Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. 'Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi? 'demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve 'Buyurun beyler, yiyiniz.' demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, 'Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor! '
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde 'İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık' derler.
Bir Ingiliz ailesi yaz tatillerini geçirmek üzere Almanya'ya gitmisti. Bir gezinti sırasında çok güzel bir kır evinde kaldılar. Gelecek tatillerini böyle bir evde geçirmek istediler. Evin bir papaza ait oldugunu ögrendiler ve içini de gördükten sonra hemen gelecek tatil için anlasma imzaladılar.
Ingiltere'ye döndükten sonra birden evin hanımı, ziyaretler sırasında WC'ye rastlamadıklarını hatırladı Merakını yenmek için papaza bir mektup yazdı:
'Sayın Bayım, ben sizin kır evinizi kiralayan bayanım. WC'nin nerede bulundugunu acaba bana yazabilir misiniz? Saygılarımla.'
Mektubu alan papaz, WC'nin ne anlama geldigini anlayamamis, Almanya'daki Anglican Kilisesinin 'White Chapel' sözcüğünün baş harfleri oldugunu sanmıstı. Ayrintılı bir mektupla yanıt verdi:
'Sayın Bayan;
Başvurunuzun yüce bir duyguyla ilgili olmasından dolayı memnunluk duydum. Ilgilendiginiz yerin evden 12 km. uzaklığında bulundugunu bildirmeyi şeref sayıyorum. Oraya sık sık giden birisi olarak bunun biraz zorluk yaratacağını bildirmek istiyorum. Sık sık gitme durumunda, isteyenler yemeğini de beraberinde götürebilirler. Oraya bisikletle, araba ile, ya da yürüyerek gidilebilir. Ancak oturacak bir yer bulabilmek ve başkalarını rahatsız etmemek için biraz erken gitmekte yarar vardır. Söz konusu yerde soğuk hava düzeni bulunmakta ve çok hoş bir etki yapmaktadır. Çocuklar büyüklerinin yanında oturmakta ve hazır bulunan herkes birlikte şarkı söylemektedir. Girişte size bir kağıt parçası veriyoruz. Geç kalanlar yanındakinin kağıdını kullanabilirler. Aynı kağıdın birkaç kez kullanılmasına olanak vermek için çıkışta herkes kullandığı kağıdı iade eder. Faaliyetlerin ürünleri yoksullara dağıtılmak üzere toplanmaktadır. Öte yandan yapılanların dışarıdan da duyulabilmesi için içeride gelişmiş bir hoparlör sistemi bulunmaktadır.
Müdavimlerin çesitli pozisyonlarda dışardan da izlenebilmelerini sağlamak amacıyla özel cam bölmeler vardir. Verdiğim bilgilerin açık ve yeterli oldugu düşüncesi ve bu kadar önem verdiginiz yerde sık sık buluşabilmek umuduyla en içten saygılarımı sunarım.'
bir sınıfta öğretmen öğrencilere soru sormuş 'ağaçta dört tane kuş var birini vurdum kaç kaldı' diye. çocuklar 3 diye bağırmış bi tanesi 'siz birinin vurunca hepsi sesten uçar hiç kalmaz demiş' öğretmen cevap bu değil ama stilini sevdim demiş. peki ben bi tane sorabilir miyim size demiş tabi demiş öğretmen sor ' karşıdan üç kadın geliyo biri dondurmayı yalayarak biri ısırarak biri emerek yiyo sizce hangisi evlidir demiş' heralde emerek yiyen demiş öğretmen çocuk da ' hayır parmağında alyansı olan evlidir ama bende stilinizi sevdim 'demiş
Hocanın sevmediği bir komşusu gelip ondan 1-2 saatliğine eşeğini istemiş. Hoca da vermek istemediğinden; eşeğim şu anda yaylada burda değil ki vereyim demiş. Komşu tam peki deyip gidecekken ahırdan eşeğin anırma sesi gelmiş. Bu sefer dönmüş - e hoca hani eşeğin yaylada idi demiş.. Hoca da; - eşeğe mi inanıyorsun sen? yoksa bana mı? demiş...
temel ile dursun tarlada çalışırlerken bir turist arabasıyla ordan geçerken araba bozulur ve kadıncaaz temellerden yardım ister.temel derki yardım ederiz ama bizle yatarsan olur derler.kadın çaresiz kabul etmiş ama bir isteğim olacak yaparsanız demiş kadın.nedur demiş temel.kadın prezarvatif çıkarmış ve bunu takın demiş yoksa hamile kalırım demiş.neyse işleri bitmiş ve arabayıda çalıştırmışlar.aradan birkaç gün geçmiş ve temel dursuna demişki uyyy uşağum haçan dayanamayrum hamile kalırsada kalsın çıkaracağum artuk ben bu prezervatifmidur nedur denen şeyi demişşşş
Bir gün kücük bir kasabaya genc ve yakiskli bir imam tasinir ve kasabanin en güzel kizina asik olur.Kizda imama karsi ilgisiz degildir.Imam kizi babasindan istemeye karar verir.Kasabanin sakinleri kizin babasinin solcu oldugunu kizi asla ona vermiyecegini söyleselerde, imam bir kutu cukolota ve bir demet gül ile genc kizin kapisina varir.Kizin babasi hiddetle; -Benim imama verecek kizim yok der. Imam büyük bir üzüntüyle evine varir. Ertesi günün sabahi imamin sesi minareden yankilanir; -Bu sabah ezanini sevipte kavusamayanlar icin söylüyorum.
Kazık Temel askeri bir bölükte paraşütçüymüş. Bir gün tatbikat yapacaklarmış. Bir...iki derken herkes atlamış, sadece bizim Temel kalmış. Temel atlamış paraşütü açılmamış. Hızla aşağı doğru iniyormuş. Bir de bakmış ki ne görsün! Aşağıda kocaman bir kazık. Yere çakılmasına 100 metre kala Temel: “Kazığı çıkarıın, kazığı çıkarın” diye bağırmış. Arkadaşları uğraşmalarına rağmen çıkaramamışlar. Acı olaya 50 metre kalmış. Temel: “Kazığı çıkarııın,kazığı çıkarııın” diye haykırmaya devam ediyormuş. Kazık sanki inatlı. 25 metre kala Temel bağırma dozunu iyice arttırmış. 20,17,15 derken 10 metre kala Temel çaresizce haykırmış; “Kazığı yağlayııııın, kazığı yağlayııııın.”
Ingiltere' de bir hayvanat bahcesinde soylari tukenmekte olan bir cift goril kalmis. Insanlar bunlari ciftlestirip soylarini kurtarmaya calisiyorlarmis ki erkek goril birden olmus. Ortalik birbirine girmis. Gazetelere ilanlar verilmis ve disi gorile bir es bulana buyuk oduller vaad edilmis. Kimsenin elinden birsey gelmiyormus. Herkes caresiz caresiz otururken bir Turk cikmis ve bu isi halledecegini ancak 50 bin dolar istedigini soylemis. Hemen kabul etmisler. Turk ucaga atlamis once Istanbul'a sonra da Ankara'ya gelmis. Ankara' da otobuse binmis. Pozanti yolu uzerinde bir kahvede inmis. Kahveye girmis bakmis bir suru kamyon soforu oturuyor. Hepsine soyle bir alici gozuyle baktiktan sonra bir tanesine `Sen gel' demis. Adam gelmis, bizimki de ona durumu anlatmis. Boyle boyle bir durum oldugunu, gorile bir es aradigini ve adamin bu is icin cok uygun oldugunu ve bunun bedelinin de 25 bin dolar oldugunu soylemis. Kamyoncu dusunmek icin 1 saat muhlet istemis. 1 saat sonra donmus ve demis ki: 'Tamam kabul ediyorum ama 3 sartim var:
1. Hayvani dudaklarindan opmem. 2. Dogacak cocuk erkek olursa babamin adini koyarim. 3. 25 bin dolarim yok. Taksit taksit oderim....'
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis:- Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus:- Evet.. Bunun üzerine Hirsiz:- Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis:- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman..
Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki: -Ağa bu dünyada her şey güllük gülüstanlık.Nereye baksak her tarafta senin şirketleri, fabrikaları görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA) .Burada işin iş.Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın zebanilerden? .. Sakıp Ağa gülmüş: -Öte yanda da işimizi sağlama aldık.Bir tarafımızda iSA, diger tarafımızda muSA
Akil hastahanesinde bir deli kendini ayagindan tavana asmisti. Doktor nedeninini sorunca: Arkadasimiz kendini ampul saniyor dediler Doktor indirilmesini isteyince soylendiler: - Iyi ama karanlikta kaliriz...!
Temel ve Dursu Amerikaya tatile giderler.Trenle Arizonadan gecerken bir ilana raslarlar.İlanda... Bir kılışderili kafası getirene 1000 dolar yazıyor.
Hemen trenden inip gece-gündüz kızılderili aramaya başlarlar.Nihayet bir kızılderili bulup hemen öldürür ve kafa derisini yüzerler.Tabi akşam olmuştur.Hemen bir ataeş yakıp uyurlar.
Sabah temel uyandığında etraflarının Kızılderililerce çevrildiğini görünce Dursunu dürterek;
Yeşil gözlü sarışının biri kütüphaneye girmiş. Dosdoğru bankoya yürümüş. 'Bir hamburger, bir patates ve bir de cola istiyorum' demiş.
Bankodaki adam şaşkınlıkla sarışının yüzüne bakmış. Bizim yeşil mi yeşil gözlü sarışın adamın anlamadığını sanıp bağırarak tekrarlamış:'BİR HAMBURGER, BİR PATATES BİR DE COLA İSTİYORUM! '
Adam daha büyük bir şaşkınlıkla yanıtlamış:'Hanımefendi burası kütüphane...'
Yeşil gözlü sarışın bunun üzerine 'Ohh, özür dilerim' deyip fısıldayarak:'Bana bir hamburger, bir patates, bir de cola lütfen' demiş.
bakmış bi dükkanın önünde herkes sıraya girmiş, bekliyor. sıradakilerden birine ne olup bittiğini sormuş, o da 'içerde bi papağan var, suratına bakıp senin en büyük özelliğini söylüyor' demiş. temel de girmiş sıraya, sıra ona gelince papağan temele şöyle bi bakmış ve 'salak! ' demiş. temel tekrar sıraya girmiş, kuş yine 'salak! ' demiş.
temel ben bu kuşu alıp rizeye gidersem çok para kazanırım diye düşünmüş ve hemen kuşun sahibine gidip kuşu satın almak istediğini söylemiş. sahip 'kuşu satmam, o benim ekmek kapım, ama yumurtalarını satabilirim' demiş. temel kabul etmiş ve 3 yumurta alıp hemen rizeye uçmuş.
yumurtaları kuluçkaya yatırmış, yavruların çıkma günü gelince tüm rizelileri stada toplayıp sıraya sokmuş. 'bu kuş yüzünüze bakıp en önemli özelliğinizi söyleyecek' demiş. herkes heyecanla beklerken ilk yumurta çatlamış...içinden bi kartal yavrusu çıkmış. temel kızmış. ikinci yumurta çatlamış, onun içinden de bi güvercin yavrusu çıkmış. 3. yumurta çatlamış, onun içinden de bi karga yavrusu çıkmış.
temel delirmiş, soluğu amerikada almış. geçmiş papağanın karşısına, papağan yine bakmış temele ve sırıtarak 'salak! ' demiş. temel de 'benim salak olduğumu birtek sen biliyorsun ama senin orospu olduğunu tüm rize biliyor! ' demiş.
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. 'Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi? 'demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve 'Buyurun beyler, yiyiniz.' demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, 'Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor! '
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde 'İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık' derler.
Bir Ingiliz ailesi yaz tatillerini geçirmek üzere Almanya'ya gitmisti.
Bir gezinti sırasında çok güzel bir kır evinde kaldılar. Gelecek tatillerini böyle bir evde geçirmek istediler. Evin bir papaza ait oldugunu
ögrendiler ve içini de gördükten sonra hemen gelecek tatil için anlasma imzaladılar.
Ingiltere'ye döndükten sonra birden evin hanımı, ziyaretler sırasında WC'ye rastlamadıklarını hatırladı Merakını yenmek için papaza bir mektup
yazdı:
'Sayın Bayım, ben sizin kır evinizi kiralayan bayanım. WC'nin nerede bulundugunu acaba bana yazabilir misiniz? Saygılarımla.'
Mektubu alan papaz, WC'nin ne anlama geldigini anlayamamis, Almanya'daki Anglican Kilisesinin 'White Chapel' sözcüğünün baş harfleri oldugunu sanmıstı. Ayrintılı bir mektupla yanıt verdi:
'Sayın Bayan;
Başvurunuzun yüce bir duyguyla ilgili olmasından dolayı memnunluk duydum. Ilgilendiginiz yerin evden 12 km. uzaklığında bulundugunu bildirmeyi
şeref sayıyorum. Oraya sık sık giden birisi olarak bunun biraz zorluk yaratacağını bildirmek istiyorum. Sık sık gitme durumunda, isteyenler yemeğini de beraberinde götürebilirler. Oraya bisikletle, araba ile, ya da yürüyerek gidilebilir. Ancak oturacak bir yer bulabilmek ve başkalarını rahatsız etmemek için biraz erken gitmekte yarar vardır. Söz konusu yerde soğuk hava düzeni bulunmakta ve çok hoş bir etki yapmaktadır. Çocuklar büyüklerinin yanında oturmakta ve hazır bulunan herkes birlikte şarkı söylemektedir.
Girişte size bir kağıt parçası veriyoruz. Geç kalanlar yanındakinin kağıdını kullanabilirler. Aynı kağıdın birkaç kez kullanılmasına olanak vermek için çıkışta herkes kullandığı kağıdı iade eder. Faaliyetlerin ürünleri yoksullara dağıtılmak üzere toplanmaktadır. Öte yandan yapılanların dışarıdan da duyulabilmesi için içeride gelişmiş bir hoparlör sistemi bulunmaktadır.
Müdavimlerin çesitli pozisyonlarda dışardan da izlenebilmelerini sağlamak amacıyla özel cam bölmeler vardir. Verdiğim bilgilerin açık ve yeterli oldugu düşüncesi ve bu kadar önem verdiginiz yerde sık sık buluşabilmek umuduyla en içten saygılarımı sunarım.'
herhangi birini uyduranı tanımayı çok isterdim. mesela şu tanrının dünyayı, erkeği ve kadını yatarmasıyla ilgili olanınkini...
bir sınıfta öğretmen öğrencilere soru sormuş 'ağaçta dört tane kuş var birini vurdum kaç kaldı' diye. çocuklar 3 diye bağırmış bi tanesi 'siz birinin vurunca hepsi sesten uçar hiç kalmaz demiş' öğretmen cevap bu değil ama stilini sevdim demiş. peki ben bi tane sorabilir miyim size demiş tabi demiş öğretmen sor ' karşıdan üç kadın geliyo biri dondurmayı yalayarak biri ısırarak biri emerek yiyo sizce hangisi evlidir demiş' heralde emerek yiyen demiş öğretmen çocuk da ' hayır parmağında alyansı olan evlidir ama bende stilinizi sevdim 'demiş
insan
Hocanın sevmediği bir komşusu gelip ondan 1-2 saatliğine eşeğini istemiş.
Hoca da vermek istemediğinden; eşeğim şu anda yaylada burda değil ki vereyim demiş.
Komşu tam peki deyip gidecekken ahırdan eşeğin anırma sesi gelmiş. Bu sefer dönmüş
- e hoca hani eşeğin yaylada idi demiş..
Hoca da;
- eşeğe mi inanıyorsun sen? yoksa bana mı?
demiş...
temel ile dursun tarlada çalışırlerken bir turist arabasıyla ordan geçerken araba bozulur ve kadıncaaz temellerden yardım ister.temel derki yardım ederiz ama bizle yatarsan olur derler.kadın çaresiz kabul etmiş ama bir isteğim olacak yaparsanız demiş kadın.nedur demiş temel.kadın prezarvatif çıkarmış ve bunu takın demiş yoksa hamile kalırım demiş.neyse işleri bitmiş ve arabayıda çalıştırmışlar.aradan birkaç gün geçmiş ve temel dursuna demişki uyyy uşağum haçan dayanamayrum hamile kalırsada kalsın çıkaracağum artuk ben bu prezervatifmidur nedur denen şeyi demişşşş
Bir gün kücük bir kasabaya genc ve yakiskli bir imam
tasinir ve kasabanin en güzel kizina asik olur.Kizda
imama karsi ilgisiz degildir.Imam kizi babasindan
istemeye karar verir.Kasabanin sakinleri kizin
babasinin solcu oldugunu kizi asla ona vermiyecegini
söyleselerde, imam bir kutu cukolota ve bir demet gül
ile genc kizin kapisina varir.Kizin babasi hiddetle;
-Benim imama verecek kizim yok der.
Imam büyük bir üzüntüyle evine varir.
Ertesi günün sabahi imamin sesi minareden yankilanir;
-Bu sabah ezanini sevipte kavusamayanlar icin
söylüyorum.
Piyanist filminde başrol oyuncusu kendini polonyalı yahudi sanan bir lazdır aslında.
Çünkü sadece burnu değil, bir kaç kere tabureyi piyanoya yaklaştırmak yerine piyanoyu kendine çekmeyi denemiştir.
Sonra film boyunca francala ekmek yerine vakfı kebir ekmeğini tercih etmiştir.
Hatta saklandığı eve alman subayı francala ekmek getirdiğinde yüz ifadesi bozulmuş fakat durumu bozmamak için başka şeyler söylemiştir.
Kazık
Temel askeri bir bölükte paraşütçüymüş. Bir gün tatbikat yapacaklarmış.
Bir...iki derken herkes atlamış, sadece bizim Temel kalmış. Temel atlamış
paraşütü açılmamış. Hızla aşağı doğru iniyormuş. Bir de bakmış ki ne görsün!
Aşağıda kocaman bir kazık. Yere çakılmasına 100 metre kala Temel: “Kazığı
çıkarıın, kazığı çıkarın” diye bağırmış. Arkadaşları uğraşmalarına rağmen
çıkaramamışlar. Acı olaya 50 metre kalmış. Temel: “Kazığı çıkarııın,kazığı
çıkarııın” diye haykırmaya devam ediyormuş. Kazık sanki inatlı. 25 metre
kala Temel bağırma dozunu iyice arttırmış. 20,17,15 derken 10 metre kala
Temel çaresizce haykırmış; “Kazığı yağlayııııın, kazığı yağlayııııın.”
Ingiltere' de bir hayvanat bahcesinde soylari tukenmekte olan bir cift goril kalmis. Insanlar bunlari ciftlestirip soylarini kurtarmaya
calisiyorlarmis ki erkek goril birden olmus. Ortalik birbirine girmis. Gazetelere ilanlar verilmis ve disi gorile bir es bulana buyuk oduller vaad edilmis. Kimsenin elinden birsey gelmiyormus.
Herkes caresiz caresiz otururken bir Turk cikmis ve bu isi halledecegini ancak 50 bin dolar istedigini soylemis. Hemen kabul etmisler. Turk ucaga atlamis once Istanbul'a sonra da Ankara'ya gelmis. Ankara' da otobuse binmis. Pozanti yolu uzerinde bir kahvede inmis. Kahveye girmis bakmis bir suru kamyon soforu oturuyor. Hepsine soyle bir alici gozuyle baktiktan sonra bir tanesine `Sen gel' demis.
Adam gelmis, bizimki de ona durumu anlatmis. Boyle boyle bir durum oldugunu, gorile bir es aradigini ve adamin bu is icin cok uygun oldugunu ve bunun bedelinin de 25 bin dolar oldugunu soylemis. Kamyoncu dusunmek icin 1 saat muhlet istemis. 1 saat sonra donmus ve demis ki:
'Tamam kabul ediyorum ama 3 sartim var:
1. Hayvani dudaklarindan opmem.
2. Dogacak cocuk erkek olursa babamin adini koyarim.
3. 25 bin dolarim yok. Taksit taksit oderim....'
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis:- Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus:- Evet.. Bunun üzerine Hirsiz:- Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis:- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman..
Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki:
-Ağa bu dünyada her şey güllük gülüstanlık.Nereye baksak her tarafta senin
şirketleri, fabrikaları görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA) .Burada
işin iş.Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl
kurtulacaksın zebanilerden? ..
Sakıp Ağa gülmüş:
-Öte yanda da işimizi sağlama aldık.Bir tarafımızda iSA, diger tarafımızda
muSA
Akil hastahanesinde bir deli kendini ayagindan tavana asmisti. Doktor nedeninini sorunca: Arkadasimiz kendini ampul saniyor dediler Doktor indirilmesini isteyince soylendiler:
- Iyi ama karanlikta kaliriz...!
Temel giderken bir muz kabugu gormus, demis ki: _Lan yine mi dusecegiz! ! ! ! !
bknz:bad görmesin :))
Temel ve Dursu Amerikaya tatile giderler.Trenle Arizonadan gecerken bir ilana raslarlar.İlanda...
Bir kılışderili kafası getirene 1000 dolar
yazıyor.
Hemen trenden inip gece-gündüz kızılderili aramaya başlarlar.Nihayet bir kızılderili bulup hemen öldürür ve kafa derisini yüzerler.Tabi akşam olmuştur.Hemen bir ataeş yakıp uyurlar.
Sabah temel uyandığında etraflarının Kızılderililerce çevrildiğini görünce
Dursunu dürterek;
-Kalk ulan kalk zengin olduk
Yeşil gözlü sarışının biri kütüphaneye girmiş. Dosdoğru bankoya yürümüş. 'Bir hamburger, bir patates ve bir de cola istiyorum' demiş.
Bankodaki adam şaşkınlıkla sarışının yüzüne bakmış. Bizim yeşil mi yeşil gözlü sarışın adamın anlamadığını sanıp bağırarak tekrarlamış:'BİR HAMBURGER, BİR PATATES BİR DE COLA İSTİYORUM! '
Adam daha büyük bir şaşkınlıkla yanıtlamış:'Hanımefendi burası kütüphane...'
Yeşil gözlü sarışın bunun üzerine 'Ohh, özür dilerim' deyip fısıldayarak:'Bana bir hamburger, bir patates, bir de cola lütfen' demiş.
temel amerikaya gitmiş.
bakmış bi dükkanın önünde herkes sıraya girmiş, bekliyor. sıradakilerden birine ne olup bittiğini sormuş, o da 'içerde bi papağan var, suratına bakıp senin en büyük özelliğini söylüyor' demiş. temel de girmiş sıraya, sıra ona gelince papağan temele şöyle bi bakmış ve 'salak! ' demiş. temel tekrar sıraya girmiş, kuş yine 'salak! ' demiş.
temel ben bu kuşu alıp rizeye gidersem çok para kazanırım diye düşünmüş ve hemen kuşun sahibine gidip kuşu satın almak istediğini söylemiş. sahip 'kuşu satmam, o benim ekmek kapım, ama yumurtalarını satabilirim' demiş. temel kabul etmiş ve 3 yumurta alıp hemen rizeye uçmuş.
yumurtaları kuluçkaya yatırmış, yavruların çıkma günü gelince tüm rizelileri stada toplayıp sıraya sokmuş. 'bu kuş yüzünüze bakıp en önemli özelliğinizi söyleyecek' demiş. herkes heyecanla beklerken ilk yumurta çatlamış...içinden bi kartal yavrusu çıkmış. temel kızmış. ikinci yumurta çatlamış, onun içinden de bi güvercin yavrusu çıkmış. 3. yumurta çatlamış, onun içinden de bi karga yavrusu çıkmış.
temel delirmiş, soluğu amerikada almış. geçmiş papağanın karşısına, papağan yine bakmış temele ve sırıtarak 'salak! ' demiş. temel de 'benim salak olduğumu birtek sen biliyorsun ama senin orospu olduğunu tüm rize biliyor! ' demiş.