Kültür Sanat Edebiyat Şiir

filistin sizce ne demek, filistin size neyi çağrıştırıyor?

filistin terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Adnan Ozkan
    Adnan Ozkan

    Filistin denince aklıma gelenler; ölüm, zülüm, kan ve göz yaşı.bunların karşısında kör ve sağır kesilen dünya devletleri.tabiki iktidarını mazlum kanı üzerine kurmuş
    bir ABD ve onun ortadoğudaki uzantısı Israil. hepsinden de kötü kendi saltanatından ve zevkinden başka birşey düşünmeyen Arap krallıkları...ne diyelim. Allah tüm mazlumlara acısın ve merhamet etsin. onları zalimlerin zülmünden kurtarsın. amin!

  • Sinan Turan
    Sinan Turan

    Bana göre FİLİSTİN esaretin elinde yıllarca Direnişin sembolü,İşgal altında çekilen 40 YILLIK ACI,Masum insanların Gözyaşı....Yeter artık biri dur desin bu eziyete dinsin artık ANALARIN GÖZYAŞI,VURULMASIN MASUM YAVRULAR.Bizde elimizden geleni yapalım zamane firavunu israile karşı boykot uygulayalım....

  • Çiğdem Altınöz
    Çiğdem Altınöz

    Ya Ummi….

    Günlerdir boş yazı kağıdına bakıp duruyorum.
    Yüreğim sızlıyor, gözyaşlarıma hakim olamıyor, ağlıyor ağlıyorum.
    Ne demeli, ne söylemeli?
    Ne yazmalı?
    .
    Ben anneyim.
    Kanınla, canınla besleyip aylar boyu sabırla gelmesini beklediğin bir bebeğin doğmasının nasıl olduğunu,
    İlk çığlığını duymanın insana nasıl duygular verdiğini,
    Karnında kımıldayan o canlıyı kucağa alma hazzını,
    Minicik ellerinin ana göğsüne dokunmasının ne olduğunu,
    Onu emzirirken, beslerken, velhasıl büyümesinin her evresinde onu gözlemlemenin, gururlanmanın, kokusunu ciğerine çekmenin,
    Ayağına bir kıymık battığında dahi insanın canının çekilmesinin, dizlerinin çözülmesinin ne olduğunu çok ama çok iyi bilirim.
    .
    Şimdi…
    Orada…
    Zalimin bombalar yağdırdığı, cehennemi yerde
    .
    Hangi anaya neyi, nasıl anlatır,
    Onları hangi sözlerle avutabilirsiniz?
    .
    Siz onun canının parçasını,
    Siz onun gül kokulusunu,
    Bir daha nasıl geri verebilirsiniz?
    .
    Sabır, ya Ummi sabır...
    .
    İsrail teröre ve teröristlere yönelik temizlik yapıyor ha…
    Yaka, yıka, döke, saça, öldüre öldüre
    Her yeri kana bulayarak yapılan temizlik gördünüz mü hiç?
    .
    Görmediyseniz dikkatlice bakın.
    .
    Orada yaşananları aklınıza, yüreğinize iyice kazıyın…
    Günlerdir bir insanlık dramını izliyoruz.
    Günlerdir yapılan soykırımı izliyoruz.
    Tarihe ibretlik notlar düşülüyor.
    .
    Anaların kuzuları ölüyor.
    Filistin gelincik tarlaları gibi…
    .
    Kim terörist?
    Vatanını, imanını, namusunu koruma içgüdüsü ile kanını, canını veren mi?
    Cami, okul, ev demeden yıkan yakan mı?
    .
    Kim yayılmacı?
    Kim kendini en üstün ırk gören?
    Kim kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamayı ilke edinmiş?
    Kim bunların sorumlusu?

    Nasıl dindirilir anaların yüreğinde yaktığınız o ateş…
    .
    Ey Filistin
    Ey Filistin halkı
    Ne kadar yalnızsın,
    Ne kadar melül ve mahzunsun,
    Ve ne kadar yaralısın…


    Çiğdem ALTINÖZ

  • Esra Kaya
    Esra Kaya

    40 yılı aşkındır işgal altında inleyen ülke..
    bknz:yahudinin müslümana; insanın insana yaptıkları..

  • Emsal Aydın
    Emsal Aydın

    yüreğim acıyla sancıyor yıllardır...
    hani ben çocuktum gazzede ölüm vardı..
    ben büyüdüm gazzede yine ölüm var! ..
    orada büyüyemeyen çocuklara bebeklere inat büyüyoruz.
    biz büyüyoruz onlar ölmüyor! öldürülüyor, katlediliyor bir vahşet adına.
    orada soykırım var, ölüm kol geziyor sokaklarda.
    bir an sonra ölebileceğinin %1000 olduğunu bilmek nasıl bir duygu bilemeyiz tabiki ama orada yşayan çocuklar biliyor.yaşamak yada yaşamamak ne kadar önemli oda tartışılırya..
    ilaç yok diye acı çekiyor insanlar, acı çeke çeke ölüme terk ediliyor.
    niçin? ?

    biz susuyoruz;
    çünkü israil silah deniyor! ...
    askeri alanda kendini yeniliyor.
    birde buna bilim diyoruz.vahşet amaçlı geliştirilen bilimler! !
    israil öldürüyor, gazze kan ağlıyor, sokaklar kan gölü..
    biz susuyoruz....
    bir 'leş'miş milletleri! susuyor...
    biz susuyoruz insanlık susuyor.
    biz susuyoruz gazze susuyor..
    biz susuyoruz....
    filistin ölmek demek oluyor.
    biz susuyoruz...
    filistin zulum demek oluyor.
    biz susuyoruz..
    filistin vahşet demek oluyor.
    biz susuyoruz..
    küçük bir çocuk bağırıyor,
    gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte.
    harun aleykum,
    harun aleykum,
    harun aleykum.
    utanmıyoruz! !
    biz yüne susuyoruz! ...
    biz susuyoruz.

  • Saadet Uzel
    Saadet Uzel

    KİNLERİ DİN OLANLARA:

    -'İnan olsun ki Rabbinden Muhammed'e indirilen küfür ve taşkınlık yönünden yahudileri iyice azdıracaktır!

    Onların arasına ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık.

    Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar,

    Allah onu söndürür de, onlar yine bozgunculuğa koşarlar!

    Ama Allah bozguncuları sevmez! !

    De ki:'Ey Tevrat, İncil ve Kur'an sahipleri! Siz Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz!

    Allah onların yaptıklarını görüyor!
    hala Allah'a yönelip tevbe ederek O'ndan af dilemiyorlar mı?

    İsrailoğullarının gerçekleri gizleyenleri, Meryemoğlu İsa'nın ve Davud'un diliyle lanetlendiler! Bu onların isyan etmeleri ve sınır tanımaz duruma düşmeleri yüzündendir.İşledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmiyorlardı.

    Ne kötü şeydir yapmayı sürdürdükleri!

    Allah üzerlerine gazap indirmiştir. Azap içindede onlar sürekli kalacaklardır.
    (Maide Suresi/ 64 den 80 e kadar)

    Bu tespitler Kur'an-ı Kerim'den! Filistin'de yaşananların gerçeği...

    Şu an ekranlarda görünenler sizleri yanılmasın! Gerçek zafer yüreklerde ve doğrularla kazanılandır! Zülümlerle üstün gelmenin adı başarı ve zafer değildir!
    'SOYKIRIM'dır! !

  • Halime Aktaş
    Halime Aktaş

    Filistin’de Bir Çocuk

    İsrail’in nemrutları kol gezer
    Filistin’de görür ağlar bir çocuk
    O kirli botları çok canlı ezer
    Kırılır kolları bağlar bir çocuk

    Çocuk dediğime bakmayın sakın
    Beş yaşında kırk yıl yaşamış bakın
    Uçurtma balonla oynar bırakın
    Bütün yürekleri dağlar bir çocuk

    Asırlık bir çınar gibi devrildi
    İsrail’in gazabıyla savruldu
    Türlü ateş ile her yer kavruldu
    Gözyaşın akıtır çağlar bir çocuk

    Bir garip ozanım çocuk yanında
    Bozukluk var çocuk vuran kanında
    Ya Ali Zülfikar durur kınında
    Ses vermezsin kara bağlar bir çocuk

    12 Ocak 09
    Nilüfer


    Halime Aktaş

  • Mehmet Türkan
    Mehmet Türkan

    FİLİSTİN

    Bu gün değil
    Beş bin yıldır ağlıyor
    Amurlulardan bu yana
    Bir başkalarının egemenliği altında
    Yaşıyor Filistin

    Bu gün değil
    Gözlerinde doğuştan ağıt
    Bu gün değil
    Beş bin yıldır aç
    Yaşadığını sanıyor

    Vahşet, hep vahşet
    Hurafelerin etkisinde

    İki bin yıldır bölük- pürçük
    Bir gün İsrail
    Bir gün Bizans
    Bir gün Pers
    Bir gün Babil
    Ezilen hep Filistinli
    Beş bin yıldır böyle vahşet görmedi
    Ölüyor Filistin

    Mehmet Türkan

  • Şeref Köşker
    Şeref Köşker

    İsrail Bre Vicdansız

    Filistinde daha tomurcuk bir gül idim
    Açmadan soldurdun beni
    İsrail bre vicdansız
    Sımsıcak yanan ocağımızı söndürdün
    Annemi babamı beni öldürdün
    İsrail bre Vicdansız
    Abimi ablamı daha yeni tanıyacaktım
    Dünyayı hayatı insanları anlayacaktım
    Belkide büyük bir bilim adamı olacaktım
    Bırakmadın yaşatmadın beni bizi
    İsrail bre vicdansız
    Ciğerimize kurşunları doldurdun
    Bahçemizdeki güllerimizi soldurdun
    Genç yaşlı bebek çocuk demedin
    Hiç durmadın katlettin öldürdün
    Bu dünya hiç kimseye kalmadı
    Sanada kalmaz
    İsrail bre vicdansız

    Şeref Köşker

  • Şeref Köşker
    Şeref Köşker

    FiLiStİn YaNıYoR

    Filistin yanıyor analar ağlıyor
    Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
    İsrail ey israil sen ne kadar vahşisin
    zalimlerdende zalimsin
    Acımasız ve gaddarsın
    Tüm dünya baksında sana
    İnsanlığından utansın

    Bu yaptığın savaş deyil mezalim
    Nasıl vuruyorsun herşeyden habersiz masum
    Küçük çocukları bebekleri bre vijdansız bre insafsız hain
    Seni kan emici yarasa yazıklar olsun sizin gibi toplumlara

    İsrail seni ALLAHIN Bile lanetlediği topluluk
    Kahrolasın yok olasın inşallah yeniden
    Helak olasın katil israil
    Filistin yanıyor analar ağlıyor
    Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor

    Şeref Köşker

  • Şeref Köşker
    Şeref Köşker

    Allahım bu nasıl vahşet

    Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet
    Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet
    Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken
    Tüm dünya insanları seyrediyor hayret
    Yoklayın ey insanlar kendinizi
    Anlayın artık bu vahşeti
    Kalkın rahat yerinizden lütfen bir zahmet

    İnsanlık öldümü yoksa diyorum kendime
    Ama lütfen ölmesin insanlık hep yaşasın
    İnsanlar sevgiyi insanlar aşkı paylaşsın
    Savaşlar olmasın masumlar ölmesin
    Gülyüzlü çocukların tertemiz yüzleri solmasın

    Allahım bu nasıl insanlıktır bu nasıl vahşet
    Gözlerime inanamıyorum dehşet içinde kalıyorum dehşet
    Mazlum bir toplumu yok ediyorlarken
    Tüm dünya insanları seyrediyor hayret

    Allahım lütfen dünyayı zalimlere bırakma
    Kimse kimseyi öldürmesin ne filistinde ne ırakta

    Şeref Köşker

  • Halime Aktaş
    Halime Aktaş

    Filistin'e Uyanmak

    Ne zaman tükenir ne insan
    Boşlukta asılı kaldı Filistin
    Bir çocuğun annesine
    Sarılması nasıldır bilir misin
    Canlı bedenin üstüne kefen
    Leke tutmaz kumaştan
    Yaraları kapatmadan
    Kanatır usul usul
    Soğuk hava eşliğinde

    Günlerden cumadır
    Namaz vakti çoktan geçti
    Dualar boş yüreklerde
    Anlamsız
    Gittin bebek
    Senin yerine
    Vicdanlar gecede sessiz çığlık
    Tut ellerimden korkuyorum

    Ha bitti ha bitecek
    Rüya değil hiçbiri
    Gerçek
    Utanma pazarı kuruldu
    Yüzler makyajsız
    Çirkeftende çirkef
    Bir taş atıldı arka sokakta
    Atılması gereken
    Yapıştı tarihe çamurla

    Nöbet değişimi var
    Bu gece
    Eller semada
    La ilahe illallah
    Şimdi sen de bak aynaya

    10 Ocak 09
    Nilüfer


    Halime Aktaş

  • Zekeriya Keskin
    Zekeriya Keskin

    BEBEK KATİLLERİ

    Bunlar çağdaş,bunlar aydın ve ilerici
    Bunlar avrupalı bunlar amarikalı
    Bunlar katil; katlederler çocuğu genci
    Bunlar barbar bunlar bebek katilleri

    Bizler Bosnalı,Iraklı,Filistinli bizler Zenci
    Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
    Bunlar haçlı zihniyeti enbüyük dinci
    Bunlar barbar bunlar bebek katilleri

    Bunlar kapitalist,emperyalisit bunlar sömürücü
    Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
    Bunlar vahşi bunlar kalleş bunlar ürkütücü
    Bunlar barbar bunlar bebek katilleri

    Bunlar varya bunlar etnik kökenci
    Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
    Bunlar cani bunlar vampir kan emici
    Bunlar barbar bunlar bebek katilleri

    Bizler alevi,sünni,bizler devrimci bizler ülkücü
    Bunlar avrupalı bunlar amerikalı
    Kardeşi kardeşe düşman eden enbüyük fitneci
    Bunlar barbar bunlar bebek katilleri.....

  • Saadet Uzel
    Saadet Uzel

    NEREDESİNİZ ‘İNSAN HAKLARI’ SAVUNUCULARI?
    Ben yaşadığım dünyadaki vahşetlerden utanıyorum, ya siz? Soruyorum savunduğunuz bu haklar, hangi insanlar için? En azından şu sizin modern (!) dediğiniz çağda, modern silahlarınız, bombalarınızla öldürülen Müslüman insanlar için değil, bunu bu yüzyılda bir kez daha, çok iyi anladık. Bir de sizin itirafınızla, sizin ağzınızdan duyalım. Sahi siz kimlere ‘insan’ diyorsunuz? Kendi coğrafyanızda bile Bosnalılara yaşattıklarınızı unutmadık. Artık tüm dünya insanları, demokrasi ve insan hakları maskesi ardında gizlediğiniz o vahşi yüzünüzü görüyor. O maskeyi çıkarın artık komik görünüyorsunuz, gizlenemiyorsunuz! Bu nedenle artık sizlere seslenmiyorum. Çünkü bu seslenişi hak etmiyorsunuz! Çekinmeden dünyaya yaydığınız bu vahşetlerinizi en muhteşem kutlamalarınızla kutlayabilirsiniz, daha dürüst görünürsünüz en azından utanmayın

    Benim seslenişim ülkelere, kurumlara, makamlara değil. Onlar yüksek çıkarlarının peşinde. Şu ‘modern’ çağda yüreğinde vicdan ve inanç değerlerini koruyabilmiş her sade insana.

    Ey İsrail halkı! İnandığınız bir YARATICInız varsa, artık suskunluğunuzu bozun. Sizler de bir gün öleceksiniz, o Yaratıcınızın huzurunda hesap vereceksiniz. Sessiz kaldığınız her zulüm, her vahşetten üzerinize sıçrayan kanlarla orada bulunacaksınız. Yaratıcınız kanlı yüzlere bakmaz! Hiçbir tanrı haksızlıkla insan öldüreni affetmez.! .

    Ya Siz Hz. İsa bağlıları olduğunu iddia edenler! Kurtarıcı olduğunu iddia ettiğiniz Hz. İsa bu gün yaşasaydı, sizin gibi, öldürülen bebekler, çocuklar, gençler, kadın ve yaşlılar için bir şey yapmadan bekler, susar mıydı? Asla! Peygamberler her zaman masum insanlarla beraber olmuş, zengin, zalim yönetici, azgınlarla savaşmışlardır kendi yöntemlerince. Sizler de bir gün ölüm meleğinizle karşılaşacaksınız ve o hesap gününde ‘kurtarıcınız’ kabul ettiğiniz peygamberinizle karşı karşıya geleceksiniz. O gün değil sizi kurtarmak, o kanlı ellerinizden tutmayacak o güzel peygamber. Kendi ellerine de kan bulaşmasın diye.
    Hiçbir Tanrı, hiçbir peygamber zalimleri, firavunları, katilleri koruyup, ödüllendirmedi! Asla da cennete giremeyecek zalimler, katiller! Bunu hepiniz biliyorsunuz, itiraf etmeseniz de.

    Ya siz Müslümanlar! Sizler bu dünyayı saran
    vahşetlerin ortasında nasıl durabiliyorsunuz bu kadar rahat? Ki sizin elinizde okuduğunuz o Allah’ın vahyinde masum insanları koruma görevi size ait değil mi bu dünyada? Bu sorumluluğu yerine getirmeden hesap gününde Rabbinizin huzurunda nasıl savunabilirsiniz kendinizi? Bir mazeretiniz var mı? Diyelim ki elinizle bu zulmü, vahşeti önleyemiyorsunuz, ya diliniz? O da mı ses çıkaramıyor? Haydi diliniz de söylemiyorsa, yürekleriniz? O da mı taş kesildi? Hiç birini yapmıyorsan mü’min olduğun yalanı ile kendini kandırmaktan vazgeç, Rabb’ini kandıramazsın!

    Hiçbir inancı olmayan, ama ‘insan’ olduğunu iddia eden ise, bu iddiasını ispat için ne bekliyor acaba? Her iddia bir ispat ister!

    EĞER BU SIFATLARIN HİÇBİRİNE SAHİP DEĞİLSENİZ, HAKLISINIZ! SUSABİLİRSİNİZ…
    HATTA VAHŞETİNİZİ EN MUHTEŞEM BİR TÖREN İLE KUTLAMAYI HAK ETTİNİZ

  • Babür Pınar
    Babür Pınar

    ÖZGÜR FİLİSTİN ÖLMEDİ


    Bir anda geldi işgal sabahı beklemeden
    Sokaklar henüz coşmamıştı çocukça
    Çorak tarla karşıladı ayrık otunu çıplak
    Çürüyen köke sarıldı yediveren
    Kuşlar cıvıldaşarak
    göçünü bıraktı telaşlı ağaca

    Evleri sarsan depremin öcü
    kışa bırakılan hesabı silmedi
    Kan düştüğü yerde çözdü gücü
    Özgür Filistin ölmedi

    Saçını toplayıp gitti palmiye ağacı
    ürkek duruşa yurt oldu sığınak
    Soluğunu kendine sakladı avcı
    Kuşlara gözünü dikti tank
    Şoven güç kırdı kızıl mührü
    zamanın orta yerine düştü kargaşa
    Merhametli sapan sarıldı taşa

    Çöl yurt konuşurken vuruldu
    yaranın içinde karardı kurşun
    Olmayacak sanılan oldu
    Ölmeyecek denilen kutsal düş öldü
    Toprak bir gecede örttü üstünü suçun
    Öyküsüz vurgun patlattı yılgın ödü

    Küflenmiş acısını savrularak
    kendi sağlığına soktu eşkıya
    Kanın bedelini ödedi çılgın arzu
    Açılan gediği dikenle dikti halk
    Deniz sürdü iyileştirici tuzu
    kanayan ırmağın ağzına

    Bakır kimlikte ışıyan alameti
    bıraktı çocukların ortasına
    özgür Filistin ölmedi
    sesi eylemin kaynağında varsıl
    tuz basar halkın yarasına

    BABÜR PINAR

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu.
    Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı,
    Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus,
    Filistin; Direnişlerin sembolü,
    Filistin; Osmanlının nazlı evladı,

    Kusura bakma Filistin.
    Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu?
    Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?

    Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var.
    Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var.
    Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu,
    Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar,
    Bir kez daha hatırlayacaklar

  • Hasan Ildız
    Hasan Ildız

    Filistinli Çocuklara

    ÜMMÜ GÜLSÜM MESUDE

    Bu, benim işte bakın, bunlar, benim gözlerim.
    Bunlar, canlıydılar daha dün sabah,
    Herkes gibi dünyaya tebessümle baktılar.
    Oysa bu sabah,
    Açtığınızda kapınızı yeniden yaşamaya
    Açtığınızda mutluluk kutunuzu dünyaya
    Bir fotoğraf karesinden, bir film şeridinden
    O mübarek evlerinize, korkulu bir düş gibi aktılar.

    Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ellerim.
    Bakın işte ordalar, oynadığım bebeklerim.
    Daha dün canlıydılar,
    Kumdan kuleler yaptılar.
    Bebeklerim ordalar şimdi,
    Kumdan kulelerim ordalar,
    Ama yok yerinde ellerim.

    Ben bir çocuğum kardeşlerim,
    Benim adım Ümmü Gülsüm Mesude.
    Bir kuş bile uçurmadım daha ben,
    Bir uçurtma bile mutluluklar içinde,
    Üstümüze ölüm yağan bu masmavi gökyüzünde.

    Bu, benim işte bakın, bunlar, benim ayaklarım.
    Bunlarla ekmek aldım daha dün sabah,
    Daha dün sabah geçtim onlarla umursamadan,
    Füzelerle vurduğunuz evimizin sokağından.
    Şimdi orda duruyorlar, hiç benim olmamışlar sanki.
    Birisi kaldırıma düşmüş, çamurlu bir yol ortasına ötekisi.
    Zumluyor üzerine bir kuzgun gibi,
    Zumluyor dayamışta bütün mesleki bilgisini,
    Özgür dünya basınından, namuslu bir gazeteci.

    Bu, benim işte bakın, bunlar, benim umutlarım.
    Bunlar için doğdumdu ben,
    Bunlar içindi çırpınmalarım.
    Tanklarınız çiğnedi onları gürül gürül,
    Uçaklarınız parçaladı bombalarıyla,
    Daha bir tekini bile yaşayamadım.

    Ben bir çocuğum kardeşlerim,
    Gazze de bilinmeyen bir ülke.
    Ben bir kızım henüz on birinde,
    Adım Ümmü Gülsüm Mesude.
    Bilmiyorum babam nerdedir şimdi,
    Bilemiyorum annem, kardeşlerim nerde.
    Ben de bir resmim artık geride,
    Bir görüntüyüm giriveren evlerinize,
    Tam da mutluluğunuzun en güzel bir yerinde.

    Kusuruma bakmayın emmiler, dayılar,
    İstemezdim bunu ben de.
    Tam oturmuşken kahvaltıya yenice,
    Yudumlarken çaylarınızı taptaze,
    Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze.
    Belki gerçekten samimiydi hislerinde,
    Belki de aday olmak için Pulitzer ödülüne,
    Bir gazeteci yaptı bu saygısızlığı size.
    Benim o parçalanmış gövdemi,
    Kopmuş ellerimi ve korku dolu gözlerimi,
    Ve tankların çiğnediği bütün Ümitlerimi,
    Yerleştirdi bir karenin içine.
    Sonra da günün her saatinde,
    Soktu durdu gözlerinize.

    Ben bir çocuğum kardeşlerim,
    Adım, Ümmü Gülsüm Mesude;
    Ben bir kızım henüz on birinde,
    Filistin’se tanınmayan bir ülke.
    Kusuruma bakmayın anneler, bacılar,
    Kusuruma bakmayın sizleri üzdümse.
    Çalıp da kapınızı haddim olmadan
    Yaralı bir kuş gibi merhamet dilendimse.
    Sizleri de kendim gibi insan bilip de,
    Bir dilim ekmek için, bir yudum su için,
    Yaşamak için sizler gibi gençliğimi özgürce,
    Haddim olmayarak kapınıza geldimse,
    Binlerce özür dilerim sizden,
    Buruk bir kan gibi sıçramak istemezdim üstünüze.


    3 Ocak 2009/Bişkek
    Hasan Ildiz

  • T£k Bir
    T£k Bir

    ا ل ل ه م ا ن ص ر ا ه ل ن ا ف ي غ ز ة و ث ب ت ا ق د ا م ه م و ف ر ج ك ر ب ت ه م و ا ن ا ل ل ه و ا ن ا ل ي ه ر ا ج ع و ن ا م ا ن ة ف ي ع ن ق ك ا ن ت ر س ل ه ا ا ل ى 10 ل ع ل ا ل د ع ا ء م س ت ج ا ب

  • Mehmet Fatin Baki
    Mehmet Fatin Baki

    FİLİSTİN

    İnsafsız adamlar veriyor komşuya dehşet
    Yâ Râb, ne zaman son bulacak Gazzede vahşet

    Makul mu ki yıllarca sürünsün bu cemiyyet
    Amdenle yok etmek mi cihandan? Bu mu niyyet

    Gökten gelerek hâneyi yeksân ediyorlar
    Girdikleri köylerde de zulm sergiliyorlar

    Yıldız düşüyormuş gibi gök âvizelerden
    Kurşun geliyor vahşi amansız füzelerden

    Yoksunken ilaçtan ve yemekten veya mâdan
    Yağmur gibi lânet yağıyor sanki semâdan

    Suçsuz bebeğin mâderi ölmüş baba mahkûm
    Binlerce çocuklar gibi kız kardeşi mazlûm

    Mehtâb görünür yavruların nurlu gözünden
    Kan damlası tek tek düşüyor nemli yüzünden

    Kalp ağrısı dinmez babalar bir yara bağlar
    Tıfl uykusu gelmez bebeler durmadan ağlar

    Gelmezse eğer yardımı dehrin şu yakında
    Elbette Filistin yalınız kaldı akında

    Amden = bilerek, kasden, teammüden
    Yeksân = yıkıp yerle bir

    Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
    / / . . / / . . / / . . / /

    Mehmet Fatin Baki

  • Recep Özcan Çalışkan
    Recep Özcan Çalışkan

    Dünya çocukları ve filistin....

    ağlıyorum sana filistin,
    nereden geldiği belli olmayan zulmün,
    kahpe kurşunlarına mahkumsun,
    savaşın gözyaşlarıyla yetimsin,
    nerede ağlayan çocuk görsem kalbimdesin,
    bu zulüm,bu kin,kime nerede kaldı kardeşliğin,
    ağlattın anaları bacıları gülmedi kaderin,
    içimde yanan mutluluk özlemin,
    ihtiyar,genç,çocuk,kadın, demedin,
    yaşamak istiyorum,sönmesin güneşin,
    volkanlar patlıyor içimde, kaybolmasın ümidin,
    görmek istemiyorum silahları,kahrolsun ellerin

    Recep Özcan Çalışkan





    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


    ----------
    Bu şiirin hikayesi:

    nerede boynu bükük bir fidan (çocuk) görsem engelleyemediğim gözyaşlarıma atfen,barışı simgeleyen özgürlükler diliyorum saygılarımla

  • T£k Bir
    T£k Bir

    FİLİSTİN..!
    ahh! ! öksüz ve yetim filistin...

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    teslim olsalar da öldürülecekler yahudiler tarafından. bunu bildiklerindendir belki bunca zamandır şerefle direnip teslim olmayışları...

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    bir filmde isyankar amca şu şekilde savunuyordu kendini;
    başımızı öne eğip her müzikte dans etmeyecegiz!
    işte filistinliler bunu yapıyor.filistini ırk bakımından kategorize edip arap olarak görmek daha da önemlisi 'öteki' gibi görmek mücadele gibi onurlu bir kavramı milliyetçilikle içini boşaltmak demektir.bunu medyamızda bir çok yahudi uşağı hakkıyla yapıyor zaten söylemeye gerek yok.
    filistin yeryüzünün onurudur.bunun üstüne ekleyecek birşey yok...

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    Filistin aşk,

    Filistin şehadet,

    Filistin intifa!

    Haydi yürekler gazze için duaya..!

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    “Filistin’de kan,
    gönüllerde kan,
    Haydi, şimdi, intikam”
    - “çığlık içimde düğüm
    çığlık gözümde yaş
    bekle çocuğum
    yeni bir dünya için verdiğim savaş
    Kudüs, Kudüs, Kudüs”

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Filistin; İslam dünyasının sahipsiz çocuğu.
    Filistin; Ortadoğunun şamar oğlanı,
    Filistin; Dünyanın seyrettiği dramı yaşayan ulus,
    Filistin; Direnişlerin sembolü,
    Filistin; Osmanlının nazlı evladı,

    Kusura bakma Filistin.
    Osmanlı yok artık o olsaydı bunlar olurmuydu?
    Osmanlı olsaydı, israilin köpekleri böyle ulu orta havlayabilirmiydi?

    Sabret Filistin, onların hesabı varsa, elbette yaratanında bir hesabı var.
    Onlarda makina, top tüfek, sende iman dolu gögüs var.
    Sabret Filistin, sabret. Hangisi slahın güçlü olduğunu,
    Türk'ün kurtuluş savaşında gördüğü halde unutanlar,
    Bir kez daha hatırlayacaklar.

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    BENDE BİR FİLİSTİNLİYİM..
    O HÂLDE HERAN ÖLEBİLİRİM...

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    İslam dünyasının sahipsiz sokak çocuğu.

    Kusura bakma Filistin, Osmanlı yok artıki, o olsaydı bunlar olurmuydu.
    Tarihin en kötü döneminde olmasına rağmen, Seni parayla almak isteyen Avrupalıya gereken cevabı vermiş Osmanlı gidince dünya ne hale geldi.

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    gitti ana,gitti baba,işte gitti abla,çocuk
    sen kendi beşiğini,artık kendin salla,çocuk! !

  • İnşirah Melâl
    İnşirah Melâl

    Filistin

    Ben filistin’in nazlı çiçeği anne...

    Duâ makamında ninniler söyle bana,
    Ellerin her zaman ki gibi saçlarımın arasında gidip gelsin,
    Çilenin gergefinde dokunmuş eğrilmiş
    Fakat eğilmemiş aksin yüzüme vursun.
    Filistin’in kadınları hep böyle onurlu olur değil mi anne?
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Özüm çileden kıvranmakta
    Ve bil ki anne isa’ya rahim toprak,
    Beni zulme şahit tutmakta,
    Ben filistin’in çiçeğiyim anne
    Irmaklar beni sulasın diye,
    Suyu nasıl da nazenin akmakta.
    Ben filistin’in çiçeğiyim anne
    Kavurmasın diye harı bedenimi
    Rüzgar her dem
    Beni şefkatle okşamakta.
    Bilirsin değil mi anne
    Güzelin hasmı çok olmakta
    Ve musa’ya karşı çıkan firavun,
    Bize de tuzaklar kurmakta.
    Ben filistin’in çiçeğiyim anne
    Tüm rayihalarım sevdalı yüreklerin bahar muştusu.
    Fakat hafsalam zekeriyya’ya nisbet
    Sükut orucu tutmakta
    Ve kudüs’ün yeniden doğuşunu gözlemekte, yüreğim.
    Kapatıyorum avuçlarımı gayrisine
    Ve açıyorum yüreğimi yalnız ona,
    Gidenler geri gelecek biliyorum anne
    Ve gelenin gelişinin haberi zulmü ezecek.
    Biliyorum anne...
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne
    Bu sefer kardeşleri kuyuya atmasınlar yusuf’u,
    Ve bırakıp gitmesinler kenan’a,
    Yusuf güzel anne
    Senin gibi,
    Ve kurtlar sarmasınlar bedenini eyüb’ün,
    Ve yalanlar, iftiralar uzak dursun hareminden,
    Eyüb’ün evdeşi sadık anne
    Senin gibi
    Ve inen tokat zalimin yüzüne musa’nın elinden
    Kahretsin sonsuza dek siyon’u ve haçı.
    Bedir’e ve kehf’e inen yağmur
    Nasıl da hasrettir yüreğimin yangını size
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Yunus beklesin kırk günü ve
    Yediler dönsün,
    Gelsinler
    İspata vücut lazım
    Müjdelenen geldi
    Özlem bitsin,
    Bitsin anne,
    Anne ellerin saçlarımın arasında gidip gelsin
    Yusuf’un kokusunu taşıyan rüzgar halimizi dosta bildirsin.
    Anne dizlerin ne kadar da yumuşak
    Yoksa benim gözlerim mi hasret uykuya,
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne
    İçinde uhdud’un şehitleri ve şahitleri olsun,
    Hercaî gönlüm uhdud’da derman bulsun.
    Kerbela’da hüseyin’e kıyan bunlardı,
    Bunlardı değil mi anne.
    Lanet olsun! ...
    Lanetler olsun! ...
    Can hüseyin duruşun duruşum olsun.
    Ve kardeşlerim kardeşlerin,
    Hasan gibi asil,
    Zeynep gibi dik olsun
    Firavunlar...
    Zeyneplerden zeynep’ten korktuğu gibi korksun...
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Rahmete kucak açan ankebut sevr’de
    Açsın kollarını ve yorgun bedenimi uyutsun
    Ve bu kulaklarım öz kulaklarıyla duysun
    “ hüzünlenme allah bizimledir.”
    İman üzere
    İkiye, üç,
    Üçe dört
    Ve
    Dörde beş olana
    Bu can kurban olsun
    Ve mana bulsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne
    Ve haber ver,
    Tufana ne kadar var.
    Tufanda nice müjdeler var.
    Musa’ya yoldaş olanları bir iyi bellet bana, anne.
    Duâları duâm olsun
    Ve nefesim olsun her defasında alıp verdiğim
    “rabbim üzerimize sabır yağdır ve bizleri müslümanlar olarak öldür.”
    Böyle demişti, değil mi anne?
    Firavun’a adaleti haykıran,
    Musa’nın getirdiğine iman eden
    Sihirsiz sihirbazlar
    Ve en son gösterisi olmuştu gidişleri
    Meleklerin refakatinde.
    Cennet-i Âlâya
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Süleyman saltanatında kurulsun ve
    Haşaratlar asadan uzak dursun.
    Ebabiller ağızlarında od süleyman’a
    Düşman olanlara od savursun,
    Anne söyle kardeşlerim,
    Tâlût ehline yasak ırmaktan uzak dursun.
    Ve davut bir kez daha câlut’laşan zalimleri
    Hüsrana boğsun
    Ve
    Tabut beşaret olsun sevdamıza.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Kir değmesin hz. meryem’in sadakati sinmiş ülkemin yüzüne,
    Yürekleri kirli pusulara gebe
    Ve gittikleri her yerde ihanetin harmanını derenler
    Giremesinler kutlu vadi tuva’ya,
    Davut’un dövdüğü demir set olsun yollarına.
    Ve yol bulamasınlar hutame’den öteye.
    Hutame nedir?
    Bir iyi bellet onlara anne.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Müseyleme’nin sinesindeki,
    Hazreti vahşi’yi temizleyen taharet mızrağı,
    Firavunun göğsünü yurt tutsun.
    Çocuklar nil’in değil annelerinin kucağında uyusun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Kardeşliği
    Rasulun mektebinde talim eden ensar,
    Bizi unutan dostlarımızın yüreklerine dokunsun
    Ve dostlarımız sadakatte ebu bekir’e yoldaş olsun.
    Korkmasınlar,
    Koç yetişir semadan,
    Onlar ismail yürekli olsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Kutlu kusvâ ve burâk
    Arzdan arşa nur süreyyalara halimizi sunsun...
    Ve lanete müstehak olanların üstüne lanet olsun.
    Ve duâ ehlinin duâlarında garib halimiz makes bulsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Kardeşlerim tunç bilekli olsun
    Ve düştüğü yerde manaya beşik olan taşlara
    Zülfikar’ın nuru sinsin ve karartsın zulmeti,
    Zülfikar zalimlerin üzerlerinde sallansın dursun,
    Ali’ye de kıyan bunlardı değil mi anne?
    Lanet olsun! ..
    Lanetler olsun! ..

    Anne! ..
    Filistin’in tüm çiçekleri karalar bağlamakta,
    Söyle fırat ve dicle de yüzüne karalar çalsın,
    Hüseyin’in oduna yanan canlar zalimleri aleviyle yaksın.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Babalar ibrahim’i örnek alsın,
    Mevzu ibrahimîler olursa nâr nura
    Ve vuslata hasret alevden kollar
    Gülden döşeklere dönüşür.
    Söyle,
    Söyle anne böylece yangınlar suya kavuşur.
    Babalar ibrahim’in izini sürsün, anne.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    İçinde çarmıhta isa da olsun ve
    Mazlumun kanı zulümle kirlenen kudüs’ü yusun,
    Son yemeğinde nebinin kardeşlerim de olsun anne,
    Kardeşlerim sadık kardeşleri olsun masumun
    Ve yapılan
    İhanetin hesabını sorsun
    İsa’ya da kıyanlar bunlardı değil mi anne?
    Lanet olsun.
    Lanetler olsun...
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Cafer, halid, ve revaha ve
    Ve yine mut’e de düğün kurulsun.
    Kadisiye semalarında
    Ömer’in cebel, cebel, cebel* diyen sesi duyulsun.
    Ve selahaddin yüzün gülsün,
    Kudüs bizimdir yakında görürsün.
    Ömer’e de kıyanlar bunlardı değil mi anne?
    Lanet olsun,
    Lanetler olsun
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne,
    Mazluma güven, garibe eman, yüreğe itminan
    Zalime hüsran efendim olsun içinde anne,
    Kaynuka, kurayza, hayber, necran’ın intikamını almaya çalışan
    Sefihler onsuzlukta kudursun.
    Ve ocaklarına kara kara kilitler vurulsun.
    Bakalım nur zulmetle sıvanır mıymış?
    Medine’de iffete el uzatanlar bunlardı değil mi anne?
    Lanet olsun.
    Lanetler olsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne
    Şehâdet meyanında bir kervan kurulsun,
    Taamı bıldırcın ve kudret helvası
    Ve meramı cennet olsun.
    Asiye ve zeynep elimden tutsun
    Ve anne hakim ol gözyaşlarına
    Ve amin de duâma
    Duvağım kefenim olsun.
    Babam ibrahim’in izini bulsun.
    Ve yurdum sözlerim sana
    Ben şimşeğiyim filistin’in
    Şimşeğiyim filistin’in
    Rahat olmadan mescid-i aksa,
    Rahat olamam,
    Ve ot tıkamak için düşmanının canına
    Bayramlarında çakarım.
    Ben filistin’in nazlı çiçeğimim nazik ve nazenin
    Fakat cihad üzere ninnilerle büyürüm.
    Anamın gözleri yaşla kardaş olduğu günden beri
    Bebelerimiz ellerini açmadılar ve
    Avuçları yumuk geldiler dünyaya
    Bebelerimiz kundaklanırken kefene dolandı.
    Yetmez miydi halimiz meramımızı anlatmaya,
    Dostlarımız taştan mıydı yüreğiniz.
    Biz taşları ne yapacağımızı biliriz.
    Zafere hasrettir yüreğimiz fakat,
    Medine’ye dönen cafer’leri daha çok severiz.
    Dua makamında ninniler söyle bana anne,
    Kurtlar bölemesinler sürüyü ve
    Ayrık kalmasın kardeşler birbirine yanık
    Biri çıksın ve
    Kardeşlerini çağırsın, sıla tatlı değil mi anne?
    Sıla toprakta değil yürekte gizli değil mi?
    Haykırsın, yine tutsun ellerimizden
    Ve desin ki;
    Ne paha ile almışsak o paha ile veririz
    Sılayı candan özge biliriz! ...
    Mescid-i aksa,
    Kubbetu’s sahra,
    Mescid-i ömer,
    Beyt’ul lahm
    Ve aziz hatıraları nebilerin
    ...........................
    Hain olanlar nereden bilsin kıymetin
    Biz satmayı değil şehadeti severiz.
    İsmail manası gizli özümüzde,
    Gecelerde muhabbete ereriz
    Ve
    Derilmez gülleri dereriz.
    Bilmeyen ne bilsin bizi,
    Bilenlere selam olsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne.
    Bir gün çocuklarımız şaronları unutsun.
    Duâ makamında ninniler söyle bana anne.
    İçinde babam da olsun.
    Biz şanlı çiçekleriyiz aksa’nın
    Aksa’nın şanlı çiçekleri
    Ve uhud’dan gelen kokuyu alırız.
    Söyle bana anne
    Duâ makamında ninniler söyle...

    “rabbimiz!
    Bize kendi tarafından bir rahmet ver.
    Ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır.”
    Kehf:10