Yüzyıllaca önce İstanbul patriği Chrysostome; Dürüstlüle zengin olunamaz.Miras yoluyla elde edilen zengiliğin kaynağını da büyükbabalarınızın hırsızlığında arayınız.
^^Fener Rum Patrikhanesi^^ Türkiye topraklarının batı kesimini içine alan ve eski Bizans’ı tekrar diriltmek anlamına gelen ^^Megalo Idea^^ nın en büyük destekçisi vede silahlı eylemler yapan ^^Etniki Eterya^^ adlı çetenin de kurucusudur. Bu Patrikhane tarih boyunca dini konulardan daha çok, siyasi olaylar ile ilgilenmiştir.
Eflak ve Boğdan isyanlarını başlattığı için 3. Parthenios, Mora İsyanı’nı başlattığı için de Patrik Grigoryus idam edilmiştir. Grigoryus’un patrikhane kapısında idam edilmesinden sonra kapı, ^^kin kapısı^^ olarak adlandırılmış ve kapalı tutulmuş. Kapının açılması için ancak o kapıda ^^MÜSLÜMAN BİR LİDERİN ASILMASI^^ şartını koyan patrikhane 1821 yılından beri kapıyı kapalı tutmakta. Evet, kapı halen de kapalıdır...!
Fener Rum Patrikhanesi’nin siyasi faaliyetleri bu idamlardan sonra da kesilmemiş, ^^Girit İsyanı’na da öncülük etmiş. İzmir’in işgal edildiği sırada Yunan askerlerine yardımcı olmuş, Kurtuluş Savaşı sırasında da işgal kuvvetlerine yardım etmiştir.^^
Türkiye Büyük Millet Meclisi de 3 Ocak 1923 günlü gizli oturumunda ^^Fener Rum Patrikhanesinin kayıtsız şartsız milli sınırlar dışına çıkarılması^^ kararını almıştır.
Mustafa Kemal Atatürk ^^Fener Rum Patrikhanesi^^’nin ne tür bir melânet yuvası olduğunu çok iyi biliyordu. Bu konudaki düşüncelerini 1923 yılında ^^Hakimiyet-i Milliye ^^ Gazetesinde yayınlanan yazısında şu şekilde dile getirdi.
^^^Patrikhane bir fesat ve hıyanet ocağıdır! Bir fesat ve hıyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlıklar yaratan, Hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluğa ve felakete sebep olan İstanbul Rum Patrikhanesi’ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazi üzerinde bir sığınılacak yer göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakiki yeri, Yunanistan değil midir? Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye, Babıali’nin taht-ı idaresindeki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye şeref ve haysiyet, kudret ve kuvvetini müdrik ve hukukunu muhafaza için mevcudiyetini tehlikeye atmaya hazır ve amâdedir.^^^
Diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk..
Atatürk’ün bütün çabasına rağmen Fener Rum Patrikhanesinin Lozan’da kapı dışarı edilmesi mümkün olmadı. Fakat sadece İstanbul’daki Rumların dini işleriyle ilgilenmesi kaydıyla izin verilmesi konusunda mutabık kaldılar.
Yüzyıllaca önce İstanbul patriği Chrysostome; Dürüstlüle zengin olunamaz.Miras yoluyla elde edilen zengiliğin kaynağını da büyükbabalarınızın hırsızlığında arayınız.
^^Fener Rum Patrikhanesi^^ Türkiye topraklarının batı kesimini içine alan ve eski Bizans’ı tekrar diriltmek anlamına gelen ^^Megalo Idea^^ nın en büyük destekçisi vede silahlı eylemler yapan ^^Etniki Eterya^^ adlı çetenin de kurucusudur. Bu Patrikhane tarih boyunca dini konulardan daha çok, siyasi olaylar ile ilgilenmiştir.
Eflak ve Boğdan isyanlarını başlattığı için 3. Parthenios, Mora İsyanı’nı başlattığı için de Patrik Grigoryus idam edilmiştir. Grigoryus’un patrikhane kapısında idam edilmesinden sonra kapı, ^^kin kapısı^^ olarak adlandırılmış ve kapalı tutulmuş. Kapının açılması için ancak o kapıda ^^MÜSLÜMAN BİR LİDERİN ASILMASI^^ şartını koyan patrikhane 1821 yılından beri kapıyı kapalı tutmakta. Evet, kapı halen de kapalıdır...!
Fener Rum Patrikhanesi’nin siyasi faaliyetleri bu idamlardan sonra da kesilmemiş, ^^Girit İsyanı’na da öncülük etmiş. İzmir’in işgal edildiği sırada Yunan askerlerine yardımcı olmuş, Kurtuluş Savaşı sırasında da işgal kuvvetlerine yardım etmiştir.^^
Türkiye Büyük Millet Meclisi de 3 Ocak 1923 günlü gizli oturumunda ^^Fener Rum Patrikhanesinin kayıtsız şartsız milli sınırlar dışına çıkarılması^^ kararını almıştır.
Mustafa Kemal Atatürk ^^Fener Rum Patrikhanesi^^’nin ne tür bir melânet yuvası olduğunu çok iyi biliyordu. Bu konudaki düşüncelerini 1923 yılında ^^Hakimiyet-i Milliye ^^ Gazetesinde yayınlanan yazısında şu şekilde dile getirdi.
^^^Patrikhane bir fesat ve hıyanet ocağıdır! Bir fesat ve hıyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlıklar yaratan, Hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluğa ve felakete sebep olan İstanbul Rum Patrikhanesi’ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir?
Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazi üzerinde bir sığınılacak yer göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakiki yeri, Yunanistan değil midir? Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye, Babıali’nin taht-ı idaresindeki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye şeref ve haysiyet, kudret ve kuvvetini müdrik ve hukukunu muhafaza için mevcudiyetini tehlikeye atmaya hazır ve amâdedir.^^^
Diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk..
Atatürk’ün bütün çabasına rağmen Fener Rum Patrikhanesinin Lozan’da kapı dışarı edilmesi mümkün olmadı. Fakat sadece İstanbul’daki Rumların dini işleriyle ilgilenmesi kaydıyla izin verilmesi konusunda mutabık kaldılar.
sur içini vatikana benzetmeye çalışan bir kilise