık dramını izliyoruz. Günlerdir yapılan soykırımı izliyoruz. Tarihe ibretlik notlar düşülüyor. . Anaların kuzuları ölüyor. Filistin gelincik tarlaları gibi… . Kim terörist? Vatanını, imanını, namusunu koruma içgüdüsü ile kanını, canını veren mi? Cami, okul, ev demeden yıkan yakan mı? . Kim yayılmacı? Kim kendini en üstün ırk gören? Kim kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamayı ilke edinmiş? Kim bunların sorumlusu?
Nasıl dindirilir anaların yüreğinde yaktığınız o ateş… . Ey Filistin Ey Filistin halkı Ne kadar yalnızsın, Ne kadar melül ve mahzunsun, Ve ne kadar yaralısın…
yüreğim acıyla sancıyor yıllardır... hani ben çocuktum gazzede ölüm vardı.. ben büyüdüm gazzede yine ölüm var! .. orada büyüyemeyen çocuklara bebeklere inat büyüyoruz. biz büyüyoruz onlar ölmüyor! öldürülüyor, katlediliyor bir vahşet adına. orada soykırım var, ölüm kol geziyor sokaklarda. bir an sonra ölebileceğinin %1000 olduğunu bilmek nasıl bir duygu bilemeyiz tabiki ama orada yşayan çocuklar biliyor.yaşamak yada yaşamamak ne kadar önemli oda tartışılırya.. ilaç yok diye acı çekiyor insanlar, acı çeke çeke ölüme terk ediliyor. niçin? ?
biz susuyoruz; çünkü israil silah deniyor! ... askeri alanda kendini yeniliyor. birde buna bilim diyoruz.vahşet amaçlı geliştirilen bilimler! ! israil öldürüyor, gazze kan ağlıyor, sokaklar kan gölü.. biz susuyoruz.... bir 'leş'miş milletleri! susuyor... biz susuyoruz insanlık susuyor. biz susuyoruz gazze susuyor.. biz susuyoruz.... filistin ölmek demek oluyor. biz susuyoruz... filistin zulum demek oluyor. biz susuyoruz.. filistin vahşet demek oluyor. biz susuyoruz.. küçük bir çocuk bağırıyor, gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte. harun aleykum, harun aleykum, harun aleykum. utanmıyoruz! ! biz yüne susuyoruz! ... biz susuyoruz.
-'İnan olsun ki Rabbinden Muhammed'e indirilen küfür ve taşkınlık yönünden yahudileri iyice azdıracaktır!
Onların arasına ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık.
Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar,
Allah onu söndürür de, onlar yine bozgunculuğa koşarlar!
Ama Allah bozguncuları sevmez! !
De ki:'Ey Tevrat, İncil ve Kur'an sahipleri! Siz Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz!
Allah onların yaptıklarını görüyor! hala Allah'a yönelip tevbe ederek O'ndan af dilemiyorlar mı?
İsrailoğullarının gerçekleri gizleyenleri, Meryemoğlu İsa'nın ve Davud'un diliyle lanetlendiler! Bu onların isyan etmeleri ve sınır tanımaz duruma düşmeleri yüzündendir.İşledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmiyorlardı.
Ne kötü şeydir yapmayı sürdürdükleri!
Allah üzerlerine gazap indirmiştir. Azap içindede onlar sürekli kalacaklardır. (Maide Suresi/ 64 den 80 e kadar)
Bu tespitler Kur'an-ı Kerim'den! Filistin'de yaşananların gerçeği...
Şu an ekranlarda görünenler sizleri yanılmasın! Gerçek zafer yüreklerde ve doğrularla kazanılandır! Zülümlerle üstün gelmenin adı başarı ve zafer değildir! 'SOYKIRIM'dır! !
Bu gün değil Beş bin yıldır ağlıyor Amurlulardan bu yana Bir başkalarının egemenliği altında Yaşıyor Filistin
Bu gün değil Gözlerinde doğuştan ağıt Bu gün değil Beş bin yıldır aç Yaşadığını sanıyor
Vahşet, hep vahşet Hurafelerin etkisinde
İki bin yıldır bölük- pürçük Bir gün İsrail Bir gün Bizans Bir gün Pers Bir gün Babil Ezilen hep Filistinli Beş bin yıldır böyle vahşet görmedi Ölüyor Filistin
Filistinde daha tomurcuk bir gül idim Açmadan soldurdun beni İsrail bre vicdansız Sımsıcak yanan ocağımızı söndürdün Annemi babamı beni öldürdün İsrail bre Vicdansız Abimi ablamı daha yeni tanıyacaktım Dünyayı hayatı insanları anlayacaktım Belkide büyük bir bilim adamı olacaktım Bırakmadın yaşatmadın beni bizi İsrail bre vicdansız Ciğerimize kurşunları doldurdun Bahçemizdeki güllerimizi soldurdun Genç yaşlı bebek çocuk demedin Hiç durmadın katlettin öldürdün Bu dünya hiç kimseye kalmadı Sanada kalmaz İsrail bre vicdansız
Filistin yanıyor analar ağlıyor Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor İsrail ey israil sen ne kadar vahşisin zalimlerdende zalimsin Acımasız ve gaddarsın Tüm dünya baksında sana İnsanlığından utansın
Bu yaptığın savaş deyil mezalim Nasıl vuruyorsun herşeyden habersiz masum Küçük çocukları bebekleri bre vijdansız bre insafsız hain Seni kan emici yarasa yazıklar olsun sizin gibi toplumlara
İsrail seni ALLAHIN Bile lanetlediği topluluk Kahrolasın yok olasın inşallah yeniden Helak olasın katil israil Filistin yanıyor analar ağlıyor Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken Tüm dünya insanları seyrediyor hayret Yoklayın ey insanlar kendinizi Anlayın artık bu vahşeti Kalkın rahat yerinizden lütfen bir zahmet
İnsanlık öldümü yoksa diyorum kendime Ama lütfen ölmesin insanlık hep yaşasın İnsanlar sevgiyi insanlar aşkı paylaşsın Savaşlar olmasın masumlar ölmesin Gülyüzlü çocukların tertemiz yüzleri solmasın
Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken Tüm dünya insanları seyrediyor hayret
Allahım lütfen dünyayı zalimlere bırakma Kimse kimseyi öldürmesin ne filistinde ne ırakta
Ne zaman tükenir ne insan Boşlukta asılı kaldı Filistin Bir çocuğun annesine Sarılması nasıldır bilir misin Canlı bedenin üstüne kefen Leke tutmaz kumaştan Yaraları kapatmadan Kanatır usul usul Soğuk hava eşliğinde
Günlerden cumadır Namaz vakti çoktan geçti Dualar boş yüreklerde Anlamsız Gittin bebek Senin yerine Vicdanlar gecede sessiz çığlık Tut ellerimden korkuyorum
Ha bitti ha bitecek Rüya değil hiçbiri Gerçek Utanma pazarı kuruldu Yüzler makyajsız Çirkeftende çirkef Bir taş atıldı arka sokakta Atılması gereken Yapıştı tarihe çamurla
Nöbet değişimi var Bu gece Eller semada La ilahe illallah Şimdi sen de bak aynaya
Bunlar çağdaş,bunlar aydın ve ilerici Bunlar avrupalı bunlar amarikalı Bunlar katil; katlederler çocuğu genci Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bizler Bosnalı,Iraklı,Filistinli bizler Zenci Bunlar avrupalı bunlar amerikalı Bunlar haçlı zihniyeti enbüyük dinci Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bunlar kapitalist,emperyalisit bunlar sömürücü Bunlar avrupalı bunlar amerikalı Bunlar vahşi bunlar kalleş bunlar ürkütücü Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bunlar varya bunlar etnik kökenci Bunlar avrupalı bunlar amerikalı Bunlar cani bunlar vampir kan emici Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bizler alevi,sünni,bizler devrimci bizler ülkücü Bunlar avrupalı bunlar amerikalı Kardeşi kardeşe düşman eden enbüyük fitneci Bunlar barbar bunlar bebek katilleri.....
NEREDESİNİZ ‘İNSAN HAKLARI’ SAVUNUCULARI? Ben yaşadığım dünyadaki vahşetlerden utanıyorum, ya siz? Soruyorum savunduğunuz bu haklar, hangi insanlar için? En azından şu sizin modern (!) dediğiniz çağda, modern silahlarınız, bombalarınızla öldürülen Müslüman insanlar için değil, bunu bu yüzyılda bir kez daha, çok iyi anladık. Bir de sizin itirafınızla, sizin ağzınızdan duyalım. Sahi siz kimlere ‘insan’ diyorsunuz? Kendi coğrafyanızda bile Bosnalılara yaşattıklarınızı unutmadık. Artık tüm dünya insanları, demokrasi ve insan hakları maskesi ardında gizlediğiniz o vahşi yüzünüzü görüyor. O maskeyi çıkarın artık komik görünüyorsunuz, gizlenemiyorsunuz! Bu nedenle artık sizlere seslenmiyorum. Çünkü bu seslenişi hak etmiyorsunuz! Çekinmeden dünyaya yaydığınız bu vahşetlerinizi en muhteşem kutlamalarınızla kutlayabilirsiniz, daha dürüst görünürsünüz en azından utanmayın
Benim seslenişim ülkelere, kurumlara, makamlara değil. Onlar yüksek çıkarlarının peşinde. Şu ‘modern’ çağda yüreğinde vicdan ve inanç değerlerini koruyabilmiş her sade insana.
Ey İsrail halkı! İnandığınız bir YARATICInız varsa, artık suskunluğunuzu bozun. Sizler de bir gün öleceksiniz, o Yaratıcınızın huzurunda hesap vereceksiniz. Sessiz kaldığınız her zulüm, her vahşetten üzerinize sıçrayan kanlarla orada bulunacaksınız. Yaratıcınız kanlı yüzlere bakmaz! Hiçbir tanrı haksızlıkla insan öldüreni affetmez.! .
Ya Siz Hz. İsa bağlıları olduğunu iddia edenler! Kurtarıcı olduğunu iddia ettiğiniz Hz. İsa bu gün yaşasaydı, sizin gibi, öldürülen bebekler, çocuklar, gençler, kadın ve yaşlılar için bir şey yapmadan bekler, susar mıydı? Asla! Peygamberler her zaman masum insanlarla beraber olmuş, zengin, zalim yönetici, azgınlarla savaşmışlardır kendi yöntemlerince. Sizler de bir gün ölüm meleğinizle karşılaşacaksınız ve o hesap gününde ‘kurtarıcınız’ kabul ettiğiniz peygamberinizle karşı karşıya geleceksiniz. O gün değil sizi kurtarmak, o kanlı ellerinizden tutmayacak o güzel peygamber. Kendi ellerine de kan bulaşmasın diye. Hiçbir Tanrı, hiçbir peygamber zalimleri, firavunları, katilleri koruyup, ödüllendirmedi! Asla da cennete giremeyecek zalimler, katiller! Bunu hepiniz biliyorsunuz, itiraf etmeseniz de.
Ya siz Müslümanlar! Sizler bu dünyayı saran vahşetlerin ortasında nasıl durabiliyorsunuz bu kadar rahat? Ki sizin elinizde okuduğunuz o Allah’ın vahyinde masum insanları koruma görevi size ait değil mi bu dünyada? Bu sorumluluğu yerine getirmeden hesap gününde Rabbinizin huzurunda nasıl savunabilirsiniz kendinizi? Bir mazeretiniz var mı? Diyelim ki elinizle bu zulmü, vahşeti önleyemiyorsunuz, ya diliniz? O da mı ses çıkaramıyor? Haydi diliniz de söylemiyorsa, yürekleriniz? O da mı taş kesildi? Hiç birini yapmıyorsan mü’min olduğun yalanı ile kendini kandırmaktan vazgeç, Rabb’ini kandıramazsın!
Hiçbir inancı olmayan, ama ‘insan’ olduğunu iddia eden ise, bu iddiasını ispat için ne bekliyor acaba? Her iddia bir ispat ister!
EĞER BU SIFATLARIN HİÇBİRİNE SAHİP DEĞİLSENİZ, HAKLISINIZ! SUSABİLİRSİNİZ… HATTA VAHŞETİNİZİ EN MUHTEŞEM BİR TÖREN İLE KUTLAMAYI HAK ETTİNİZ
Bir anda geldi işgal sabahı beklemeden Sokaklar henüz coşmamıştı çocukça Çorak tarla karşıladı ayrık otunu çıplak Çürüyen köke sarıldı yediveren Kuşlar cıvıldaşarak göçünü bıraktı telaşlı ağaca
Evleri sarsan depremin öcü kışa bırakılan hesabı silmedi Kan düştüğü yerde çözdü gücü Özgür Filistin ölmedi
Saçını toplayıp gitti palmiye ağacı ürkek duruşa yurt oldu sığınak Soluğunu kendine sakladı avcı Kuşlara gözünü dikti tank Şoven güç kırdı kızıl mührü zamanın orta yerine düştü kargaşa Merhametli sapan sarıldı taşa
Çöl yurt konuşurken vuruldu yaranın içinde karardı kurşun Olmayacak sanılan oldu Ölmeyecek denilen kutsal düş öldü Toprak bir gecede örttü üstünü suçun Öyküsüz vurgun patlattı yılgın ödü
Küflenmiş acısını savrularak kendi sağlığına soktu eşkıya Kanın bedelini ödedi çılgın arzu Açılan gediği dikenle dikti halk Deniz sürdü iyileştirici tuzu kanayan ırmağın ağzına
Bakır kimlikte ışıyan alameti bıraktı çocukların ortasına özgür Filistin ölmedi sesi eylemin kaynağında varsıl tuz basar halkın yarasına
Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu. Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı, Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus, Filistin; Direnişlerin sembolü, Filistin; Osmanlının nazlı evladı,
Kusura bakma Filistin. Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu? Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?
Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var. Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var. Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu, Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar, Bir kez daha hatırlayacaklar
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim gözlerim. Bunlar, canlıydılar daha dün sabah, Herkes gibi dünyaya tebessümle baktılar. Oysa bu sabah, Açtığınızda kapınızı yeniden yaşamaya Açtığınızda mutluluk kutunuzu dünyaya Bir fotoğraf karesinden, bir film şeridinden O mübarek evlerinize, korkulu bir düş gibi aktılar.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ellerim. Bakın işte ordalar, oynadığım bebeklerim. Daha dün canlıydılar, Kumdan kuleler yaptılar. Bebeklerim ordalar şimdi, Kumdan kulelerim ordalar, Ama yok yerinde ellerim.
Ben bir çocuğum kardeşlerim, Benim adım Ümmü Gülsüm Mesude. Bir kuş bile uçurmadım daha ben, Bir uçurtma bile mutluluklar içinde, Üstümüze ölüm yağan bu masmavi gökyüzünde.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ayaklarım. Bunlarla ekmek aldım daha dün sabah, Daha dün sabah geçtim onlarla umursamadan, Füzelerle vurduğunuz evimizin sokağından. Şimdi orda duruyorlar, hiç benim olmamışlar sanki. Birisi kaldırıma düşmüş, çamurlu bir yol ortasına ötekisi. Zumluyor üzerine bir kuzgun gibi, Zumluyor dayamışta bütün mesleki bilgisini, Özgür dünya basınından, namuslu bir gazeteci.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim umutlarım. Bunlar için doğdumdu ben, Bunlar içindi çırpınmalarım. Tanklarınız çiğnedi onları gürül gürül, Uçaklarınız parçaladı bombalarıyla, Daha bir tekini bile yaşayamadım.
Ben bir çocuğum kardeşlerim, Gazze de bilinmeyen bir ülke. Ben bir kızım henüz on birinde, Adım Ümmü Gülsüm Mesude. Bilmiyorum babam nerdedir şimdi, Bilemiyorum annem, kardeşlerim nerde. Ben de bir resmim artık geride, Bir görüntüyüm giriveren evlerinize, Tam da mutluluğunuzun en güzel bir yerinde.
Kusuruma bakmayın emmiler, dayılar, İstemezdim bunu ben de. Tam oturmuşken kahvaltıya yenice, Yudumlarken çaylarınızı taptaze, Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze. Belki gerçekten samimiydi hislerinde, Belki de aday olmak için Pulitzer ödülüne, Bir gazeteci yaptı bu saygısızlığı size. Benim o parçalanmış gövdemi, Kopmuş ellerimi ve korku dolu gözlerimi, Ve tankların çiğnediği bütün Ümitlerimi, Yerleştirdi bir karenin içine. Sonra da günün her saatinde, Soktu durdu gözlerinize.
Ben bir çocuğum kardeşlerim, Adım, Ümmü Gülsüm Mesude; Ben bir kızım henüz on birinde, Filistin’se tanınmayan bir ülke. Kusuruma bakmayın anneler, bacılar, Kusuruma bakmayın sizleri üzdümse. Çalıp da kapınızı haddim olmadan Yaralı bir kuş gibi merhamet dilendimse. Sizleri de kendim gibi insan bilip de, Bir dilim ekmek için, bir yudum su için, Yaşamak için sizler gibi gençliğimi özgürce, Haddim olmayarak kapınıza geldimse, Binlerce özür dilerim sizden, Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze.
ا ل ل ه م ا ن ص ر ا ه ل ن ا ف ي غ ز ة و ث ب ت ا ق د ا م ه م و ف ر ج ك ر ب ت ه م و ا ن ا ل ل ه و ا ن ا ل ي ه ر ا ج ع و ن ا م ا ن ة ف ي ع ن ق ك ا ن ت ر س ل ه ا ا ل ى 10 ل ع ل ا ل د ع ا ء م س ت ج ا ب
bir filmde isyankar amca şu şekilde savunuyordu kendini; başımızı öne eğip her müzikte dans etmeyecegiz! işte filistinliler bunu yapıyor.filistini ırk bakımından kategorize edip arap olarak görmek daha da önemlisi 'öteki' gibi görmek mücadele gibi onurlu bir kavramı milliyetçilikle içini boşaltmak demektir.bunu medyamızda bir çok yahudi uşağı hakkıyla yapıyor zaten söylemeye gerek yok. filistin yeryüzünün onurudur.bunun üstüne ekleyecek birşey yok...
“Filistin’de kan, gönüllerde kan, Haydi, şimdi, intikam” - “çığlık içimde düğüm çığlık gözümde yaş bekle çocuğum yeni bir dünya için verdiğim savaş Kudüs, Kudüs, Kudüs”
Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu. Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı, Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus, Filistin; Direnişlerin sembolü, Filistin; Osmanlının nazlı evladı,
Kusura bakma Filistin. Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu? Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?
Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var. Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var. Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu, Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar, Bir kez daha hatırlayacaklar.
Kusura bakma Filistin, Osmanlı yok artıki, o olsaydı bunlar olurmuydu. Tarihin en kötü döneminde olmasına rağmen, Seni parayla almak isteyen Avrupalıya gereken cevabı vermiş Osmanlı gidince dünya ne hale geldi.
Duâ makamında ninniler söyle bana, Ellerin her zaman ki gibi saçlarımın arasında gidip gelsin, Çilenin gergefinde dokunmuş eğrilmiş Fakat eğilmemiş aksin yüzüme vursun. Filistin’in kadınları hep böyle onurlu olur değil mi anne? Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Özüm çileden kıvranmakta Ve bil ki anne isa’ya rahim toprak, Beni zulme şahit tutmakta, Ben filistin’in çiçeğiyim anne Irmaklar beni sulasın diye, Suyu nasıl da nazenin akmakta. Ben filistin’in çiçeğiyim anne Kavurmasın diye harı bedenimi Rüzgar her dem Beni şefkatle okşamakta. Bilirsin değil mi anne Güzelin hasmı çok olmakta Ve musa’ya karşı çıkan firavun, Bize de tuzaklar kurmakta. Ben filistin’in çiçeğiyim anne Tüm rayihalarım sevdalı yüreklerin bahar muştusu. Fakat hafsalam zekeriyya’ya nisbet Sükut orucu tutmakta Ve kudüs’ün yeniden doğuşunu gözlemekte, yüreğim. Kapatıyorum avuçlarımı gayrisine Ve açıyorum yüreğimi yalnız ona, Gidenler geri gelecek biliyorum anne Ve gelenin gelişinin haberi zulmü ezecek. Biliyorum anne... Duâ makamında ninniler söyle bana anne Bu sefer kardeşleri kuyuya atmasınlar yusuf’u, Ve bırakıp gitmesinler kenan’a, Yusuf güzel anne Senin gibi, Ve kurtlar sarmasınlar bedenini eyüb’ün, Ve yalanlar, iftiralar uzak dursun hareminden, Eyüb’ün evdeşi sadık anne Senin gibi Ve inen tokat zalimin yüzüne musa’nın elinden Kahretsin sonsuza dek siyon’u ve haçı. Bedir’e ve kehf’e inen yağmur Nasıl da hasrettir yüreğimin yangını size Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Yunus beklesin kırk günü ve Yediler dönsün, Gelsinler İspata vücut lazım Müjdelenen geldi Özlem bitsin, Bitsin anne, Anne ellerin saçlarımın arasında gidip gelsin Yusuf’un kokusunu taşıyan rüzgar halimizi dosta bildirsin. Anne dizlerin ne kadar da yumuşak Yoksa benim gözlerim mi hasret uykuya, Duâ makamında ninniler söyle bana anne İçinde uhdud’un şehitleri ve şahitleri olsun, Hercaî gönlüm uhdud’da derman bulsun. Kerbela’da hüseyin’e kıyan bunlardı, Bunlardı değil mi anne. Lanet olsun! ... Lanetler olsun! ... Can hüseyin duruşun duruşum olsun. Ve kardeşlerim kardeşlerin, Hasan gibi asil, Zeynep gibi dik olsun Firavunlar... Zeyneplerden zeynep’ten korktuğu gibi korksun... Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Rahmete kucak açan ankebut sevr’de Açsın kollarını ve yorgun bedenimi uyutsun Ve bu kulaklarım öz kulaklarıyla duysun “ hüzünlenme allah bizimledir.” İman üzere İkiye, üç, Üçe dört Ve Dörde beş olana Bu can kurban olsun Ve mana bulsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne Ve haber ver, Tufana ne kadar var. Tufanda nice müjdeler var. Musa’ya yoldaş olanları bir iyi bellet bana, anne. Duâları duâm olsun Ve nefesim olsun her defasında alıp verdiğim “rabbim üzerimize sabır yağdır ve bizleri müslümanlar olarak öldür.” Böyle demişti, değil mi anne? Firavun’a adaleti haykıran, Musa’nın getirdiğine iman eden Sihirsiz sihirbazlar Ve en son gösterisi olmuştu gidişleri Meleklerin refakatinde. Cennet-i Âlâya Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Süleyman saltanatında kurulsun ve Haşaratlar asadan uzak dursun. Ebabiller ağızlarında od süleyman’a Düşman olanlara od savursun, Anne söyle kardeşlerim, Tâlût ehline yasak ırmaktan uzak dursun. Ve davut bir kez daha câlut’laşan zalimleri Hüsrana boğsun Ve Tabut beşaret olsun sevdamıza. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Kir değmesin hz. meryem’in sadakati sinmiş ülkemin yüzüne, Yürekleri kirli pusulara gebe Ve gittikleri her yerde ihanetin harmanını derenler Giremesinler kutlu vadi tuva’ya, Davut’un dövdüğü demir set olsun yollarına. Ve yol bulamasınlar hutame’den öteye. Hutame nedir? Bir iyi bellet onlara anne. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Müseyleme’nin sinesindeki, Hazreti vahşi’yi temizleyen taharet mızrağı, Firavunun göğsünü yurt tutsun. Çocuklar nil’in değil annelerinin kucağında uyusun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Kardeşliği Rasulun mektebinde talim eden ensar, Bizi unutan dostlarımızın yüreklerine dokunsun Ve dostlarımız sadakatte ebu bekir’e yoldaş olsun. Korkmasınlar, Koç yetişir semadan, Onlar ismail yürekli olsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Kutlu kusvâ ve burâk Arzdan arşa nur süreyyalara halimizi sunsun... Ve lanete müstehak olanların üstüne lanet olsun. Ve duâ ehlinin duâlarında garib halimiz makes bulsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Kardeşlerim tunç bilekli olsun Ve düştüğü yerde manaya beşik olan taşlara Zülfikar’ın nuru sinsin ve karartsın zulmeti, Zülfikar zalimlerin üzerlerinde sallansın dursun, Ali’ye de kıyan bunlardı değil mi anne? Lanet olsun! .. Lanetler olsun! ..
Anne! .. Filistin’in tüm çiçekleri karalar bağlamakta, Söyle fırat ve dicle de yüzüne karalar çalsın, Hüseyin’in oduna yanan canlar zalimleri aleviyle yaksın. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Babalar ibrahim’i örnek alsın, Mevzu ibrahimîler olursa nâr nura Ve vuslata hasret alevden kollar Gülden döşeklere dönüşür. Söyle, Söyle anne böylece yangınlar suya kavuşur. Babalar ibrahim’in izini sürsün, anne. Duâ makamında ninniler söyle bana anne, İçinde çarmıhta isa da olsun ve Mazlumun kanı zulümle kirlenen kudüs’ü yusun, Son yemeğinde nebinin kardeşlerim de olsun anne, Kardeşlerim sadık kardeşleri olsun masumun Ve yapılan İhanetin hesabını sorsun İsa’ya da kıyanlar bunlardı değil mi anne? Lanet olsun. Lanetler olsun... Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Cafer, halid, ve revaha ve Ve yine mut’e de düğün kurulsun. Kadisiye semalarında Ömer’in cebel, cebel, cebel* diyen sesi duyulsun. Ve selahaddin yüzün gülsün, Kudüs bizimdir yakında görürsün. Ömer’e de kıyanlar bunlardı değil mi anne? Lanet olsun, Lanetler olsun Duâ makamında ninniler söyle bana anne, Mazluma güven, garibe eman, yüreğe itminan Zalime hüsran efendim olsun içinde anne, Kaynuka, kurayza, hayber, necran’ın intikamını almaya çalışan Sefihler onsuzlukta kudursun. Ve ocaklarına kara kara kilitler vurulsun. Bakalım nur zulmetle sıvanır mıymış? Medine’de iffete el uzatanlar bunlardı değil mi anne? Lanet olsun. Lanetler olsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne Şehâdet meyanında bir kervan kurulsun, Taamı bıldırcın ve kudret helvası Ve meramı cennet olsun. Asiye ve zeynep elimden tutsun Ve anne hakim ol gözyaşlarına Ve amin de duâma Duvağım kefenim olsun. Babam ibrahim’in izini bulsun. Ve yurdum sözlerim sana Ben şimşeğiyim filistin’in Şimşeğiyim filistin’in Rahat olmadan mescid-i aksa, Rahat olamam, Ve ot tıkamak için düşmanının canına Bayramlarında çakarım. Ben filistin’in nazlı çiçeğimim nazik ve nazenin Fakat cihad üzere ninnilerle büyürüm. Anamın gözleri yaşla kardaş olduğu günden beri Bebelerimiz ellerini açmadılar ve Avuçları yumuk geldiler dünyaya Bebelerimiz kundaklanırken kefene dolandı. Yetmez miydi halimiz meramımızı anlatmaya, Dostlarımız taştan mıydı yüreğiniz. Biz taşları ne yapacağımızı biliriz. Zafere hasrettir yüreğimiz fakat, Medine’ye dönen cafer’leri daha çok severiz. Dua makamında ninniler söyle bana anne, Kurtlar bölemesinler sürüyü ve Ayrık kalmasın kardeşler birbirine yanık Biri çıksın ve Kardeşlerini çağırsın, sıla tatlı değil mi anne? Sıla toprakta değil yürekte gizli değil mi? Haykırsın, yine tutsun ellerimizden Ve desin ki; Ne paha ile almışsak o paha ile veririz Sılayı candan özge biliriz! ... Mescid-i aksa, Kubbetu’s sahra, Mescid-i ömer, Beyt’ul lahm Ve aziz hatıraları nebilerin ........................... Hain olanlar nereden bilsin kıymetin Biz satmayı değil şehadeti severiz. İsmail manası gizli özümüzde, Gecelerde muhabbete ereriz Ve Derilmez gülleri dereriz. Bilmeyen ne bilsin bizi, Bilenlere selam olsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne. Bir gün çocuklarımız şaronları unutsun. Duâ makamında ninniler söyle bana anne. İçinde babam da olsun. Biz şanlı çiçekleriyiz aksa’nın Aksa’nın şanlı çiçekleri Ve uhud’dan gelen kokuyu alırız. Söyle bana anne Duâ makamında ninniler söyle...
“rabbimiz! Bize kendi tarafından bir rahmet ver. Ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır.” Kehf:10
Filistin denince aklıma gelenler; ölüm, zülüm, kan ve göz yaşı.bunların karşısında kör ve sağır kesilen dünya devletleri.tabiki iktidarını mazlum kanı üzerine kurmuş
bir ABD ve onun ortadoğudaki uzantısı Israil. hepsinden de kötü kendi saltanatından ve zevkinden başka birşey düşünmeyen Arap krallıkları...ne diyelim. Allah tüm mazlumlara acısın ve merhamet etsin. onları zalimlerin zülmünden kurtarsın. amin!
Bana göre FİLİSTİN esaretin elinde yıllarca Direnişin sembolü,İşgal altında çekilen 40 YILLIK ACI,Masum insanların Gözyaşı....Yeter artık biri dur desin bu eziyete dinsin artık ANALARIN GÖZYAŞI,VURULMASIN MASUM YAVRULAR.Bizde elimizden geleni yapalım zamane firavunu israile karşı boykot uygulayalım....
Ya Ummi….
Günlerdir boş yazı kağıdına bakıp duruyorum.
Yüreğim sızlıyor, gözyaşlarıma hakim olamıyor, ağlıyor ağlıyorum.
Ne demeli, ne söylemeli?
Ne yazmalı?
.
Ben anneyim.
Kanınla, canınla besleyip aylar boyu sabırla gelmesini beklediğin bir bebeğin doğmasının nasıl olduğunu,
İlk çığlığını duymanın insana nasıl duygular verdiğini,
Karnında kımıldayan o canlıyı kucağa alma hazzını,
Minicik ellerinin ana göğsüne dokunmasının ne olduğunu,
Onu emzirirken, beslerken, velhasıl büyümesinin her evresinde onu gözlemlemenin, gururlanmanın, kokusunu ciğerine çekmenin,
Ayağına bir kıymık battığında dahi insanın canının çekilmesinin, dizlerinin çözülmesinin ne olduğunu çok ama çok iyi bilirim.
.
Şimdi…
Orada…
Zalimin bombalar yağdırdığı, cehennemi yerde
.
Hangi anaya neyi, nasıl anlatır,
Onları hangi sözlerle avutabilirsiniz?
.
Siz onun canının parçasını,
Siz onun gül kokulusunu,
Bir daha nasıl geri verebilirsiniz?
.
Sabır, ya Ummi sabır...
.
İsrail teröre ve teröristlere yönelik temizlik yapıyor ha…
Yaka, yıka, döke, saça, öldüre öldüre
Her yeri kana bulayarak yapılan temizlik gördünüz mü hiç?
.
Görmediyseniz dikkatlice bakın.
.
Orada yaşananları aklınıza, yüreğinize iyice kazıyın…
Günlerdir bir insanlık dramını izliyoruz.
Günlerdir yapılan soykırımı izliyoruz.
Tarihe ibretlik notlar düşülüyor.
.
Anaların kuzuları ölüyor.
Filistin gelincik tarlaları gibi…
.
Kim terörist?
Vatanını, imanını, namusunu koruma içgüdüsü ile kanını, canını veren mi?
Cami, okul, ev demeden yıkan yakan mı?
.
Kim yayılmacı?
Kim kendini en üstün ırk gören?
Kim kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamayı ilke edinmiş?
Kim bunların sorumlusu?
Nasıl dindirilir anaların yüreğinde yaktığınız o ateş…
.
Ey Filistin
Ey Filistin halkı
Ne kadar yalnızsın,
Ne kadar melül ve mahzunsun,
Ve ne kadar yaralısın…
Çiğdem ALTINÖZ
40 yılı aşkındır işgal altında inleyen ülke..
bknz:yahudinin müslümana; insanın insana yaptıkları..
yüreğim acıyla sancıyor yıllardır...
hani ben çocuktum gazzede ölüm vardı..
ben büyüdüm gazzede yine ölüm var! ..
orada büyüyemeyen çocuklara bebeklere inat büyüyoruz.
biz büyüyoruz onlar ölmüyor! öldürülüyor, katlediliyor bir vahşet adına.
orada soykırım var, ölüm kol geziyor sokaklarda.
bir an sonra ölebileceğinin %1000 olduğunu bilmek nasıl bir duygu bilemeyiz tabiki ama orada yşayan çocuklar biliyor.yaşamak yada yaşamamak ne kadar önemli oda tartışılırya..
ilaç yok diye acı çekiyor insanlar, acı çeke çeke ölüme terk ediliyor.
niçin? ?
biz susuyoruz;
çünkü israil silah deniyor! ...
askeri alanda kendini yeniliyor.
birde buna bilim diyoruz.vahşet amaçlı geliştirilen bilimler! !
israil öldürüyor, gazze kan ağlıyor, sokaklar kan gölü..
biz susuyoruz....
bir 'leş'miş milletleri! susuyor...
biz susuyoruz insanlık susuyor.
biz susuyoruz gazze susuyor..
biz susuyoruz....
filistin ölmek demek oluyor.
biz susuyoruz...
filistin zulum demek oluyor.
biz susuyoruz..
filistin vahşet demek oluyor.
biz susuyoruz..
küçük bir çocuk bağırıyor,
gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte.
harun aleykum,
harun aleykum,
harun aleykum.
utanmıyoruz! !
biz yüne susuyoruz! ...
biz susuyoruz.
KİNLERİ DİN OLANLARA:
-'İnan olsun ki Rabbinden Muhammed'e indirilen küfür ve taşkınlık yönünden yahudileri iyice azdıracaktır!
Onların arasına ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık.
Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar,
Allah onu söndürür de, onlar yine bozgunculuğa koşarlar!
Ama Allah bozguncuları sevmez! !
De ki:'Ey Tevrat, İncil ve Kur'an sahipleri! Siz Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz!
Allah onların yaptıklarını görüyor!
hala Allah'a yönelip tevbe ederek O'ndan af dilemiyorlar mı?
İsrailoğullarının gerçekleri gizleyenleri, Meryemoğlu İsa'nın ve Davud'un diliyle lanetlendiler! Bu onların isyan etmeleri ve sınır tanımaz duruma düşmeleri yüzündendir.İşledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmiyorlardı.
Ne kötü şeydir yapmayı sürdürdükleri!
Allah üzerlerine gazap indirmiştir. Azap içindede onlar sürekli kalacaklardır.
(Maide Suresi/ 64 den 80 e kadar)
Bu tespitler Kur'an-ı Kerim'den! Filistin'de yaşananların gerçeği...
Şu an ekranlarda görünenler sizleri yanılmasın! Gerçek zafer yüreklerde ve doğrularla kazanılandır! Zülümlerle üstün gelmenin adı başarı ve zafer değildir!
'SOYKIRIM'dır! !
Filistin’de Bir Çocuk
İsrail’in nemrutları kol gezer
Filistin’de görür ağlar bir çocuk
O kirli botları çok canlı ezer
Kırılır kolları bağlar bir çocuk
Çocuk dediğime bakmayın sakın
Beş yaşında kırk yıl yaşamış bakın
Uçurtma balonla oynar bırakın
Bütün yürekleri dağlar bir çocuk
Asırlık bir çınar gibi devrildi
İsrail’in gazabıyla savruldu
Türlü ateş ile her yer kavruldu
Gözyaşın akıtır çağlar bir çocuk
Bir garip ozanım çocuk yanında
Bozukluk var çocuk vuran kanında
Ya Ali Zülfikar durur kınında
Ses vermezsin kara bağlar bir çocuk
12 Ocak 09
Nilüfer
Halime Aktaş
FİLİSTİN
Bu gün değil
Beş bin yıldır ağlıyor
Amurlulardan bu yana
Bir başkalarının egemenliği altında
Yaşıyor Filistin
Bu gün değil
Gözlerinde doğuştan ağıt
Bu gün değil
Beş bin yıldır aç
Yaşadığını sanıyor
Vahşet, hep vahşet
Hurafelerin etkisinde
İki bin yıldır bölük- pürçük
Bir gün İsrail
Bir gün Bizans
Bir gün Pers
Bir gün Babil
Ezilen hep Filistinli
Beş bin yıldır böyle vahşet görmedi
Ölüyor Filistin
Mehmet Türkan
İsrail Bre Vicdansız
Filistinde daha tomurcuk bir gül idim
Açmadan soldurdun beni
İsrail bre vicdansız
Sımsıcak yanan ocağımızı söndürdün
Annemi babamı beni öldürdün
İsrail bre Vicdansız
Abimi ablamı daha yeni tanıyacaktım
Dünyayı hayatı insanları anlayacaktım
Belkide büyük bir bilim adamı olacaktım
Bırakmadın yaşatmadın beni bizi
İsrail bre vicdansız
Ciğerimize kurşunları doldurdun
Bahçemizdeki güllerimizi soldurdun
Genç yaşlı bebek çocuk demedin
Hiç durmadın katlettin öldürdün
Bu dünya hiç kimseye kalmadı
Sanada kalmaz
İsrail bre vicdansız
Şeref Köşker
FiLiStİn YaNıYoR
Filistin yanıyor analar ağlıyor
Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
İsrail ey israil sen ne kadar vahşisin
zalimlerdende zalimsin
Acımasız ve gaddarsın
Tüm dünya baksında sana
İnsanlığından utansın
Bu yaptığın savaş deyil mezalim
Nasıl vuruyorsun herşeyden habersiz masum
Küçük çocukları bebekleri bre vijdansız bre insafsız hain
Seni kan emici yarasa yazıklar olsun sizin gibi toplumlara
İsrail seni ALLAHIN Bile lanetlediği topluluk
Kahrolasın yok olasın inşallah yeniden
Helak olasın katil israil
Filistin yanıyor analar ağlıyor
Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
Şeref Köşker
Allahım bu nasıl vahşet
Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet
Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet
Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken
Tüm dünya insanları seyrediyor hayret
Yoklayın ey insanlar kendinizi
Anlayın artık bu vahşeti
Kalkın rahat yerinizden lütfen bir zahmet
İnsanlık öldümü yoksa diyorum kendime
Ama lütfen ölmesin insanlık hep yaşasın
İnsanlar sevgiyi insanlar aşkı paylaşsın
Savaşlar olmasın masumlar ölmesin
Gülyüzlü çocukların tertemiz yüzleri solmasın
Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet
Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet
Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken
Tüm dünya insanları seyrediyor hayret
Allahım lütfen dünyayı zalimlere bırakma
Kimse kimseyi öldürmesin ne filistinde ne ırakta
Şeref Köşker
Filistin'e Uyanmak
Ne zaman tükenir ne insan
Boşlukta asılı kaldı Filistin
Bir çocuğun annesine
Sarılması nasıldır bilir misin
Canlı bedenin üstüne kefen
Leke tutmaz kumaştan
Yaraları kapatmadan
Kanatır usul usul
Soğuk hava eşliğinde
Günlerden cumadır
Namaz vakti çoktan geçti
Dualar boş yüreklerde
Anlamsız
Gittin bebek
Senin yerine
Vicdanlar gecede sessiz çığlık
Tut ellerimden korkuyorum
Ha bitti ha bitecek
Rüya değil hiçbiri
Gerçek
Utanma pazarı kuruldu
Yüzler makyajsız
Çirkeftende çirkef
Bir taş atıldı arka sokakta
Atılması gereken
Yapıştı tarihe çamurla
Nöbet değişimi var
Bu gece
Eller semada
La ilahe illallah
Şimdi sen de bak aynaya
10 Ocak 09
Nilüfer
Halime Aktaş
BEBEK KATİLLERİ
Bunlar çağdaş,bunlar aydın ve ilerici
Bunlar avrupalı bunlar amarikalı
Bunlar katil; katlederler çocuğu genci
Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bizler Bosnalı,Iraklı,Filistinli bizler Zenci
Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
Bunlar haçlı zihniyeti enbüyük dinci
Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bunlar kapitalist,emperyalisit bunlar sömürücü
Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
Bunlar vahşi bunlar kalleş bunlar ürkütücü
Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bunlar varya bunlar etnik kökenci
Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
Bunlar cani bunlar vampir kan emici
Bunlar barbar bunlar bebek katilleri
Bizler alevi,sünni,bizler devrimci bizler ülkücü
Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
Kardeşi kardeşe düşman eden enbüyük fitneci
Bunlar barbar bunlar bebek katilleri.....
NEREDESİNİZ ‘İNSAN HAKLARI’ SAVUNUCULARI?
Ben yaşadığım dünyadaki vahşetlerden utanıyorum, ya siz? Soruyorum savunduğunuz bu haklar, hangi insanlar için? En azından şu sizin modern (!) dediğiniz çağda, modern silahlarınız, bombalarınızla öldürülen Müslüman insanlar için değil, bunu bu yüzyılda bir kez daha, çok iyi anladık. Bir de sizin itirafınızla, sizin ağzınızdan duyalım. Sahi siz kimlere ‘insan’ diyorsunuz? Kendi coğrafyanızda bile Bosnalılara yaşattıklarınızı unutmadık. Artık tüm dünya insanları, demokrasi ve insan hakları maskesi ardında gizlediğiniz o vahşi yüzünüzü görüyor. O maskeyi çıkarın artık komik görünüyorsunuz, gizlenemiyorsunuz! Bu nedenle artık sizlere seslenmiyorum. Çünkü bu seslenişi hak etmiyorsunuz! Çekinmeden dünyaya yaydığınız bu vahşetlerinizi en muhteşem kutlamalarınızla kutlayabilirsiniz, daha dürüst görünürsünüz en azından utanmayın
Benim seslenişim ülkelere, kurumlara, makamlara değil. Onlar yüksek çıkarlarının peşinde. Şu ‘modern’ çağda yüreğinde vicdan ve inanç değerlerini koruyabilmiş her sade insana.
Ey İsrail halkı! İnandığınız bir YARATICInız varsa, artık suskunluğunuzu bozun. Sizler de bir gün öleceksiniz, o Yaratıcınızın huzurunda hesap vereceksiniz. Sessiz kaldığınız her zulüm, her vahşetten üzerinize sıçrayan kanlarla orada bulunacaksınız. Yaratıcınız kanlı yüzlere bakmaz! Hiçbir tanrı haksızlıkla insan öldüreni affetmez.! .
Ya Siz Hz. İsa bağlıları olduğunu iddia edenler! Kurtarıcı olduğunu iddia ettiğiniz Hz. İsa bu gün yaşasaydı, sizin gibi, öldürülen bebekler, çocuklar, gençler, kadın ve yaşlılar için bir şey yapmadan bekler, susar mıydı? Asla! Peygamberler her zaman masum insanlarla beraber olmuş, zengin, zalim yönetici, azgınlarla savaşmışlardır kendi yöntemlerince. Sizler de bir gün ölüm meleğinizle karşılaşacaksınız ve o hesap gününde ‘kurtarıcınız’ kabul ettiğiniz peygamberinizle karşı karşıya geleceksiniz. O gün değil sizi kurtarmak, o kanlı ellerinizden tutmayacak o güzel peygamber. Kendi ellerine de kan bulaşmasın diye.
Hiçbir Tanrı, hiçbir peygamber zalimleri, firavunları, katilleri koruyup, ödüllendirmedi! Asla da cennete giremeyecek zalimler, katiller! Bunu hepiniz biliyorsunuz, itiraf etmeseniz de.
Ya siz Müslümanlar! Sizler bu dünyayı saran
vahşetlerin ortasında nasıl durabiliyorsunuz bu kadar rahat? Ki sizin elinizde okuduğunuz o Allah’ın vahyinde masum insanları koruma görevi size ait değil mi bu dünyada? Bu sorumluluğu yerine getirmeden hesap gününde Rabbinizin huzurunda nasıl savunabilirsiniz kendinizi? Bir mazeretiniz var mı? Diyelim ki elinizle bu zulmü, vahşeti önleyemiyorsunuz, ya diliniz? O da mı ses çıkaramıyor? Haydi diliniz de söylemiyorsa, yürekleriniz? O da mı taş kesildi? Hiç birini yapmıyorsan mü’min olduğun yalanı ile kendini kandırmaktan vazgeç, Rabb’ini kandıramazsın!
Hiçbir inancı olmayan, ama ‘insan’ olduğunu iddia eden ise, bu iddiasını ispat için ne bekliyor acaba? Her iddia bir ispat ister!
EĞER BU SIFATLARIN HİÇBİRİNE SAHİP DEĞİLSENİZ, HAKLISINIZ! SUSABİLİRSİNİZ…
HATTA VAHŞETİNİZİ EN MUHTEŞEM BİR TÖREN İLE KUTLAMAYI HAK ETTİNİZ
ÖZGÜR FİLİSTİN ÖLMEDİ
Bir anda geldi işgal sabahı beklemeden
Sokaklar henüz coşmamıştı çocukça
Çorak tarla karşıladı ayrık otunu çıplak
Çürüyen köke sarıldı yediveren
Kuşlar cıvıldaşarak
göçünü bıraktı telaşlı ağaca
Evleri sarsan depremin öcü
kışa bırakılan hesabı silmedi
Kan düştüğü yerde çözdü gücü
Özgür Filistin ölmedi
Saçını toplayıp gitti palmiye ağacı
ürkek duruşa yurt oldu sığınak
Soluğunu kendine sakladı avcı
Kuşlara gözünü dikti tank
Şoven güç kırdı kızıl mührü
zamanın orta yerine düştü kargaşa
Merhametli sapan sarıldı taşa
Çöl yurt konuşurken vuruldu
yaranın içinde karardı kurşun
Olmayacak sanılan oldu
Ölmeyecek denilen kutsal düş öldü
Toprak bir gecede örttü üstünü suçun
Öyküsüz vurgun patlattı yılgın ödü
Küflenmiş acısını savrularak
kendi sağlığına soktu eşkıya
Kanın bedelini ödedi çılgın arzu
Açılan gediği dikenle dikti halk
Deniz sürdü iyileştirici tuzu
kanayan ırmağın ağzına
Bakır kimlikte ışıyan alameti
bıraktı çocukların ortasına
özgür Filistin ölmedi
sesi eylemin kaynağında varsıl
tuz basar halkın yarasına
BABÜR PINAR
Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu.
Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı,
Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus,
Filistin; Direnişlerin sembolü,
Filistin; Osmanlının nazlı evladı,
Kusura bakma Filistin.
Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu?
Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?
Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var.
Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var.
Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu,
Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar,
Bir kez daha hatırlayacaklar
Filistinli Çocuklara
ÜMMÜ GÜLSÜM MESUDE
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim gözlerim.
Bunlar, canlıydılar daha dün sabah,
Herkes gibi dünyaya tebessümle baktılar.
Oysa bu sabah,
Açtığınızda kapınızı yeniden yaşamaya
Açtığınızda mutluluk kutunuzu dünyaya
Bir fotoğraf karesinden, bir film şeridinden
O mübarek evlerinize, korkulu bir düş gibi aktılar.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ellerim.
Bakın işte ordalar, oynadığım bebeklerim.
Daha dün canlıydılar,
Kumdan kuleler yaptılar.
Bebeklerim ordalar şimdi,
Kumdan kulelerim ordalar,
Ama yok yerinde ellerim.
Ben bir çocuğum kardeşlerim,
Benim adım Ümmü Gülsüm Mesude.
Bir kuş bile uçurmadım daha ben,
Bir uçurtma bile mutluluklar içinde,
Üstümüze ölüm yağan bu masmavi gökyüzünde.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ayaklarım.
Bunlarla ekmek aldım daha dün sabah,
Daha dün sabah geçtim onlarla umursamadan,
Füzelerle vurduğunuz evimizin sokağından.
Şimdi orda duruyorlar, hiç benim olmamışlar sanki.
Birisi kaldırıma düşmüş, çamurlu bir yol ortasına ötekisi.
Zumluyor üzerine bir kuzgun gibi,
Zumluyor dayamışta bütün mesleki bilgisini,
Özgür dünya basınından, namuslu bir gazeteci.
Bu, benim işte bakın, bunlar, benim umutlarım.
Bunlar için doğdumdu ben,
Bunlar içindi çırpınmalarım.
Tanklarınız çiğnedi onları gürül gürül,
Uçaklarınız parçaladı bombalarıyla,
Daha bir tekini bile yaşayamadım.
Ben bir çocuğum kardeşlerim,
Gazze de bilinmeyen bir ülke.
Ben bir kızım henüz on birinde,
Adım Ümmü Gülsüm Mesude.
Bilmiyorum babam nerdedir şimdi,
Bilemiyorum annem, kardeşlerim nerde.
Ben de bir resmim artık geride,
Bir görüntüyüm giriveren evlerinize,
Tam da mutluluğunuzun en güzel bir yerinde.
Kusuruma bakmayın emmiler, dayılar,
İstemezdim bunu ben de.
Tam oturmuşken kahvaltıya yenice,
Yudumlarken çaylarınızı taptaze,
Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze.
Belki gerçekten samimiydi hislerinde,
Belki de aday olmak için Pulitzer ödülüne,
Bir gazeteci yaptı bu saygısızlığı size.
Benim o parçalanmış gövdemi,
Kopmuş ellerimi ve korku dolu gözlerimi,
Ve tankların çiğnediği bütün Ümitlerimi,
Yerleştirdi bir karenin içine.
Sonra da günün her saatinde,
Soktu durdu gözlerinize.
Ben bir çocuğum kardeşlerim,
Adım, Ümmü Gülsüm Mesude;
Ben bir kızım henüz on birinde,
Filistin’se tanınmayan bir ülke.
Kusuruma bakmayın anneler, bacılar,
Kusuruma bakmayın sizleri üzdümse.
Çalıp da kapınızı haddim olmadan
Yaralı bir kuş gibi merhamet dilendimse.
Sizleri de kendim gibi insan bilip de,
Bir dilim ekmek için, bir yudum su için,
Yaşamak için sizler gibi gençliğimi özgürce,
Haddim olmayarak kapınıza geldimse,
Binlerce özür dilerim sizden,
Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze.
3 Ocak 2009/Bişkek
Hasan Ildiz
ا ل ل ه م ا ن ص ر ا ه ل ن ا ف ي غ ز ة و ث ب ت ا ق د ا م ه م و ف ر ج ك ر ب ت ه م و ا ن ا ل ل ه و ا ن ا ل ي ه ر ا ج ع و ن ا م ا ن ة ف ي ع ن ق ك ا ن ت ر س ل ه ا ا ل ى 10 ل ع ل ا ل د ع ا ء م س ت ج ا ب
FİLİSTİN
İnsafsız adamlar veriyor komşuya dehşet
Yâ Râb, ne zaman son bulacak Gazzede vahşet
Makul mu ki yıllarca sürünsün bu cemiyyet
Amdenle yok etmek mi cihandan? Bu mu niyyet
Gökten gelerek hâneyi yeksân ediyorlar
Girdikleri köylerde de zulm sergiliyorlar
Yıldız düşüyormuş gibi gök âvizelerden
Kurşun geliyor vahşi amansız füzelerden
Yoksunken ilaçtan ve yemekten veya mâdan
Yağmur gibi lânet yağıyor sanki semâdan
Suçsuz bebeğin mâderi ölmüş baba mahkûm
Binlerce çocuklar gibi kız kardeşi mazlûm
Mehtâb görünür yavruların nurlu gözünden
Kan damlası tek tek düşüyor nemli yüzünden
Kalp ağrısı dinmez babalar bir yara bağlar
Tıfl uykusu gelmez bebeler durmadan ağlar
Gelmezse eğer yardımı dehrin şu yakında
Elbette Filistin yalınız kaldı akında
Amden = bilerek, kasden, teammüden
Yeksân = yıkıp yerle bir
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
/ / . . / / . . / / . . / /
Mehmet Fatin Baki
Dünya çocukları ve filistin....
ağlıyorum sana filistin,
nereden geldiği belli olmayan zulmün,
kahpe kurşunlarına mahkumsun,
savaşın gözyaşlarıyla yetimsin,
nerede ağlayan çocuk görsem kalbimdesin,
bu zulüm,bu kin,kime nerede kaldı kardeşliğin,
ağlattın anaları bacıları gülmedi kaderin,
içimde yanan mutluluk özlemin,
ihtiyar,genç,çocuk,kadın, demedin,
yaşamak istiyorum,sönmesin güneşin,
volkanlar patlıyor içimde, kaybolmasın ümidin,
görmek istemiyorum silahları,kahrolsun ellerin
Recep Özcan Çalışkan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
----------
Bu şiirin hikayesi:
nerede boynu bükük bir fidan (çocuk) görsem engelleyemediğim gözyaşlarıma atfen,barışı simgeleyen özgürlükler diliyorum saygılarımla
FİLİSTİN..!
ahh! ! öksüz ve yetim filistin...
teslim olsalar da öldürülecekler yahudiler tarafından. bunu bildiklerindendir belki bunca zamandır şerefle direnip teslim olmayışları...
bir filmde isyankar amca şu şekilde savunuyordu kendini;
başımızı öne eğip her müzikte dans etmeyecegiz!
işte filistinliler bunu yapıyor.filistini ırk bakımından kategorize edip arap olarak görmek daha da önemlisi 'öteki' gibi görmek mücadele gibi onurlu bir kavramı milliyetçilikle içini boşaltmak demektir.bunu medyamızda bir çok yahudi uşağı hakkıyla yapıyor zaten söylemeye gerek yok.
filistin yeryüzünün onurudur.bunun üstüne ekleyecek birşey yok...
Filistin aşk,
Filistin şehadet,
Filistin intifa!
Haydi yürekler gazze için duaya..!
“Filistin’de kan,
gönüllerde kan,
Haydi, şimdi, intikam”
- “çığlık içimde düğüm
çığlık gözümde yaş
bekle çocuğum
yeni bir dünya için verdiğim savaş
Kudüs, Kudüs, Kudüs”
Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu.
Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı,
Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus,
Filistin; Direnişlerin sembolü,
Filistin; Osmanlının nazlı evladı,
Kusura bakma Filistin.
Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu?
Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?
Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var.
Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var.
Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu,
Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar,
Bir kez daha hatırlayacaklar.
BENDE BİR FİLİSTİNLİYİM..
O HÂLDE HERAN ÖLEBİLİRİM...
İslam dünyasının sahipsiz sokak çocuğu.
Kusura bakma Filistin, Osmanlı yok artıki, o olsaydı bunlar olurmuydu.
Tarihin en kötü döneminde olmasına rağmen, Seni parayla almak isteyen Avrupalıya gereken cevabı vermiş Osmanlı gidince dünya ne hale geldi.
gitti ana,gitti baba,işte gitti abla,çocuk
sen kendi beşiğini,artık kendin salla,çocuk! !
Filistin
Ben filistin’in nazlı çiçeği anne...
Duâ makamında ninniler söyle bana,
Ellerin her zaman ki gibi saçlarımın arasında gidip gelsin,
Çilenin gergefinde dokunmuş eğrilmiş
Fakat eğilmemiş aksin yüzüme vursun.
Filistin’in kadınları hep böyle onurlu olur değil mi anne?
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Özüm çileden kıvranmakta
Ve bil ki anne isa’ya rahim toprak,
Beni zulme şahit tutmakta,
Ben filistin’in çiçeğiyim anne
Irmaklar beni sulasın diye,
Suyu nasıl da nazenin akmakta.
Ben filistin’in çiçeğiyim anne
Kavurmasın diye harı bedenimi
Rüzgar her dem
Beni şefkatle okşamakta.
Bilirsin değil mi anne
Güzelin hasmı çok olmakta
Ve musa’ya karşı çıkan firavun,
Bize de tuzaklar kurmakta.
Ben filistin’in çiçeğiyim anne
Tüm rayihalarım sevdalı yüreklerin bahar muştusu.
Fakat hafsalam zekeriyya’ya nisbet
Sükut orucu tutmakta
Ve kudüs’ün yeniden doğuşunu gözlemekte, yüreğim.
Kapatıyorum avuçlarımı gayrisine
Ve açıyorum yüreğimi yalnız ona,
Gidenler geri gelecek biliyorum anne
Ve gelenin gelişinin haberi zulmü ezecek.
Biliyorum anne...
Duâ makamında ninniler söyle bana anne
Bu sefer kardeşleri kuyuya atmasınlar yusuf’u,
Ve bırakıp gitmesinler kenan’a,
Yusuf güzel anne
Senin gibi,
Ve kurtlar sarmasınlar bedenini eyüb’ün,
Ve yalanlar, iftiralar uzak dursun hareminden,
Eyüb’ün evdeşi sadık anne
Senin gibi
Ve inen tokat zalimin yüzüne musa’nın elinden
Kahretsin sonsuza dek siyon’u ve haçı.
Bedir’e ve kehf’e inen yağmur
Nasıl da hasrettir yüreğimin yangını size
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Yunus beklesin kırk günü ve
Yediler dönsün,
Gelsinler
İspata vücut lazım
Müjdelenen geldi
Özlem bitsin,
Bitsin anne,
Anne ellerin saçlarımın arasında gidip gelsin
Yusuf’un kokusunu taşıyan rüzgar halimizi dosta bildirsin.
Anne dizlerin ne kadar da yumuşak
Yoksa benim gözlerim mi hasret uykuya,
Duâ makamında ninniler söyle bana anne
İçinde uhdud’un şehitleri ve şahitleri olsun,
Hercaî gönlüm uhdud’da derman bulsun.
Kerbela’da hüseyin’e kıyan bunlardı,
Bunlardı değil mi anne.
Lanet olsun! ...
Lanetler olsun! ...
Can hüseyin duruşun duruşum olsun.
Ve kardeşlerim kardeşlerin,
Hasan gibi asil,
Zeynep gibi dik olsun
Firavunlar...
Zeyneplerden zeynep’ten korktuğu gibi korksun...
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Rahmete kucak açan ankebut sevr’de
Açsın kollarını ve yorgun bedenimi uyutsun
Ve bu kulaklarım öz kulaklarıyla duysun
“ hüzünlenme allah bizimledir.”
İman üzere
İkiye, üç,
Üçe dört
Ve
Dörde beş olana
Bu can kurban olsun
Ve mana bulsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne
Ve haber ver,
Tufana ne kadar var.
Tufanda nice müjdeler var.
Musa’ya yoldaş olanları bir iyi bellet bana, anne.
Duâları duâm olsun
Ve nefesim olsun her defasında alıp verdiğim
“rabbim üzerimize sabır yağdır ve bizleri müslümanlar olarak öldür.”
Böyle demişti, değil mi anne?
Firavun’a adaleti haykıran,
Musa’nın getirdiğine iman eden
Sihirsiz sihirbazlar
Ve en son gösterisi olmuştu gidişleri
Meleklerin refakatinde.
Cennet-i Âlâya
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Süleyman saltanatında kurulsun ve
Haşaratlar asadan uzak dursun.
Ebabiller ağızlarında od süleyman’a
Düşman olanlara od savursun,
Anne söyle kardeşlerim,
Tâlût ehline yasak ırmaktan uzak dursun.
Ve davut bir kez daha câlut’laşan zalimleri
Hüsrana boğsun
Ve
Tabut beşaret olsun sevdamıza.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Kir değmesin hz. meryem’in sadakati sinmiş ülkemin yüzüne,
Yürekleri kirli pusulara gebe
Ve gittikleri her yerde ihanetin harmanını derenler
Giremesinler kutlu vadi tuva’ya,
Davut’un dövdüğü demir set olsun yollarına.
Ve yol bulamasınlar hutame’den öteye.
Hutame nedir?
Bir iyi bellet onlara anne.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Müseyleme’nin sinesindeki,
Hazreti vahşi’yi temizleyen taharet mızrağı,
Firavunun göğsünü yurt tutsun.
Çocuklar nil’in değil annelerinin kucağında uyusun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Kardeşliği
Rasulun mektebinde talim eden ensar,
Bizi unutan dostlarımızın yüreklerine dokunsun
Ve dostlarımız sadakatte ebu bekir’e yoldaş olsun.
Korkmasınlar,
Koç yetişir semadan,
Onlar ismail yürekli olsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Kutlu kusvâ ve burâk
Arzdan arşa nur süreyyalara halimizi sunsun...
Ve lanete müstehak olanların üstüne lanet olsun.
Ve duâ ehlinin duâlarında garib halimiz makes bulsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Kardeşlerim tunç bilekli olsun
Ve düştüğü yerde manaya beşik olan taşlara
Zülfikar’ın nuru sinsin ve karartsın zulmeti,
Zülfikar zalimlerin üzerlerinde sallansın dursun,
Ali’ye de kıyan bunlardı değil mi anne?
Lanet olsun! ..
Lanetler olsun! ..
Anne! ..
Filistin’in tüm çiçekleri karalar bağlamakta,
Söyle fırat ve dicle de yüzüne karalar çalsın,
Hüseyin’in oduna yanan canlar zalimleri aleviyle yaksın.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Babalar ibrahim’i örnek alsın,
Mevzu ibrahimîler olursa nâr nura
Ve vuslata hasret alevden kollar
Gülden döşeklere dönüşür.
Söyle,
Söyle anne böylece yangınlar suya kavuşur.
Babalar ibrahim’in izini sürsün, anne.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
İçinde çarmıhta isa da olsun ve
Mazlumun kanı zulümle kirlenen kudüs’ü yusun,
Son yemeğinde nebinin kardeşlerim de olsun anne,
Kardeşlerim sadık kardeşleri olsun masumun
Ve yapılan
İhanetin hesabını sorsun
İsa’ya da kıyanlar bunlardı değil mi anne?
Lanet olsun.
Lanetler olsun...
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Cafer, halid, ve revaha ve
Ve yine mut’e de düğün kurulsun.
Kadisiye semalarında
Ömer’in cebel, cebel, cebel* diyen sesi duyulsun.
Ve selahaddin yüzün gülsün,
Kudüs bizimdir yakında görürsün.
Ömer’e de kıyanlar bunlardı değil mi anne?
Lanet olsun,
Lanetler olsun
Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
Mazluma güven, garibe eman, yüreğe itminan
Zalime hüsran efendim olsun içinde anne,
Kaynuka, kurayza, hayber, necran’ın intikamını almaya çalışan
Sefihler onsuzlukta kudursun.
Ve ocaklarına kara kara kilitler vurulsun.
Bakalım nur zulmetle sıvanır mıymış?
Medine’de iffete el uzatanlar bunlardı değil mi anne?
Lanet olsun.
Lanetler olsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne
Şehâdet meyanında bir kervan kurulsun,
Taamı bıldırcın ve kudret helvası
Ve meramı cennet olsun.
Asiye ve zeynep elimden tutsun
Ve anne hakim ol gözyaşlarına
Ve amin de duâma
Duvağım kefenim olsun.
Babam ibrahim’in izini bulsun.
Ve yurdum sözlerim sana
Ben şimşeğiyim filistin’in
Şimşeğiyim filistin’in
Rahat olmadan mescid-i aksa,
Rahat olamam,
Ve ot tıkamak için düşmanının canına
Bayramlarında çakarım.
Ben filistin’in nazlı çiçeğimim nazik ve nazenin
Fakat cihad üzere ninnilerle büyürüm.
Anamın gözleri yaşla kardaş olduğu günden beri
Bebelerimiz ellerini açmadılar ve
Avuçları yumuk geldiler dünyaya
Bebelerimiz kundaklanırken kefene dolandı.
Yetmez miydi halimiz meramımızı anlatmaya,
Dostlarımız taştan mıydı yüreğiniz.
Biz taşları ne yapacağımızı biliriz.
Zafere hasrettir yüreğimiz fakat,
Medine’ye dönen cafer’leri daha çok severiz.
Dua makamında ninniler söyle bana anne,
Kurtlar bölemesinler sürüyü ve
Ayrık kalmasın kardeşler birbirine yanık
Biri çıksın ve
Kardeşlerini çağırsın, sıla tatlı değil mi anne?
Sıla toprakta değil yürekte gizli değil mi?
Haykırsın, yine tutsun ellerimizden
Ve desin ki;
Ne paha ile almışsak o paha ile veririz
Sılayı candan özge biliriz! ...
Mescid-i aksa,
Kubbetu’s sahra,
Mescid-i ömer,
Beyt’ul lahm
Ve aziz hatıraları nebilerin
...........................
Hain olanlar nereden bilsin kıymetin
Biz satmayı değil şehadeti severiz.
İsmail manası gizli özümüzde,
Gecelerde muhabbete ereriz
Ve
Derilmez gülleri dereriz.
Bilmeyen ne bilsin bizi,
Bilenlere selam olsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne.
Bir gün çocuklarımız şaronları unutsun.
Duâ makamında ninniler söyle bana anne.
İçinde babam da olsun.
Biz şanlı çiçekleriyiz aksa’nın
Aksa’nın şanlı çiçekleri
Ve uhud’dan gelen kokuyu alırız.
Söyle bana anne
Duâ makamında ninniler söyle...
“rabbimiz!
Bize kendi tarafından bir rahmet ver.
Ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır.”
Kehf:10