Bilim deneyip, yanılma özellikli, kesinlik taşıyan, gündelik kolaylıklar sağlayan bir akıl disiplini, ve araç, felsefe yön verici, ufuk açıcı bir fener, kapsama alanını genişletir, ama bağlamaz, din bir rehber, ve bağlayıcı, yaptırımlı, sonuçları olan, gündelik zamanı, ve zamandışını beraber kapsayan, içeriği kıyaslanamayacak bir muazzamlık, diğer herşey, alt başlıktır. Kolaylıklar.
aslında herkez farkı kullanır düşünürken ama kullandığını fark etmez.tüm akıl yürütmeleri farklar ve benzerliklerle yapılır.ve herşey zıttıyla bilinir farkı benzerliklerle benzerlikleride farkla biliriz anlam da hep zıtıyla ortaya çıkar. sıcağı soğukla biliriziz zararı karla iyiyi kötüyle.ve herşey zıttıyla var olur.kainatın düzeni bunun üzerine kurulmuştur.en zor kavradığım bilgi farkların benzerliğiydi.mesela hiç daha önce yimediğiniz bi yemek varsayalım kavak mantarı yediniz bi akşam yanında da bol limonlu bi marul salatası çok beğendiniz. bir kaç gün sonra tekrar kavak mantarı aldınız kocaman bi demet marul yanında. ve yine harika bi yemek yediniz. bir hafta sonra yine kavakmantarı yaptınız yine yanında marul salatası yine çok harika. bir hafta sonra yine kavak mantarı ama bu sefer marul salatası yok.ve gece müthiş bi karın ağrısı belkide gözünüzü hastanede açıyorsunuz. burda beyin yeterli miktarda acı hissedildiğinde. mutlaka sebebini arar. ve bi neden bulmak içinde farklardan yararlanır.bu mantarı daha önce üçkez yedim hiç bişey olmamıştı neden şimdi dokundu der. ve iki durumun arasındaki farkları aramaya başlar. ve ilk tespit ilk üç yemekte mantar yemeğinin yanında hep marul salatası vardı dokunmamıştı son yemekte yine aynı mantar yemeği ama yanında marul salatası yoktu diye tespit eder.. mantar aynı mantar ama sadece salata yok farklı olan salatanın olmaması.ilk üç yemek te sorun yok benzer durum dördüncü yemekte sorun var. salatanın olmadığı yemekle sancılanmanın olduğu yemek iki farklı durum birbirinin sebebi gibi gözüküyor bir farklı durum diğer farklı durum la örtüşüyor.farklardan benzerlik bulmak...........ve farklı olmak zordur
Bakmakla görmek, âşık olmakla sevmek arasındaki fark? Diye sormuşlar Mevlana'ya.... Cevaplamış; Senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes âşık olabiliyor; ama herkes senin gibi sevebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin... Seni özel kılan görebildiğini ve sevebildiğini bilmektir...
Bana, diğer insanlardan ne farkım olduğunu soruyorsun, Keşke biraz farklı olsan da, herkesin sorduğu soruyu sormasan. Tek bir fark söyleyebilirim sana: 'Farklı olmaya çalışmıyorum.'
Dört solo ses ve koroya eşlik eden orkestrada yaylı çalgılar, fagotlar, trompetler, üç trombon, timpani, org ve - 18. yüzyılda Almanya'da kullanılan - klarinet benzeri, yumuşak sesli bir çalgı olan bassethorn'un yer aldığı eser, Mozart'ın Köchel tarafından düzenlenen katalogunda 626 numarayı taşır... Requiem'in - genel olarak - üçte ikisinin Mozart tarafından yazıldığı, onun Requiem aeternam ve Kyrie bölümlerini tam olarak bitirdiği; Dies Irae'yi Lacrimosa'nın ortasına kadar ve 3. Bölümden Domine ve Hostias'ın önemli partilerinin taslaklarını yaptığı bilinmektedir... Süssmayr ise taslakları geliştirmiş, 4. Bölüm Sanctus, Benedictus ve 5. Bölüm Agnus Dei'yi yeniden bestelemiş; son bölümde ise, girişteki koro partisini Lux Aeterna olarak tekrarlamıştır... 1937'de Köchel kataloğunun yeni baskısını hazırlayan ünlü müzikolog Alfred Einstein (1880-1952) bu konuda, daha Dies Irae'nın Lacrimosa bölmesinin sekizinci mezüründen sonra Mozart havasının değiştiğini belirler, hem de W.Plath'ın yeni buluşundan haberi olmaksızın...
Bilim deneyip, yanılma özellikli, kesinlik taşıyan, gündelik kolaylıklar sağlayan bir akıl disiplini, ve araç, felsefe yön verici, ufuk açıcı bir fener, kapsama alanını genişletir, ama bağlamaz, din bir rehber, ve bağlayıcı, yaptırımlı, sonuçları olan, gündelik zamanı, ve zamandışını beraber kapsayan, içeriği kıyaslanamayacak bir muazzamlık, diğer herşey, alt başlıktır. Kolaylıklar.
Bakmakla görmek arasındaki farkın, farkında olmak :)
aslında herkez farkı kullanır düşünürken ama kullandığını fark etmez.tüm akıl yürütmeleri farklar ve benzerliklerle yapılır.ve herşey zıttıyla bilinir farkı benzerliklerle benzerlikleride farkla biliriz anlam da hep zıtıyla ortaya çıkar. sıcağı soğukla biliriziz zararı karla iyiyi kötüyle.ve herşey zıttıyla var olur.kainatın düzeni bunun üzerine kurulmuştur.en zor kavradığım bilgi farkların benzerliğiydi.mesela hiç daha önce yimediğiniz bi yemek varsayalım kavak mantarı yediniz bi akşam yanında da bol limonlu bi marul salatası çok beğendiniz. bir kaç gün sonra tekrar kavak mantarı aldınız kocaman bi demet marul yanında. ve yine harika bi yemek yediniz. bir hafta sonra yine kavakmantarı yaptınız yine yanında marul salatası yine çok harika. bir hafta sonra yine kavak mantarı ama bu sefer marul salatası yok.ve gece müthiş bi karın ağrısı belkide gözünüzü hastanede açıyorsunuz. burda beyin yeterli miktarda acı hissedildiğinde. mutlaka sebebini arar. ve bi neden bulmak içinde farklardan yararlanır.bu mantarı daha önce üçkez yedim hiç bişey olmamıştı neden şimdi dokundu der. ve iki durumun arasındaki farkları aramaya başlar. ve ilk tespit ilk üç yemekte mantar yemeğinin yanında hep marul salatası vardı dokunmamıştı son yemekte yine aynı mantar yemeği ama yanında marul salatası yoktu diye tespit eder.. mantar aynı mantar ama sadece salata yok farklı olan salatanın olmaması.ilk üç yemek te sorun yok benzer durum dördüncü yemekte sorun var. salatanın olmadığı yemekle sancılanmanın olduğu yemek iki farklı durum birbirinin sebebi gibi gözüküyor bir farklı durum diğer farklı durum la örtüşüyor.farklardan benzerlik bulmak...........ve farklı olmak zordur
Bakmakla görmek, âşık olmakla sevmek arasındaki fark? Diye sormuşlar Mevlana'ya....
Cevaplamış; Senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes âşık olabiliyor; ama herkes senin gibi sevebiliyor mu?
Aralarındaki tek fark sensin...
Seni özel kılan görebildiğini ve sevebildiğini bilmektir...
Mevlâna
FARKI FARKETTİM AMA GEÇ OLDU,EN ACISI BU OLSA GEREK
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...
farklı kalmadı..herkes birbirini taklit ediyo..
he he.. yıldız tılbe farklı ve ben bunun farkındayım. ahuahuu
farkının farkındaysan,farkını farksızlığınla farksızlaştırma...
Beethoven - Complete Piano Sonatas - Claudio Arrau...
Bana, diğer insanlardan ne farkım olduğunu soruyorsun,
Keşke biraz farklı olsan da, herkesin sorduğu soruyu sormasan.
Tek bir fark söyleyebilirim sana:
'Farklı olmaya çalışmıyorum.'
BENI FARKETMEK ICIN BENIM ACILARIMI YASAMALISINIZ ÖNCE OZAMAN FARKIMI ANLARSINIZ
beni farketmek yani:D:D:D
Farkmı dediniz o benim işte....
Farketmeyin farklarımı istemiyorum.yalnızlığımdan hiç şikayet ettim mi size?
ergenlik sivilcesi..farklının farkını farklı olanlar farkeder denir genelde
güzeli farketmek erdemdir efendim..bütün diğer farklar sizin olsun
...
Dört solo ses ve koroya eşlik eden orkestrada yaylı çalgılar, fagotlar, trompetler, üç trombon, timpani, org ve - 18. yüzyılda Almanya'da kullanılan - klarinet benzeri, yumuşak sesli bir çalgı olan bassethorn'un yer aldığı eser, Mozart'ın Köchel tarafından düzenlenen katalogunda 626 numarayı taşır... Requiem'in - genel olarak - üçte ikisinin Mozart tarafından yazıldığı, onun Requiem aeternam ve Kyrie bölümlerini tam olarak bitirdiği; Dies Irae'yi Lacrimosa'nın ortasına kadar ve 3. Bölümden Domine ve Hostias'ın önemli partilerinin taslaklarını yaptığı bilinmektedir... Süssmayr ise taslakları geliştirmiş, 4. Bölüm Sanctus, Benedictus ve 5. Bölüm Agnus Dei'yi yeniden bestelemiş; son bölümde ise, girişteki koro partisini Lux Aeterna olarak tekrarlamıştır... 1937'de Köchel kataloğunun yeni baskısını hazırlayan ünlü müzikolog Alfred Einstein (1880-1952) bu konuda, daha Dies Irae'nın Lacrimosa bölmesinin sekizinci mezüründen sonra Mozart havasının değiştiğini belirler, hem de W.Plath'ın yeni buluşundan haberi olmaksızın...
...
Farkı fark edeceğim diye farktan uzaklaşmaya ramak kalmak